Tekil Mesaj gösterimi
Alt 02-01-2007, 04:01 AM   #2 (permalink)
yakamoz
Yüzbaşı
 
yakamoz - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2006
Bulunduğu yer: Eskişehir
Mesajlar: 583
Tesekkür: 1,275
238 Mesajinıza toplam 800 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
yakamoz is a splendid one to beholdyakamoz is a splendid one to beholdyakamoz is a splendid one to beholdyakamoz is a splendid one to beholdyakamoz is a splendid one to beholdyakamoz is a splendid one to beholdyakamoz is a splendid one to behold
Standart Ynt: Başarı Korkusu

Düşük performans ve motivasyonun altında yatan nedenlerden biri: Başarı Korkusu

Yaşam boyu hep birşeyleri başarmaya çalışıyoruz. Yürümeyi, konuşmayı, okumayı ve yazmayı, mezun olmayı, işe girmeyi başarıyoruz örneğin. Başkalarının yaptığını yapabilmek, bir konuda oluşmuş standartları yakalamak başarı sayılıyor, hiç kimsenin yapamadığını yapabilmek, standartları aşmak ise üstün başarı. Günümüzde her şey “ölçülebilir” olmak durumunda, çünkü başarı ancak bu şekilde ödüllendirilebiliyor. Biz de artık başarı kavramını yalnızca bu biçimde algılamaya başladık: Başarı maddi kazançlarla ilintilidir, başarılı kişiler belirli ve kitaplarda yazılı özelliklere sahiptir, başarısızlık felaket...

Başarı bir başka anlam da içeriyor aslında. Ölçülemeyen, ama hissedilen ve tadına doyulayamayan bir duygudur başarı. Masanızın üzerini temizlediğinizde, yeni baharatlar kullanıp ağız sulandıran bir yemek pişirdiğinizde, projenizi tamamlayıp altına imzanızı attığınızda, içinizdeki çocuğun size kocaman bir “Aferin!” dediğini duyduğunuzda hissettiğiniz duygudur. Tanımı ve hissedilmesi kişiye özgüdür gerçi, ama biliriz ki tatmin, sevinç, onur vb. duygu ögeleri içerir. Başarı duygusu bizi yüreklendirir, yaptığımızın daha iyisini becerebilmek için istek duyarız, bizi kamçılayan ana unsurdur.

Peki kişi bu duyguyu engellemeye çalışabilir mi? Başarıdan korkulur mu? Evet, ne yazık ki birçok başarılı kişi, bir işi başardıktan sonra korkuyor ve eski düzeyinde kalmayı güvenli bularak düşük performansı yeğliyor. İlk bakışta başarı korkusunun kişinin performansında ve motivasyonunda, kariyer planlamasında, hatta kişisel gelişiminde çok önemli bir engel oluşturduğunu, büyük zarar verdiğini düşünmek zor gelse de, bu böyle. Çok yaygın ve çoğu insanın ise bu korkusundan haberi bile yok.

Başarı Korkusu Nedir?

Elde ettiği yüksek performansın getirdiği sonuçların kendisine zararlı olabilecek ögeler içermesinden korkan kişinin, bilerek ya da bilmeyerek başarısını sürekli sabote etmesidir.

Geliştirdiğiniz düşünceler ve davranış biçiminiz başarabileceğinizi bildiğiniz konularda size engel oluyor mu? Başarılı olmakla neler kaybedebilirsiniz?

Aşağıdaki test, Boston College “Success-Fearing Personality” anketinden uyarlanmıştır en büyük düşmanınızın kendiniz olup olmadığınız konusunda size fikir verecektir.



--------------------------------------------------------------------------------


Başarılı Olmaktan Korkuyor musunuz?


1. Bunalımından bahseden bir arkadaşım olduğunda, genellikle kendi mutluluğumdan suçluluk duyarım.

2. Şansım iyi giderken, kıskandırmamak için bahsetmemeyi tercih ettiğim zamanlar sık olur.

3. Başkalarına "hayır" demem gerektiğinde zorlanıyorum.

4. Tam yeni bir projeye girişeceğim zamanlar, aniden yapılacak bir sürü iş bulur, onlara öncelik vermeye başlarım.

5. Herkesten önce kendilerini gözeten insanların bencil olduklarını düşünmeye eğilimliyim.

6. Yakından tanıdığım birisi bir işi başardığında, genellikle kendimi ona oranla kaybetmiş hissederim.

7. Bir konu üzerinde uzun süre konsantre olmak konusunda çok nadiren problem yaşarım.

8. Birilerinden yardım istemem gerektiğinde, onlara yük olduğumu hissederim.

9. Zıtlaşmayı önlemek için sık sık taviz veririm.

10. Bir konuda karar verdiğimde, çoğunlukla bu kararıma sadık kalırım.

11. Benim için önemli biri, beni övdüğünde utanırım.

12. Rekabet içeren bir aktivite içindeyken (spor, oyun, iş gibi) sıklıkla nasıl yapıyor olduğuma, ne kadar iyi olduğuma takıldığımdan, olayın keyfini yeterince çıkartamam.

13. Bence hayal kırıklığına uğramanın en garantili yolu bir şeyi çok istemektir.

14. Önemli bir işi ya da projeyi tamamladığımda, bunu kutlamaktansa, hayal kırıklığı yaşarım.

15. Kendimi, hemen her zaman kendim için koyduğum standartlara uygun bulurum.

16. Benim için her şey yolunda gitmeye başladığında, bir şeyler yapıp bozacağımdan korkmaya başlarım.


Test sonuçları
7, 10, 15 numaralı sorulara “Hayır ” için, diğerlerine “Evet” için 1 puan verin.

0-5 puan: Başarı ile aranız iyi
6-9 puan: Başarmakla ilgili korku ve tereddütleriniz var
10-16 puan: Korkularınızla başarınızı engelliyor olmalısınız



--------------------------------------------------------------------------------


Bu konudaki ilk çalışmalar, 1969’da Matina Homer tarafından, Michigan
Üniversitesi öğrencileri arasında yapılan bir araştırmaya dayanıyor.

Tıp fakültesi öğrencilerine bir öyküyü tamamlamaları söyleniyor. Erkeklere verilen kağıtta “Ve John, ilk dönem sınavlarının sonunda, kendi sınıfının birincisi olduğunu öğrenir...” yazılı, kız öğrencilere verilen kağıtta ise “Ve Anne, ilk sınavlarının sonunda, kendi sınıfının birincisi olduğunu öğrenir...” yazılı. Tamamlanan öyküler incelendiğinde erkeklerin yalnızca %10’u John için karamsar bir öykü çıkarıyor, oysa kızların büyük çoğunluğu Anne’in sosyal olarak dışlanacağından korkuyor, Anne’i sivilceli, yalnız, sevgilisi olmayan, erkeksi ve sert olarak algılıyor.

Genelde yüksek ve cinsel rol olarak “erkek” mevkilerden kadınlar daha çok korkuyor. Genel müdür, murahhas aza gibi. Hemşirelik, sekreterlik gibi işlerde ise korkular rol ilgili değil ve başka unsurlar öne çıkıyor.

Erkekler de yoğun başarı korkusu çekiyorlar. Başarılı olmanın bedelinin yüksek olduğunu düşünenler, orta düzeydeki performansları ile yetiniyorlar.
Günümüze dek yapılan çeşitli araştırmalar, kadın ve erkekte başarı korkusu ile ilgili eşit sonuçlar elde edildiğini gösteriyor.


Başarı korkusunun nedenleri aşağıdaki şekilde gruplandırılabilir:

Yükselen beklentileri karşılayamamaktan korkma
• Başarıyı yineleyememe, sürdürememe korkusu
• Başarının yüklediği yeni sorumlulukları taşıyamama korkusu
• Çıtanın yükselmesi nedeniyle rahat çalışamama korkusu, çok zaman ve emek ayırmaktan, artan baskıdan korkma
• İnsanların kendisinden bekledikleri yeni düşünce ve davranış modellerini geliştirememekten korkma
Kişiliğin Tutarlı Olması İhtiyacı
• “Başarılı olunca ben, ben olmam”
• Önceden eleştirdiği kişilerin özellikleriyle özdeşleşmekten korkma
• Değerlerini ya da sahip olduklarını kaybetmekten korkma
• Kişiliğinin değişmesini gerektirecek yeni görev ve sorumlulukları üstlenmekten korkma
• “Örnek olmak” zorunda kalmaktan korkma

Dışlanmayı Önleme
• “Geride bıraktıkların düşmanın olur”, “Meyveli ağacı taşlarlar”
• Ait olduğu yaş, gelir, eğitim vb grubundaki yerini kaybetmekten korkma
• Yeni ulaştığı düzeydekiler tarafından dışlanmaktan korkma
• Aile ilişkilerinde dengesizlikten korkma
• İlişkide bulunduğu insanların kendisini yalnızca başarısı ve bunun getirdiği kazançlar nedeniyle sevmesinden korkma

Diğer korkular
• Başardığında yine de mutlu, tatmin olamamaktan korkma
• Başarıyı sürdürmek için gerekli motivasyonu bulamamaktan korkma
• Tanınmaktan, özel hayatının örseleneceğinden korkma
• Kendisinden daha “üstün” birilerinin ortaya çıkıp yerini alacaklarından korkma, rekabetten korkma

Ana sorun: Belirsizlik Korkusudur

Kişi, genelde bulunduğu konumu ve ortamı “alıştığı için” güvenli bulur ve değişime direnç göstermesi doğaldır. Aslında insan iki koşulda değişimi kolayca göze alır: Değişimin getireceği yeni koşulların kendisi için yararlı olacağından kesinlikle eminse ya da içinde bulunduğu koşulların kendisi için zararlı olduğundan kesinlikle eminse! Başardığı zaman herşeyin daha iyi olacağının garantisi yoksa, olasılıkları tahmin bile edemiyorsa, genel prensip geçerli olur: “Sakın bilmediğin suda yüzme!”


Başarı Korkusunun Göstergeleri ve Sonuçları

Başarı korkusu duyan ve kendini engelleyen kişilerin ortak noktası, daha önce benzer işlerde en az bir kez yüksek performans göstermiş, başarmış olmaları. Dolayısıyla başarıdan çekinen kişi, başaracağını biliyor. Bilinçsizce kendini sabote ediyor:

• Daha önce elde edilmiş yüksek başarı düzeyini sürekli hale getirmemek için çaba gösteriyor, eski düzeyde kalıyor
• Tam başarmak üzereyken vazgeçiyor ya da önceliği az başka işlere yoğunlaşıyor
• Problem çözmekte, karar vermekte zorlanıyor
• Hedefleri tutturamıyor, bunun için gerekli motivasyonu bulamıyor
• Gelişmek, elindekinden daha fazlasını elde etmek ve başarmak için istek duymuyor
• Başarı elde ettiğinde suçluluk, kaygı ve kafa karışıklığı hissediyor
• Elde ettiği başarıya leke sürüyor, aşağılıyor
• Konsantrasyon güçlüğü çekiyor

Tüm bu eylemlerin kaçınılmaz sonuçları ise düşük performans, düşük motivasyon ve mutsuzluktur. Bu durumu iyileştirmek isteyen yöneticilerin, çalışanları motive ederken seçim sorunları ve yanlışları oluşur.

Yöneticilerin “Motivasyon” Sorunu

Yönetici çoğu zaman çalışanın yaşadığı korkuyu tanımlayamaz, kafa karışıklığı ve isteksizlik üzerine yoğunlaşır. Hedef yükseltir, ödülleri çekici hale getirir.
Bireyin sorunu “kişiye özgü, içsel” olduğu halde takım çalışmalarını veya rekabeti öne çıkaran programlara yönelir. Oysa başarmaktan korkanın son istediği şeydir rekabet! Bireyin zihinsel ve duygusal olarak kendi içinde “güçlenmesi” gerekir. Başarıdan zevk alması, gelecek koşullara güven duyabilmesi ön koşuldur. Bu yönde motivasyona katkıda bulunan yönetici, başarısını daha önce izleyip takdir ettiği bir çalışandan sürekli en yüksek performansı alabilir, bilgi ve deneyim kurum içinde kalır ve yeşerebilir.

İnançlar ve Özdeğer İlişkisi

Başarı korkusu çeken kişi öncelikle bunun farkına varmalı, zihninin derinliklerinde kazılı olumsuz inançları ve düşünceleri ortaya çıkarmalı ve olumluya dönüştürmelidir.

“Başarılı olmayı hak etmiyorum”; “Ben değersizim”; “Ne yaparsam yapayım, yeterli olamam”; “Yeniden başlamak bana ‘amaç’ hissi veriyor”; “Zirvede yalnız kalırsın”; “Orada kalmak, çıkmaktan daha zordur”; “Bu yalnızca talihtir, gün gelir tersine döner” gibi inançlar bizim ilerlememizi engelleyen korkuyu beslerler. Bunların oluşumunda aile gelenekleri, eğitim ortamı, sosyal tanımlar, travma ve yenilgi ile sonuçlanmış rekabet gibi kötü anılar vardır.

Örneğin, babam bizi hep babaannemin bir öğüdü ile büyütmüştü: “Önden gidenin başına, sondan gidenin arkasına vururlar, ortadan gitmeli insan” diye!! Çok şükür bir yandan da “Bizim lugatımızda ‘Yapamam!’ kelimesi yoktur, zoru başarmak en tatlı şeydir, sizler en yüksek başarılara layıksınız” diye beynimiz yıkanmıştı da, bugün başarı öcüsü bizi korkutamıyor.

Küçük beyinlerimizin bilinçsizce kaydettiği inançların gölgesinde oluşturduğu “Özdeğer” varsayımları başarı ile yakından ilgili. Kişi kendine verdiği değeri nasıl tanımlıyorsa, sabote etmek için onu seçiyor. Varsayımlar şöyle olabilir:

• Başarılı insanlar değerlidir
• Yüksek eğitim görmüş kişiler değerlidir
• Yüksek mevkideki, bol para kazanan, ün yapmış kişiler değerlidir

Birey “Ben değersizim, iyi şeyleri hak etmiyorum, daha üstün koşullara layık değilim, öyleyse başarımı engelleyerek (eğitimimi yarıda keserek, kazandığım parayı çarçur ederek, dağınıklık, dalgınlık, tembellik sergileyerek, maymun iştahlı davranıp işten işe atlayarak) bunu sürdürebilirim, kendimi cezalandırabilirim. Bilinmeyen sularda yüzmekten ve değişmektense, burası daha güvenli, hak ettiğim de bu zaten....” gibi bir mantık yürütebilir örneğin. Kişinin kendine biçtiği değer ne kadarsa, elde edip rahat edeceği ortam da, o kadarını sağlayan ortamdır.

Bu Korkudan Kurtulmak ve Başarılı Olmak İçin

Aslında derinlerdeki gerçek sorun, kişinin kendi kimliği, değeri ve gerçek istekleri hakkında bireysel tanımlar ve hedefler belirleyememesidir. Başarı öznel biçimde tanımlanmayı, kişisel tatmin ve mutluluk ile ilintili hedefler belirleyebilmeyi gerektirir.

İçe dönük çalışmalar burada çok önem kazanır. Kişinin kendini sorgulama ve farkındalık geliştirme yöntemlerini kullanması, olumlu telkinlerle zihnini dönüştürebilmesi, imgeleme ve meditasyon teknikleri ile güçlenmesi mümkün olur. Amaçları aşağıdakiler olabilir:

• Özdeğer, benlik, kişilik gibi varsayımlarını yeniden tanımlaması ve benimsemesi,
• Hiçbir koşulu olmaksızın “değerli” olduğunu kavrayabilmesi
• Başarıyla ilgili inançlarını yararlı inançlara dönüştürmesi
• Ulaşılabilir ve sürdürülebilir kişisel hedefler belirlemesi ve bunları yaşamının tüm alanlarına yayabilmesi
• “Hayır” demeyi öğrenmesi ve dikkatini “mecburiyet” duygusundan çekerek, başarıdan duyduğu tatmin ve coşkuya yöneltmesi

Bu amaçlara ulaşmada yeni teknikler de kullanılabilir. EFT: Duygusal Özgürleşme Teknikleri ve BSFF: Be Set Free Fast-Hızla Özgürleşin gibi
enerji psikolojisi teknikleri, çok yaygın kullanılan NLP: Nöro-Linguistik Programlama, yukarıda önerdiğim bilinen tekniklerden daha hızlı sonuç alabilmeyi sağlar. Mentor ve coach yardımı da alınabilir.

Özetle; başarı duygusu geliştikçe motivasyon içselleştirilmiş olur, performansı besleyen ana duygu da budur. Azim, hırs, sebat, tatmin, onur duyguları gelişir, kişi kendi tanımladığı başarısından keyif aldıkça daha iyisini yapar.
Bilginin, yeteneğin ve deneyimin başarı sağladığını, korkunun azmi ve başarıyı sinsice baltalayabileceğini biliyoruz. Bunu ortadan kaldırmamız ve başarının tadını çıkarabilmemiz ise yeni bir yaşam demektir. Daha nitelikli, doyum ve kendinden memnuniyetle bezenmiş, güven dolu bir yaşam!

Başarı Duygunuzu Geliştirmek İçin:

Küçük başarılarınıza dikkatinizi verin
Her başarının tadını çıkarın, duygunuzu yayın, hatta abartın
Başarıyı deneyimlemeye alışın...

Gülcan Arpacıoğlu

__________________
TANRIM, BANA DEĞİŞTİREBİLECEĞİM ŞEYLERİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN CESARET,DEĞİŞTİREMİYECEKLERİMİ KABUL İÇİN SABIR VE İKİSİNİ BİRBİRİNDEN AYIRMAK İÇİNDE AKIL İHSAN EYLE...

Değişmeyen Tek Şey Değişimdir
yakamoz isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla