Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-02-2007, 08:58 PM   #9 (permalink)
hayatimdegisti
Administrators
Atakan Sönmez
 
Üyelik tarihi: May 2006
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
hayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond reputehayatimdegisti has a reputation beyond repute
Standart sürekli su ihtiyacı

SAĞLIKLI HAYATIN ANAHTARI SU

HAYATIMIZI İDAME ETTİREBİLMEMİZ İÇİN EN ÖNEMLİ BESİN ÖĞEMİZ OLAN SU, DOLAŞIM VE SİNDİRİM SİSTEMLERİNİN ÇALIŞMASINDA TEMEL İHTİYAÇ OLDUĞU GİBİ, VÜCUDUMUZDAN ARTIK VE ZEHİRLİ MADDELERİN

ATILMASINDA DA MÜHİM BİR VAZİFEYİ YERİNE GETİRİR.

Su hayattır. İnsan organizmasının önemli bir kısmı sudan oluşur. Kan dolaşımının olabilmesi, vücudun zararlı maddelerini atabilmesi, iç zarlarının kurumadan görevini yapabilmesi için hep suya ihtiyaç vardır. Bunun için sağlıklı her insanın aşırı terleme ve ishal halleri dışında, günde en az 1.5 litre suya gereksinmesi vardır.

Bu sebeple insanları ve gezegenimizi korumak için müsait ve güvenilir suya olan ihtiyacımızın arttığını sürekli vurgulamak artık çok önemli bir husus durumundadır.

Su, insanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için en önemli besin öğesidir. İnsan sağlığı açısından çok büyük önemi olduğu gibi, yaşama ait her şey suya bağlıdır. Yeryüzünde her yıl çoğunluğu çocuk olmak üzere 2 milyon insan uygunsuz su kullanımı ve kötü hijyenik şartlar neticesinde ortaya çıkan bağırsak enfeksiyonlarından hayatını kaybediyor. Ayrıca kronik flor eksikliği ve benzeri pek çok durum da çok ciddi bir netice haline geldi. Dünyamızın pek çok bölgesinde Hepatit A ve sıtma ciddi bir sağlık meselesi olarak ehemmiyetini korumaktadır. Bunları engellemek ancak kullanılabilir su kalitesini artırmak ve sağlık şartlarının iyileştirilmesi ile mümkün olacak.



DOLAŞIM SİSTEMİNİN

TEMEL MADDESİ

Susuz birkaç günden fazla canlı kalamayan insanoğlunun ağırlığının ortalama yüzde 60 ila 70'i sudan oluşur. Yani vücudumuzu, içinde DNA, RNA, enzimler, proteinler, polipeptidler gibi organik moleküllerin aktif ve serbest bir şekilde dolaştığı bir kaba benzetebiliriz. Vücudumuzda önemli fonksiyonları olan dolaşım sistemimizin ana maddesi sudur. Ayrıca ikinci bir dolaşım sistemini oluşturan lenfatik sistemin de (beyaz dolaşım sistemi) ana maddesidir.

Sindirim sistemi içinde yer alan ve yiyeceklerin sindirilmesinde rol alan bir çok maddenin de içeriği büyük oranda sudur. Vücudumuzdan artık ve zehirli maddelerin atılmasında önemli rol oynayan su, idrar yolları sistemi içinde büyük öneme sahiptir.

Vücudumuz için özellikle eklemlerin rahat hareket etmesi için yağlayıcı bir özellik gösteren su, gözlerimizde, burnumuzda, boğazımızda bulunan salgıların ve salyanın da temel maddesidir.

Vücudumuzun ortalama sıcaklığı 37 derecedir ve bu sıcaklık tüm fonksiyonların optimal oluştuğu ideal sıcaklıktır. Bu sıcaklık vücut tarafından hassasiyetle düzenlenir. Özellikle arttığı durumlarda terlemeyle vücut soğutulmaya çalışılır. Burada da ana aktör sudur.



SU KAYBI

Bütün bu faaliyetlerin eksiksiz olarak yapılabilmesi için gerekli olan suyun vücuda mutlaka verilmesi gerekir. Çünkü, gün boyunca bizler idrarla, terlemeyle, solunumla sürekli sıvı kaybederiz. Bu kayıpların oranları ve yerine konulmaması ile önce susama sonra sırasıyla ağız kuruluğu, halsizlik, baş ağrısı, vücut ısısında artma, sık soluma, kalp atım sayısında artma, kas krampları, şuur bulanıklığı ve komaya kadar giden belirtiler ortaya çıkabilir.

Böbrekler az su ile de zararlı maddeleri, yoğun bir idrar çıkararak atmaya çalışır ancak, bu denli yoğun idrar çıkışı, idrar yolu iltihapları, kum ve taşlarının oluşumuna yol açabilir. Bağırsaklar az gelen suyun olabildiğince fazlasını kullanmak için daha bol sıvı emerler ve bu da sürekli kabızlık sebebi olabilir. Kan koyulaşacağı için tansiyon düşmesi ve dolaşım yavaşlaması görülür. Aslında suyun yerine konulması kolaydır, yiyerek ve içerek bunu kolayca halledebiliriz. Birçok meyve ve sebze de bol miktarda su vardır.



GÜVENİLİR SU

Çay, kahve ve benzeri içecekler her ne kadar bol sıvı içerseler de, içeriklerinde ki kafein, tein gibi aktif maddelerin idrar söktürücü etkisi nedeniyle susuzluğumuz daha da artar. Bu nedenle vücut suyunun yerine konmasında en önemli ve tercih edilecek madde güvenilir su olmalıdır. Güvenilir derken temiz, mikropsuz, içeriğinde olması gereken özellikle flor, magnezyum gibi mineralleri yeteri kadar barındıran, ağır metal ve kimyasal madde içermeyen bir sudan bahsediyoruz.

Özellikle suyun aç karına yani yemeklerden önce yemeklerde bir süre sonra içilmesi özellikle suyun emiliminin ve biyo yararlanımının tam olması nedeniyle çok dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Ancak böylece sudan optimum faydayı sağlarız. Yeterli su alımı iştahımızı azaltır, vücuttaki yağların daha kolay yanmasına yardımcı olur, Vücuttaki su birikmesinin engelleyici tesiri vardır, Enerji ihtiyacınızı dengeler, yorgunluk hissine engel olur, toksin maddelerden daha kolay ve çabuk arınmamıza yardımcı olur, kabızlığa mani olur. Bu özellikleriyle su, şişmanlık mücadelesinde uygulanan beslenme şekillerinin hepsinde kilit bir görev üstlenmektedir.



DİYETTE SU

TÜKETİMİNİN ÖNEMİ

Kilo verme programlarında vücutta depo edilen yağlar yakılırken, su oranında artışların olması gerekir. Bu sebeple şuursuzca yapılan zayıflama programlarında, yağın dışında yağsız vücut kitlesinde yani kas ve suda da kayıp olur. Kaybedilen bu kilo, kısa sürede yağ olarak geri alınır. Bunun sebebi ise vücudun kendisinden beslenmeye başlamasıdır. Kişinin vücut ağırlığının yüzden 50-60'ı su olması gerekirken, obezlerde yağ oranı arttığından su oranında anlamlı düşüşler görülür.

Bu olumsuzlukların oluşmaması için, yakılan her 1000 kalori için yaklaşık

1 litre suya ihtiyaç vardır. Ayrıca vücuttaki ödemi bilinçli su tüketerek önleyebiliriz. Çünkü besinlerin ağızda sindirimi başladıktan sonra tüm doku ve hücrelere taşıyan sudur. Burada enerji oluşturduktan sonra atık maddelerin atımı da suyla olur. Günümüzde yapılan en büyük hatalardan biri, zayıflama metotların da yağ kaybı yerine su kaybının tercih edilmesidir. Bu tür durumlarda, azalan su oranıyla kalp normalden daha fazla çalışmaya başlar, soluk almada güçlük olur, yorulma süresi kısalır.

Öte yandan, kilo kaybından kaynaklanan deri sarkmaları da dinamik egzersizlerle beraber bol su içilerek önlenir. Yeterince su, daha fazla kas oluşmasını sağlar.



__________________
http://www.hayatimdegisti.com
Hemen ücretsiz deneme telkinlerini indirmek içinse bu link.Suçluluk ego ve kendine güveni 2 gün dinleyin
https://www.dropbox.com/sh/b6youoq8m...vwFPsoEYa?dl=0
Dinledikten sonra etkiler ile ilgili anketlere bu linkten katilin.
http://www.hayatimdegisti.com/forum/...-anketlerimiz/
hayatimdegisti isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla