Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2008, 11:45 AM   #8 (permalink)
cent
Binbaşı
 
cent - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
cent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to all
Standart Ynt: DİN VE KUANTUM FİZİĞİ

Fussilet suresi 41/53


"Biz her şeyi nezdimizde (huzurumuzda) bulunan bir düzene, bir plana göre yarattık!"


Kamer suresi 54/49


"Gece ve gündüz tesbih ederler, hiç ara vermezler. Onlar için ibadet tabii ve aralıksızdır."


Enbiya suresi 21/20


Burada bütün varlıkların yapısını oluşturan Atom ve hücrenin iç yapısındaki hareketlilik


Allah'ı tesbih (ibadet) olarak anlatılmış olmuyor mu ?


"Nerede olsanız o sizinle beraberdir. Çünkü size hayat veren ruhunuz o'na bağlıdır. Allah yaptıklarınızı görmektedir."


Hadid suresi 57/4


"Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri yaptıkları hakkında aleyhlerinde ve lehlerinde şahitlik edecektir."


Fussilet suresi 41/20


Dikkat ediniz, yalnızca ellerimiz, ayaklarımız ve derilerimiz değil atom ve hücreden oluşan bütün organlarımız şahitlik edecektir.


"Göklerde ve yerde olanları bilir, gizlediğiniz ve açığa vurduğunuz şeyleri de bilir. Allah, göğüslerin özünü bilendir."


Tekabün Suresi: 64/4


"Sözünü açık söylesen de, gizli söylesen de, muhakkak o gizliyi de ondan daha gizlisini de bilir"


Taha suresi 20/7


"Rabbin, gökte ve yerde konuşulan her sözü bilir. O'ndan gizli kalan hiçbir şey yoktur.O işitendir, bilendir."


Enbiya suresi 21/4


"Siz, açıklasanız da, gizleseniz de, biz sizin kalbinizden geçenleri biliriz."


Mülk suresi 67/13


"Siz, yaptıklarınızın gizli kalacağını mı sanıyorsunuz ? Biz sizin düşündüklerinizi biliriz."


Nahl suresi 16/19


Kur'an bir çok ayetin sonunda insanları; "siz hiç düşünmez misiniz ! siz hiç akıl etmez misiniz ?" mealinde ayetlerle defalarca uyarmaktadır. Yani Kur'an, karşısında düşünen, akıl yürüten insanlar istemektedir. Kur'an, bilen insanla bilmeyen insanı, yani bir başka deyişle bilgili insanla bilgisiz insanı aynı derecede değerlendirmeyeceğini açıkça belirtmektedir.


Örneğin;


"Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?" Zümmer suresi 39/9


"Allah, aklını kullanmayanların üstüne belalar yağdırır." Yunus suresi 10/100


"Allah'a ancak bilgin kulları gereğince saygı gösterir." Fatır suresi 35/28


"And olsun, biz Kur'anı öğüt alınsın diye kolaylaştırdık. Düşünen öğüt alan var mı hiç?"


Kamer suresi 54/17


Bakın Kur'an, insanları uyarmaya nasıl devam ediyor ?


"Allah, kullarının her halini haber alandır, görendir." Fatır suresi 35/38


"Dilediğinizi yapın o, yaptıklarınızı görmektedir." Fussilet suresi 41/40


"Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizlisini bilir, Allah yaptıklarınızı görmektedir."


Hucurat suresi 49/18


Allah'ın Kur'anda belirttiği gözetlenmek olayı, her şeyi bilmek hattâ kalbimizden geçenleri, beynimizde ki düşünceleri bile bilmektedir ? Şüphesiz bunların hepsi beden yapımızı oluşturan ve birer gizli kamera gibi çalışma özelliğine sahip bulunan atom ve hücre yapımız sayesinde olmaktadır.


Bakın Kur'an biz insanları nasıl uyarmaktadır.


"Göğü yeri ve ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bunlar bir tesadüf eseri değildir, bu inkar edenlerin zannıdır." Sad suresi 38/27


"Bizim sizi boş yere bir oyun bir eğlence olarak yarattığımızı ve sizin bize döndürülüp getirilmeyeceğinizi (hesap vermeyeceğinizi ) mi sandınız" Müminun suresi 21/115


Hele insanlara meydan okurcasına ve onları açıkça bilime ve bilimsel araştırmaya davet eden şu ayeti defalarca dikkatle okuyunuz ve gerekli bilimsel araştırmayı yapınız.


"Neden Kur'anı dikkatle incelemiyorlar?


Yoksa akılları üzerinde kilitler mi var? " Muhammed suresi 47/24


Bedensel yapımızı oluşturan atom ve hücre yapımız, bizim doğumumuzdan ölümümüze dek, kendi yapısına, daha doğrusu bizim yapımıza uygun bizi yansıtan frekans yayınlar. Yayınlanan bu frekanslar, bizim ölümümüzden sonra yok olmamakta, sonsuza dek varlığını korumaktadır. İşte bu frekanslar yalnızca beden yapımızı değil, yaşamımız boyunca yaptığımız konuşmaları, düşüncelerimizi ve kalbimizden geçirdiklerimizi yansıtmakta ve bunlar varlıklarını sonsuza dek uzayda korumaktadır.


Bunun içindir ki...


Hazreti İsa; "Taş taş üstünde kalmayacak, ama hiçbir konuşmanız yok olmayacaktır" demiştir.


"Rabbim, gökte ve yerde konuşulan her sözü bilir. O'ndan gizli kalan hiçbir şey yoktur. O işiten, bilendir." Enbiya suresi: 11/4


"Siz, açıklasanız da, gizleseniz de, biz sizin kalbinizden geçenleri biliriz."


Mülk suresi: 67/13


"Siz, yaptıklarınızın gizli kalacağını mı sanıyorsunuz ? Biz sizin düşündüklerinizi biliriz." Nahl suresi: 16/19


Kur'an da yer alan bu ve buna benzer ayetleri nasıl algılayabilir ve nasıl açıklayabiliriz ?


ATATÜRK'ÜN ÖNGÖRÜSÜ :


Bütün bu oluşumlar, atom ve hücre yapımızdan bizim kontrolümüz dışında yayınlanan ve bizim varlığımızı yansıtan frekanslar sayesinde olmaktadır.


Yalnızca bir kumandan ve devlet adamı değil, aynı zamanda büyük bir düşünür ve bilge kişi olan "ATATÜRK" bakın 1936 yılında Profesör Afet İNAN'a bu konudaki düşüncelerini nasıl açıklıyor ? Profesör Afet İnan, Atatürk'ün bu sözlerini "Atatürk'ten Hatıralar ve Belgeler" isimli kitabında yayınlamıştır.


"Tabiatta bilirsiniz ki hiçbir şey yok olmaz, ne bir ses, ne bir söz, ne bir hareket... Oldukları çağ ne kadar eski olursa olsun, bütün bu oluşlar oldukları andaki gibi tabiat içindedirler. Bu dalgalanmada zaman ve mesafe mefhumu yoktur. Yarın, bizi saran tabiat unsurları içinde binlerce ve binlerce sene evvel söylenmiş sözleri olduğu gibi toplayıp tespit etmek imkânına elbette varılacaktır. Tabiatın bu gün için esrar dolu sinesine gireceği muhakkak olan insan zekâsı, beklenen hakikatleri ortaya koyacaktır. Çünkü, tarih belgelerinin ilerdeki keşifleri buna dayanacaktır. Her tarihi şahsın söylediği sözler toplanabilecek ve böylece biz onları kendi seslerinden ve sözlerinden dinleyeceğiz" demektedir.


Atatürk'ün bu düşüncelerini, Kur'an da belirttiğimiz ve belirtemediğimiz bu yöndeki ayetlerle, birlikte özellikle elektromanyetik alanda ki teknolojik bulguların nasıl birbirini tamamladığını lütfen dikkatle inceleyiniz. Ayrıca, bizim burada belirtemediğimiz bu ve buna benzer ayetlerle, teknolojik bulgular ve uygulamalar üzerinde bilimsel olarak düşününüz ve bilimsel araştırmalar yapınız. İnanın, bizim düşünüp burada belirtemediğimiz daha birçok derinliklere, gizliliklere ve bilinmeyenlere ulaşacaksınız.


Atatürk'ün bu sözleri ile elektronik ve elektromanyetik sistemle çalışan son teknolojik bulguları ve uygulamaları da dikkate alarak, bunların üzerinde düşününüz.


Örneğin, görüntülü cep telefonları ile bilgisayar üzerinde düşününüz. Küçücük bir cep telefonu veya bir bilgisayarla dünyanın neresinde olunursa olunsun, karşılıklı konuşur gibi birbirinizi görerek konuşabilmektesiniz. Buna bir de televizyon yayınlarını ekleyin.


Bu iletişim olayı nasıl gerçekleşmektedir ?


Bu ve buna benzer bütün iletişim olayları uydu aracılığı ile uydu sistemi ile olmaktadır. Dünyamızdan binlerce kilometre uzağa atılan uydularla dünyamızdaki iletişim sağlanmaktadır. Bu iletişimin sağlanma olayı da birkaç saniye içinde olmaktadır. Atatürk'ün sözleri ile, yalnızca iletişim ve haberleşme alanında kullanılan teknolojiyi değil, belirttiğimiz Kur-an'daki ayetlerle bağlantı kurarak birlikte düşününüz ve değerlendiriniz.


"Göklerde ve yerde inanmak isteyenler için ibret dolu mesajlar vardır"


Casiye suresi : 45/3


"Her şey Allah'ın plânı, idaresi ve ilmi dahilinde gerçekleşmektedir"


Maide suresi: 5/57


"Gayb (bilinmeyen) aleminin, bilgi alanı dışındaki güçlerin ve imkânların anahtarı, şifreleri Allah'ın elindedir. Anahtarı, şifreleri O'ndan başkası bilmez. Karada, denizde ve havada ne varsa O bilir. O'nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez. Yerin karanlıkları içinde tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru (hücre ve atom) canlı ve ölü ne varsa, hepsi, her şey doğruları, hak'ı ortaya koyan kâinatın kayıp sicilinde Kanunlar ve İlkeler kitabında bilgi işlem merkezinde (Levh-i Mahfuzda) yazılıdır."


Enam suresi: 6/59


Buradaki açıklamaları lütfen bir bütün olarak ele alın ve bütün olarak değerlendirin.


Özet olarak; Atatürk'ün açıklamalarından başlayarak cep telefonları, televizyonlar ve bilgisayarlardaki internet ve karşılıklı görüşmeleri sağlayan sistemleri, yukarıdaki ayetlerle birlikte düşünüp değerlendiriniz. Bu değerlendirmeden bir sonuç elde etmek istiyorsanız, adına doğa dediğimiz, tabiat kanunlarını ve bu kanunların değişmez, şaşmaz işleyiş sistemini inceleyiniz. Bunu incelebilmeniz için de, tabiat varlıklarının temel yapısını oluşturan atom ve hücrenin iç yapısına giriniz. Hücre yapısı içindeki DNA, RNA ve genetik yapının özüne ve işleyişine, atomun iç yapısındaki nötron, elektron, pozitron ve çekirdek, çekirdeğin içinde kuantum parçacıklarını inceleyiniz. Bunların hepsi doğa, tabiat denilen sistemin işleyiş kanunlarını oluşturmaktadır. Bütün bu oluşumları da Kur'an, bakın ne kadar kısa, açık, öz ve veciz bir şekilde açıklamaktadır:


Kur-an: "tabiat kanunları için Allah'ın İlâhi Kanunları" demektedir.


Fetih suresi: 48/23


Daha ne söylenilsin, daha nasıl açıklansın ?


"Anlayan için sivri sinek saz, anlamayan için davul zurna az..."


Daha ne söylenebilir ki !...

behzat şaşal
__________________
yokluk ,varlıgın aynasıdır.



Dünyayı isterken de sus,
Bir dileğe kavuşmak isterken de.
Öylece seyre dal gitsin…
mevlana
cent isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla