Administrators Atakan Sönmez
Üyelik tarihi: May 2006 Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,723
Tesekkür: 2,852
3,132 Mesajinıza toplam 17,384 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Ynt: Ünlülerin Fobileri Dolapta katil mi var?
Gerilim filmlerinin ustası Alfred Hitchcock'un sinema klasikler arasına giren filmi 'Kuşlar' gösterime girdiğinde izleyicilerin bir kısmı, gördüklerinin film olduğunu bile bile, dehşete kapılarak kendini salondan dışarıya zor atmıştı. Film Türkiye'de ilk kez gösterime girdiğinde TRT aileleri "filmi çocuklara izlettirmeyin" şeklinde uyardı. Bu olay kuş korkusunun yaygın bir fobi türü olduğunu ortaya koydu. Fobiler üzerine pekçok film yapıldı. Edebiyatçılar eserlerinde fobiler üzerine karakterler inşa ettiler. Bu tür filmler de başlı başına birer fobi kaynağı işlevi de gördüler. Örneğin, ünlü İngiliz casusu Lawrence'yi de canlandıran, Schindler'in Listesi ve İngiliz Hasta filmlerinin başarılı aktörü Ralph Fiennes, Cadılar Bayramı'nda işlenen bir seri cinayeti konu alan Halloween filmini izledikten sonra uzun süre cinayete kurban gitme korkusu içinde yaşadı. Ralph Fiennes, "Çok korkunç bir filmdi ama doğrusu çok da ustaca çekilmişti. Filmi izledikten sonra geceleri uyuyamaz oldum. İkide birde kalkıp elbise dolabımda gizlenmiş bir katil var mı diye bakıyordum" diyordu.
Şinasi asla meyve yemezdi
Boğaziçi'ne ait kitaplarıyla tanınan edebiyatçı Abdülhak Şinasi Hisar'da müthiş bir mikrop fobisi vardı. Taha Toros'un aktardığına göre, elle tutulan herşeyde mikrop olduğuna inanan Hisar, suni meyve hapları yutardı. Taha Toros, "O Güzel İnsanlar" adlı kitabında Hisar'ın mikrop fobisiyle ilgili olarak ilginç anekdotlar anlatır. Toros, bir sohbet sırasında üstadın meyvelerde mikrop olduğu görüşüne karşı çıkar. Olayın devamı şöyledir: Hisar, 'Sizlere göre öyledir' karşılığını verdi, arkasından da salonu mikroplar istila etmişçesine çekmecesinden bir kolonya şisesi çıkardı, dolgun pembemsi yanaklarına çok yakışan tebessümlerle, hepimizin eline bol bol döktü." Hisar manavdaki meyve raflarına da bakamazdı.
Bir keresinde bindiği taksiyi anında durdurarak dışarı fırlamış, bu takside elma kokusu var, diyerek şoföre çıkışmış. Hisar, pek az kişinin elini sıkardı, ama karşısındakine hissettirmeden cebinde taşıdığı küçük kolonya şişesi ile elini silermiş. Öyle ki üstadın mikrop korkusu ölüm korkusu ile eşit gibidir. Bir gün Süleyman Nazif ve Üstad Şinasi Hisar birliktedir. Nazif, garsona, "İkimize de çay getiriniz. Çay bardaklarını güzelce, iki defa yıkayınız. Beyefendinin çayına konulacak suyu da ayrıca yıkayınız" dediği darb-ı mesel olarak anlatılırmış. Mikrop korkusu olan bir başka ünlü edebiyatçı da Hüseyin Rahmi Gürpınar'dı
Türk toplumunun yüzde 20'sinin bir ya da birden fazla fobisi var. Sanatçılardan ise fobisi olmayan yok gibi. En çok yalnızlıktan, karanlıktan, yüksek ve kapalı mekanlardan korkuluyor.
Ünlü oyuncu ve yönetmen Woody Allen'ın en büyük korkusu hasta olmak. Allen bu nedenle iki saatte bir vücut ısısını ölçüyor. Allen'in başka bir fobisi de yükseklik. Allen ayrca 'yangın çıkabilir' korkusuyla yatarken bile ayakkabılarını çıkarmıyormuş. Kapalı ve dar yerlerden çok korkan Allen bu nedenle de sık sık psikiyatrist desteğine ihtiyaç duyuyormuş.
Ünlü pop star Michael Jackson ise tam bir hastalık hastası. Jackson mikrop kapmaktan ödü koptuğu için ağzını steril maskeyle koruyor. Marlene Dietrich de mikroplardan panik derecesinde korkuyormuş. Bu yüzden Hollywood'da uzun yıllar "Deterjan Kraliçesi" lakabıyla anılmış . Ünlü üktrist Julia Roberts bulaşıcı hastalıklardan korkuyor. Julia Roberts önceden dezenfekte edilmeyen sandalyelere oturamıyor.
Basinger 4 ay evden çıkmamış
Kim Basinger açık alan ve kalabalık fobisi nedeniyle evinden pek çıkmamayı tercih ediyor. Basinger bir kez tam 4 ay boyunca evine kapanmış. Terapi de gören Basinger kalabalık fobisi yüzünden uzun yıllar Oscar törenlerine bile katılmadı. Kendisi Oscar kazandığında ise fobisini güçlükle yenerek törene katıldı.
Kıraç doktora bile gitmiş
Son yılların gözde sanatçılarından Kıraç da karanlık korkusu yaşıyor. Hatta bu nedenle doktora gitmek zorunda kalmış. Kıraç gündelik hayatının yoğunluğu olmasa sözkonusu fobisini meditasyonvari ya da tasavvufi durumlarla çözebileceğini belirtiyor. Şarkıcı Soner Arıca kapalı yerde kalıp nefes alamamaktan hem de yüksek ve açıkta olmaktan korkuyor. Arıca, "Terapistle görüştüm ve faydasını gördüm. Eskiden kapalı bir yeri hayal ettiğim an nefes alamıyor gibi olurdum. Şimdi daha iyiyim, yavaş yavaş geçiyor korkularım" şeklinde konuşuyor.
Aşkın Nur Yengi'nin ise böcekten ödü kopuyor. Bir keresinde Sezen Aksu'ya "Git" şarkısında vokal yaparken göğsünde bir kertenkele gören Yengi çığlığı basar. "Giiit" diye bas bas bağıran ve bayılacak gibi olan Yengi'yi arkadaşları kollarından tutarak kulise götürürler.
Menteş'i kravatı boğuyor
Tiyatrocu Yalçın Menteş'in fobisi ise kravat. "Kravat takmaktan korkuyorum. Kravatı sıkarken, idam etmek için beni darağacına götürüyorlarmış gibi hissederim. Bu duyguyu her kravat takışımda yaşarım. Nedenini bilmiyorum ama kendimi bildim bileli var. Düşüp bir yerimi kırmak gibi bir fobim de var. Reenkarnasyona inanırım. Belki de önceki hayatımla ilgilidir. Ağır bir yük ama fobilerimle yaşamaya alıştım" diyor Menteş.
Biri beni mi izliyor?
ŞARKICI Teoman'ın fobisi aynaya bakmakmış. Teoman aynaya bakarken kendini izleniyormuş gibi hissediyormuş. Gülben Ergen yılan korkusu yaşarken, manken Nefise Karatay da yükseklik korkusu çekiyor. Besteci, söz yazarı, şarkıcı Ümit Sayın'ın ise çok ciddi bir kamera fobisi var. Kamera karşında anında her yeri kilitleniyor Sayın'ın. Yıldız Tilbe'nin en büyük fobisi karanlıkta kalmak. Tilbe şarkılarını spot ışıkları altında yazıyor, geceleri uyurkan ışıkları açık bırakıyor.
İri yarı adam fobisi
ŞARKICI Emel Müftüoğlu evde yalnız kalmaktan korkuyor. "Evde kimse yoksa asla yalnız girmem. Sokaklarda yatmayı bile yeğlerim. Küçükken Elazığ'da dört katlı bir apartmanın en üst katında oturuyorduk. O zamanlar mahalledeki çorbacıdan sıcak çorba alır dördüncü kata kadar elimde tencere, taşırdım. Arada bir apartmanın otomatiği bozulurdu. İri yarı, bıyıklı bir adam sürekli çorbacının önünde oturur, beni her gördüğünde 'Gız seni kaçıracağım' derdi. Şimdi merdivenlerden yalnız çıkamıyorum" diyor.
Fobisi yüzünden evlenmiş!
CEM Özer, Ümit Aktan ve Erkut Kerpeten ile üç evlilik yaşayan Ekmek Teknesi'nin Necmiye'si Selin Dilmen'in ise "insanları kırmak" diye ilginç bir fobisi var. Dilmen bir söyleşide, "Bende müthiş derecede insanları kırma korkusu var. Bu yüzden iki kere ayıp etmeyeyim diye nikah masasına oturdum. Beni seviyormuş, reddedersem yıkılır diye nikah memurunun karşısına oturdum" der.
Fobilerle ilgili olarak çalışan uzmanlar en az 500 kadar korku türü tespit ettiler. Bunların başında hayvan ve böcek fobileri geliyor. İnsanlarla ilgili korkular olduğu gibi, sayılardan, gök olaylarından, hastalıklardan, vücut kokusundan, kitaplardan ve renklerden korkanlar bile var. Bazı uzmanlar Anglofobi(İngiltere korkusu), Bolşefobi(Bolşevik korkusu), Neofobi(Yeni olan herşeyden korkma), Papafobi(Papadan korkma) gibi korku türleri olduğunu bile belirlemiş. Bunlara tabii irticafobi ve Yahudifobi'yi de eklemek gerekiyor. Öyle bir korku türü var ki akıllara durgunluk veriyor; arakibutirofobi denilen, yerfıstığı ezmesi yerken, damağa yapışmasından duyulan korku.
Türk halkının yüzde 20'si fobili
Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ercan Abay'a göre, Türk halkının yüzde 20'si fobili. Abay, fobililerin önemli bir kısmının doktorlardan kaçarak yaşadıklarını, ancak sözkonusu fobilerin sosyal hayatı ve iş hayatını etkilediği zaman tedaviye gereksinim duyduklarını belirtiyor. Araştırmalara göre kadınlar, erkeklere kıyasla daha çok fobili. Kadınların çoğu fareden korkuyor. Fareyi, örümcek, kedi, köpek, at ve yılan izliyor.
Her korku hastalık değil
Psikiyatrist Dr. Zekeriya Kökrek Tıp açısından, her korkunun hastalık olmadığını belirterek, "Hayatında korkmayan insan yoktur. Her kişinin korku şiddeti de birbirinden çok farklı olabilir" diyor. "Ruhsal yardımı gerektiren korkular, yani hastalıklı korkular, kişinin günlük hayatını olumsuz olarak etkiler, kişide gerginlik yaratır, mesleki ya da eğitim hayatını bozar, insan ilişkilerinde olumsuzluklar ortaya çıkarır" diyen uzman doktor Zekeriya Kökrek sözlerine şöyle devam ediyor:
"Fobiler kişinin saçma olduğunu bildiği halde aşırı, anormal bir korku duygusudur. Kişi kendisinde gösterdiği reaksiyonu duymaması gerektiğini bilir. Gerçek dışı bir korkudur ama buna engel olamaz. Korkular dış dünyayla ilgili, kişinin iç dünyasında gelişen, zamanında teşhis ve tedavi edilmediğinde kronik hale gelebilir. Hastalıklı korku, herhangi bir şey, herhangi bir durum ya da herhangi bir fikirle ilişkili olarak başlayabilir. Bu korkuyu uyaran 'şeyler', gerçekte olmadığı ya da ilişki kurulan şeylerle orantılı olmadığı çok açıktır, kişi 'dehşet' duygusu yaşar, adeta hayatını kurtarmak için çırpınır durur. "
Olcay kapalı yerlerde kalamıyor
ZUHAL Olcay'ın klostrofisi, Haluk Bilginer'in yükseklik korkusu var. Bilginer, yükseklik korkusu olduğunu Eyfel Kulesi'nde anlamış. Zuhal Olcay'ın kapalı alan korkusu ise bir tren kazası sonucu ortaya çıkmış. Olcay bu olayı şöyle anlatıyor: "1976'da Ankara'dan istanbul'a turneye giderken kaza geçirdik, iki arkadaşımız öldü. Kazadan sonra büyük bir ruhsal sarsıntı geçirdim. Devrilen trenden çıkmak için camları kırdık, çok korkunç bir kazaydı. Ondan sonra kapalı yerde duramama korkusu başladı." İbrahim Tatlıses karınlık fobisi yaşarken, Hande Ataizi'nin fobisi ise reenkarnasyon inancıyla ilgili. Onun fobisi trafik kazası. Ataizi, "Otomobil kullanmasını bilmiyorum, öğrenmek de istemiyorum. Sanırım bir önceki hayatımdaki reenkarnem trafik kazasında öldü" diyor.
Türk toplumunun yüzde 20'sinin bir ya da birden fazla fobisi var. Sanatçılardan ise fobisi olmayan yok gibi. En çok yalnızlıktan, karanlıktan, yüksek ve kapalı mekanlardan korkuluyor.
İnsanların fobileri o kadar çok ki saymakla bitmiyor. Fobilerin bir kısmı rüyalardan bir kısmı ise insanın başından geçen kötü olaylardan kaynaklanıyor. Bir kısmı ise söylentiler ve içinde yaşanılan kültürden besleniyor. Claudia Schiffer papağanlardan, Winona Ryder uçağa binmekten, Raquel Welch her türlü sürüngenden korkuyor. İtalyan aktrist Anna Falchi kuşlardan korkuyor. Catherine Zeta Jones'un fobisi ise, mürekkep. Jones, mürekkebin üzerine dökülmesi, leke yapması, hatta deriden içeri nüfus etmesinden çok korkuyor. Sharon Stone ve Nicole Kidman'ın ayna korkusu var. Aynaya bakarken, aynanın kırılıp tuzla buz olmasından korkuyorlar. Sharon'un bir başka korkusu da elektrikli ev aletleri. Aletlerin çalışırken aniden patlayacak olmasından dehşet derecede korkuyor. Rahatsızlığı yüzünden hala ölüm korkusu yaşadığını belirten Stone, "Sürekli doktor kontrolüne gidiyorum. Ayak parmağım ağrısa gidip beynime baktırıyorum" diyormuş. Top model Naomi Campbell'de ise Lady Diana gibi paparazzi yüzünden kaza geçirip ölme korkusu yaşıyormuş. Hatta çekim için Türkiye'ye gelen Maomi, kalabalığın hışmına uğramaktan korktuğu için uçakta dört saat geçirmiş. Şarkıcı Teoman'da ölüm fobisi var.
Manken Emine Ün, "Ölümden çok korkuyorum. O kelimeyi duyunca tüylerim ürperiyor" diyor. Selin Toktay yalnız kalmaktan ve annesini kaybetmekten çok korkuyor. Muazzez Ersoy'un karanlıktan ödü kopuyormuş. Ersoy, "Gece şöyle bir evin önünden geçin düğün evi gibi her yer yanar" diyor. Dudaklarını uçuklatacak ölçülerde gökgürültüsünden korkan Ersoy, arı sokması ve deprem olmasından son derece korkuyormuş. Çocukluğunda okuduğu Alman hikayelerindeki cadılar ve diğer korku temalarının uzun süre etkisinde kalan Ayşe Şasa ise, "Bunlar hayatıma dehşet verdiler küçük yaşta" diyordu.
Maksat ayakları yere değsin
Kristie Alley, Bob Newheart, Winona Ryder, Luciano Pavarotti, Kristie Alley, Roseanne Baar, Sam Shepard, Joanne Woodward, Liv Ullman, Tony Curtis gibi ünlü aktör ve sanatçılar uçağa binmekten korkuyor. Whoopi Goldberg, ABD'de her yere karayoluyla gidiyor. Günümüzün en etkileyici soul yorumcularından şarkıcı Aretha Franklin uçak korkusu nedeniyle Avrupa'da konser bile veremiyor. Formula 3'ün tek kadın pilotu Selin Yardımcı uçaktan çok korkarken, futbolcu Sergen Yalçın'ın başta asansör olmak üzere kapalı yer ve yükseklik fobisi var. İngiliz Arsenal futbol takımının yıldızlarından Dennis Bergkamp uçaktan o kadar çok korkuyormuş ki ödül almak için çağırdıklarında deniz aşırı olduğu için gitmemiş. Bergkamp takım arkadaşları uçakla giderken kendisi karayoluyla yolculuk yaparmış. "Dalgaları Aşmak" ve "Karanlıkta Dans" filmleriyle tanınan Danimarkalı rejisör Lars von Trier uçağa ve penceresi açılmayan trenlere asla binemezmiş. 1996'da Cannes Film Festivali'nde Jüri Büyük Ödülü kazanan Tries uçak fobisi yüzünden Cannes'e giderek ödülünü alamamış. Trier jüriden ve izleyicilerden özür dilemiş. Uçak korkusu olan şairlerden biri de merhum Rıza Tevfik Bölükbaşı. |