Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27-09-2010, 06:18 PM   #27 (permalink)
Işıldayan Safir
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Cevap: İçimizdeki Şaman - Duyguların Simyası Kitabı Hakkında Yorumlar

Ben bu kitabı okuduğum zaman kafam çok karışmıştı. Oldukça faydalı ve güzel bilgiler var. Ancak bir ara depresyonda olduğumu düşündürmüştü kitap bana. O halim depresyon hali miydi şuan hatırlamıyorum. Ancak kitabı herkese tavsiye ederim. Çünkü duyguları tanımlayabilmek çok önemli ve bir çoğumuz hissettiğimiz duyguları tanımlarken zorlanıyoruz.

Kitabın özellikle bana öğrettiği şey korku diye tanımladığımız duyguların korkaklık olduğu, korkaklık ve korku arasındaki farkın soğukkanlılık olduğuydu. Herkesin hayatında büyük bir yer kaplayan ve yaşam tarzını, yaşayışını, ilişkilerini etkileyen duygular vardır. Benim hayatımda da korkuların yeri çok büyük olduğu için özellikle bu bölüm dikkatimi çekmişti ve aslında -okuyanlar bilir- penceredeki bebek hikayesinden sonra bu konuyu düşündüğümde bu yorumun oldukça doğru olduğunu fark ettim.

Kediden korkarım, köpekten korkarım, kuşlardan korkarım, birtakım yiyeceklerden korkarım, önceden karanlıktan da korkuyordum vs. Bu hislere kapıldığımız zaman şiddetli bir panik hissedip, kaçmak, yakınımızdaki birine sığınmak ya da çığlık atmak istiyoruz. Aslında gerçekten korkan bir insanın korktuğu durum karşısında soğukkanlı olduğunu yazıyordu. Sonra ben bunu okuyunca şunu anımsadım.

Bir gün üniversitedeyken akşam fakülteden çıktım arkadaşımın fakültesine gidiyordum. Onun fakültesi de yaklaşık 200 metre filan ilerideydi. Akşam olduğu için de yol boştu. Zaten kimse de yürüyerek gitmezdi fakültelere. Ben araba beklemek istememiştim yakın olduğu için. Yolda yürürken yanımda bir takım sesler geliyordu. Ben de bizim kampüste çok fare var diye fareler oynuyor sanıyordum. Sonra kafamı bir çevirdim ki yılan var yanımda ve benim yanımdan geliyor. Korkup her şeyden kaçan ben tamamen iç sesimi dinledim. Ve birlikte ilerlemeye başladık.

İç sesim bana şunları söylüyordu: Sakin ol. Kaçmana gerek yok. Sen eğer ona zarar verecek bir şey yapmazsan o da sana zarar vermez. Şu an yol boş. Sakinliğini bozma ve yavaşça yolun karşı tarafına geç. Ben sakince yılana odaklanmadan yolun karşı tarafına geçtim. O yoluna gitti. Ben de kendi yoluma... Kedi görüp yolunu değiştiren ben yılandan kaçmamış oldum. İnanılmaz ama gerçek.

Kitabı okuduğumda yaşadığım bu olayda aslında tam anlamıyla bir korku yaşadığımı fark ettim. Bu duyguyu öğrenmemi sağladığı için Nil Gün'e minnettarım.

Sevgilerimle.
__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla