Tekil Mesaj gösterimi
Alt 23-02-2011, 01:57 PM   #140 (permalink)
bigokyanus
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Cevap: Elindeki Kitap

Paulo Coelho, , PORTOBELLO CADıSı

Onu yakından tanıyan, belki de hiç

tanımayan dostlarının ağzından

Kim olduğumuzdan emin olmasak da, kendimize karşı her zaman içten olma cesaretini nasıl ediniriz?

Paulo Coelho, yeni romanı Portobello Cadısı'nda bu sorunun yanıtını arıyor. Portobello Cadısı, Athena adlı gizemli bir kadının öyküsünü, onu çok iyi tanıyan -ya da hiç tanımayan- yakınlarının ağzından anlatıyor.

İnsanlar bir gerçeklik yaratıyorlar, sonra da kendi yarattıkları gerçekliğin kurbanı oluyorlar. Athena işte buna başkaldırdı ve bunun için büyük bir bedel ödedi...

Heron Ryan, gazeteci

Athena, duygularımı biraz olsun göz önüne almadan kullandı ve yönlendirdi beni. Hocamdı, kutsal sırları aktarmayı, aslında hepimizde var olan o bilinmeyen gücü uyandırmayı üstlenmişti. O yabancı denize atıldığımızda, bize yol gösterenlere körü körüne güveniriz, çünkü bizden daha fazla bildiklerine inanırız... Andrea McCain

Tiyatro Oyuncusu

Athena'nın en büyük sorunu,21. yüzyılda yaşayan bir 22. yüzyıl kadını olması ve bu gerçeği hiç gizlememesiydi. Bir bedel ödedi mi? Kuşkusuz, ödedi. Ama coşkuyla taşan gerçek benliğini bastırsaydı, çok daha büyük bir bedel ödeyecekti. Durmadan 'başkaları ne der' diye kaygılanan, kırgın ve mutsuz biri olacaktı...

Deidre O'Neill, Edda diye biliniyor

(Tanıtım Yazısından)

Kitapları dünyanın 150 ülkesinde 100 milyon satan ve 66 dile çevrilen Brezilyalı yazar Paulo Coelho’nun yeni romanı Portobello Cadısı, asıl adı Şirin olan, fakat kendine Athena adını veren genç bir kadının, kimliğini ve varoluşunun anlamını aramak için çıktığı ruhsal ve duygusal yolculuğun hikâyesi.

Transilvanya’da yaşayan Romen bir çingenenin gayrı meşru kızı olan Athena, daha bebekken annesi tarafından yetimhaneye bırakılır. Onu, çocuğu olmayan zengin bir Lübnanlı çift evlat edinir. Önce Beyrut’ta, ardından Londra’da büyüyen ve son derece dindar bir genç kız olan Athena her zaman Tanrı vergisi birtakım özel güçlere sahip olduğunun farkındadır. Örneğin, eski çağların kâhinlerini andıran bir geleceği sezme yeteneği vardır. Ancak sıradışı güçlerinin kaynağını bulmak ve onları kullanmak için asıl yapması gerekenin, parçaları bulup birleştirmek ve bütüne, yani gerçek benliğine ulaşmak olduğunun farkındadır.

Athena genç yaşta evlenir, bir çocuğu olur, ardından kocasından boşanır. Londra’daki bir bankada memur olarak çalışır, aldığı bir iş teklifi üzerine Dubai’de emlakçılık yapar, bu arada çölde yaşayan bir bedeviden hat sanatını öğrenir. Ani bir kararla Transilvanya’ya gidip öz annesini bulur. Ancak bütün bunlar ona yetmez; normal hayata bir türlü ayak uyduramaz. Sonunda, Transilvanya yolculuğunda tesadüfen tanıştığı İskoçyalı bir kadının rehberliğinde, sıradışı yeteneklerini kullanmaya ve bir Portobello Yolu rahibesi olarak insanlara tinsel kavrayış gücü dağıtmaya, bedenle ruh arasındaki ilişkiyi güçlendirmenin ve evrenle bütünleşmenin yolarını öğretmeye başlar. Çünkü öğrenmenin en iyi yolu öğretmektir.

Fakat gerçek Athena kimdir ve dünyaya verdiği asıl mesaj nedir? Bu soru, onu tanıyan, çevresinde bulunan herkesin aklını kurcalamaktadır. İsimsiz biri, bu genç kadının hikâyesini yeniden kurgulamaya girişir ve Athena’yı tanıyan insanlardan onu anlatmalarını ister. Böylece ortaya, geriye dönüşlere dayalı bir dizi tanıklıktan oluşan bu roman çıkar. Öz annesi, onu evlat edinen annesi, eski kocası, mürşidi, bir öğrencisi ve daha birçok kişi, kitabın başkarakterini kendi bakış açısından yola çıkarak anlatır. Ancak bu genç kadının portresi gittikçe karmaşıklaşmaktadır. Athena hakkında ortaya çıkan her yeni gerçek, sanki onu biraz daha gizler, sır perdesi aralandıkça kapanır.

Athena’ya tinsel yolculuğunda rehberlik eden ve Edda adıyla tanınan İskoçyalı doktor Deidre O’Neill, onun 21. yüzyılda yaşayan bir 22. yüzyıl kadını olduğunu ve bunun için kuşkusuz bir bedel ödediğini söyler. Ona göre kadınlar, hayatlarına ve bilgi yoluna bir anlam ararken kendilerini dört geleneksel dişi arketipten biriyle özdeşleştirirler: Bakire, Şehit, Azize ya da Cadı. Athena ise, bunların hepsi birdendir.

Portobello Cadısı, sıradışı bir kadının ilginç öyküsünü anlatırken aslında okuru şu temel soruyu sormaya yönlendiriyor: Kendimize karşı her zaman içten olma cesaretini nasıl ediniriz, kim olduğumuzdan emin olamasak da?

ARKA KAPAK
  Alıntı ile Cevapla