Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| NAZAN ÖNCEL sizce ne demek, NAZAN ÖNCEL size neyi çağrıştırıyor? *
http://www.youtube.com/watch? v=_iBjMShksjQ
çünkü bu havada gidilmez…..
not: soru işaretinden sonraki boşluğu bi zahmet kapatınız.
(SOKAK KIZI albümüyle devam edelim)
Evet sokak kızının kapısındayız şimdi..kendisiyle biraz halleşelim dedik ama çöplükte akşam katığındaymış, öyle dedi arkadaşı zil zurnanın biri..
O sırada bir çocuk parkının yakınlarındaki çöp varillerinden sesi yükselmekteydi kızın, dinledik:
salıncakta sallanmadım
parka gitmedim
şeker almadım
ne oyuncağım oldu
ne uçurtmam oldu
yeni pabuçlarım, ne bayramlığım..
ben çocuk olmadım, ben çocuk olmadım!
ekmek çaldım fırından
katık buldum çöplükten
polis koştu peşimden
hırsız polis oynadım...
ben sokak kızıyım
bana iyi davranmayın...
tütün buldum yerlerden
gittim yaktım birinden
dayak yedim abimden
korkum yoktur itlerden
ben sokak kızıyım
bana acımayın..
siz evden kaçmadınız muhtemelen.. ben ilk okuldayken kaçtım kimse tınmadı..
henüz bu şarkı daha söylenmemişti, sokaktaki itlerden korkup akşam eve döndüğümden olsa gerek kimse bana acımadı. Sonra her sabah kaçıp akşam döndüm kimse bilmez..
sokak kızı olmak için evden kaçmak gerekmiyor, siz bu kadarını istememişken sizi farkında olmadan kendine bağlamış ya da içindeyken kendinizi garip bir biçimde güvende hissettiğiniz toplumsallık standartlarından kaynaklı aitlikler bir kenara, ruhunuzda aidiyet hissi azsa zaten sokağın malı değil -kimse mal değil çünkü- bir parçası sayılırsınız. kendini sokakla var edenler bu şarkının tadına varır! Çocuk olamayanların sokaktan vazgeçemeyiş nedeni sokağın insanı hiç büyütmeyen kaldırım taşları ve onlardaki sek sek çizgileri, parklarındaki kaydırakları, işsiz güçsüz insanların çömeldiği ağaç dipleridir.
Bu nedenle nazanlar sokak kızıyım diye bağırmaktan haz alırken...puya bak bakışındaki hanım kızların bir çöp varili önünde acilen terk edilmesi gerekmektedir..
"gittiğin yerde kal, gittiğin yer güzel.
Ben senin yalnız ağacın hasretin bana özel.
içimde boş oda yok
herkesin yeri belli
giderken unutma anahtarını al git"
"bana özel" adlı şarkısında, ağaçların yalnızlığındaki iyelik çokluğu ironisi dikkat çeker.
"erkekler de yanar
hem de nasıl yanar
yanmak çözüm değil
bizi yatak (nikah da diyor sonra) paklar...
ben de geldim aşka
benimki bir başka
ne güzeller gördüm
akşamdan sabaha."
e bu kadar yanıklıktan sonra nazanın hala kız kurusu olmasına şaşılarak bir de bakılır ki yanmanın ya da banka soymanın xxi, xysi olmuyor.. yalnız ademin yanışı ile ablanın yanışındaki metaforu irdelemek yerine sadece aynı noktadan ateşlenen x ve y nin akşamdan sabaha uğradığı niteliksel değişim ve varılan hedef -xe ve yye göre farklılık gösterecek ve yer değiştirecek biçimde- birbirine paralel değildir deyip bırakalım.
"bir yarim vardı ayırdılar bizi
gözyaşımı silip avuttular bizi
sensizlik ömür boyu sonsuz çile
a bu hayat böyle"
"ah bu hayat"ın sözlerindeki ermişlikle nazan bir insan-ı kamildir (sensizlik ömür boyu çileyse ne denebilir, ab-ı hayvan var ki bi de çağrışan..)
klipteki daracık mekanlara sığamayan mutsuz bütün kızlar güzel, nazanın botları da övülesidir..
geberik
"aşkından ölmedim
kalp krizi geçirmedim
keyfim yerine geldi
böyle çok rahat ettim
gidenler gider gider be geberik"
Geberik şarkısından çıkarılan seçeneklerle nazan
a) gidenin bırakacağı yalnızlığın ürkük anksiyeteleriyle yaşamanın anlamsızlığını fark eder.. er kişi olan geberesice, "geberip" gidince, gerginliklerin kaygıların da kalmamış olmasında şaşılacak bir şey yoktur ne var yani..
b) exitus letalisin peşinden koşmak yerine saçını keser, gidişinden yas tutmaz ama bütün gün camdan bakıp ucuz şaraplar içer, alışveriş krizine falan girer (buraya almadığım bölümden özet geçtim siz okuyup yorulmayın diye) ..
"beeyle iyiyim" demesinde bile meymenet yoktur zannımca, bu inkarın ta kendisidir. kız fena halde bozumdur.. Doğru yanıt zaman aşımında a olacaksa bile şu an b dir..
"hadi güneye" şarkısıyla şubatın içi ısınır..
"bir araba bulsam
yola koyulsam
doğru güneye gitsem
iyi kötü bir oda bulsam
güzel bir uyku çeksem
kendime gelsem"
arabayla ispanyaya gitmek de olası ama -ah gönül içinden neler geçiriyor- bir kez daha "kayaköy viraneliğinde zorunlu ebe mübadelesiyle güneşimizi kesmeden saklambaçlar oynayıp ölüdenize şarkılar söyleyebiliriz..
üstelik
"adımı sorsalar adım olmasa
kelimeler yarım kalsa yol ortasında"
"ben böyle aşk görmedim" diye bi albümdür ikincisi..
"korkma ölmez aşktan insan
ben böyle aşk görmedim
ben sebepsiz sevmedim
uyma ellerin tuzaklarına
atma beni uzaklarına..
bir ezan sesi böler uykumu
sinende eller yatar
ben asıl bunun derdindeyim"
ezan sesiyle sanki ibadete başlanan şarkının klibinde, herkesin eller duada bir ayin havası içinde aşkı kutsadığı düşünülür. bu kız belli ki hasedinden sabahlara kadar uyumamıştır, derdi sevgilisi değil daha çok onun sinesindekidir. Evet aşk öldürmez insanı ama kıskançlığın ne yapacağı belli mi olur yer bitirir adamı. Böyle aşk gerçekten görülesi değildir, nazanın dediğine göre uykuyu bölen verem eden sevgili değildir.
"dillere düşeceğiz seninle
ille de biz düşecek
taze bahar dalları gibi
çiçeklenecek..
tadım tuzum olacaksın benim
tadım tuzum olacak
yatağıma gireceksin benim
ille de sen yatacak"
önceki sözlere takıldım ya, acaba bütün bunlar bir inat uğruna mı diyorum.. türk filmlerinin eskitemediği "benim olacaksın ülenn" in dişicesi" tamam da "...ama ruhumu asla" diyen bi erkek çıkmış mıdır? (şimdi yazarken sıkılmıyorum da) ..
"aşk beklemez
kendini al gel
gömleğini kazaklarını
kitaplarını al gel
gel bu defa gel evime
gel aşka gel
misafir ol gel bana
börekler açarım sana
param pulum yok ama
kalbim vuruktur sana"
kitaplarla, kazaklarla gelinmiyceği bellidir, çünkü sevgilinin böreği yiyip gitme olasılığını çoğaltan şey nazanın çoğu hemcinsine özgü olmayan "mecnun" luğudur. Hem, soğuması istenmeyen (beklemeyen) aşk mıdır börek mi? Kim soğusun ister ki hem.
"eveleme geveleme develeme bitti "
telefonu bile açmadı
eveleme geveleme develeme bitti
kitabına uymadı uymadı gitti
jetonum yoktu aramadı geçti
velhasıl bitti"
böreği de yalnız mı yedi ki dedim.hiç takık olmayan hallerine bakılırsa inanasım gelmiyo. mecnune gurur yapıyo.. iyi oldu gittiği, zaten arıyacak kontür de kalmamıştı heh hee..
(jeton mu kaldı be)
kara trenden söz etmek isterdim hem de klibin görüntüleri haydarpaşa garındandı, iyi de giderdi haleti ruhiyyeme ama sadece "bende bir resmin var yüzüme bakmıyor" dizesini alıp uff diyorum..
3 albüm göç, 95 in en çok sözü edilen ve sevilenlerinden olur..nazan, şarkılarının bir bölümü, ondaki mizah duygusunun dışavurumu. ama burada, albümün adından başlayarak çoğu şarkıya ulaşan bir hüzün yoklaması var. Kliplerin siyah beyaz çekildiği, fotoğrafların keza siyah beyaz olduğu geçmiş görüntüsü, hüzün temini oluşturmakta.
" biraz çocuk kalsaydım
elinden su içseydim
beni sevseydin sevseydin
konuşmasan da anlardım"
"sen bunu bilmiyorsun.
sen beni öldürüyorsun,
sen bunu hep yapıyorsun..
gitmeler üzer bizi.
geçmiyorsam içinden,
sevemedim bu fikri.
gidiyorum inadına,
al aşkını ver beni."
Siyah beyaz görüntülerle papyonlu nazan klibindeki mesaj, ağlamaktan geliyorum istedim ama yine de alamadım kendimi duygusudur, izleyeni boğmaktadır. Birazdan gidecektir de.. o yıllarda parası mı yoktur da saçlarını kendi kesmektedir, yoksa artık tarz yapçam saç yolcam sorunsalı mı her neyse, hoştur bu haliyle nazan..
"söyleyin yarime baharları beklesin
Söğüdün dalları bugün eğilmesin
Beni geçirmeye kardeşim gelmesin
Annesinin bir tanesini kimseler üzmesin
Gidelim buralardan dayanamıyorum
Gidelim buralardan unutamıyorum
Yükleyin ne varsa gönlüme demlensin
Ayrılığın üstüne hasretim eklensin
Beni geçirmeye yalnızlığım gelsin
Ya dönülür ya dönülmez kimse üzülmesin"
Bence en güzel nazan şarkısıdır, zaten albümde "gitmek" sözünün katsayısı hesaplandığında çıkan sonuç "göç"tür. aslında nazan için gitmek, kalmayı dayanılmaz yaptığından zorunluluktur ama ayrılığına özlemi de ekleyerek acısını çoğaltan biri için bu gitmek midir? kalanlara, cehenneme kadar yolun var dedirtmediyse, he.
"bu havada gidilmez
güneşli günde gidilmez
aslında hiç gidilmez"
(bu, demir leblebiden ama olsun) cehennem kadar yolun var sözü edilmiş ki, şimdi iş hava tahminlerine kalmış.. bi bakiim hava nasıl acaba diye yağmurda gezilerek insanı eriyik yapan bir klibi var şarkının..blöf müydü ya abla "gör"dük işte..bu şarkıdan sonra hala, hadi git diyenin de ayaana sıkmak gerek ayrıca..
Sözler beni çağırdı.. oraya yöneldim yat kalk onu dinlediğim yılların geride kalacağı ürküntüsüyle nazanı geleceğime kattım, nasıl mı.. onun şarkılarından derleme bir dua seçtim, okuyup albümlerine doğru üfledim tozluymuşlar, hapşırdım.
Siz de görün..
nazanın şarkı sözlerindeki iflah olmaz aşık kadın triplerine çok kızdığım zamanlar oldu aslında, ama dönüp dolaşıp sözlerini hep sevdim yine de.. Çocuk olamamış bir sokak kızıydı, gün oluyor sevdiğine börek açıyordu, o sefil yaratığın ardından bağar bağar gitme diyordu, hep sevendi ve sevdiğinin ezdiği yok saydığı bir yürekti.
Deli, küfürbaz, dengesiz, ve başka bir çok şey denildi, dedik de nazan için (övgüydü bunlar, çünkü) .. oysa o zaten, bu ön adların kimilerinin ağızlarda sakız olmadığı yıllarda, herkesin hanım hanımcık edalı işveli olduğu zamanlardan kalma çelişkilerde, bir sevimli teatral ritm ayartıcısıydı. Ayar bozucuydu..
Öncelerden, başka müzik çalışmaları olsa da, hayatımıza ilk albümü olan "bir hadise var" la yarısı bayat, hep aynı nakarat bi şarkıyla, iyi de iyi de diyerek kimi kimi telsiz kimi telli bir 1991 model giriş yaptı.
"bir hadise var kimse bilmiyor
olmuyor bende deprem olmuyor
hiçbir şey beni böyle sarsmıyor
bir senin gibi..."
derken "bir seni sevmeli" diyip çıkıyordu, ak pak ruhumuzun kenarı ince tığla işlenmiş yerlerine motifler ekleyerek..
aynı albümde
"aşık değilim olabilirim
olabilirim olabilirim
yüzde elli sevebilirim
sevebilirim sevebilirim.. "
dediğinde ise aşk, olasılıklara gebe bırakılınca haydaa, hani bir beni sevecektin noldu da caydın ablam deyiveresimiz gelmişti de dememiştik o zamanlar. Deliydi ya vardı bir bildiği..hem sevgilinin olasılıklarına dahildik ya bununla avunsak yokluğuna gebe kalmaktan iyiydi heralde..(tavuk pazarı şairlerden çalıntı cümleler gibi oldu ya neyse.)
abla nazanın hop hop hoplatan iki noktalı şarkısının klibini bile unutamadım hâlâ, noktaları doldurmayı denediğimde e be nazan ayıp diyor insan..
"bir sen bir ben bir aşk.
bir aşk olsa..
nokta noktaaa"
bu ilk albüm ya, en azından benim bildiğim ilk albüm ve hüzün var mı ki bunda azcık oturup efkar dağıtsak desen, al..sadece dağıtır..
"ay karanlık hep karanlık
yüzün bize döner oldu
bir ihtimal daha vardı
felaket oldu
gitme gitme gitme kal bu şehirde
gitme gitme gitme yazık olur bize"
gerçi gidenin önünü açmak gerekir hatta hiç kapamamakta yarar vardır denilebilir, bu deli manyağa kızmışımdır, ne ağlanıyorsun gitme gitme diye, zaten o gerzek yolu yarılamıştı sen fark edene kadar, güle güle desene, demişimdir ama onun yüreği benden perdesizdir ve zırıl zırıl ağlıyordur cesaretle.
Sonraki albümlerinde de bu "gel" "git"ler hep yaşanacaktır ve özellikle "gidelim buralardan" dediğinde nazan, kimsenin içinden kalmak gelmemiştir diye rivayet olunur. Herkesin herkesi kapı önünde ayaküstü ağırladığı yıllardır bunlar.
-çağırmıycan mı içeri?
-gelme asgum, birazdan nazan çalıcek..
'kimi yükseklerden uçuyor
kimi kimi yükseklerden
kimi gerçeklerden kaçıyor
kimi kimi gerçeklerden
kimine bir haller oluyor
kimi hep bir şeylere takıyor
kimi kimi densiz kimi denli '
iyi de iyi dee ben bu şarkıyı nedense hep siyasetçilere gönderme yapan sokulgan bir şarkı olarak kodlamışım süngere..(sokarım politikana daha yazılmamış ve söylenmemiştir oysa) baksanıza sanki..
"aynı nakarat hep aynı aynı
yarısı bayat hep aynı aynı
yarısı hayat aynı nakarat
e anlat anlat"
herkes değişir.. çoban sülünün şapkasından, karaoğlanın kapkara saçından, erbakanın salyalı ağzından gayrı memlekette her şey...
değişmeyen ne.. dedik ya işte kocamış kurdum..
duygusal paçlarını zevkle dinliyorum...
Ağla Erkeğim Ağla
Demek sen de gidiyorsun
Başın alıp uzaklara
Beni öyle atıyorsun
Yangınlara karıyorsun
Sen kendinden kaçıyorsun
Aldanıyorsun
Meğer benim harcım değilmeş
Yokluğuna bir an alışmak
Ya da böyle sensiz olmak
Farzet ki unutmak
Ölüm demekmiş
Dudağımda bir çığlık
Kanadım kollarım kırık
Ecelim olur ayrılık
Ağla erkeğim ağla
Dudağımda bir çığlık
Kanadım kollarım kırık
Ecelim olur ayrılık
Ağla sen de sen de ağla
Bir alaca karanlıkta
Düşersen kör boşluklarda
Yüreğin bir fener olsa
ol uçurumdur orda
Erkeğim ağla
Sesin çarpar duvarlara
Öfke olur döner sana
Yalvar yakar bir yıldıza
Uykularını ada
Ya'da tanrıya
şeker abla..
yalınayak oynadığı klibinde az göbek yapmış ama olsun, yakışır ona.
son albümünün kapağında iğrenç ötesi karikatürler var..
Kadınların cinsel kimliklerini
karşı cinslerinin gözünün içine sokarak ön plana çıkarma girişimleri
her zaman antipatik gelir bana..
Kötü,çok kötü.
Gereğinden fazla değer veriliyor,kanaatindeyim.
Bununla beraber,Sezen Aksu gibi gerçek bir sanatçıyla kıyaslanmasını büyük hata olarak yorumluyorum.
Bknz:Yat kalk hep beni düşün.(Ne dokunaklı)
cici dişi [img]/images/smilies/smile.gif[/img]
bknz. postal aldım giymedin, göbek yaptım görmedin
bknz. fransız kaldın bana
bknz. dert ortağı
Kaynak:Antropoloji Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |