Albay
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
| Morse Telgrafı Özellikle elektrikli telgraf
birçok muciti meşgul etmekteydi. Çünkü gece ve sisten etkilenmeyişi, düzenli
kullanılmasını ve güvenilir bir araç olmasını sağlayacak bulunmaz bir nitelikti.
Böyle düşünenlerin başında Georges Lesage (1724-1803) gelmekteydi. Meydana
getirdiği her biri alfabenin bir harfini yollayan 24 tellik makineyi 1774'te
denemeye koydu. Ucuna bağlanan bir elektrostatik makineyle elektriklenmiş olup
öbür uçta bulunan ufak bir topu itmekteydi. Bu sistem değişik şekiller altında
Fransa'da Lomond, Almanya'da Reiser, İspanya'da Bettancourt, sonra da Salva
tarafından denendi. Bunların iki ortak kusuru vardı: Önce,
elektriklenmiş maddelerin itilmesi makinenin alıcı kısmında karışıklıklar
çıkarmaktaydı, sonra daha da önemlisi, elektrostatik deşarj, pratik olmayan bir
araçtı. Bu, 1800'de Volta pillerinin icadından sonra daha belirli olarak meydana
çıktı. Bu pil, araştırmacıların emrine sürekli bir akım vermekteydi.
Bundan ilk yararlanmasını bilen Bavyeralı bilgin Soemmering oldu. Onun
da makinesinde Lesage'inki gibi 24 hat vardı ve bunların her birinin karşı ucu
bir voltametreye bağlı duruyordu. Gönderilen harfler, o harflere karşılık olan
voltametrenin içinde meydana getirdiği baloncuklardan anlaşılıyordu. Makine
henüz işe yarayamayacak ilkellikteydi ve kullanılır hale gelmesi için daha
birçok icatların yapılmasını beklemek gerekti.Bu buluşlar 1819 -1833
yılları arasında yapılan elektrodinamik konusundaki icatlardır. Bu alanda
Oersted. Ampere ve Faraday gibi büyüklerin adları duyuldu. Bu kişilerin
araştırma ve icatları sayesinde telgrafçılar elektro-mıknatıs gibi kımıldayan
toplarla ya da pilde oynaşan baloncuklarla kıyaslanmayacak duyarlıkta bir araç
elde ettiler. Mıknatıs konusunda araştırmalar da yapmakta olan büyük Matematikçi
Gauss, Fizikçi Weber'le birlikte 1833'te Goetingen'de bu ilkeyle işleyen bir
elektrikli telgraf istasyonu kurdu. Bu alıcı aynalı bir galvanometre olup
mesajları yansıyan ışıklar şeklinde alıyordu. Bu ilkeyi Gauss ve Weber'le aynı
zamanda başkaları da kullanmaktaydılar: Rusya'da Schilling, (1786-1837),
İskoçya'da Ritchie ve Alexander... Aynı ilkeye dayanan bu çalışmaların
ayrı yerlerde ve aynı zamanda sürdürülmesi elektrikli telgrafın verilerinin
birleştirilmiş ve kafalarda imgelenmiş olduğunu ispatlamaktadır. Bilim adamları
gerekli öğeleri getirmişlerdi, iş teknisyenlerin hüner ve yaratıcılığına
kalmıştı. Güçlü hayal ve hüner sahibi mucitler hemen hemen bütün büyük ülkelerde
bulunduğundan telgrafla ilgili bir yığın projeler meydana getirilmekteydi.
İngiltere'de, Schilling'in deneylerini izlemiş olan Cooke adlı bir
öğrenci Charles Wheatstone (1802-1875) adlı bir bilginin yardımıyla 1837'de
kadranlı bir telgraf imal etti. Bunda harfler galvanometrenin beş iğnesiyle
gösterilmekte ve bu iğneler vericinin maniplesine aynı sayıda telle bağlı
bulunmaktaydı. Almanya'da, Münih Üniversitesi fizikçisi Cari Steinheil
(1801 -1870) pilin yerine iki yönde akım veren bir endüktör kullandı. Ve bu iki
akımı bir elektromıknatısın üzerine uyguladı. Makine gerektiği gibi
işletildiğinde, alıcıda elektromıknatısların karşıtlı sapmaları görülüyordu.
Bunlara birer kalem bağlanıp önünde bir kâğıt şerit çevrildiğinde, kâğıda
şekiller çizilmekte ve bunlar önceden tespit edilen kotlarla
yorumlanabilmekteydi. 1837-1838 yıllarında Steinheil bunu bir millik uzaklıkta
denedi. Cooke'unkine olan üstünlüğü tek telle işlemesiydi ve akımın dönüş teli
de kaldırılmıştı. Mucit-bilgin toprağın dönüş iletkenliği görevini
yapabileceğini bulmuştu. Amerika'da telgrafçılık alanına atılan kişi bir
öğrenci ya da bir bilim adamı değil, ünlü bir ressam oldu: Samuel Morse. 27
Nisan 1791'de dünyaya gelmişti. O da Fulton gibi sanata İngiltere'de ve Benjamin
West'in desteğiyle atılmıştı. Yoksulluk ve türlü mutsuzluklarla geçen yıllardan
sonra A.B.D.'nin resmi ressamı olmuştu. Tumturaklı ve usta fırçasıyla ülkesinin
önemli tarihi olaylarını tuvale aktarmaktaydı. Bundan başka Washington, La
Payette, Monroe gibi ünlü general ve siyaset adamlarının portrelerini yapmıştı.
Öyle ki, 1829'da Fransa'ya geldiğinde bir ünlü kişi sıfatıyla akademi artistleri
ve siyaset adamları tarafından karşılandı.Bununla birlikte adını
ölümsüzleştirecek olan hikâyesi, 3 yıl sonra Amerika'ya dönmek üzere bindiği
Fransız gemisi Sully'de başladı. Orada, öğrenimini Fransa'da yapmış olup belki
de hatıra diye ülkesine bir elektromıknatıs götürmekte olan vatandaşı genç
kimyacı Charles Jackson ile tanıştı. Bu araç hakkında gemide yapılan tartışmalar
Morse'un ilgisini çekti. Ancak, bir ressamdan beklenmeyecek kadar bu konulara
yakınlığı olsa gerekti ki, geminin kaptanına gerçek bir kehanet diye
niteleyebileceğimiz şu sözleri söylemişti: Kaptan, günün birinde
telgraftan dünyanın harikalarından biri diye söz ettiklerini duyarsanız, onun 13
Kasım 1832'de Sully'de icat edildiğini hatırlayın. Havadan bir söz mü?
Sanatçı düşleri mi? Bunları söyleyemeyiz. Çünkü 1837'de, İngiltere'de Cooke ve
Wheatstone, Almanya'da Steinheil, kendi icatları olan telgrafların beratlarını
alırlarken, New York'ta resim sanatı profesörü olan Morse da aynı formalitelerle
meşguldü. Makinesi kısa bir süreden beri birçok ülkede kullanılanlara benzer bir
mekanizmaya sahipti: Dokunulduğunda elektriklenip devreyi kapatan eksenli bir
maniple, alıcıdaysa elektromıknatıs tarafından çekilen oynak bir armatür ve
bunun bir kâğıt şeridi üzerinde bıraktığı izler... Çalışmalarına Mühendis Alfred
Vail da katılmış ve mucite bazı çok yararlı bilgiler vermişti. Bunlardan en
önemlisi bugün Morse dediğimiz alfabe konusuyla ilgili olanıdır. Morse
telgrafını dünyanın çok kısa bir sürede benimsediği ve fabrikatörlerin imal
etmek için birbirleriyle yarışa başladıkları sanılmasın. Gerçekten,
Cooke-Wheatstone ya da Steinheil'inkinden belli üstünlükleri yoktu. Kaldı ki bir
ressamın, bilginlerin alanına burnunu sokmasını kimse hoş karşılamıyordu,
İngiltere işi teknisyenliğe döküp zavallı Cooke'u uzaklaştırmış olan
Wheatstone'dan başka kimseye güvenmeye niyetli görünmüyordu. Almanya da yalnız
Steinheil'i tutmaktaydı, Fransa ise hâlâ Chappe'dan vazgeçmiyordu. Morse'a da
başkent başkent dolaşıp hükümetlere, icadıyla ilgilenmeleri için dil dökmek
kalıyordu. 1848'de İngiltere'deki birçok demiryolu şirketi Wheatstone'un
sistemini uygulamaya başlamıştı bile. Ve yalnız ulaşımda kullanmakla yetinmeyip
halkın hizmetine de sunmuşlardı. Öte yandan Bavyera'da Steinheil, Prusya'da
karmaşık ve güç bir sistem olan Siemens-Halske kullanılmaktaydı. Avusturya,
Wheatstone'un bir değişik şekli olan Bain sistemini kabul etmiş. A.B.D.'deyse
Morse, Senato'yu sonunda ikna edebilmiş ve Meclis, Washington-Baltimore arasında
(64 km.) bir hat kurulması için 30.000 dolarlık kredi verilmesini kabul etmişti.
Bu kararın tarihi, deneyin de yapıldığı 24 Mayıs 1844' tür. Morse, jüri
ve davetlilerle birlikte Washington'da bulunuyordu. Vali ise Baltimore'daydı.
Genç bir kız İncil'i açtı ve şu başlığı okudu: Tanrı neyi yarattı? Morse,
Baltimore'a bu cümleyi iletti ve Vail derhal aynı şeyleri geri gönderdi.
Karşılığın çabukluğu inançsızların duraksamalarını bir anda sildi ve
Baltimore'dan bir ailenin, telgrafla akrabalarına sağlık haberini göndermesi
üzerine taşkın heyecan gösterilerine dönüştü. Morse'un kaderi yeni bir şekil
almıştı. Elbette, her büyük icattan sonra olduğu gibi aleyhine üst üste davalar
açılacaktı, ama mucit başardığına ve zamanın kendi lehine çalışacağına emindi.
Morse'un karşılaşacağı en büyük güçlük, kendisinin de tahmin ettiği
gibi, kurulmuş olan tesisleri yıkmaktı. Gerçekten uygar ülkelerin çoğunda
telgraf bir süreden beridir işlemekteydi, öyle ki, büyük masraflarla meydana
getirdikleri tesisleri, yeni bir makine için bozmaya hiç biri niyetli
görünmüyordu. Steinheil değerli bir bilgin olduğu kadar mert karakterli
bir insandı. Rakibinin sistemine ilk katılan o oldu. Böylece Alman şebekesi
Morse'la donatıldı ve 1850'de 2.400 km.'yi aştı. Hollanda şebekesi 1845'te ve
Morse'un, Wheatstone'u güçlükle yendiği Belçika şebekesi de 1847'de açıldı. Aynı
tarihte fizikçi ve siyaset adamı Carlo Matteuci (1811-1868) İtalya'yı önce
kadranlı bir makineyle, sonra Morse'la bu devreye kattı. Onu 1850'de Rusya,
1852'de İsviçre, 1845'te İspanya izlediler. Ya Fransa? Geleneksel
Chappe'a sıkı sıkı sarılmış olan hükümet ve yöneticiler elektrikli telgrafın
ateşli taraftarlarının şiddetli yermelerine inatla karşı koymaktaydılar,
İngiltere'de Wheatstone'un, Bavyera'da Steinheil'in sistemleri güzel güzel
işliyor, Amerika'da Morse'un New York-Baltimore hattının başarısının yarattığı
heyecanın yankıları ta oradan duyuluyor ve Fransa durmuş, Chappe kulelerini
geliştirmeye bakıyordu. Bu utanç verici gecikmeye şiddetle dikkati çeken Arago
oldu. Bu konuda nasıl olduysa, demiryolundakinden daha sağduyulu bir davranışı
benimsemişti. Böylece, 1844 yılında, Paris-Rouen arasına bir deneme hattı
çekilmesi için 240.000 franklık bir kredi verilmesi kabul edildi ve işlerin
yönetimine Mühendis Louis Breguet (1804-1883) atandı. Bu ad, yüzyılın en
ünlü saat ve Chappe araçları yapımcısı Abraham-Louis Breguet'den (1747-1823)
ötürü saygıyla anılmaktaydı: Torunu Louis Breguet bu ünü hem pekiştirmiş, hem
bilgin soyunun devamını sağlamıştı. Oğlu Antoine Breguet (1851 -1882) sanayi
elektrikçilikte ün yapmış ve torunu Louis Breguet, havacılığının öncülerinden ve
kahramanlarından biri olmuştur. Paris-Rouen hattını kurmakla
görevlendirilen Breguet'nin her şeyden önce çetin bir sorunu çözümlemesi
gerekiyordu. Telgraf idaresi müdürü Alphonse Foy, servislerinin bu faaliyete
yardımcı olmalarını ilke olarak kabul etmekle birlikte, kurulacak istasyonun,
Chappe'ın işaretlerini vermesini şart koşuyordu. Breguet bu kalın kafalıyla
mücadeleden yılmadı ve onu, iğneleri Chappe'ın hareketlerini tekrarlayan bir
kadranlı makine göstererek kandırdı. Paris-Rouen hattı yenilik
taraftarlarını haklı çıkarttı. 1846'da yeni bir hattın (Paris-Lille) kurulmasına
karar verilmesi, Fransa'nın da elektrikli telgraf çevresine katıldığına
işaretti. Zaten Foy-Breguet sistemi sekiz yıl sonra değiştirildi ve Morse kabul
edildi, öte yandan kadranlı Breguet telgrafı demiryolu şirketlerince yüzyılın
sonlarına kadar kullanıldı. A.B.D. telgraf telleriyle örülüyordu.
Bunların uzunluğu 1855'te 45.000 km.'yi bulmuştu. İngiltere dışında Avrupa ve
dünyanın çoğu ülkeleri Morse makineleriyle donanmıştı. Yaşlı mucit hayatının son
yıllarında üne, huzura ve servete kavuşmuştu. Kendisine bir ata gibi saygı
gösteriliyor, madalya ve onurlar veriliyor, akademiye seçiliyor, kendi heykel
-anıtının açılış töreninde bulunuyordu. 2 Nisan 1872'de öldüğünde adı, bir özel
ad olmaktan çıkmış, cins 'isim' olarak sözlüklere girmişti.
Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir? Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım? Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.
25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz. |