Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2011, 12:02 PM   #193 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



"Ben geleceğe dokunuyorum; öğretmenim."
İMZASIZ

Kaderle Randevu'da insanların değer hiyerarşilerinin kontrolünü ellerine alışını seyretmek öyle ödüllendirici bir şey ki! Cuma sabahı kim olduklarıyla, Pazar akşamı kim haline geldikleri arasındaki farkı anlatamam. Bu değişimler sırasında sanki sihir sergileniyor. Bir adam hatırlıyorum, karısı onu programa sürükleyerek getirmişti. Hiç gelmek istemiyordu. Biz değerlerden ve o alanda değişiklikler yapma olanağından söz ederken o, "Ben değerlerimi değiştirme ihtiyacı duymuyorum" diye direnmekteydi. Bu arada söyleyeyim, bir numaraya koyduğu değer özgürlüktü! Hayatında istemediği bir şeyi değiştirmeye zorlanmaktan yakınıp duruyordu. O değişimi reddederken, mesele bir kontrol sorunu haline gelmişti. Sonunda ona, "Değişiklik yapmak zorunda olmadığınızı biliyorum" dedim. "Sizin özgür olduğunuzu da biliyorum. Eminim ki yeni değerler ekleme özgürlüğünüz de var. Hayatınızın kalitesini artırmak ve belki nihaî kaderinizi de etkilemek için ekleyeceğiniz bazı değerler hangileri olurdu?" Birkaç saniye düşündükten sonra, "Eh, belki esnekliği eklemek iyi olur" dedi. Herkes kahkahalarla gülmeye başladı. "Harika!" dedim. "Esnekliği listede nereye koyarsınız?" Dipten başlayıp yukarıya doğru tırmandık, sonunda o kelime listede dördüncü sıraya girdi.

Oranın yeni değer için uygun sıra olduğuna karar verdiği anda, onun yanında oturan bir başka katılımcı, "Gördünüz mü şunu?" diye patladı. Salondaki başkaları da fark etmişti. Adamın fizyolojisi gözümüzün önünde değişiyordu resmen! Esnekliği kendi değer sistemi içinde kabullendiği zaman, duruşu birden rahatlamış gevşemişti. Sandalyesinde farklı oturuyor daha özgürce soluyordu. Yüz kasları gerilimini kaybederken ifadesi bile değişti. Esneklik yeni önceliği olunca, sinir sistemi hemen mesajı almıştı besbelli.

Ona sordum: "Listenize eklemek isteyeceğiniz daha başka değerler var mı?" Adam bir an düşündü, "Belki... Bağışlama?" dedi. Bunu sonunda soru işareti varmış gibi söylemişti. Herkes yine gülmeye başladı. İşe düşmanca bir tutum içinde başlayan adam, karşımızda 180 derecelik bir dönüş yapıyordu. Bağışlamayı listesinde nereye sokacağını düşünürken, tavrında daha başka değişiklikler de görmek çok hoştu. Duruşu, soluyuşu, yüz kasları, hareketleri! Hafta sonu boyunca, o iki değeri eklemenin bu adamda sağladığı değişime herkes şaşıp durdu. İnsanlarla konuşurken sesi artık yumuşaktı. Yüzü "açık" bir ifadeye bürünmüştü. Daha ifadeliydi. İnsanlarla kurduğu bağlar, eskiden yapamadığı türdendi. Şimdi aradan üç yıl geçti, özgürlük artık onun listesinde bile değil. Karısıyla arasındaki yakınlık da büyük ölçüde arttı.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla