Tekil Mesaj gösterimi
Alt 17-07-2009, 04:42 PM   #5 (permalink)
ışıkk
Üsteğmen
 
ışıkk - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Oct 2008
Bulunduğu yer: İzmir
Mesajlar: 316
Tesekkür: 2,142
323 Mesajinıza toplam 3,530 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
ışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud ofışıkk has much to be proud of
Standart Cevap: Rüyadan Uyanış-Bartholomew

DÖRDÜNCÜ BOYUT FARKINDALIĞI

Pek çoğunuz Tanrısal farkındalık denen harika dolu bilinci anlamak için uğraşıyorsunuz. Elle tutulan, gözle görülen, deneyim yoluyla algılayabileceğiniz bir şey olmadığı için onu kendinizden uzak bir yere, hatta zaman/uzay ötesinde bir yere koyuyorsunuz. Bu Tanrısal enerji acaba dünya katında kendini belli eder mi? Yanıt evettir, bunu yapabilir ve yapar.

Pekala bu dördüncü boyut nedir, diğer boyutlardan ne farkı var? Esas fark “birçok” olana karşı “bir olan”dır. Olağan farkındalık halindeyken düalite ve karşıtlar görürsünüz, dördüncü boyutta ise birlik. Dördüncü boyut karşıtların son bulduğu, her şeyin “Bir Işık” içinde görüldüğü yerdir. Her şey ışıktır, her şey Bir’dir. Bu, gözle görmenin son bulması değil, fakat ayrılık gözüyle görmenin son bulmasıdır. Ayrılık gözüyle baktığınızda, kalbiniz ne kadar sevgi dolu olursa olsun sizi korkutan şeyler görebilirsiniz. Hayatınız şu anda mükemmel olsa bile, geleceğe içinde her türlü dehşetin bekleyip durduğu bir zihinle bakarsınız, yani geleceğe yapılan projeksiyon korkuya yol açabilir. Korkunun olduğu yerde sevginin sürekliliği ve tutarlılığı kalmaz, bu durumda sevgiyle korku arasında sürekli gidip gelirsiniz. Her biriniz bu tür gidiş gelişlere tabisiniz, çünkü gözleriniz hala herşeyi düalite içinde görür.
Dördüncü boyutun görüşü böyle değildir, orada yalnızca gerçek olanı görürsünüz, yaratmış olduğunuz düalitenin ardındaki gerçeği görürsünüz. Aydınlanmış bir varlık, çevresinde sürüp giden dramı (oyunu) görür, fakat gördüğü hiçbir şey onu korkutmaz, tiksindirmez, tehdit etmez, çünkü dramların oluşturduğu perdeye nüfuz ederek onun ardında yatanı görür. Dramın ardında yatansa Tek Işıktır.

Size baktığımda, gerçekten kim olduğunuzu görmemden endişe ediyor, olumsuz ve suç yüklü kimliğinizi görmemden korkuyorsunuz. Karanlık tarafınızı yakalayan kozmik bir casus olduğumu sanıyorsunuz! Evet, ben kozmik bir casusum, ama sandığınız gibi değil! Ben yararlı olabilirim, çünkü yapabileceğiniz hiçbir şey beni korkutamaz, irkiltemez, sizden yüz çevirtemez ya da nefret ettiremez! Durum nasıl görünürse görünsün aydınlanmış bir farkındalık sizin yalnızca ışık olduğunuzu bilir. Ve ışığa verilecek tek bir karşılık vardır, o da sevgidir, kişisel dramınızın hiçbir gölgesi önemli değildir. Bu ışığın ışıkla karşılaşmasıdır ve hepsi budur. Benim “Ben’im” sizin “Ben’inizle” karşılaşır ve var olan tek şey sevgidir.

Siz ancak yargının olmadığı bir alanda bir araya gelebilirsiniz, öyleyse yargıyı terk etmek için elinizden gelen her şeyi yapın. Acı verici şeylerin olduğunu inkar edecek değilsiniz, onlar oluyor, ama onlar inandığınız kadar gerçek değiller. Hatırlayın, dünya her şeyin göreli şekilde gerçek olabileceği görece bir kattır.

Eğer Tanrının varlığını hissetme ya da Tanrının sesini duyma veya onun ışığını görme arzunuzda samimiyseniz, bunlardan hangisini yapmak istediğinize karar verin. Birini seçin ve günün her saatinde onu arayın, fizik mekanizmanız buna elverişlidir. Eğer bir ermişin bedenini kesip biçecek olsaydınız, onda sizinkinden farklı bir şey bulamayacaktınız. Gizli düğmeler yoktur, gizli şalterler yoktur, gizli bataryalar, piller yoktur, hepiniz aynısınız! Binlerce insan kendi sessiz yöntemiyle şimdi Tanrıyı ya görüyor ya hissediyor ya da işitiyor. Belli belirsiz bir fikir olarak değil, ama iç gözüyle görüyor ya da inanılmaz bir bilinç patlamasıyla hissediyor veya varlığının derinliğinde işitiyor. Bu hayatta en çok istediğiniz şeydir, öyleyse tüm gününüzü bu niyete odaklanmış olarak düzenleyin. Saat be saat, günbegün, sabah kalktıktan sonra, gece yatmadan önce, bulduğunuz her boş vakitte Tanrıyı görmek, işitmek ya da hissetmek istediğinizi hatırlayın. Biliyorum, gazetelerin, dergilerin ve televizyonun daha ilginç olduğunu düşünüyorsunuz, ama size hatırlatırım ki Tanrı çok daha ilginçtir! En olağanüstü aşk ilişkisi bile Tanrının huzurunda olma duygusundan daha heyecan verici değildir.


JAMAİKA SEMİNERİ

Egonuz zihninizin eseridir, kendinin gerçek olduğuna inanır, ışığın içine dalmaya direnç gösterir, çünkü bunun ölümüne yol açacağını sanır! Böylece ortaya sizi birinden diğerine koşturacağı bir dizi arzu koyar. Durmadan uğraşmanızı, asla sessiz ve sakin kalmamanızı ister. Işıkla bir olabilme yolunda zafere ulaşmanızın tek çaresi egonuzla işbirliği yapmanızdır, bunu anlamanız son derece önemlidir. Aksi takdirde o tüm yol boyunca sizinle savaşacaktır, hem neden savaşmasın ki, neden ölümü seçmek zorunda olsun? Aydınlanmanın içinde onun da yer alacağını söylerseniz rahatlayıp gevşeyecektir.Sizinle Tanrısal olan arasındaki en kolay, en hızlı köprü solunumunuzdur. O kararınıza bağlı değildir, kendiliğinden vaki olan bir şeydir.

Solunumunuzu hissetmek için bir an durun, onun bedeninizdeki iniş çıkışlarını hissedin. Bu basit teknik farkındalığınızı hemen bedeninize yerleştirecektir.
Kendinizi düşüncelerinizden çekip duyularınıza vermenizi istememin nedeni şu, eğer zihniniz an’da gizlenen gizemi çözebilecek olsaydı çoktan çözmüş olurdu, ama çözemedi ve çözemez. Aydınlanmaya “düşünme” yoluyla ulaşamazsınız, içinizdeki mesajı yeniden programlamalısınız. Eski mesaj, “bakmaya devam et o dışarda, orada” idi. Yeni mesaj ise, “bu an odur, gizem yaşanan an’ın içindedir. Öyleyse sessiz ve sakin kalarak o gizemi bulmalıyım, o şimdi içimde, derinlerde” olmalıdır.


***BİTTİ***
__________________
Nasıl nefes alacağınızı düşünmezsiniz, sadece nefes alırsınız.
Dış koşulları yaratan içimdeki parçamı iyileştirmesi için, sevginin ruhunu yardıma çağırdım.
Hayatındaki herhangi bir şeyi değiştirmek istediğinde bakacağın tek bir yer var: kendi için.
“İçine baktığında, bunu sevgiyle yap.”
Joe Vitale


ışıkk isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla