Konu: E-Eft Kursu
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 05-11-2010, 05:04 PM   #12 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: E-Eft Kursu

Bugün sizinle sadece sorunlarınızı aşıp, normal bir hayat sürmenin ötesinde, genel kişisel gelişiminiz ve hayallerinizi gerçekleştirmek için Duygusal Özgürlük Yöntemlerini kullanmakla ilgili bir şeyler tartışmak istiyorum.

Çok kişinin, Duygusal Özgürlük Yöntemleri ile tanıştığında, kafasında sadece bir sorun vardır ve eğer onu çözdü ise, sonra başka bir şey için onu kullanmaz.

Bu bir hatadır, ya da en azından eksiktir. Çünkü Duygusal Özgürlük Yöntemlerini, hemen her türlü sorun için kullanabilirsiniz. Eğer her gün düzenli olarak irili ufaklı her tür sorununuza Duygusal Özgürlük Yöntemlerini uygularsanız, birkaç ay veya bir yıl sonra çok daha fazla fayda görmüş olursunuz.

Öte yandan, duygusal özgürlüğü sadece sorunlara uygulamak da bir eksikliktir. Çünkü duygusal özgürlük, sizi sadece alıştığınız "normal" hayatınızda bir sorun olduğunda normal hayatınıza geri dönmek için değil, daha üst düzeyde başarılara, mutluluklara, sağlığa ve enerjiye ulaşmak için de kullanılabilir. Önümüzdeki günlerde de, bu yöntemlere örnekler vereceğim.

Bugün ilk tartışmak istediğim konu, onaylamalar... Mesela, özgüven öz değer eksikliği sorunu yaşıyorsanız (ki hemen herkes biraz daha özgüven ister), "Kendimi seviyorum" diye tekrar etmeniz, kendinize sürekli telkinde bulunmanız tavsiye edilir. "Her geçen gün her yönden daha iyiye gidiyorum" demek de, yaygın tavsiye edilen onaylamalar arasındadır. Veya para sorunları yaşıyorsanız "Ben zenginim, milyonerim, trilyonerim" diye tekrar etmeniz önerilir.

Yaygın teori şudur, siz bu sözlerle yavaş, yavaş bilinçaltınızı programlıyorsunuz ve bilinçaltınız da bunları gerçekleştirecek şekilde davranışlarınızı yönlendiriyor.
Ki bu doğrudur, en azından kısmen. Yani evet, sürekli tekrarladığınız düşünceleriniz, duygularınızı, davranışlarınızı ve hayatınızdaki sonuçları yaratır. Ve eğer bilinçaltı programlamanızı telkin yolu ile değiştirirseniz, hayatınızı da değiştirebilirsiniz.

Öte yandan bu biraz eksik kalan bir bilgidir. Bilinçaltı, aynı değişimi sevmez ve aynı görüşü sürdürme eğilimindedir. Yani eğer sizin şu andaki durumunuzla, onaylamanızda ifade ettiğiniz durum arasında uçurumlar varsa, mesela "ben zenginim milyonerim, trilyonerim" diyen insan boğazına kadar borca batmışsa… Bu onaylamaları tekrar ettikten sonra, içinizde bir ses "hadi oradan, kendini kandırıyorsun" der veya "evet ama ya o zaman şu olursa?" şeklinde başka negatif duygu ve düşüncelere kapılır ve asıl zihnimizi programlayan düşünce, onaylamadan sonra gelen negatif ekler olur... Ve bu negatif duygu ve düşünceler yine negatif davranışlarla, daha da durumunuzu kötüleştiren bir kısır döngü oluşturur.

Bunu kırmanın temelde iki yolu vardır.

Birincisi, başlangıçta, ilerleme sayılabilecek, ama inanılabilecek kadar küçük hedefler belirlemek. Boğazınıza kadar borca battıysanız, belki bu borçları biraz azaltmanın veya bir kısmının biraz vadesini ertelemenin bir yolu vardır. Belki biraz daha para kazanmanın bir yolu vardır, bugünden başlayabileceğiniz. Belki bu şekilde küçük adımlarla bir süre sonra borçlarınızı kapatabilirsiniz. Belki daha sonra, biraz birikim yapmaya başlayabilirsiniz. Belki o birikimler, sonra daha yatırımlara dönüşebilir ve sonunda bir gün bir bakmışsınız, milyoner olmuşsunuz.

İkincisi de, bu onaylamalardan sonra gelen negatif duygularınıza, tıklayarak, negatif duygularınızı ortadan kaldırabilir ve sizi sınırlayan önyargılarınızı ortadan kaldırabilirsiniz. Belki bu şekilde, biraz daha büyük adımlar sizin için inandırıcı ve mümkün olur. Ve belki bu şekilde, ulaşmak istediğiniz yere daha çabuk ulaşırsınız.

Elbette, en iyisi bu iki yöntemi bir arada kullanmak... İnanamayacağınız kadar iddialı hedefler ya da onaylamalar seçmemek, öte yandan, inanılmaz dediğiniz sınırları, imkansızlıkları, sürekli sorgulamak, Duygusal Özgürlük Yöntemlerini uygulayarak, zihninizdeki tıkanıklıkları açmak.

Tamam, yarın size piyangodan para çıkmayabilir. Ama yarın aklınıza gelen bir fikir, çok karlı bir işin tohumunu atabilir. Kim bilir?

Neyin gerçekten mümkün olduğunu, neyin imkânsız olduğunu, bugün imkânsızmış gibi görünen bir şeyleri denemeden bilemezsiniz. Çok değil 100 sene insanlar hala "allah uçmamızı istese bizi kanatlı yaratırdı" diyen insanlar, uçan bir makine yapılabileceğine inanmıyordu ve 500 sene önce dünyanın düz olduğuna ve evrenin merkezi olduğuna inanılıyordu.

Mümkün olan veya olmayan şeyler değişmedi, sadece insanların kafalarındaki düşünceler değişti.

Duygusal Özgürlük Yöntemleri, "zoru hemen başarırız, imkânsız biraz zaman alır" demek için harika bir araçtır. İşinizi çok kolaylaştırır.

Uygulama önerisi:

Elinizi attığınız her şeyde tamamen başarılı olacağınızdan emin olsaydınız, ne yapmak isterdiniz? Hayatınız başyapıtınız olsa, tamamen sizin kontrolünüzde olsa her şey, onu nasıl yaratırdınız?

Bunları eğer şimdiki zamanda, yani hayalleriniz şimdiden gerçekleşmiş gibi yazarsanız, bunlar onaylamalar olarak da kullanılabilir.

Bugün bunları düşünün ve günlüğünüze yazın. Aklınıza "ben bunu yapamam, çünkü..." gibi şeyler geldikçe, bunları ayrı bir yere not edin.

Bunlar sizin zihinsel engelleriniz. Bunların üzerine tıkladıkça, hayallerinizin o kadar da imkânsız olmadığını fark edebilirsiniz.

Onaylamaları tekrar ederken sürekli olarak tıplarsanız, bu negatif eklentiler gücünü kaybeder. Onaylamalarınız inanılır hale gelir. İnanarak tekrar ettiğiniz ifadeler, düşüncelerinizi, duygularınızı, davranışlarınızı, alışkanlıklarınızı, giderek hayatınızı değiştirir... Ve giderek bugünün imkânsız gibi görünen hayalleri, bir bakmışsınız, bir gün gerçek olmuş...
__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla