 Ynt: Kekemelik sorunu çözüm arayışı
2 yada 3 yıl önce ben de bir tedavi merkezine gittim. sonuç mükemmeldi. Ama öğretilen teknikle her yerde ve herkesle rahatça konuşamıyordum. Mesela müdürümle konuşurken geriliyor ve tekniği uygulayamıyordum. Bu durumlarda acaba eski halime mi döneceğim gibi sorular geliyordu aklıma. Zamanla eski halime döndüm. Bu benim için yıkım oldu. Çünkü yıllarca uğraşıp atlattığım korkularımı tekrar yaşamaya başlamıştım. Çocukluğumdan itibaren kekelemenin problem olmadığını düşünerek büyüdüm. Konuştuğum zaman bana odaklanan bakışları hep görmezden geldim. Çünkü nasıl konuştuğumdan çok ne söylediğime bakmaları gerektiğini düşünüyordum. Kendime güvenim tamdı. Ama tedviden sonra bu düşünceleri tekrar yaratmam gerekiyordu. Gerçekten zorlu bir dönemdi :(
5-6 aylık bir bocalamadan sonra bu işin peşini bırakmamaya karar verdim. Eğer dünyada bir tek insan bu sorundan kurtulabilmişse ben de kurtulabilirim dedim. Sürekli internette aramalar yaptım. İlk olarak NLP teknikleri ile bu sorunu çözen biriyle karşılaştım. Bu kişi Amerika'da. Konuyla ilgili bir web sitesi ve mail grubu var. Buradan edindiğim bilgilerle neden kekelediğimi, çocukluktan itibaren nasıl bir gelişim olduğunu ve düşünce yapımı öğrendim. Çeşitli NLP teknikleri ile bu sorunu çözmüş bir çok insanla karşılaştım. Açıklamalar ve uygulanan NLP teknikleri çok mantıklı geldi. Henüz başarılı bir şekilde uygulayamadım hepsini :)
Araştırmalarım sırasında öğrendiğim diğer bir şey ise şu; her kekeme aynı tedavi şekli ile tedavi edilemeyebilir. ( Aslında tedavi kelimesi yanlış bir kullanım. Kekemelik bir hastalık değil akıcı konuşma eksiklği. ) Kendi kendine sorunu çözen, çeşitli yöntemlerle akıcı konuşmaya başlayan insanlar çok fazla.
Asıl temel nokta neden kekelediğini bulup kekelemene neden olan düşünce, davranış ve duygu biçimlerini düzeltmek. Çünkü kekelemek aslında bir belirti, sorunun kaynağı değil. En önemlisi kekelememeye çalışmamak ve kekeme olduğunu kabul etmek. Çünkü ne kadar direnirsen o kadar fazla kekelersin. Konuşmanı ne kadar umursamazsan o kadar güzel konuşursun. Çünkü kekemelik kilitlenen ses kutusundan ses çıkarmaya çalışmak için yapılan tikler aslında. O kilit halinin geçmesini bekleyip tekrar konuşmaya başlamak inan daha kısa sürede anlatmak istediğini anlatmanı sağlar. İkinci önemli nokta ise başkalarının düşüncelerini önemsememek. Karşımdaki kişi acaba kekelerken benim hakkımda ne düşünüyor gibi sorular eminim aklından geçmiştir. Bu durum stres ve gerginlik seviyeni arttırarak daha çok kekelemene sebep olur. Zaten nasıl söylediğinden çok ne söylediğin önemlidir. Eskiden ben de çok kafama takardım. Mesela asansördeyken konuşmamaya çalışırdım. Ama bu durumdan kaçmak bana saçma geldi ve arkadaşlarımla özellikle asansörde konuşmaya çalıştım. Tabi bi sürü insan dönüp bana bakıyordu. Ben de onlar kafalarını çevirene kadar bakıyordum. İnan çok eğlenceli oluyor :) Bu şekilde rahat konuştuğun veya kekelemeyi umursamadığın ortamları geliştirebilirsin.
Bu konu üzerinde konuşacak çok şey var aslında. Ne kadar yazsam az. Ama asıl çözüm sende. Sen istedikten sonra akıcı konuşmaya kavuşabilirsin. ve asla konuşman yüzünden kendini toplumdan soyutlama. Düzgün konuşsaydım şimdi nerelerde olurdum kimbilir deme. Belki hiç istemeyeceğin bir durumda olacaktın.
Kekemelerin yaptığı genel bir hata ise, bu soruna en kısa sürede çözüm bulmak. 1 ay tedavi gördüm artık bitti demek. Tabiki kolay olanı herkes ister. Ama yıllarca geliştirdiğin bir düşünce ve duygu yapısı var. Bunu 1 ayda silip atmak ve yerine sağlam bir yapı kurmak mümkün değil. Zamana yayılmış bir iyileşme çok daha sağlam ve kalıcı olacaktır.
Telkinlerin konuşmamda ve düşünce yapımda olumlu etkisi olduğunu söylemeliyim. Aynen tavsiye edildiği gibi dinliyorum. Konuşmamda dönem dönem dalgalanmalar oluyor, daha 15 gün oldu. Daha iyiye gideceğine inanıyorum. Tabiki telkinleri çeşitli yöntemlerle destekliyorum. Bu konu hakkında bazı tevsiyeler bulmuştum, Türkçe'ye çevirip ayrı bir konu açacağım. Onlardan da faydalanabilrisin. |