Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| ABDÜLMECîD HAN ve dönemi Abdülmecid Hanın devlet idaresinde
yeterli tecrübesi yoktu. Buna karşılık devlet erkanına güvendiğini, babasının
başlattığı ıslahat hareketlerini devam ettireceğini ilan etti. Fakat bu sırada
devlet ileri gelenleri arasındaki rekabet ve kıskançlık son safhada idi. Sultan
ikinci Mahmud Hanın cenaze merasimi sırasında, Meclis-i vala-yı ahkam-ı adliyye
reisi Koca Hüsrev Paşa, sadrazam Mehmed Emin Rauf Paşadan 2 Temmuz 1839'da
mühr-i hümayunu zorla alıp, kendini sadrazam ilan ettirdi. Bu sırada Osmanlı
Devleti, Mısır ile muharebe halindeydi. Bu sebeple genç padişah meseleyi
kurcalamadı ve Hüsrev Paşanın sadrazamlığını kabul etti. Ayrıca Mısır meselesini
halletmek istediğinden, Mısır valisi Mehmed Ali Paşaya Köse Akif Efendiyi
göndererek affettiğini bildirdi; ordu ve donanmaya harekatı kesme emri verdi.
Ancak bu sırada Nizib'te Osmanlı ordusunun Mısır ordusuna yenildiği haberi
geldi. Kaptan-ı derya Ahmed Fevzi Paşa da, sadrazamın eski husumetinden
korkarak, donanmayı Mısır'a götürüp teslim etti. Böylece ordusuz ve donanmasız
kalan Osmanlı Devleti karşısında cesaret alan Mısır valisi, Sultan ile anlaşmaya
yanaşmadı.Sultan Abdülmecid Han, devleti bu zor durumdan kurtarmak için çareler
aradı. Bu sırada Avrupa'dan yeni dönen Mustafa Reşid Paşa, Sultan'a Avrupa'nın
yardımını sağlamak gibi bir bahaneyle Gülhane Hatt-ı Hümayunu adı ile meşhur
olan Tanzimat Fermanı'nı yayınlatmaya muvaffak oldu.
Tanzimat Fermanı'nın
yayınlanmasından sonra Mısır'a karşı İngiltere'nin ön ayak olması ile, Mehmed
Ali Paşayı tutan Fransa dışarıda bırakılarak Osmanlı, İngiltere, Rusya, Prusya
ve Avusturya devletleri Londra'da bir araya geldi ve 15 Temmuz 1840'da Londra
anlaşması imzalandı. Buna göre, anlaşmaya imza koyan devletler, Mehmed Ali
Paşaya onar günlük iki ültimatom verdiler. Mehmed Ali Paşa bu ültimatomları
kabul etmediğini bildirdi. Bunun üzerine İngiltere ve Avusturya tarafından
desteklenen Osmanlı kuvvetleri, Mısır ordusunu yendi. Osmanlı askeri 16 Ekim
1840 günü Trablusşam'a, 4 Kasım günü Akka'ya, 13 Kasım günü Haleb'e, 29 Aralık
günü Şam'a girdi. Londra anlaşmasına göre artık Mehmed Ali Paşanın Mısır'dan
çıkarılması gerekiyordu. 27 Kasım 1840 günü Mısır ile İngiltere arasında yapılan
anlaşma ile, Mehmed Ali Paşa, ikinci ültimatomun şartlarına uyacağını
bildirince, İngiltere, Osmanlı Devletine ihanet ederek; Babıali'den Mısır ile
Sudan'ın ırsi olarak Mehmed Ali'ye bırakılmasını istedi. Bundan maksadları,
Mısır'ı yalnız bırakıp, şartların müsaid olduğu bir zamanda işgal etmekti. Bunun
üzerine Reşid Paşa, Sultan Abdülmecid'e 24 Mayıs 1841 günü Mısır fermanını
yayınlattı. Bu ferman, 1914 senesine kadar Mısır'ın bir çeşit anayasası olarak
kalmıştır. Fermana göre Mısır, Osmanlı padişahı tarafından tayin edilen Kavalalı
mensuplarınca idare edilecekti.
Mısır meselesi halledildikten
sonra, 13 Temmuz 1841'de Osmanlı, İngiltere, Rusya, Fransa, Avusturya ve Prusya
devletleri Londra'da tekrar bir araya gelerek, Boğazlar andlaşmasını
imzaladılar. Kendi menfaatlerine aykırı olmasına rağmen bu antlaşmayı imzalayan
Rusya, İngiltere'nin dostluğunu kazanarak sulh yolu ile Osmanlı topraklarını
bölüşmek gayesinde idi. Fakat İngiltere, Fransa'yı Ortadoğu'da etkisiz hale
getirip, Mısır mes'elesi ile Osmanlı Devleti üzerinde bir çeşit ekonomik, siyasi
ve kültürel vesayet kurarak; elde ettiği imtiyazlı durumu paylaşmak
istemediğinden, Rusya ile beraber hareket etmek istemiyordu. Ayrıca Hindistan ve
Hind yolu için tehlikeli gördüğü Osmanlı Devleti'ni Rusya ile meşgul ederek,
Hindistan'da ve Ortadoğu'da istediğini yapıyordu.
Mısır meselesinde yenilgiye uğrayan
Fransa, Lübnan'daki Marunileri kışkırtarak, Dürzilerle çarpıştırdı. 1845
senesinde Osmanlı hükumeti bazı tedbirler alarak Fransız kışkırtmalarını
önlemeye çalıştı. Lübnan dağlarında birisi Marunilere, diğeri de Dürzilere ait
otonom iki kaza kuruldu ve bunlar Sayda valisine bağlandı.
Tahta çıkışının ilk senelerini iç
ve dış olaylar ile uğraşmakla geçiren Sultan Abdülmecid, böylece devleti kısmen
huzura kavuşturdu. Islahat işleri ve iç meseleler ile uğraşmak imkanını buldu.
24 Haziran 1844 tarihinde halka yakın olmak, beldeleri bizzat görmek için
seyahatlar yaptı.
1848'de Avusturya'da Macarlar,
Rusya'da ise Lehler bağımsızlık için ayaklandılar. İsyanı Avusturya ve Rusya çok
kanlı bir şekilde bastırdı. Bu durum, Fransız ve İngiliz kamuoyunda Rusya
aleyhine büyük bir tepkinin çıkmasına sebep oldu. Macar ve Leh milliyetçilerinin
liderleri Osmanlı topraklarına girerek hükumetten sığınma hakkı istediler.
Sultan Abdülmecid Han, kendisine sığınan mültecileri, Rusya ve Avusturya'nın
savaş tehditlerine rağmen geri vermedi. Sultan'ın bu hareketi Osmanlı Devletinin
itibarını çok artırdı. Rusya ve Avusturya'ya karşı Fransız ve İngiliz ortak
desteğini sağladı. Nitekim çok geçmeden kutsal yerler mes'elesi ve Romanya'nın
işgali dolayısıyla Rusya'ya savaş açan Osmanlı Devleti, bu devletlerin yardımını
te'min etti. Böylece Rusya ile vuku bulan 1853-55 Kırım Harbi görünüşte parlak
bir zaferle neticelendi. Ancak cephedeki zafer, içeride Osmanlı Devletine pek
pahalıya mal oldu. Batılı devletler yaptıkları yardımların karşılığı olarak
Osmanlı ülkesinde Hıristiyanlara yeni haklar verilmesi için 1856 Islahat
Fermanı'nı yayınlattılar. Ali Paşa hükumeti tarafından ilan edilen bu Ferman'ın
hazırlanmasında İngiliz ve Fransız elçileri de bulunmuştu. Görünürde Osmanlı
toplumunu ırk, din ve dil ayırımı gözetmeden kaynaştırmayı hedef alan Islahat
Fermanı azınlıkların bağımsızlık hareketlerini hızlandırıp, devleti yıkılmaya
doğru götürmekten başka bir işe yaramamıştır. Nitekim Ferman'ın yayınlanmasından
çok kısa bir süre sonra Suriye'de ve Cidde'de Müslümanlar ile Hıristiyanlar
arasında çarpışmalar başladı. Eflak, Boğdan ve Karadağ'da bağımsızlık gayesiyle
isyanlar çıktı. Böylece Osmanlı Devletinin yeniden bir iç ve dış gailelerin
içine düştüğü esnada Sultan Abdülmecid Han vefat etti (25 Haziran 1861). Kabri,
Sultan Selim Camii bahçesindedir.
Abdülmecid Hanın genç yaşta tahta
çıkışı ile saf ve temiz kalpli olması onun saltanatının hemen başında büyük bir
hata yapmasına sebep oldu. Bu hata, Osmanlı tarihinde korkunç bir dönüm noktası
olmuş ve bu muhteşem İslam devletinde bir yok olma devrinin başlamasına yol
açmıştır. Bu hata; azılı ve sinsi İslam düşmanı olan İngilizlerin tatlı
dillerine aldanarak İskoç masonlarının yetiştirdikleri cahilleri iş başına
getirmesi ve bunların devleti içerden yıkmak siyasetlerini hemen
anlayamamasıdır.
Abdülmecîd hân, [1256] da ilk
olarak kâğıd para çıkardı. [1260] da (Mecîdiyye) köprüsü yapıldı. Şimdi Galata
köprüsü deniliyor. 1412 [m. 1992] de yeniden yapıldı. [1265] de Beşiktaşla
Ortaköy arasında (Küçük Mecîdiyye) câmi'ini ve Ortaköy iskelesi yanında (Büyük
Mecîdiyye) câmi'ini yapdırdı. [1276] da Maçka ile Nişantaşı arasındaki
(Teşvikiyye câmi'i)ni yapdırdı. [1268] de (Şirket-i Hayriyye) denilen buğaziçi
vapurları işletilmeğe başlandı. [1277] de Aydın demir yolu yapıldı. [1270] de
deniz altı telgraf hattı döşetdi. [1272] de erâzi kanûnu çıkardı. [1274] de
belediye teşkilâtı kurdu. [1276] da ticâret kanûnu yapdı. Abdülmecîd hânın
vâlidesi (Bezm-i Âlem) sultân, 1261 [m. 1845] de Yenibağçede Gurabâ hastahânesi
ve Dolmabağçe serâyı önünde deniz kenârında (Vâlide câmi'i) ve Bakırcılarda
Bâyezîd kulesi önünde büyük sultânî lisesi ve dahâ birçok mescid, çeşme
yapmışdır. Dolmabağçe denilen yer, [1023] de,
birinci Ahmed hânın emri ile dolduruldu. Bir tepeyi denize doldurdular.
Dolmabağçe iskelesini birinci Abdülhamîd hân yapdı. Dolmabağçe serâyını birinci
ve ikinci Mahmûd hânlar ahşâp olarak yapmışlardı. 1269 [m. 1853] senesinde
Abdülmecîd hân, bunların yerine, şimdiki muhteşem serâyı yapdırdı. Beşmilyon
altın liraya mâl oldu. Bu kadar çok para, milletin cebine girmiş oldu. Binlerce
âilenin yüzü güldü. Ayrıca, memlekete, çok kıymetli ve târihî bir san'at eseri
kazandırmış oldu. Sulh ve terakkî sağladı. Hicâzda ve Anadoluda çok eserler
yapdı.
İslâm düşmânları,
Osmânlı halîfelerine çirkin iftirâlar yapdıkları gibi, bu mubârek zâta da, leke
sürmeğe çalışıyorlar. Memleketin her tarafında ve hele Mekkede, Medînede
yapdırdığı, görülmemiş güzel san'at eserlerine, isrâf yapdı diyorlar. Allahü
teâlânın mubâh etdiği, izn verdiği câriye kullanmasını, ya'nî meşrû' hakkını suç
olarak gösteriyorlar. İçki içerdi diyorlar. Sultân ikinci Selîm hâna ve Yıldırım
sultân Bâyezîde de böyle iftirâ etdiler. Hiçbir vesîkaya dayanmıyan bu sözlere
sâf müslimânlar da inanıyor. Yeni târîh kitâblarına bile yazıyorlar. Hâlbuki
Osmânlı pâdişahlarının hepsi, her işlerinde islâmiyyete uyar, yüksek âlimlerin
fetvâları ile hareket ederlerdi. Hepsi sâlih, dindâr, mubârek insanlardı.
Herbiri islâmiyyete çok hizmet etdi. İkinci Selîm hânın Edirnede yapdırdığı
büyük Selîmiyye câmi'i, düşmânlarına açık cevâb vermekde, iftirâlarını
yalanlamakdadır. Din düşmanları, iyileri kötülemekde, kötüleri, dinsizleri
övmekdedir.
Abdülmecîd hân,
türbesinin yüksekliğinin, Yavuz Sultân Selîm türbesinden aşağı olmasını vasıyyet
etmiş ve öyle yapılmışdır. Türbesinde oğulları Burhâneddîn efendi [1265-1293] ve
Muhammed Abdüssamed efendi [1269-1271] ve Osmân Safiyyüddîn efendi de [1271]
vardır. Ortadaki üçüncü türbede sultân Süleymân hânın vâlidesi Hafsa sultân ile
Sultân Süleymân şâhzâdelerinden Murâd, Mahmûd ve Abdüllah efendiler ve bir hanım
efendi vardır rahime-hümullahü teâlâ.
Abdülmecid Hanın kardeşi
Abdülaziz'den sonra oğullarından beşinci Murad Han, İkinci Abdülhamid Han,
Beşinci Mehmed Reşad ve Altıncı Mehmed Vahideddin Han padişah olmuşlardır. Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |