Tekil Mesaj gösterimi
Alt 31-01-2011, 06:03 PM   #75 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



FİZYOLOJİ: HAREKETİN GÜCÜ

Hayatımın son on yılı içinde öğrendiğim en güçlü farklıklardan biri, duyguları hareketlerin yarattığı gerçeğidir. Ne hissediyosak, vücudumuzu nasıl kullandığımızın sonucudur.

Yüz ifademizde ve hareketlerimizdeki en ufacık bir değişiklik bile o anda nasıl hissettiğimizi değiştirecektir, bu nedenle hayatlarımızı nasıl değerlendirdiğimizi, düşünüş ve davranış biçimimizi de etkileyecektir.

Bir an için gülünç bir deney yapmak üzere bana katılın lütfen. Kendinizi canı oldukça sıkkın, keyfi oldukça kaçmış bir senfoni orkestrasının şefi olarak görün. Şu anda kollarınızı içeri, dışarı sallıyorsunuz. Bunu çok yavaş yapın. Hiç heyecanlanmayın. Bunu normal, sıradan bir şey gibi yapın, yüzünüzde de bir sıkkınlık ifadesi olmasını sağlayın. Şimdi iki elinizi bir araya getirip avuçlarınızı birbirine patlar gibi şaklatın, sonra hemen elleri açarken yüzünüze kocaman, şapşal bir sırıtma ifadesi getirin! Bunu güçlendirmek için ses faktörünü de ekleyip, yüksek sesle, göğsünüzden hava vererek bir ses çıkarın. Göğüsten boğaza, oradan ağza gelsin hava. Kendinizi nasıl hissettiğinizi bu hava akımı daha da çarpıcı biçimde değiştirecektir. Vücudunuzda ve ses tellerinizde yarattığınız hareket ve hız, duygusal durumunuzu bir anda değiştirir.

Hissettiğiniz her duygunun kendine uygun bir fizyolojisi vardır. Vücudun duruşu, soluma, hareket paternleri, yüz ifadeleri. Depresyon için olanlar çok belli şeylerdir. Sınırsız Güç'te depresyonun fiziksel durumundan çok söz etmiştim. Gözlerinizin nereye odaklandığı, vücudunuzun nasıl durduğu falan. Belli bir duygusal durumdayken vücudunuzu nasıl tuttuğunuzu öğrendikten sonra, yalnızca fizyolojinizi değiştirerek bile o duygu durumuna yeniden dönebilirsiniz. Ama işin zorluğu, çoğumuzun kendimizi poza mahkûm etmemizdir. Bunları otomatik olarak yaparız, davranışımız üzerinde bir andan bir ana nasıl bir rol oynadıklarının farkına bile varmayız.

Hepimizin yüzünde seksenden fazla kas vardır. Eğer bu kaslar, depresyonu, sıkkınlığı ya da çaresizliği ifade etmeye alışırlarsa, o zaman bu alıştığımız kas paterni, bizim durumumuzu dikte etmeye kalkar fiziksel karakterimizi bile dikte eder ama haydi ona girmeyelim. Kaderle Randevu seminerlerimde insanlara, ortalama bir hafta içinde hissettikleri büyük duyguları yazmalarını söylerim. Sayısız seçenekler olduğu halde, genellikle yazdıkları bir düzinenin altında kalır. Neden? Çünkü çoğu kimse, fizyoloji paternlerini sınırlı tuttuğundan ifade paternleri de sınırlı olur.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla