Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30-04-2008, 11:40 AM   #1 (permalink)
cent
Binbaşı
 
cent - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2008
Mesajlar: 1,632
Tesekkür: 234
488 Mesajinıza toplam 2,287 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
cent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to allcent is a name known to all
Standart Ynt: DİN VE KUANTUM FİZİĞİ

Düşünce frekanslarımızı genellikle iki şekilde kullanmaktayız. İçe dönük olarak, dışa dönük olarak. İçe dönük frekanslar bedenimizin iç organları üzerinde etkilidir. Düşüncelerimizin içe dönük durumdaki ilk ve en öncelikli işlevleri, beynimizde oluşan bilgilerin depolanma ve arşivlenme işlemidir. Beynimiz; 100 trilyon bilgiyi depolama ve arşivleme özelliğine, kapasitesine sahip bulunmaktadır. Beynimizin bir bilgiyi öğrenip benimsemesi için üzerinde en az 15 saniye durması, yoğunlaşması gerekir. Önem vermediği ve üzerinde 15 saniye durmadığı açıklamaları ve bilgileri depolayıp arşivlememekte, onları dışlayarak unutmaktadır. Örneğin, caddelerden geçerken birçok dükkan levhasını veya bir çok arabanın plâka numarasını okuyoruz ama beynimiz onları depolayıp arşivlemiyor


İster içe dönük ister dışa dönük olsun, dua ve düşüncelerimizin etkin olması,örneğin; yağmur duaları gibi benzeri dualarda etkin olan dualar değil inançlarımızdır. İstediğiniz kadar dua edin, eğer içinizde inanç yoksa okuduğunuz o duaların hiçbir etkinliği, hiçbir değeri ve faydası olmaz.


Dışa dönük olarak yayınladığımız frekanslarda, beden yapımız dışındaki olay ve oluşumları etkileyen frekanslardır. Bu frekanslar içinde, yağmur duasını ve maddeler üzerinde yapılan etkileşimleri örnek olarak açıklamıştık.


Örneğin; Hiç tanımadığımız bir insanın yanında, nedenini bilmediğimiz bir huzursuzluk veya tam aksine tanımını yapamadığımız iç rahatlığı ve huzur duyarız. Bunun nedeni, yanında durduğumuz hiç tanımadığımız o insan tarafından o an içinde bulunduğu olumlu veya olumsuz duygularla yayınladığı düşünceleri, yani frekanslarıdır. Olumlu düşüncelerimizle çevremizi olumlu, olumsuz düşüncelerimizle de çevremizi olumsuz şekilde etkilemekteyiz. Bu ve buna benzer durumları yaşamınızda bir çok kez yaşamış olabilirsiniz. Bu durum, içinde bulunduğumuz düşüncelerimizi, bedenimiz dışına frekanslarla yayınladığımıza en güzel ve en yaygın örnektir.


Dua, ibadet ve düşüncelerimizin etkili hale dönüşmesi nasıl olur ve bunun için ne yapmalıyız?


Dua, ibadet ve düşüncelerimizin amacına ulaşması için bunların TEVHİD içinde yapılması gerekir.


Peki, tevhid nedir ?


Tevhid, gayet kısa ve öz olarak "birlemek-bir olmak"demektir.Birlemek, Allah'ı birlemektir. Bu da evrende görünen bütün varlıklarda Allah'ın varlığını ve bu varlığın özünde de Allah'ın birliğini yani TEK' liğini görebilmektir. İyi ama bu yeterli değildir. Bu işin yalnızca bir tarafıdır, yani yarısıdır. Bunun tamam olabilmesi için, yani tevhid olayında birliğin, bütünlüğün ve özdeşliğin sağlanabilmesi için insanın da kendi içinde, kendi varlığında Tevhid olabilmesi, tevhidi yakalayabilmesi gerekir.


Peki, insanın tevhid olabilmesi veya tevhidi yakalayabilmesi ne demektir ve bu nasıl elde edilir ?


Bu, anlatımda çok kolay fakat uygulamada çok zor, hatta imkansız denecek kadar çok zor bir durumdur. Bunu da, yani insanın tevhid olabilme durumunu da kısaca; dil, kalp ve beyin üçlüsünün bir olabilmesi şeklinde tanımlayabiliriz. İnsanın ister dini amaçlı, ister sosyal amaçlı olsun, amaçlarına ulaşabilmesi için tevhid içinde olabilmesi gerekir. Bir başka deyişle ancak bu iki tevhidin oluşması sonucu birbirleriyle bağlantı ve iletişim kurabilir. Bu iki tevhidin birleştiği zamanlar ancak dualarımız, ibadetlerimiz veya düşüncelerimiz amacına, hedefine ulaşır. Tasavvufta tevhid olayında 1+1 = 2 etmez, tasavvufta 1+1=1 eder, hattâ sonsuz birlerin toplamı "BİR" eder. Dua ve ibadetlerimizdeki amaç: Tasavvuftaki tevhid'i, "bir" i yakalayabilmektir. Yani, içimizde ve karşımızdaki BİR'lerle BİR OLABİLMEKTİR.


Kur'andaki ayetleri hatırlayınız. Kur'andaki ayetlerle Allah insanları nasıl uyarmaktadır? "Siz, açıklasanız da gizleseniz de biz sizin kalbinizden geçenleri biliriz"


Mülk Suresi : 67/13


"Siz, yaptıklarınızın gizli kalacağını mı sanoyorsunuz ? Biz sizin düşündüklerinizi biliriz."


Nahl Saresi : 16/9


"Rabbin gökte ve yerde konuşulan her sözü bilir.O'ndan gizli kalan hiçbir şey yoktur. O işitendir, bilendir."


Enbiya süresi 21/4


Peki bu nasıl olmaktadır.?


Bu, beynimizden yayınlanan frekanslarla olmaktadır. Çünkü, DÜŞÜNCELERİN DİLİ YOKTUR, DÜŞÜNCELERİN FREKANSI VARDIR. Duygu ve düşüncelerimizi dilimizden, yani sözlerimizden önce beynimizden frekanslarla çevremize yayınlamaktayız. Bunun içindir ki "laf aramızda kalsın"sözü kadar yanlış ve beni güldüren bir başka söz yoktur. Çünkü bizler, söylemek istediklerimizi dilimiz ile ifade etmeden çok daha önce, düşündüğümüz an bunları bir radyo yayını gibi çevremize frekans olarak yayınlamaktayız.


Tevhid olayını, dil, kalp ve beyin üçlüsünün bir olması diye tanımlamıştık.Bu ne demektir?


Dua ve ibadetlerimizde olsun veya başka işlemlerimizde olsun ,dilimiz ile söylediklerimizi kalbimizde hissedeceğiz, duyacağız ve bunları beynimizle onaylayacağız. Dilimizle bir şeyler söylerken kalbimiz başka duygular, beynimiz bambaşka düşünceler içinde ise, orada ulaşacak sağlıklı bir mesaj, bildiri oluşmaz, oluşamaz. Dolayısı ile yapılan bütün işlemler boşuna gider. Mesajlarımızın oluşması ve yerine ulaşması için dil, kalp ve beyin üçlüsünden bir "TEK" frekans olması ve tek frekans yayınlanması gerekir.


Bunun oluşması için dua ve ibadetlerimizde hangi dili kullanacağız?


KENDİ DİLİMİZİ KULLANACAĞIZ.


Çünkü Allah, biz kullarını yaratırken bizim dilimizi de genetik yapımız içine şifrelemiştir. Bunu da Allah Kur'an da açıkça belirtmiştir.


Örneğin, "bir yaprağın düşüşünden bile biz haberdarız" diyen ve bizim kalbimizden ve beynimizden geçirdiklerimizi bilen Allah, bizim dilimizi bilmez olur mu? Bizi yaratan Allah, yarattığı kulunun dilini bilmez olur mu ? Ve bu oluşumu da Kur'an da açıkça belirtmiyor mu ?


"Nerede olsanız o sizinle beraberdir. Çünkü size hayat veren ruhunuz ona bağlıdır."


Hadid suresi 57/4


Ve yine; "Allah'ın delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın, (dillerinizin) ve renklerinizin değişik olmasıdır. Şüphesiz bunda düşünenleriniz için alınacak dersler vardır."


Rum suresi 30/22


Dillerimizin de bize Allah tarafından verilmiş olduğu gerçeği daha başka türlü nasıl söylenilsin, nasıl anlatılsın?


Allah'a yalnızca Arapça dua edileceğini ısrarla söyleyenler, Allah'ı yüceltelim derken Allah'ı küçülttüklerinin farkında değiller mi? Allah'ı Arapçadan .başka dil bilmeyen cahil, kültürsüz bir duruma düşürdüklerini düşünemiyor, göremiyorlar mı?


Allah'ınızı severseniz bu şekilde düşünenler Allah'ı nasıl düşünüyor nasıl tasavvur ediyorlar, açıklayabilirler mi ?


Açık kalplilikle, ön fikirlerden, peşin hükümlerden kendimizi kurtararak düşünelim. Kur'an da bu ayetleri açıklayan, sizin içinizde, ruhunuzda olduğunu söyleyen Allah nasıl olur da sizin dilinizi bilmez. ?


Sizi yaratan, fakat sizin dilinizi bilmeyen Allah'tan, Allah göstermesin.onun kudretinden hatta varlığından bile şüpheye düşmez misiniz? Bu nasıl bir Allah ki, Kur'an da, benim rengimi, dilimi bana verdiğini, benim kalbimden ve beynimden geçenleri bildiğini söylüyor, ama benim dilimi bilmiyor. Bu nasıl bir iş demez, böyle düşünmez misiniz?


Sonra, bu dilinizi size veren ve sizin dilinizi sizden daha iyi bilen biriyle "Ben kendi dilimde değil, başka dille konuşup sizinle anlaşacağım" demenin gülünçlüğünü, mantıksızlığını ve saçmalığını düşünebiliyor musunuz?


Şöyle bir soru da gelip aklımıza takılabilir. Bırakalım dil tartışmasını, doğuştan ya da sonradan dilsiz olan insanlar var, peki bunlar Allah'a nasıl dua ve ibadet ediyorlar ? Bunlar kendilerini yaratan Allah ile iletişim kuramıyorlar mı ? Bu gibi insanların durumu nedir ? Bu ve buna benzer sorulara nasıl cevap vereceğiz ? Bana bir din gösterin, ibadet ve dualarının yarısı başka dille yarısı başka dille yapılıyor olsun.


Kur'an da ayetlerle, bizim de o ayetlere dayanarak ısrarla belirttiğimiz gibi, Allah kulları ile veya kulları Allah ile, kalplerden ve beyinlerden yayınlanan frekanslarla bağlantı ve iletişim kurmaktadır. Sevindiğimiz, üzüldüğümüz, korktuğumuz ve buna benzer duygular içinde olduğumuzda kalp atışlarımızdaki değişimi gayet iyi biliyorsunuz. Kalp, işte bu değişim içinde iken, bu değişime neden olan duygularımızı yansıtan frekans yayınlamaktadır. Tıp biliminde alınan kalp elektrosundaki grafiksel çizgilerin şifrelerini eğer çözümleyebilirsek, grafik çizgilerinden o insanın veya insanların hangi duygular içinde olduğunu da anlayacağız.


Aynı durum beyin elektroları içinde söz konusudur. Beyin elektrosundaki çizgilerin şifresini çözümlediğimiz an,o anda beynimizden geçirdiğimiz düşüncelerimiz de anlaşılmış ve okunmuş olacaktır. Din ve Allah inancı zayıf olan kişiler Kur'an da ki "Allah bir yaprağın düşmesinden bile haberdardır.", "Allah sizin kalbinizden geçenleri ve sizin düşündüklerinizi bile bilmektedir" mealindeki ayetlerle adeta alay etmektedirler. "Hadi canım sende, kalbimizden geçenler, aklımızdan geçen düşünceler de nasıl bilinecekmiş, buna imkan var mı ?" gibi sözler söylemektedirler. İnanınız bunları bilebilmek için Allah olmaya gerek yok, geliştirilen yeni elektromanyetik aparatlarla çok kısa zamanda bu söylediklerimizi bizler de öğreneceğiz ve bileceğiz. Çünkü son geliştirilen elektro manyetik aparatlarla yalan söylediğimiz zaman, beyin hücreleri arasında olan değişimi bilim, çok güzel bir şekilde saptamış bulunmaktadır.


 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
yokluk ,varlıgın aynasıdır.



Dünyayı isterken de sus,
Bir dileğe kavuşmak isterken de.
Öylece seyre dal gitsin…
mevlana
cent isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla