FARKINDALIK KAZANDIRICI SÖZLER
1.Söz: Evren gözlemlenen ve gözlemleyen şeklinde iki unsurdan oluşurmuş. Sen gözlemleyeni özünde fark ettin mi? O senden sende olana bakıyor.
2.Söz: Namaz sırat köprüsüdür. Cennete götürdüğü gibi cehenneme de götürebilir.
3.Söz: Herşeyin bir şahsı vardır. Bir de şahsı manevisi. Bu yüzden bir şey kendi anlamıyla varlığının dışında kendi anlamının gerektirdiği vücuda sahip olabilir. Yani hissettimiz aşk ve sevgi vb gibi duyguların vücud sahibi olduğu görülebilir. Bir şey bilinçli olarak algılanıyorsa o mutlaka vardır ve vücud sahibidir.
4.Söz: Aşama aşama ilerleyiş yoktur. Sadece salt ilerleyiş vardır.
5.Söz: Gözlemleyen, gözlenen ile nitelenir mi? Gözlenene niteleme veren gözleyendir. Niteleme verdiği şey tekrar onu niteler mi? Biz de bu gözlemleyene “Hu” demez miyiz?
6.Söz: Salih olmak, her bakımdan temiz olmaktır. Saf ve katıksız olmaktır. Üzerine maddi ve manevi kir ya da olumsuzluk bulaştırmamaktır.
7.Söz: Senden ve karşındakinden ayrı istekler çıksa da ikinizde bütün olduğunuz için, bütün akıl her ikiniz için en güzel olan şekilde düzenler her şeyi.
8.Söz: Gücün, varlığa anlam vermendendir. Zayıflığın, bunu farketmemendendir.
9.Söz: Anlam ancak kader yazılımında var olan şeyler içindir. Kader yazılımında olmayan bir şeyin anlamından bahsedilmez. Zaten bizim bundan haberimiz bile olmaz.
10.Söz: Yeryüzünden yaşamış ve yaşayacak olan tüm insan tiplerine dair genetik bilgiyi saklıyoruz içimizde. Okumasını bilirsek, gözlerimiz görmese de karşımızdaki insanın fiziksel özelliklerini tarif edebiliriz.
11.Söz: Vahy, sende kayıtlı olan bilgiyi “okuyabilmendir” Bunun için sendeki okutucu sana onu okutmalıdır.
12.Söz:Adaleti bilmeyen doğruluktan, doğruluğu bilmeyen adaletten bahsetmesin.
13.Söz: Savaş, barışı düşünmemekten ileri gelir. Kötülük, kardeşliği bilmemekten ileri gelir.
14.Söz: Görüyor musunuz? Herşey herşeyle iletişim halinde, konuşmayan tek bir şey bile
yok. Hem bizimle hem herşeyle konuşuluyor!
15.Söz: Anlamamanız reddetmenizi gerektirmez. Varlığını duyumsuyorsanız, onu fark ediyorsanız, mutlaka vardır. Zaten olmayan bir şeyi fark edemezsiniz değil mi?
16.Söz: Evrende herşey semboliktir. Yaşanan her olay semboldür yani misaldir. İşte buna delil olan ayet: “Biz herşeyi misallerle açıkladık” Varlıklar ve aralarında yaşanan olaylar, holografik datada kayıtlı olan bilgilerin tecellisi, sembolü ya da misalidir.
17.Söz: Kaderde varsa olur sözü bir olasılığı anlatmaz. Aslında böyle bir söz çok abestir. Dünyanın en akılsızca sarf edilen sözünün bu olduğunu düşünüyorum. Çünkü, her olay kaderde var olduğu için olmaktadır. Bu cümleyi kullanmak yerine, “umuyorum şu filan şey olur” desen daha akıllıca olur.
18.Söz: Acaba hangisi doğru? “Temizlik imandan mı gelir?” yoksa “İman temizlikten mi gelir?” İman için temizlik mi şart? Yoksa temizlik için iman mı şart? Bence iman için temizlik şart. Ya sence?
19.Söz: İdrak etmeden yaptığın iş de boş bir iştir.
20.Söz: İnsanın kendi kendini düşman görmesi çok yanlıştır. İnsanda var olan bütünlük bilgisi, külli nefsin bilgisini de barındırdığı için insan kendini bütünlük olarak görür. Başka şeyleri görünce de “öteki” der. İşte bu “öteki” yüzünden kendi kendini düşman mı ilan edeceksin? Kardeşliği gör!
21.Söz: Güzellik, dostluk ve olumluluk kısacası doğru ve adil olmak daima kazandırır. Bencil ve çekişmeci olmak ise daima kaybettirir. Doğruluğun herkese kazandırır ama bencil ve çekişmeci olman sadece kendine kaybettirir.
22.Söz: Bilmiyorsan dinle, biliyorsan söyle. Bilmeden söylüyorsan dikkat et! Bildiğin halde dinliyorsan da dikkat et!
23.Söz: Her birimiz, birbirimizce ortak olan bir kelimeye gelelim. Her birimizi sevk eden o tek ve benzersiz güç için niyet edelim. Eğer böyle yaparsak en basit yemek yeme işini bile bütün insanlık için yapmış oluruz. Bu çok büyük ve uygulaması bir o kadar basit bir şeyi kim esirger?
24.Söz: Herşey gelişme odaklıdır. Sen niye oturma odaklısın?
25.Söz: Ders çıkarmak akıllı adamın işidir. Aklı olmayanın dersten de haberi yoktur.
26.Söz: Doğru olmak için önce doğruluğu bilmen gerekir. Doğruluk basitçe bir şeyi olduğu gibi aktarmak demek değildir, bundan daha derin bir anlayış söz konusudur. Ama bu anlayış basittir. Arayan bulacaktır. Sanırım bunun için sırrı bilmeniz gerekiyor ama bu kişinin kendi yolculuğu olması gerektiğinden söyleyemem.
27.Söz: Dua kitaplarında en etkili duaların soruna değil de çözüme odaklı cümlelerle oluşmuş olduğunu farkettiniz mi?
28.Söz: Bu dünya yalan değil, bu dünya hayal de değil. Bu dünya bizim hayalimiz!
29.Söz: Yemeği doymak için değil de yemeğin tadını almak isteğiyle yersen, hem doyarsın hem de zevk alır, mutlu olursun. Yok eğer sadece doymak için yersen, doyarsın ama zevk alamazsın. Eğer bir şeyi duyumsamadan yapıyorsan yarım yamalak hamd ediyorsun demektir.
30.Söz: Allah'ın emri sistemin gereğidir. Allah gereksiz şeyler emretmez!
31.Söz: Gerçek iyilik sistemle uyumlu yaşamaktır. Sistemle uyumlu yaşamak ise kardeşce ve
barış içinde yaşamaktır. Allah katında tek din İslamdır yani Allah katında tek sistem barış ve
kardeşliktir.
32.Söz: Uyumluluk gücü arttırır, aykırılık ise azaltır. Elbette aykırılık derken yaratıcı fikri kastetmiyorum. Buradaki uyumluluk sistemle olan uyumdur. Fıtrata uygun yaşamaktır. Aykırılık ise fıtratın tersi olan işler yapmaktır ki genelde insanın başına gelen olumsuzluklar bu yüzdendir. Sen düzgün işleyen bir makinenin, makineyi bozacak fonksiyonlarını karıştırırsan makine elbet bozulur değil mi?
33.Söz: Merhamet, tüm güzel ahlak özelliklerini bünyesinde barındıran bir ahlaki özelliktir. Merhamet, içinde sevgiyi, sadakati, doğruluğu, infak etmeyi, kardeşliği ve bunun gibi herşeyi barındırır.
34.Söz: Şükür, odaklanmak ya da duyumsamaktır. Artırıcı etki budur. Mesela hastalığa odaklanmak, hastalığa şükretmektir ve bu hastalığı arttır. Sağlığın artması için sağlığa odaklanılmalıdır. Söylediğim gibi şükretmek demek, bir şeyin üzerinde konsantre bir şekilde durmak ve onu duyumsamak demektir. Yolda gördüğün bir çiçeği beğendiysen, hissettiğin bu duygu şükürdür. Çünkü çiçeği beğenmen, ona odaklandığını gösterir. Ve emin ol, daha güzel çiçekleri göreceksin!
35.Söz: Sabırlı olmak, beklemek ya da tahammül etmek demek değildir. Sabırlı olmak demek, tedbirli ve şuurlu yaşamak demektir.
36.Söz: Günahta akılla kazanılır sevap da. Günah akılsızlık alameti değildir. Akıl ikiye ayrılır ki bunun birine nefs diğerine vicdan demişler. Bu ikisi, iki özelliği sembolize eder. Bu özelliklerden biri sentez, diğeri analizdir. Vehim aklın analiz kabiliyetindendir. Günah da böyledir. Aklın zatı yani yapısı gereği oluşan bir şeydir ve maalesef “Allah niye günah işlemeyi yaratmış?” deme gibi bir durumumuz olamaz. Çünkü günah aklın yapısal özelliğinden doğar ve bundan korunma yolu da aklın diğer fonksiyonu yani sentez ile olur. Buna işaret eden ayet: “Ona fücurunu(olumsuzluklarını) ve bundan korunmasını ilham edene..” Sanırım facir kelimesinin anlamı üzerinde biraz düşünsek “analiz” olayıyla benzeştiğini göreceğiz.
37.Söz: Farkettim ki insanın bir şeyi bilmesi kolay ama bildiği şeyi anlatması zormuş. Her insan bilir ama her insan anlatamaz.
38.Söz: Sadece başlarken acele edin. Başladıktan sonra acele etmeyin. Başlarken yavaş, başladıktan sonra aceleci olmayın. Bilin ki acele sürdürülen işte muhakkak bir eksiklik çıkıyor. Acele etmeyin kardeşim! Sakin sakin yapın işinizi, duyumsayın ve hissedin. Harala gürele yapmayın yahu
39.Söz: Eğer evrendeki “benzetmeci” düzeni yani sembolizmi görürsen sana şu dersi verebilirim. İnsan bir şeyi en iyi benzetme sanatını kullanarak öğrenir. Bazıları buna mecazdan girip hakkı buldu, derler. Neredeyse tüm alimler, marifetullah bilgisini elde etmek için ilk önce benzetme kapısından geçerler. O kapıdan geçince artık benzetmeyi bırakırlar.
40.Söz: Dikkat ediniz ki namaz esnasında insan erişebileceği en yüksek mükemmellik noktasındadır. Namaz, insanı kamilin sembolüdür. Bilmem anlatabildim mi? Bazı insanlar niye çok namaz kılıyor sanıyorsunuz? Çünkü onlar namaz esnasında erişebilecekleri mükemmellik skalasının zirvesinde olduklarını bilirler. Bu mükemmel duruşu sürekli yaşamak için namazlarını çoğaltırlar.
41.Söz: Yukarıdaki sözün zahiri anlamını herkes anlar batıni olanını anlamak için biraz daha bilgi toplaman gerekecek!
42.Söz: İbadet adı altındaki her hareket sistemin işleyişi hakkında bir imgedir, bir mecaz ya da semboldür. Mesela gezegenler güneş etrafında döner, biz kabe etrafında döneriz. Acaba dönerken yolculuğun esnasında başladığın yere yeniden döndüğünü farkettin mi? .
43.Söz: Düşünün ki hac esnasında belli bir noktadan başlanır ve her o noktaya gelişte selam verilir. Selam, selamette ya da güvende ve huzurda olmak demektir. Demek ki senin selametin ancak daireyi tamamlamanla olur. Zaten yüksek din alimleri daireyi tamamlamaktan bahsetmişlerdir hep.
44.Söz:Daireyi tamamlamak için yolculuğa nereden başladığını bilmen gerekir.
45.Söz: Herkes bilgin olabilir ama herkes alim olamaz. Alim olanlar arasında ise herkes fakih olamaz. Bilgin doğru yanlış demeden sadece bilir. Alim doğruyla yanlışı ayırt etmeyi bilir.
Fakih ise doğru olanları bilip uygular.
46.Söz: İnsanların ekserisi olması gerekenin değil, olmasını istediklerinin doğru olduğunu düşünürler.
Not: Bunlar acizane düşüncelerimdir. Yanlış şeyler yazmışsam hepinizden şimdiden özür diliyorum.
(UYGUNER)