Anadolunun şarap tarihi açısından önemi büyüktür. Şarap konusunda özellikle Hititlerin çok önemli katkıları var.
Hititler ilk şarabı yapmadılarsa bile adını vermişler. Hititler şaraba “Wiyana” diyormuş. Şarabın batı dillerindeki isimlerinin bu kelimeden türediği sanılıyor.
Konya Ereğlide bulunan bir kabartmada bereket tanrısı Tarhu sağ elinde üzüm salkımı sol elinde ise buğday başağı ile resmedilir. “Ekmek, şarap, sen ve ben” felsefesinin kökü ta o zamanlara dayanır.
Alacahöyük'te bulunan M.Ö. 3000'lere ait som altından şarap sürahisi ve şarap kadehi ise bu içkinin kullanımındaki kültüre işaret ediyor. Yani İranda, Çinde şarap küpleri bulunuyor ama karaf ve kadeh burada.
Hititler şarabı sadece yapıp içmemişler, aynı zamanda ihraç etmişler. Şarap ihracatına aracılık yapan, işin lojistiğini de üstlenen Fenikeliler de bu ticaretten önemli gelirler elde etmişler.
Fransız şarapları güzeldir ama Fransaya şarabı öğretenler de savaştan kaçan Foçalılardır. Fransada şarabın geçmişi Foçalıların Fransaya varışından beri geçen

senedir; daha fazla değil.
Kaynak: Şarap Günlüğü