Doğumun ikinci evresi Doğum denildiğinde hemen herkesin aklına sancıların çok
yoğun şekilde yaşandığı, ağrıların en kuvvetli ve en
uzun olduğu birinci evre gelir.
Gerçekten de bu dönem kimi anne adayları için oldukça zor
geçer. Doğumun birinci evresi anne adayının kendisinin doğum
eylemi üzerinde etkisinin olmadığı bir dönemdir. Rahim
ağzının 10 santim açılması bir başka deyişle tam açık
olması ile bu evre sona erer.
Bu aşamada bebek artık kendisini dış dünyaya taşıyacak
kanalın içinden başarı ile geçecek hareketleri yapacaktır.
Kemik çatı ya da pelvis olarak adlandırılan bu kanal düz
değildir. Pekçok kıvrım, girinti ve çıkıntı içerir.
Bebek buradan geçebilmek için kendini bu girinti ve
çıkıntılara uydurmak amacıyla bazı hareketler yapar. Bu
hareketler doğumun kardinal hareketleri olarak adlandırılır.
Bebeğin kafatasını oluşturan kemikler erişkinlerdeki gibi
sabit olmayıp hareket etme yeteneğine sahiptir. Bu özellik
bebeğin kafası doğum kanalından geçerken kemiklerin bir
miktar birbiri üzerinde kayması, bu şekilde kafanın şeklinin
doğum kanalına uyması ile sonuçlanır ve bebek doğum
kanalından geçerek dış dünyaya çıkabilir.
İkinci evre ile birlikte anne adayının doğuma etkli
olduğu zaman başlamıştır.İkinci evrenin başlaması ile
birlikte doğum sancıları yani kasılmalar da karakter
değiştirir. Araları açılır ve şiddetleri azalır. Anne
adayı artık iyice yorulmuş hatta bazı durumlarda tükenme
sınırına gelmiş olabilir. Bebeğin başı artık vajina
içerisindedir ve doğuma çok yaklaşmıştır. İşte bu
aşamada doğumunuzu yaptıracak olan doktorunuz sizden çok
önemli bir yardımda bulunmanızı isteyecektir: IKIN.
Doğum esnasında doktorunuzdan en çok duyacağınız söz
budur. Ikınma hissi bebeğin başının bir grup sinir yumağı
üzerine yaptığı baskıdan kaynaklanır. Buna Fergusson
Refleksi denir. Tıpkı barsağın en son kısmı olan
rektum dolduğunda tuvalete gitme ihtiyacı duyduğunuz gibi
bebeğin başı da rektuma bası yaptığında aynı şekilde bir
his ortaya çıkar. Bu his ağrısız doğum durumunda büyük
ölçüde kaybolur ve anne adayı ne zaman ıkınacağını fark
edemeyebilir. Bu durumda hekimin hastanın yanında olarak
kasılmaları eli ile ya da monitör ile saptaması ve
kasılmanın en kuvvatli anında anneyi ıkındırması gerekir.
Tam açılma olduktan sonra bir süre kasılma olmaz. Bu süre
1 saate kadar uzayabilir. Bu zaman zarfında yorgun olan anne
adayı biraz dinlenme ve soluklanma fırsatı bulur. Doğumun
ikinci evresinde anne adayının başının hafif yukarıda
olduğu durumlar yerçekimi gücünden de faydalanmak
açısından önemlidir. Ikınma esnasında güç almak için
pekçok doğum masasında tutacak saplar ya da ayak pedalları
vardır.
Bazı hekimler ise bu evrede hastayı doğum masasında
yatırmak yerine çömeltmek veya özel sandalyelere oturtmayı
tercih ederler. Ülkemizde eskiden yaygın olarak uygulanan,
günümüzde ise kullanılmayan başka bir yöntemde anne
adayının tavandan sarkıtılan bir ipe tırmanmaya
çalışmasıdır. Bütün bu teknikler teorik olarak doğru ve
mantıklıdır.Bu aşamada yana dönük olarak yatmak önerilmez.
Doğru ve etkili ıkınmak için dikkat edilmesi gereken bazı
kurallar vardır. Sancı en yüksek noktaya ulaştığında
alınabildiği kadar derin bir nefes alınır. Baş öne doğru
kaldırılır ve çene göğüse değdirilmeye çalışılır.
Kabaca tanımlamak gerekirse vücut geniş bir C şeklini
almalıdır.Ağız ve burundan hava ve ses kaçmayacak şekilde
bütün güç ile sanki dışkı yapıyormuşcasına
ıkınılır. Bu aşamada bağırmak, ciğerlerdeki havayı
dışarı kaçırmak ya da sadece boğazı şişirmek anne
adayının kendini yormasından başka hiçbir işe yaramaz.
Ikınmanın amacı bebeği aşağıya doğru itmektir. İki
kasılma arasında anne adayının dinlenmesi gerekir. Bu
aşamada bir sonraki kasılma sırasında etkili bir şekilde
ıkınabilmek için enerji toplanmalıdır. Bu amaçla derin
derin nefes alınıp verilmesi gerekir. Doktorunuz duruma göre
bu aşamada size maske ile oksijen verebilir.
Epidural ile ağrısız doğum yapacak olan bir anne adayı
kasılmaları sancı olarak hissetmediği için etkili bir
şekilde ıkınamayabilir. Eğer anne adayı etkili bir şekilde
ıkınamıyor ise veya ıkınmaları yetersiz ise ve bebeğin
kalp sesleri düşmeye yani kalp atım hızı yavaşlamaya
başlıyor ise bu durumda doğumu çabuklaştırmak için
üçüncü bir şahıs yukarıdan annenin karnına bastırabilir.
Buna Kristeller manevrası adı verilir. Eğer bu manevraya
rağmen doğum gerçekleşmez ise ve bebeğin kalp sesleri
düşmeye devam eder ise vakum ya da forseps takılması
gerekebilir.
Her kasılma ve ıkınma ile birlikte bebeğin başı biraz
daha aşağıya iner. Kasılmalar sırasında bebeğin kalp atım
hızında geçici azalmalar olması normaldir. Ancak bu
düşüşler devamlılık gösteriyor ise bebek sıkıntıya
girebileceğinden dikkatli olunması gerekir.
Bebeğin başı aşağıya doğru ilerledikçe saçları da
vajina kanalında görülmeye başlar. Kasılma sona erdiğinde
baş tekrar biraz yukarı gider ama genelde her seferinde
eskisinden biraz daha aşağıda kalır.
Bebek çıkıma yaklaştığında her kasılma ile birlikte
kafası vajina ile makat arasında kalan perine kısmını
germeye başlar. Vajina yan duvarları bebeğin kafasının tepe
noktasını bir taç gibi sarar. Bu olaya taçlanma adı verilir.
Doğum artık çok yakındır. Taçanma gerçekleştiğinde eğer
doktorunuz gerek görür ise epizyotomi açabilir.
Kaynak: Dr. Mumcu Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |