
Sevgili Hülyaa, ne mutlu sana ki, kendini keşfetmişsin, dolayısıyla sevginin kaynağını görmüşsün. Sular aynı yola dökülüyor gibi görünse de , aslında kaynak bir, yollar tamamen farklı. İnsanlar kaynağı unutmuşluktan ziyade arıyorlar. Fakat, yanlış yerlerde, yazıda da yazıldığı gibi dünyevi konularda arıyorlar. Hissedilen her iç sıkıntısı, yaşanan her türlü acı çeşitli materyalist güçlerle dindirilmeye, avutulmaya çalışılıyor. Kaynağın ne olduğunu bilmeyen, onu nasıl unutur ya da arar? Ne güzel demişsin Hülyaa' cım, ''aşk kendini akıntıya bırakmaktır'' diye..Ama hangi akıntıya

? Ve kaç kişi bunun farkında?
Öyle değil mi?
Güneş'cim, aşk konusunda asla umudunu yitirme, derim. Aşkta umudun bittiği yer diye bir şey düşünemiyorum. Bu tarz cümleler, hayat sevinci sönmüş insanlara aittir ki herkesin içinde dolu dolu akar. Yeter ki izin verelim.. Nefes aldığımız sürece hayat devam edicek ve bizler hayatımızdan güzel şeylerin akması için izin vermeliyiz. Aşk daha şimdi başlıyor.. Bazen umudumuzu yitirmiş gibi hissetsek de ,bu hisler bizim en güzel sınayıcımız.. Bu sınanışlarla her geçen gün, değerini daha iyi anlayacaksın..
AŞK HER AN YANIBAŞIMIZDA, HER NE ŞEKİLDE İSTERSEK... YETER Kİ İZİN VERELİM
Sevgilerimle..