Tekil Mesaj gösterimi
Alt 16-10-2010, 08:19 PM   #36 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: Bir Dakika Hayatınızı Değiştirebilir.



Şükran

Dr. Fulton Oursler’in, çocukluğunda kendisine bakan yaşlı kadını sürekli anlatıp durmasının sebebini çok sonraları anladım.

Anna, kölelik kaldırıldıktan sonra, Ourler ailesi tarafından işe alınan eski bir köleydi. Dr. Oursler, onu mutfakta oturmuş ellerini havaya kaldırmış ve gözleri yukarıya kenetlenmiş bir halde hep aynı sözleri söylerken hatırladığını söylerdi: “Tanrım, verdiğin nimetler için şükürler olsun sana.”

Bir gün Fulton sürekli bahsettiği nimetlerin ne olduğunu sorduğunda, Anna, nimetlerin, yediklerimiz ve içtiklerimiz olduğunu anlattı.

“Tanrıya teşekkür etsen de etmesen de, her zaman yiyecek ve içeceğimiz olacak, neden her gün teşekkür ediyorsun ki?” diye sormuştu Fulton.

“Doğru haklısın. Her zaman yiyecek ve içeceğimiz olacak ama şükran duyduğumuz zaman daha lezzetli oluyorlar.” Diye cevap verdi Anna ve Fulton’a şunları anlattı:

Anna daha küçük bir kızken, yaşlı bir rahip ona her şeyde minnet duyacak bir şeyler aramasını söylemişti. Bunun için, Anna her sabah kalkar kalkmaz, kendisine “Bugün ilk olarak neye minnettar olabilirim?” diye sormaya başladı. Mesela bazı sabahlar erken saatlerde mutfaktaki kahvenin kokusu odasına kadar geliyordu. Böyle sabahlarda, o nefis aroma kokusunu içine çeker çekmez “Kahve için teşekkür ederim Tanrım ve bu muhteşem koku için de teşekkür ederim” diyordu kendi kendine.

Genç Fulton yıllar sonra büyüdü ve evden ayrıldı. Bir gün Anna’nın ölüm döşeğinde olduğunu belirten bir mesaj aldı. Eve döndüğünde, tıpkı yıllar önce sürekli mutfakta gördüğü gibi, bu kez yatakta ellerini yukarı kaldırmış halde dua ederken buldu onu.

Fulton, Anna’nın böyle bir zamanda bile bir şeylere minnet duymasına gerçekten çok şaşırmış ve minnet duyduğu şeyin ne olduğunu merak etmişti. Tam o sırada Anna sanki genç Fulton’un aklını okumuş gibi, gözlerini açtı ve yatağının çevresine dizilmiş kendisine sevgiyle bakan yüzleri izledi. Sonra gözlerini tekrar kapattı ve usulca mırıldandı:

“Tanrım bana bağışladığın tüm dostlar için teşekkür ederim sana.”

Dr. Oursler, Anna’nın her şeyde minnet duyabilecek bir şey bulabilmesindeki o inanılmaz yeteneğinden çok etkilendi ve hayatı boyunca bunu unutmadı. Bu akıllı kadın, ona hayata hayata dair, çoğu insanın hiçbir zaman öğrenemediği bir şeyi öğretmişti:

Anna, Dr. Oursler’e hayatta nasıl mutlu olunacağını öğretmişti…


__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla