Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2011, 02:20 PM   #216 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



"Kendimizi düşüncelerimizle kaldırır, kendimizle ilgili vizyonumuza tırmanırız."
ORISON SWETT MARDEN

Referanslar yalnız gerçek tecrübelerle sınırlı değildir. Hayal gücünüz de referans kaynağıdır. Roger Bannister'la dört dakikalık mili hatırlıyor musunuz? Bir insanın bir mili dört dakikanın altında koşmasının fiziksel olarak mümkün olduğuna hiç kimse inanmamıştı. O bunu defalarca hayal etti. Dört dakikalık rekoru kırarken kendi sesini duya duya, göğsünde şeridin basıncını hissede ede sonunda öyle çok referans ayağı edindi ki, başarıya ulaşacağından emin oldu. Başkası bu işin imkânsızlığından ne kadar eminse, o da olabileceğinden o kadar emin oldu.

Unutmamamız gerekir ki, hayal gücümüz, irademizden on kat daha güçlüdür. Bannister hayal gücünü, emin olma masasını taşıyacak ayaklar olarak kullandığı için insanlık tarihi boyunca duyulmamış bir sonuç elde etmeyi başardı. Hayal gücü serbest bırakıldığında, bize verdiği emin olma ve vizyon, geçmişin sınırlamalarının çok ötesine geçer.

Son zamanlarda Bay Akio Morita bana Made in Japan adlı kitabını gönderdi. Bay Morita, Sony Corporation'ın kurucularındandır ve inanılmayacak kadar akıllı bir adamdır.

Sony'nin kaderi de, tıpkı herhangi bir insanın kaderi gibi, bir dizi kararların sonucudur. Bu kitapta Morita, verdiği en zor karar olarak, Bulova Şirketi 100,000 transistorlu radyo satın almak için teklif yaptığında, bu teklife hayır demiş olmasını gösterir. Oysa o sıralarda Morita'nın şirketi ayda 10.000 radyo bile satamamaktadır. Kendisine teklif edilen para, şirketinin tüm değerinin on katıdır. Ama yine de, derin derin düşündükten sonra, bu teklifi reddetmeye karar vermiştir.

Neden? Çünkü Bulova, radyoların üzerine kendi firmalarının adını koymak istemektedir. Morita buna evet derse, kısa vadede şirkete giren para her ne kadar bir sıçrama gerçekleştirecekse de, bu arada Sonny'nin adını duyurmak yerine Bulova'nın adını duyurmuş olacağını görebilmiştir. Bulova yöneticileri, onun teklifi reddetmesine inanamamışlardır. Morita onlara, "Elli yıl sonra benim şirketimin adı da sizinki kadar büyük olacak, yarattığım radyonun da buna katkıda bulunacağını biliyorum" diye cevap vermiştir.

Tabii Morita'nın ortakları da bu arada onun adam akıllı deli olduğuna karar vermişlerdir. Böyle tahrik edici ve kârlı bir teklifi reddecek özgüveni nasıl yaratabilmiştir? Şirketinin geleceğini canlı bir biçimde hayal ederek, hiç yoktan referanslar yaratarak. Yönlendirilmiş odağıyla, amaçlarını açık seçik görebilmiş, sonra da onları sarsılmaz bir aktif inançla desteklemiştir. Bugün Sony şirketi yalnız elektronik sanayiinin yılda 27 milyar dolar yaratan lideri olmakla kalmamakta, aynı zamanda daha bir yığın sanayiye de kol salmış bulunmaktadır. Bunlar arasında film çevirmekten (Columbia ve Tri-Star film şirketlerinin satın alınması) müziğe (CBS Plak şirketiyle Columbia House'un satın alınması) da bulunmaktadır. Sony bugün bütün dünyada kalitesiyle tanınır hale gelmiştir.

İnanç olduğu zaman, bir yenilgi görünümü karşısında vizyonunuza sarılırsınız. Ya Thomas Edison, ampul yapma konusundaki ilk başarısız girişiminden sonra vazgeçseydi? Ya yüzüncü başarısız girişiminden sonra vazgeçseydi? Şansımız varmış ki, bininci girişimde bile yine dayandı. Her yenilgiyi, icadının fizibiliteden yoksun olduğu biçiminde yorumlayabilirdi. Ama o her yenilgiyi çözüme biraz daha yaklaşma biçiminde bir destek olarak aldı. Unutmayın, arabanızda dikiz aynasını referans olarak kullanıp geri geri gitmeyin. Geçmişinizden ders almak istersiniz, ama o geçmişin içinde yaşamak istemezsiniz... Siz güçlendirici şeylere odaklanın.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla