Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-01-2011, 08:16 PM   #4 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: BAŞARIYA GİDEN YOL

Başarıya Giden Yol

Çalışma Ortamınızı Kendiniz Hazırlayın


Herkesin kendisine ait bir çalışma odası olmayabilir. Evin sessiz ve sakin köşeleri tercih edilmelidir. Ders çalışmanın teşviki açısından aile bireyleri de çalışana saygılı olmalıdır. Ancak istendiği takdirde her ortamda ders çalışılabileceği de unutulmamalıdır

Ders çalışma ortamınızı hazırlamak, başarının kapılarını aralayan bir yol. İşin aslı şu; bir kişi her ortamda ders çalışabilmelidir.

"Ortam müsait değildi" mazereti geçerli neden olamaz. Ders çalışma ortamınızı hazırlayın derken; kendinize ait çalışma ortamınızda sizleri rahatsız edecek, dikkatinizi dağıtacak birtakım faktörleri o ortamdan uzaklaştırmanızı amaçlamaktayız.

Masanızın üzerinde sadece o anki çalışmanız için gerekli kaynaklar, araç ve gereçler olmalıdır. Lüzumsuz olanlar, fazlalıklar konsantrasyonu bozar. Yarım kalan bir mektubun masamda bulunması ve tabi ki aklımın da onda kalması nedeniyle boşa geçen çalışma saatlerimi hala üzülerek hatırlarım...

Çalışma amacında olan bir kişi ortamın müsait olmadığı mazeretinin arkasına gizlenmez. Eğer bir kişi böyle bir mazeret ileri sürüyorsa, ders çalışmamaya yönelik içindeki kaçış arzusunu bu şekilde ifade ediyor demektir. Böyle bir şeye yeltenmeyin. Aksi takdirde telafisi mümkün olmayan zaman kaybıyla kalmaz, kendinize olan güveninizi de yitirirsiniz.

Herkes kendine ait ayrı bir çalışma odasına sahip olamayabilir. Sanıyorum büyük çoğunluk bu kategoriye girer. Bu durumda yapılacak iş çalışma ortamını düzenlemektir. Aynı odada daha sakin bir köşede bir çalışma masasıyla sorun halledilebilir. Ne var ki bu durum, aile bireylerinin ders çalışana karşı biraz daha saygılı olmalarını gerekli kılar. Çalışmanın teşviki bakımından televizyon, radyo açılmamalı, mümkün olduğu kadar sessiz olunmalıdır.

Kişiye Göre Değişiyor


Kişilerin ders çalışma performansları her zaman aynı düzeyde olmayabilir. Çalışma esnasında böyle bir duruma karşı karşıya olduğunuzu hissettiğinizde lütfen dersi terk edin. Belki biraz çelişki gibi ama böyle bir durumda yapılacak en iyi davranış budur. Dersi terk ettikten sonra geriye dönüp bir düşünün, niçin derse motive olamadınız? Aklınıza takılan neydi? Kendinizi bir sorgulayın. Bu sorulara verecek olduğunuz cevaba göre bundan sonraki çalışma düzeninizi belirleyeceksiniz.

Bu gibi durumlarda neden çoğunlukla yarı kalmış bir iştir. Yarım bırakılan işi yeni programa dahil ederek sonuçlandırmalısınız. Canınızı sıkan derse motive olmanızda size engel teşkil eden o her ne ise, bundan daha öncelikli konumda bulunan ders çalışma amacınıza set çekmemelidir. İşte irade burada karşımıza çıkıyor. Şimdi iradenizin gücünü gösterme vaktidir. Bunu kanıtlayın ve rahat bir kafa ile tekrar derse dönün. Gönlünüz müsterih olsun. Arada geçen zaman hafta sonu programına eklenecek ve herhangi bir kayba meydan vermeden program sonlandırılacaktır.

Yok eğer hala sorunun üstesinden gelemediyseniz, hala aklınız meşgul ise kendinizi zorlayıp dersten tiksinti yolunu seçmeyin. Bu masa, bu mekan, şu dersler bize çok lazım. Onlarsız yapabileceğinizi düşünebiliyor musunuz? Dilerseniz biraz dışarı çıkın, hava almak size iyi gelecektir. Rahatlamaya çalışın ve arada geçen zamana sakın üzülmeyin. Açık kapatacağınızdan emin olabilirsiniz. Öyle ya, nasıl olsa birazdan derse asılacak ve isteyerek başına oturduğunuz bu dersi kısa sürede daha verimli bir şekilde çalışarak bitireceksiniz.

İstek ve İradeyle

Aslına bakarsanız ders çalışmak için her ortam müsaittir. İnsan gerekirse taş üzerinde bile ders çalışabilir. Ve bunu verimli hale getirebilir. Bu tamamıyla istek ve irade meselesidir. Şehirlerarası otobüslerde muavinlik yaptığı halde ÖSS'yi kazanıp fakültesini başarıyla bitirmiş bir arkadaşım vardı. Yine üç yıl ara verip sonra da akşam lisesine giderek lise diplomasını alan ve girdiği ÖSS'de iktisat fakültesini kazanan kardeşim Rasim'i unutmam mümkün değildir. Bütün samimiyetimle söylüyorum ki, Rasim ve diğerlerinin beyin kapasitesi bakımından sizlerden bir farkları yoktur. Onların ayrıcalığı, azimleri, inançlarını ve iradelerini kullanabilme becerileridir. Nitekim Batı'da düzenli çalışma devrini başlatan adam olarak bilinen Descardes, insanlar arasında var olan gelişmişlik farklarının akıl ve izandan daha çok, planlı ve programlı çalışıp çalışmamalarından kaynaklandığını ileri sürmüştür.

Bendeniz de kıymetli pederimin marketinde sabahtan öğleye kadar ve akşam üstleri kendilerine yardımcı oluyordum. Arta kalan zaman diliminde de ÖSS'ye hazırlanıyordum. Sonuç itibariyle Tıp Fakültesi'ni kazandım ve başarıyla bitirdim. Fakültenin birinci, ikinci ve üçüncü sınıflarında maddi problemlerden dolayı geçirdiğim zor günlerin kafamda ve ruhumda estirdiği fırtınaların beni nasıl yıprattığını, ancak irademde en ufak bir tahribata fırsat tanımadan amacıma ulaştığımı ifade etmek isterim. Bu örnekler size de güç vermelidir.

İdeal çalışma ortamı için evin en sessiz bölgesini seçin.

Her şeyiyle ideal bir çalışma ortamı için gerekli şartları kısaca sıralamak gerekirse:


* Ayrıca bir çalışma odasının olması tercih sebebidir. Çalışma odasında sadece ders çalışma amacıyla kullanılan bir masa bulunması, masa başına geldiğinizde sizi ders çalışmaya yöneltmesi, yani motivasyon bakımından önemlidir.

* Gündüzleri gün ışığından yararlanabilmelisiniz. Az ışıklı bir ortam sadece gözü yormakla kalmaz uyku getirir, konsantrasyonu bozar. Yine ayrıca ışık direkt olarak kitap ya da defterin üzerine gelirse yansıma neticesinde gözü gözleri yorar. Gözlerde yanma ve sulanma gibi birtakım rahatsızlık belirtilerin ortaya çıkar. Bu durumda ders çalışmanız veya dersten verim almanız mümkün değildir.

* Ders çalışma ortamının gün ışığına en yakın bir ışıkla florasan aydınlatılması esastır. Işığın çalışma materyaline gölge düşürmeden gelmesi, parlak olmaması, göze doğrudan gelmemesi gerekmektedir.

* Çalışma masasının üstünün derli-toplu olması, sizi oyalayacak, dikkatinizi dağıtacak hiçbir şeyin, fazladan ders kitaplarının bile bulunmaması gerekir.

* Çalışma odası olarak evin en sessiz bölgesi seçilmelidir.

* Çalıştığınız masanın sandalyesi masa ve sizinle uyumlu bir yükseklikte olmalıdır. Sandalye, ne çok sert, ne de insana rehavet verecek yumuşaklıkta olmalıdır.

Isıyı İyi Ayarlayın

* Çalışma odasının ısısı da önemlidir. En ideal ısı düzeyi 21-22 derece civarıdır.

* Çalışma odası sık-sık havalandırılmalıdır. Oksijen seviyesi çalışmaya duyulan ilgi ile ilişkilidir.

* Çalışma odanız,aynı zamanda yatak odanız ise dikkat etmeniz gereken nokta ders çalışma aralarında, "şöyle bir uzanayım da biraz sonra kalkar kaldığım yerden devam ederim" gafletine düşmeyin. Yatak bir dinlenme aracıdır. Ders çalışmak için kullanılmaz. Her ne şekilde olursa olsun yatağa uzandığınızda belli bir süre sonra rehavet çöker ve sizde bir daha derse oturamazsınız. İşte bu günlerce aksatmadan devam ettirdiğiniz programınızın bir anda altüst olması demektir.

* Çalışma masasının başına geçince oradan yaklaşık bir saat ayrılmamanız gerektiğini bilin. Bu yüzden o periyotta çalışacağınız ders için gerekli hemen her şeyi elinizin altında bulundurmalısınız. Materyallerinizde ne bir eksiklik ne de fazlalık olmalıdır.

* Odanızın genişçe bir duvarında "ekstra köşesi" hazırlayabilirsiniz. Bunu 1.5X3 m. ebadında ince strofordan yapabilirsiniz. Ekstra köşenize önemli notlarınızı, sınavlarda en çok karşılaştığınız şa da en çok karıştırdığınız noktaları ezberlemeyi düşündüğünüz güzel sözleri günlük planınızın bir örneğini küçük kağıtlar halinde iğneleyebilirsiniz. Böylece odaya her giriş çıkışta bu notları görerek hem kendinizi kontrol edecek, hem de karıştırdığınız ders notlarının doğru bir şekilde aklınızda yer etmesini sağlayacaksınız.

Hayallerinizi Bir Süre Erteleyin

Etkili öğrenmenin yolu çalışılan konuya konsantre olmaktan geçer. Zihnin dağılmasını önleyerek dikkatli bir şekilde derse motive olmak, bu süreçte hızla akan vakitlerin boşa gitmesine engel olur.

Çalışmayı sürekli kılamamanın iki ana sebebinden biri "çevresel faktörler", diğeri de insanın kendisinden kaynaklanan çeşitli nedenlerdir.

Çevresel faktörlerden çalışma ortamını anlatırken bir miktar söz etmiştik. İçsel faktörlere de ayrıca değineceğiz. İçsel faktörleri kendi arasında gruplamak sanıyorum daha iyi olacak, bunlardan biri özellikle lise çağlarında en sık şikayet sebebi olan "hayallere dalmak ve kendini derse verememek", diğeri "sınav stresine kapılmak", sonuncusu da "şiddetli heyecanlanmalardır." Lise çağlarında yaşın da verdiği heyecanla çok çeşitli hayaller kurulabilir. Ancak şu bilinmelidir ki, bazı hayaller özellikle ders çalışıp kendinizi hazırlamanız gereken bu dönemde teşvik edici bir rol üstlenmiyorlarsa zararlıdırlar. Bunu bir çelişki olarak yorumlamayın. Çünkü motivasyon için belli bir dozda heyecana gereksinim vardır. Bu yüzden hayalin sığınılan bölümüyle, size zarar verebilecek gerçek dışı dünya arasında iyi bir tercih yapmalısınız.

Hayal dünyası geniş insanların yapacakları en önemli iş ya bunu bir süre için ertelemek ya da masa başından kalkarak en son noktasına kadar hayalle yaşamak, doyuma ulaşmak, sonra da daha önce anlatıldığı gibi arada geçen zaman kaybını kafaya takmadan derse oturmaktır.

Sürekli Çalışma Verimsizlik Yaratır

* Bir gün sabah, bir gün akşam, hafta sonları da geceleri çalışmak için yamalı bohça gibi programlardan mümkün olduğunca kaçının. Gerçi aşırı fark eden bir şey olmaz fakat derse motive olmakta güçlük çeken, çalışmaya oturamayan birinin temelde sıkıntı çektiği nokta bu olduğunda verimli çalışmaya ulaşmak bir problem halına gelebilir. Mümkünse aynı günlerde ve aynı saatlerde çalışmaya oturun. Bu veriminizi artıracaktır.

* Ders çalışma yöntemlerinde anlatılan 5'e 1 kuralına mutlaka uyunuz. 20-40 dakikalık anlama bölümü ne kadar önemliyse 10'ar dakikalık tekrar ve ara verme bölümleri de o denli önemlidir. Sürekli çalışma, düşünülenin aksine bıkkınlık vermesi ve dikkat uçuşmaları nedeniyle verimsiz sonuçlar doğurur.
__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla