Ynt: BENİM HİÇ BABAM OLMADI Hayal Abla bence sen, baban ölmeden önce değiştiğin, aydınlandığın için Allah'ın sevgii kulusun. Bi de düşünsene, iş işten geçtikten sonra akıl edebilseydin bazı şeyleri... Benim babam anneme ve bana çok büyük kötülükler yaptı. Zaten her zaman sinirli, sorumsuz, bencil bi insandı. Bağırmaya başladımı insanların önünde bize hakaretler eder, ölmüş annaneme dahi küfrederdi. Benim çocukluğum gençliğim huzursuzluk içinde geçti. Geceleri başımın ucundaki çekmece bıçak koyar uyurdum. Tabii ki beni öldürecek değildi mantıklı düşününce, ama o kadar sinirli kendine hakim olamayan bir adamdan artık herşeyi bekler olmuştum çünkü bir ara hemen hemen her gece yarısı bağırır çağırır olay çıkarırdı. Annem büyümesin ben üzülmeyeyim diye ağzını açmazdı. Ama olurda açsaydı ne yapacağını bilemezdik. Ama iyi olduğu zaman o da bana arkadaş gibiydi. Ben de onla herşeyi konuşabilirdim kızmazdı güvenirdi. İlk erkek arkadaşım benden büyüktü, yabancıydı, başka bi dindendi. Annem çok karşı çıktı. Babamsa onu çok sevdi. Zaman geçip tanıdıktan sonra ne annem ne babam ayrılmamı istemediler ama bana uygun biri değildi. Ben ders çalışırken bana ballı muzlar hazırlardı, yanında viskiyle yerdim. Bazen misafirler olduğunda çok güzel yemekler yapardı. Onun yaptığı yemeklerin tadını bi daha hiç bulamadım. Ben hastanedeyken bana her gün pirzolalar salatalar pilavlar yapıp taşıdı. Ama bana sevgisini hiç gösteremedi. Hiç söylemedi. Hep onu takdir etmemi onunla gurur duymamı istedi sanırım ama ben de çok şeyler çekmiş bi çocuktum ve sinirli zamanlarında anneme yaptıklarını söylediklerini affedemiyordum. Nefret ediyodum ondan çoğu zaman. Ara ara denedim aramızı düzeltmeyi hatta ona onu sevdiğimi söyledim ama her seferinde daha da büyük bir olay çıkıyo ve sürdüremiyodum. Zaman içinde gerçekten ondan kurtulmak istedim. Çünkü artık huzursuzluk ve korku ve gerginlik içinde geçen bi hayata dayanamıyordum. O da anladı. Sonra yaptığı herşey için bunu bahane etti, beni suçladı. Ama yaptıkları affedilecek gibi değildi. Annemi aldatması, bizi o kadınla aynı evde inkar ede ede yaşatması, iflas, annemi kullanabilmek için yıllarca inkar etmesi, ettiği hakaretler, sonradan beni hiç arayıp sormaması, çok çok çok kötü şeyler yaptı. Ama ben ona hep acıdım. Çünkü tüm yaptıkları onu daha da kötü ve mutsuz bi hayata daha büyük iflaslara yaşlılıkta çekilen sıkıntılara götürdü. O kadının yaptığı eziyetleri şeytani oyunları ve babamın herşeye rağmen onun melek olduğuna inanmasını anlatmıcam bile. Aslında bu çok çok kısa bi özet. Daha neler neler var... En son Türkiye'de onun bulunduğu şehirdeydim ve onunla görüşmemeyi düşünüyordum affedemiyordum zaten 2 yıldır görmemiştim. Ama son gün İngiltereye dönmeden hemen önce fikrimi değiştirdim yalnızca acıdığım için... Zor durumdaydı. yaşlıydı. Zor bi hayatı olmuştu. En son korkunç şekildeydi olabilecek en çirkef şekildeydi ilişkimiz ama gittim ve karşısına çıktım. Kadınla dükkanlarının önünde oturuyolardı. Beni görünce kızıcak mı bakmıcak mı bağıracak mı ne yapacak bilmiyodum. Onun da suratından kararsız kaldığını anladım. Hiçbişey peri masalı değil. Annem o ve ben yakındaki bi çay bahçesine gittik. her zamanki gibi hiç susmadan dertlerini işini düşmanlarını küfürlü bir şekilde anlattı da anlattı. Bir kez bile bana sen ne yaptın nasılsın diye sormadı. Ertesi gün yani benim son günüm yemeğe gitmek üzere ayrıldık. Ertesi gün yine üçümüz buluştuk mezeler balık rakı... Biraz daha iyiydi konuşma. Takım elbise giymiş bir dirhem bir çekirdekti. Saçları uzun beyaz atkuyruk yapmış Fedon'a benzemiş yeni imajı! İşte o akşam taksiye binerken ve vedalaşırken sarıldı bana ve ağlamaya başladı. Beni çok sevdiğini benim için herşeyi yapacağını defalarca söyleyerek ağladı. Hayat işte böyle oldu napalım kızım dedi. Öptük durduk birbirimizi. Sonra mesajlarda ve telefon konuşmalarında her zaman beni sevdiğini söyledi. 29 yıl sonra aramızdaki ilişki yaşanan bütün korkunç şeylerden sonra bu hale dönüştü. Ben de artık onu 1-2 haftada bir arıyorum. Bi insanın hem annesinin hem babasının enerjisine, duasına ihtiyacı var ve dua sadece dua ederek olmaz. O kişinin içinden bir an için geçen güzel dileklerle olur. O kişiyi mutlu etmekle olur. Benim hayatımdaki düzelmeler babamla ilişkimi herşeye rağmen bu hale getirince başladı. Düşündüm ben en yakın arkadaşlarım katil bile olsalar onların yanlarında olurum. Benim vefa anlayışım bu. Babamda hatalar yapıp bizi üzsede belli bir vefa göstermezsem önce kendime ters düşerim. İnsanı bitiren şey gerçekten kötü şeylere yoğunlaşmak. Bir de insanlar kötü görüldükçe çirkefleşiyor, iyi görüldükçe daha da iyi oluyor. Ama bu annemiz babamız ya da çok yakın dostumuz, yani içten içe gerçekten iyiliğimizi istediğini bildiğimiz kişiler için geçerli. Ben hayatımdan bazı insanları tamamen çıkardığımda çok daha mutlu ve huzurlu olduğumu da gördüm. Kıskanç ve kendini kandıran içleri karanlık insanlardan sakınalım kendimizi , koruyalım kalbimizi. Dün Allah'a dua ettim bana insanlara baktığımda ruhlarını göster diye. Ve o an kabul olduğunu hissettim. Saflıkla iyi niyet arasındaki dengeyi iyi bulmak lazım. Kimsenin ruhumuzu yaralamasına izin vermeden, ruhları yaralı insanlara sevgiyle yaklaşabilmek lazım. Ama bize hakkı emeği geçmiş bizi sevdiğini bildiğimiz insanlar söz konusu olduğunda düşünmeye gerek yok. Sevgiyle yaklaşmanın ve iyi yönlerini görmenin ne yapıp edip yolunu bulursak huzura kavuşuruz... |