Tekil Mesaj gösterimi
Alt 19-04-2011, 11:04 PM   #111 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



DEĞİŞİM SÖZLÜKÇESİNİ BAŞKALARINA YARDIM ETMEK İÇİN DE KULLANABİLİRSİNİZ


Kelimelerin gücünü bir kere anlayınca, yalnız kendi kullandığınız kelimelere değil, çevrenizdekilerin kullandığı kelimelere karşı da son derece duyarlı olursunuz. Ben Değişim Sözlükçesi'yle ilgili yeni anlayışı edindikten sonra, kendimi çevremdekilere yardım eder buldum. Bu teknolojiyi ilk defa bilinçli kullandığım seferi hiç unutmayacağım. Jim adlı bir arkadaşıma yardım ederken olmuştu. Kendisi çok başarılı bir işadamıdır. O sıra zor bir dönemden geçiyordu. Onu daha önce hiç bu kadar sıkkın görmediğimi hatırlıyorum.

Konuşurken kendisinin ne kadar sıkkın ve depresyon içinde olduğunu söylüyor, her şeyin ne kadar ters gittiğini anlatıyordu. Yirmi dakika konuştu, en az on iki kere "depresyon" kelimesini kullandı. Değişim Sözlükçesi'nin onun durumunu ne kadar çabuk değiştirebileceğini merak ettim "Gerçekten depresyon mu hissediyorsun, yoksa biraz çaresizlik mi hissediyorsun?" diye sordum. "Çok büyük çaresizlik hissediyorum," dedi. Ben o zaman, "Görünüşe göre sonunda ilerleme sağlayacak bazı olumlu değişiklikler yapıyorsun," dedim. O bunu kabullenince, bu sefer ona kullandığı kelimelerin duygusal durumuna nasıl etki yapabileceğini tarif ettim "Bana bir iyilik yapar mısın?" dedim. "Şu on gün boyunca, "sıkkın" ve "depresyon" kelimelerini bir kere bile kullanmayacağına söz verir misin? Eğer kullanacak gibi olursan, onun yerine hemen güçlendirici bir kelime bul. Depresyon yerine, biraz keyfim kaçık, de. Daha iyiye gidiyorum de. Ya da olayları tersine çeviriyorum, de."

Buna bir deney olarak katılmaya razı oldu. Sonucu herhalde tahmin edebilirsiniz. Kelimelerinde yaptığı basit bir değişiklik, tüm paternini değiştirdi. Bir daha kendini o acı düzeyine vardırmadı, hep daha güçlü ve "kaynak dolu" bir durumda kaldı. İki yıl sonra Jim'e, onun başından geçen o olayı yazmakta olduğumu söylediğimde, o gün bugündür bir daha depresyon hissetmediğini, çünkü yaşadığı tecrübeyi tarif etmek için hiç o kelimeyi kullanmadığım söyledi.

Unutmayın, Değişim Sözlükçesi'nin güzelliği basitliğindedir. Bu kadar basit ve evrensel bir şeyi kullandığınız anda hemen hayat kalitenizi yükselteceğini bilmek de çok değerli bir bilgidir.

Bir tek kelime değiştirmekle mümkün olan değişimin harika bir örneği de birkaç yıl önce, ulusal çapta bir kamyon şirketi olan PIE'de yer almıştı. Bu şirketin yöneticileri, nakliye işlerinin %60'ının yanlış sevkıyat olaylarıyla dolu olduğunu, bu işin kendilerine yılda çeyrek milyon dolardan fazla bir paraya patladığını bulgulamışlardı. Dr. W. Edvvards Deming'i, bu durumun nedenini bulsun diye tuttular. Deming bir araştırma yaptı ve yanlışlıkların %56'sının nedenini, şirketin kendi işçilerinin konteynerleri yanlış tanımlamasından kaynaklandığını anladı. Deming'in önerisi üzerine PIE yöneticileri, şirket düzeyinde kalite yükseltmeye karar verdiler, bunun en iyi yolu olarak da, işçilerin kendilerini ne gözle gördüğünü etkilemeyi seçtiler. Ondan sonra işçiler kendilerine işçi ya da kamyoncu diyecekleri yerde, zenaatçı demeye başladılar.

Bu, başlangıçta herkese garip geldi. Bir işin yalnız adını değiştirmekten ne yarar çıkardı ki? Aslında değişen bir şey yoktu çünkü. Ama çok geçmeden, bu kelimeyi sürekli kullanan işçiler kendilerini "zenaatçı" gibi görür oldular. Otuz gün geçmeden PIE'daki %56 yanlış nakliyat olayları %10'un altına düştü, sonunda da bir yıl içinde çeyrek milyon doları tasarruf etmeyi başardılar.

Bu olay bir temel gerçeğe işaret etmektedir: Şirketler kültürümüzde olsun, birey olarak olsun, kullandığımız kelimelerin, gerçeği algılayış biçimimiz üzerinde büyük etkisi vardır. Benim CANI! kelimesini yaratışımın, Japonların kaizen'ini kullanmayışımın nedenlerinden biri, bir tek kelimenin
içine, sürekli ve sonu gelmez iyileştirmelerle ilgili felsefeleri ve düşünce paternlerini sığdırmak içindir. Bir kelimeyi sürekli kullanmaya başladınız mı, neleri düşündüğünüzü ve nasıl düşündüğünüzü etkilemeye başlar. Kullandığımız kelimeler, anlam ve duygu içerirler, insanlar durmadan kelimeler icat eder. İşte dil denilen şeyin mucizelerinden biri de budur. Hele İngilizce dili, yeni kelimelere ve kavramlara çabucak kucak açan bir dildir. Yeni yayınlanmış sözlüklerden birini elinize alsanız, orada nice dillerin katkılarını göreceğiniz gibi, türlü çıkar gruplarının katkılarını da bulursunuz.

Örneğin surfing kültürüne sahip insanlar, "tübüler" gibi, "rad" gibi kelimeler yaratarak, günlük hayatlarının o "dehşet verici" tecrübelerini tarif ermektedirler. Kendi aralarında kullandıkları dil öyle yaygın kabul görmeye başlamıştır ki, artık argomuza girmiş, düşünce biçimimizi etkiler olmuştur. Burada yine, çevreden bize bulaşan kelimelerle kendi seçtiğimiz kelimelere dikkat etme konusu ortaya gelmektedir. Eğer, "r edecek haldeyim," derseniz, duygusal acı düzeyinizi gerçekten hayat kalitenizi tehdit edecek kadar yükseltmiş olursunuz. Romantik ilişkiniz olan birine, "Ben gidiyorum," derseniz, bu ilişkinin gerçekten sona ermesi tehlikesi doğar. Ama, "İnanılmaz derecede çaresizim," ya da "Kızgınım," derseniz, olayı çözümleme şansınız artar.

Çoğu meslekler, yapılan işleri tarif ermekte kullandıkları kelimelere sahiptirler. Örneğin sahne sanatçıları ve show-man'ler sahneye çıkmadan önce midelerinde bir gerilim hissederler. Solumaları değişir, nabızları yükselir, terlemeye başlarlar. Bazıları bunu performansa hazırlanmanın doğal bir parçası olarak kabul eder, bazıları da başaramayacaklarının işareti sayar. Carly Simon'ın "sahne korkusu" dediği bu duygular onun sahneye çıkmasını yıllarca engellemiştir. Bruce Springsteen ise, midesinde aynı şeyi hissetmesine rağmen bunu "heyecan" diye adlandırmaktadır. Az sonra çok güçlü bir tecrübe yaşayacağını, binlerce insanı eğlendireceğini ve onlara bu eğlenceyi çok sevdireceğini bilmektedir. Bir an önce sahneye çıkmak için heves duymaktadır. Bruce Springsteen için midesindeki gerilim bir müttefiktir, Carly Simon içinse bir düşmandır.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla