Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-01-2011, 11:04 PM   #8 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçindeki Devi Uyandır Kitabından Alıntılar



"İnsan rastlantıların yarattığı bir şey değildir; raslantılar insanın yarattığı şeylerdir."
BENJAMIN DISRAELI

Ben her şeyden çok, kaderimizi kararlarımızın biçimlendirdiğine inanırım, yoksa koşullarının biçimlendirdiğine değil. İmtiyazlı doğmuş bazı insanlar bulunduğunu siz de, ben de biliriz. Genetik avantajları, çevresel avantajları, aile avantajları ya da ilişkilerden doğan avantajları olanlar vardır. Ama sizin de benim de bildiğimiz bir başka şey de hayatlarında ne yapacakları konusunda yeni kararlar vermekle, tüm dezavantajlara rağmen kendi koşullarının ötesine doğru patlayarak sıçrayan kişilerle sık sık karşılaştığımız, onlarla ilgili şeyler okuduğumuz ve duyduğumuz gerçeğidir. O insanlar, insan ruhunun sınırsız gücünün örnekleri olmuşlardır.

Eğer karar verirsek, siz ve ben de hayatlarımızı bu ilham verici örneklere benzetebiliriz. Nasıl mı? Doksanlı yıllarda ve onun ötesinde nasıl yaşayacağımızla ilgili kararları şimdi vererek... Eğer nasıl yaşayacağınız konusunda karar vermezseniz, eh, o da bir karar sayılır, öyle değil mi? Kendi kaderinizi çizmek yerine, çevrenin yönetimine girmeye karar vermişsiniz demektir. Benim bütün hayatım bir tek günde değişti... O gün, hayatımda nelere sahip olmak istediğime değil, kim olduğuma ve nelere sahip olmaya adandığıma karar verdiğim gündü. Bu basit bir farktır, ama çok önemli bir farktır.

"Durun! Durun! Beni dinleyin! Biz koyun kalmak zorunda değiliz!" Bir an düşünün. Bir şeye ilgi duymakla, ona adanmak arasında bir fark var mı? Hem de nasıl! İnsanlar çoğu zaman, "Ah, daha çok para kazanabilmeyi ne kadar çok isterdim!" derler. Ya da, "Çocuklarımla daha yakın ilişkim olabilmesini isterdim," derler. Ya da, "Biliyor musunuz, dünyada bir fark yaratmayı çok isterdim" derler. Ama bu tür sözlerin adanmakla hiç ilgisi yoktur. Bu yalnızca bir tercihi belirtmektir. "Bunun olmasına ilgi duyuyorum ama bu konuda kendim bir şey yapmamak şartıyla" demektir. Kuvvet değildir bu! Zayıf bir duadır, üstelik olayı başlatmak için gereken inançtan bile yoksun bir duadır.

Oysa yalnız elde etmeye adanacağınız sonuçlar konusunda değil, nasıl bir insan olmaya adanacağınız konusunda da karar vermeniz gerekir. Bölüm 1'de konuştuğumuz gibi, kendinizle ilgili olarak kabul edilebilecek davranışlar için standartlar koymanız, sizin için önemli olan insanlardan da neler bekleyeceğinizi saptamanız gerekmektedir. Eğer hayatta neleri kabul edeceğiniz konusunda bir taban standart koymazsanız, hak ettiğinizin çok aşağısında davranışlara, tutumlara ve düzeysiz bir hayat kalitesine doğru kaymanın çok kolay olduğunu görürsünüz. Bu standartları koymak ve hayatınızda ne olursa olsun onlara göre yaşamak zorundasınız. Her şey ters gitse bile, düzenlediğiniz geçit töreninde yağmur yağsa, borsa çökse, sevgiliniz sizi terketse, ihtiyaç duyduğunuzda kimse size destek vermese bile, yine de hayatınızı en yüksek düzeyde yaşama kararına adanmışlığımız bozulmamalıdır. Ne yazık ki çoğu insanlar bunu hiç yapmazlar, çünkü tüm güçlerini özürler bulmaya yöneltirler. Amaçlarına ulaşamayışları ve istedikleri hayatı yaşayamamaları, ya anneleriyle babalarının onlara çocukluklarında davranış biçimindendir, ya gençliklerinde karşılarına hiç fırsat çıkmamış olmasındandır, ya iyi eğitim alma olanağını kaçırdıkları içindir, ya çok yaslı oldukları ya da çok genç oldukları içindir. Aslında bu özürlerin hepsi, İ.S.dir! (yani "İnanç Sistemi") Bunlar sınırlayıcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yıkıcıdırlar.

Karar gücünü kullanmak, size, hayatınızın her yönünü bir anda değiştirme yolundaki her özrü aşma kapasitesini getirecektir. İlişkilerinizi, çalışma ortamınızı, fiziksel sağlamlık düzeyinizi, gelirinizi ve duygusal durumunuzu değiştirecektir. Mutlu ya da üzgün oluşunuzu, kaygılı ya da heyecanlı oluşunuzu, koşulların esiri ya da özgürlüğünüzün şampiyonu
oluşunuzu o saptayacaktır. O, bireyin de ailenin de topluluğun da, toplumun da, dünyamızın da içindeki değişim kaynağıdır.

Son birkaç yıl içinde Doğu Avrupa'da her şeyi değiştiren neydi? Orada yaşayan insanlar -yani sizin, benim gibi insanlar- bundan böyle neyi temsil edecekleri, neyin kabul edilebilir, neyin kabul edilemez olduğu, neye artık tahammül etmeyecekleri konusunda yeni kararlar verdiler. Gorbaçov'un kararları elbette yolu açmaya yardımcı oldu, ama Lech Walesa'nın kararlılığı ve daha yüksek bir standarda adanmışlığı, büyük ekonomik ve siyasal değişikliklere giden o yolu asıl inşa eden güç oldu.

İşlerinden şikâyet edip duran insanlara sık sık, "Bugün neden işe gittiniz?" diye sorarım. Genellikle, "Mecburdum da ondan," diye cevap verirler. Sizin de, benim de, hatırlamamız gereken bir nokta vardır. Aslında hiçbir şeyi yapmaya mecbur değiliz. İşe gitmeye mecbur olmadığınız gün gibi ortadadır. Hele bugünkü dünyamızda! Belli bir günde, belli bir yerde çalışmak zorunda da değilsiniz. Son on yıldır yapmakta olduğunuz şeyi yapmak zorunda asla değilsiniz. Başka bir şey yapmaya karar verebilirsiniz. Yeni bir şey. Bu kararı hemen bugün verebilirsiniz. Şimdi, şu anda bir karar verebilirsiniz. Okula geri dönersiniz, dans etmeyi, şarkı söylemeyi öğrenirsiniz, mâlî kontrolünüzü elinize alırsınız, helikopterle uçmayı öğrenirsiniz, vücudunuzu bir ilham simgesi haline dönüştürürsünüz, meditasyona başlarsınız, NASA uzay kampına katılırsınız, Fransızca öğrenirsiniz, çocuklarınıza daha çok kitap okursunuz, çiçek bahçesinde daha çok zaman geçirirsiniz, uçağa atlayıp Fiji'ye gider, orada yaşamaya başlarsınız. Eğer gerçekten karar verirseniz, yapamayacağınız şey yoktur. Demek ki eğer şu anda içinde bulunduğunuz ilişkiden memnun değilseniz, onu değiştirme kararını şimdi verin. Şimdiki işinizi sevmiyorsanız, değiştirin. Kendinizle ilgili duygularınızdan memnun değilseniz, onları da değiştirin. İstediğiniz şey daha yüksek düzeyde bir fiziksel canlılık ve sağlıksa, onu da şimdi değiştirebilirsiniz. Bir an içinde, tarihi değiştiren o gücü yakalayıverirsiniz.

Ben bu kitabı, içinizdeki dev karar gücünü uyandırmanız ve doğuştan hakkınız olan sınırsız gücü, capcanlı hayatı, neşe dolu ihtirasları ele almanız için yazdım! Hayatınızı derhal değiştirecek yeni bir kararı şu anda verebileceğinizi bilmeniz gerekir. Bu değiştireceğiniz bir alışkanlığınızla, öğreneceğiniz bir beceriyle, insanlara muamele ediş biçiminizle, yıllardır konuşmadığınız birini aramakla ilgili olabilir. Belki kariyerinizi bir sonraki düzeye yükseltmek için temas etmeniz gereken biri olabilir. Belki şu anda vereceğiniz karar, her gün tatmaya hakkınız olan en olumlu duyguların zevkini çıkarmak ve onları geliştirmek olabilir. Daha fazla neşe, daha fazla eğlence, daha fazla güven ve daha fazla huzur yolunu seçmeniz mümkün müdür? Daha bu sayfayı çevirmeden önce, içinizde bekleyen o gücü kullanmaya başlayabilirsiniz. Sizi yeni, olumlu, güçlü bir yöne, büyüme ve mutluluk yönüne gönderecek olan yeni kararı verin.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla