hayalayaz

REİKİYE UZAKTAN UYUMLANILIRMI?
Eğer öğretmen olarak seçtiğiniz kişi, sizden parayı alıp, sizi inisiye edeceğini söylediği saatte televizyonda kavak yellerini seyretmiyorsa, reikiye uzaktan inisiye olunur.
tabii öğrencilerimize tavsiyemiz..seminerlerini birebir öğretmenleriyle yan yana gelerek almalarıdır,çünkü birlikteliğin yarattığı sinerji muhteşemdir..
amaaa eğer birileri çıkıpta uzaktan inisiyasyonu tartışmaya açıyorsa...bildiklerimizi söylemek vacip olmuştur..

ikinci dereceye inisiye olan herkes..üç sembolün enerjisine uyumlanır..bunlardan 1. si güç sembolüdür geleneksel reiki uygulamalarında tek başına kullanılan yegane sembol budur..ayrıca bu sembol diğer sembollerle birlikte kullanılır..diğer sembollerin gücünü arttırır ve amaçlarına odaklanmayı sağlar...ikinci sembol dönüşüm sembolüdür..şimdi ve burada kullanılır..
3. sembol zaman ve mekanı aşarak şifa gönderdiğimiz yer,zaman,ve kişiyle bizim aramızda köprü kurar...

şimdi...ikinci derece uyumlaması alan herkes uzağa, geçmişe,geleceğe,reiki gönderileceğine inanıyorda...uzaktan inisiyasyon olabileceğini nasıl inkar ediyor anlamıyorum..

reiki uyumlaması bir çok yeteneğinde gelişmesini sağlar duru işiti,duru görü gibi, astral seyahatide geliştirebilir

ben reikiyi hasta olduğum için öğrendim..öyle çok ileri boyuttaki öğretileri almayada niyetim yoktu...reikiye inisiye oldum hastalığım geçti..ve ben reikiyi sadece kendime ve arkadaşlarıma şifa vermek için,birde meditasyon yaparken kanal oluyordum...bir müddet sonra meditasyon yaparken taç çakramdan ışıklı birtakım çizgilerin girdiğini görmeye başladım..kendi kendime (tahtalar çatlaktı temelli kırıldılar herhalde dedim..) fakat bir iki üç beş..çizgilerin şekilleri her meditasyonda daha bir belli olmaya başladılar. o dönemde reikiyi bilen az kişi var.. çok kişi olsada ben kimseyi tanımıyorum...ayrıca üfürükçü demesinler diye,reiki yaptığımı çok az kişiye,delirdi demesinler diye ışıklı çizgiler gördüğümü kimseye söylemiyorum..fakat çizgilerin şekilleri her geçen gün daha netleşmeye başladı...hey yarabbi aklımı sen koru, nedir bunlar derken meditasyon yapmaktan vazgeçtim..bu seferde önüme gelen herkese lale demeye başladım..kurban olduğum allah nedir kimdir bu lale?...sorularıma cevap bulma ümidiyle o zaman tek reiki kitabı olan reiki uygulamalı şifacılık tekniklerini kurcalamaya başladım..bir baktım alman hocalarla irtibatımızı sağlayan kadının ismi lale..hemen ona telefon ettim ve her şeyi anlatmaya başladım..bana muhtemelen reiki sembollerini gördüğümü çünkü anlattığım çizgilerin reiki sembollerine benzediğini söyledi...gel ikinci dereceyi al bak bakalım..gördüğün çizgiler sembollere benziyormu dedi..ona ikinci derece seminerinin fiyatını sorarken..sembollerin ne işe yaradığını tabiiki bilmiyordum..ve zaten bu bilgiler ancak seminerlerde veriliyordu.. seminer ücreti 500 dolardı ve bu para tabiiki bende yoktu...yeni iflas etmiştim...alacaklılar beni bulmasın diye tırım tırım herkesten kaçıyordum...depresyona girip tedavi olamadığım içinde kendimi dengelemek için meditasyonlar yapıp kendime reiki uyguluyordum...neyse lale'ye öğretmenlerin ne zaman geleceğini sordum ve artık 1.ve 2. derecelere kendisinin seminer verdiğini öğrendim...ücreti taksitlendirdik..ben seminere gittim...ve seminerde asla aklımın basmadığı bir şey öğrendim..biz artık uzağa,geçmişe , geleceğe,canımızın istediği her yere herkese enerji gönderebilme yeteneği kazanmıştık semboller sayesinde...eve gelirken durup durup kendimi dövesim geldi...ben bu yoklukta böyle bir saçmalığı nasıl yaptımda birde üstüne üstlük borçlandım diye...tabiiki uzağa reiki göndermeye çalışacak kadar deli değildim..allahıma şükürler olsun...salakmıyım canım ben..bir kaç gün sonra 1. dereceyi 2. dereceyi birlikte aldığımız.arkadaşım aradı..heyacan içinde hayal benim kanallarım tıkandı reiki gönderemiyorum..ama şu anda istanbulda bir hastanede komada olan bir hasta var..aslında aile'ye her duruma hazırlıklı olmaları söylenmiş...ama onlar yapılmadık bir şey kalmasın diye reikide istiyorlar..(hadeee...hoca hoca yı tekkede deli deliyi dakkada bulurmuş ya..) neyse ben kızım ben bu olaya inanmıyorum...attık paraları sokaa. dedim...(buda arkadaşım: amaaaaan merak etme onlarda inanmıyorlar...sadece herşeyi yaptık deyip içlerini rahat ettirecekler dedi..) peki adamın adı soy adı falan...onuda telefon et sen öğren dedi...evde telefon yok..cepten bir isim öğrenmek servet o zamanki maddi duruma göre...birde atmosferde veya benim telefonda bir şey var..tam konuşucam telefon cart diye kapanıyor...zar zor insanların telefon numarasını aldım. zaten bir arkadaşıma reiki vermeye gidecektim..çıktım dışarıya..dışardan normal hattan aradım hasta yakınlarını, adamın adını soy adını öğrendim...hastalığını sormayı unuttum..tüh falan derken..içimden bir ses ciğerler dedi...bu sesi anlatmama imkan yok ama bir sesti..öyle fiziksel kulaklarımla işitmekte değil...arkadaşımın evine gittim...aç bakalım bana bir oda ben uçucam dedim...girdim odaya reikiyle bağlantı kurdum sembolleri çizdim,adamın adını soy adını söyledimm..bir el koluma yapıştı..gözlerimi açtım..baktım kolumda el falan yok..ama el kolumu hala sıkıyor..ben tabi..yusuuuuuf yusuffff vaziyetlerinde bir panik yaşadım...sonradan belki gerçekten..bağlantı kuruluyordur deyip..zihinsel olarak adamın ismini söyleyip siz eğer o iseniz..elinizi gevşetin dedim..el gevşedi...ben kendisine ne yapmak istediğimi söyledim..kabul ediyorsa kolumu sıkmasını söyledim..ve lütfen yavaşça...el kolumu sıktı...tamam o zaman şimdi kolumu bırakın size reiki vereyim dedim...ve reikiyi verdim.. gözlerim kapalı...bir hastane odasındayım...ortadaki yatakta uzun boylu beyaz saçlı renkli gözlü bir adam yatıyor...ben adama bütün bir reiki seansı uyugulamaya çalışıyorum..adam ciğerlerinden sonra böbreklerine reiki istiyor...reikiyi verdim...odadan çıktığımda...yüzüm bembeyazmış..ellerim ayaklarım titriyordu...tek kelime söyledim...DOĞRUYMUŞ...daha sonra akrabalarını telefonla aradım ve sordum...hastanız..uzun boylu beyaz saçlı..renkli gözlü birimi ve yattığı odada çivit mavisi renkli dolap kapaklarına bezeyen bir şeyler varmı ve hastanız..böbreklerinden rahatsızmı?
evet adam benim tarifimdeki kişiye benziyor..ciğeri su topladığı için dren takılıymış...ve kronik böbrek hastasıymış..hatta böbreklerinden bir tanesi alınmış...bunları duyunca reikinin bir şekilde uzaklara akıp şifa verdiğine inandım..reiki vermeyi sürdürdüm... 3. gün adamın ciğerindeki dreni çıkardılar .4. gün komadan çıktı..bir kaç gün sonra yoğun bakımdan çıktı..akrabaları tamam dediler kurtuldu...artık reiki göndermeyin...bir gün sonra adam tekrar komaya girdi..akrabaları tekrar telefon ettiler devam diye...sonuçta adam iyileşti kendisine reiki verdirdiklerini söylemişler..elini bedenime koyan zayıf bir kızmıydı demiş...ben bunu duyunca herkes gibi dumura uğradım...adam iki ay sonra hastaneden çıktı izmire geldi ve biz onca kalabalığın içinde birbirmize yabancı değildik..daha önce tanışmıştık...daha sonra öğrendimki benim yaşadığım şey astral seyahat..durugürü..ve duru işiti yeteneklerinin gelişmesiymiş.. sonraki yıllarda bu durumu uzaktan şifa verdiğimde daima yaşadım.ne olduda oldu bunu anlatmama imkan yok.. .ama ben gidiyorum...şifayı veriyorum..ve şimdi ve buraya dönüyorum...bunların olması için özel bir çabada harcamadım..ben reikiyi sadece hissetmiyorum...ve reiki ile her şeyin mümkün olduğuna inanmıyorum.. BEN BİLİYORUM ..kimseyi benim bildiklerime inanmaya zorlayamam, böyle bir gayretimde olmadı hiç bir zaman.. ....bir öğretmen olarak tabiiki seminerler vermek istiyorum..ama bunu illa yapayımda çok paralar kazanayımda diye bir derdimde yok..zaten para istemeye utanırım...karşımdaki insan düşünürde teklif ederse reddetmem ama ben şu kadar para olmazsa seni inisiye etmem demeye utanırım belkide bu konuyu aşmam lazım..amaaan benim eksiğimde bu utangaçlık olsun...yam yam gibi olmaktansa...kişisel gelişimim için bu kadar emek harcamışken..BUNCA SENE REİKİYİ HER AHVALDE UYGULAMIŞ BİR ÖĞRETMEN OLARAK...ARZU EDEN HER İNSANI REİKİYE UZAKTANDA UYUMLAYABİLECEĞİMİ BİLİYORUM..ZATEN BUNUDA YAPIYORUM..internet sitelerinde,bunun olmayacağını söyleyen ve tartışmaya açan bir öğretmense? öğretmenliğini önce kendisine yapmasını tavsiye ediyorum...öğretmelik sadece kişileri reikiye uyumlamak ve iki gün boyunca laf salatası yaparak seminer vermek değildir...öğretmenlik kişinin kendisini her konuda yetiştirmesidir..kendi hatalarını görmesi..bu hataları şifalandırmasıdır...kişi öğretmenliği ilk önce kendisine yapmalıdır..yazının bir yerinde, işin uyumlanmayla bitmediğini başladığını söylemiştim...bu doğrudur...öğretmen bol bol seminer verip öğrettiği şey her ne ise bunun illa reiki olması gerekmiyor..ne öğretirsek öğretelim bunu en iyi şekliyle önce kendimiz öğrenmemiz gerekir...bu tartışmayı başlatan öğretmen değilse, önce bildiklerimi kendisine anlatırım inat ediyorsa sevgiyle öğrende gel derim..hepimize saygılı sevgiler..