Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18-01-2011, 04:57 PM   #24 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



"Erkekler de kadınlar da anlayışlarının yoluna gitmekten çok, kalplerinin yoluna giderler."
LORD CHESTERFIELD

İnkâr etmeyi ne kadar çok istersek isteyelim, davranışlarımızı güden şey entelektüel hesaplarımız değil, acıya ve zevke yönelik içgüdüsel tepkilerimizdir. Entelektüel açıdan, çikolata yemenin bizim için kötü olduğuna inanıyor olabiliriz, ama yine de elimizi çikolataya uzatırız. Neden? Çünkü bizi güden, entelektüel düzeyde bildiklerimiz değil, sinir sistemimizde acıyı ve zevki nelere bağlamış olduğumuzdur. Yani nöro-asosiyasyonlar'dır. Bu asosiyasyonları, ilintileri, sinir sistemimizde kurmuşuzdur. Yaptıklarımızı bunlar saptar.

Bizi güden şeyin aslında zihnimiz olduğuna ne kadar inanmak istesek de, çoğu durumda bu işi duygular, duyular yapar, biz onları alıp düşüncelerimize bağlarız. Bizi güden onlardır. Çoğu kere sistemi alt etmeye çalışırız. Bir perhize belli bir süre bağlı kalırız. Fazla acı çektiğimiz için buna karar vermeyi başarmışızdır. Sorunu geçici olarak çözeriz, ama eğer sorunun sebebini ortadan kaldırmamışsak, onunla yine karşılaşacağız demektir. Değişikliğin kalıcı olabilmesi için, acıyı eski davranışımıza, zevki de yeni davranışımıza bağlamak zorundayız, bu şartlanmayı da sürekli ve tutarlı hale gelinceye kadar devam ettirmeliyiz.

Unutmayın, hepimiz acıdan kaçmak için daha çok şey yaparız, zevke ulaşmak için daha az şey yaparız. Perhiz yapıp acımızı kısa dönemde irademizle kontrol altına almak, kalıcı olmayacaktır, çünkü hâlâ acıyı, o güzel ve şişmanlatıcı yemekleri feda etmeye bağlıyoruzdur. Bu değişikliğin kalıcı olabilmesi için, acıyı o yiyecekleri yemeye bağlamalıyız ki, onları hiçbir zaman arzulamayalım. Zevki de bizi besleyen, bize enerji veren yiyecekleri daha çok yemeye bağlamalıyız. Sağlam ve sağlıklı insanlar, hiçbir şeyin tadı, kendini zayıf hissetmek kadar güzel değildir, derler. Sağlıklı yiyeceklere bayılırlar. Hattâ zevki, içinde hâlâ yiyecek bulunan tabağı elleriyle uzağa itme hareketine bağlamışlardır. Bu onlara, hayatlarının kontrolünün kendi ellerinde olduğunu gösteren bir simgedir.

Gerçek şudur ki, biz zihinlerimizi, vücutlarımızı ve duygularımızı şartlandırabilir, acıyı ve zevki neye istiyorsak ona bağlayabiliriz. Acıyı ve zevki neye bağladığımızı değiştirerek, davranışlarımızı da bir anda değiştirebiliriz.

Örneğin sigara içme konusunda tek yapacağınız, sigara içmeye yeterince acı, bırakmaya yeterince zevk bağlamaktır. Bunu şu anda yapacak gücünüz var, ama bunu seçmeyebilirsiniz, çünkü zevki sigaranın dumanına bağlamışsınızdır ya da bırakmanın çok fazla acı getireceğinden korkuyorsunuzdur. Oysa sigarayı bırakmış biriyle karşılaşsanız, bu davranışın bir gün içinde değişmiş olduğunu görür, anlarsınız. O gün, sigara içmenin kendileri için ifade ettiği anlamı değiştirdikleri gündür.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla