Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Yaratıcı Yazarlar Klubü (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=268)
-   -   Güzel Yazma Telkini (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=849)

hayatimdegisti 09-02-2007 05:57 PM

Güzel Yazma Telkini
 
Güzel Yazma Telkini

Yazmayı seviyorsun. Düşünceler ve öyküler kolayca aklına geliyor ve sen hepsini anlatman yıllar alacak kadar pek çok öykü ve karaktere sahipsin, ve onlara hala hepsini anlatmıyorsun. İnsanlar, arkadaşlar ve yabancılar, hepsi de yazdıklarını okumaktan hoşlanıyor ve senden daha fazlasını yazmanı istiyorlar. Daha fazla yazmak istiyorsun çünkü yazmayı seviyorsun, ancak yazmaktan hoşlandığın kadar seni yazmaktan alıkoyan ufak tefek problemlerin de var.



Yazmaya yoğunlaştığın zamanları hatırla. Kelimeler ve karakterlerin hareketleri tam da hayal gücünde canlanmaya başladığı sırada önünde görünmeye başlıyorlardı ve sen, parmaklarının klavyeye bakmaksızın yazmasına izin vererek sahnede onları izliyordun. Kendini, hayal gücünün sana gösterdiklerini kayıt eden, belirleyen sessiz bir gözlemci, bir kanal (conduit) gibi hissettin. Zevkliydi çünkü biliyorsun ki bu senin, gördüğün şeyleri yaratmanı sağlayan muhteşem hayal gücündü ve sen onun, gözlerinin önündeki sahnede kelimelerle görünmesine izin vererek olabildiğince hızlı bir biçimde yazıyordun.

Öykünü bitirdiğin sıradaki başarıya ulaşma duygunu hatırla. Zihninin kontrolünde olan hayal gücü ürününe sahip olduğunu bilerek, yazdığın kelimelerinle doldurduğun sayfanın ağırlığını hissederek, yazılmış sayfalara baktın. Öylesine mükemmel hissettin ki bu öyküyü yarattın onu tamamladın ve artık onu diğer insanlara göstermeye hazırdın.

Ailenin ve arkadaşlarının yazdıklarını okuduklarını ve onların sana yazdığın öyküyü ve karakterleri okurken ne kadar keyif aldıklarını anlatırken kendini ne kadar mükemmel hissettiğini hatırla. İnsanlar, öykün ve karakterlerinle yoğun bir ilişki halindeyken, sana öykünün nasıl devam edeceğini sorduklarında nasıl keyif aldığını hatırla. Öykün hakkında konuşurken ve onu bitirdiğinde insanlar nasıl da beğenmişlerdi. Onlar yazdığın öykünün, profesyonel olarak yayınlanmış kitaplar kadar hatta onlardan daha da iyi olduğunu söylediklerinde nasıl da gururlandın.

Mükemmellik, elde etme ve başarı duygularını, daha önce de yaptığını yeniden yapmakta olduğunun bilincinde olarak yeniden hatırla. Çünkü sen kendi kendine hipnozu kullanmaya karar verdin. Hipnozun çalıştığını biliyorsun, çünkü hafızanı geliştirdiğini ve sana ve diğer insanlara daha iyi bir yaşam alışkanlığını kazandırdığını görüyorsun. Şimdi yazma yeteneğini geliştirmene yardım edebilmesi için hipnotisizmi kullanmak istiyorsun. Bu bizim şu anda yaptığımız şey.

Burada yeni hiçbir şey öğrenmiyorsun. Sana söylediğim her şey, zaten yapabildiğin ve yaptığın şeyler. Sen sadece, bu şeyleri yeniden yaparken daha kolay bir biçimde yapmayı diliyorsun.

Aklın mükemmel, yaratıcı bir araç. Sen, insanların ilgilendiği mükemmel ve yoğun karakterlere sahipsin ve sen okuyuculara keyif veren ve şaşırtan öykülere sahipsin. Karakterlerinin de içine karıştığı öyküleri biliyorsun ve öykülerin gelişim biçimi seni bile şaşırtabiliyor, öyküleri yazdığın kadar onları öğreniyorsun da. Yine de onlar senin beklentilerini karşılıyor, senin orijinal bir biçimde geliştirdiğin taslağa ve öyküye uygun bir biçimde devam ediyor.

Bazen, öykünün gidiş yolu açık değil. Böyle bir durumla her karşılaştığında gözlerini birkaç dakika için kapat ve rahatla. Zihnin rahatlarken, açılacak, ve öykünün ayrıntıları aklına gelecek, sadece yazman için gerekli olan bütünüyle ayrıntılı ve yoğun bilgiler.


Otururken ve yazmaya hazırlanırken, rahatlamak ve kendini metne odaklamak için bir dakika harcıyorsun. Eğlenceli bir metin ancak hala ne yazacağın ve eserin sonunun neye benzeyeceği hakkında düşünmen gerekiyor. Öyküde nerede olduğunu düşünürken, sahne zihninde canlanacak ve karakterler sahnede hareket etmeye başlayacak.



Kendini bir film setinde hayal et. Sen, oynanacak sahneye ve set tasarımcılarının seti dekore etmelerine karar veriyorsun. Sonra, bütünüyle kostümlü ve ezberledikleri satırlara uygun karakterlere sahip oyuncular çıkıyor sahneye. Oyunu başlatıyor ve zihninin içinde karakterlerinin sahnede canlanmalarını (görünmelerini) seyrediyorsun. Ve sen onları dinliyor ve izliyorken yazmaya başlıyorsun, onların hareketlerini seslerini, görünüşlerini ve sözcüklerini bir film gibi kaydediyorsun. Kamera aktörlerin film içindeki konuşmalarını ve hareketlerini kaydediyor.



Sözcükler zihnine doğru akıyor, aşağıya doğru, uygun bir düzen içinde her bir sözcüğün doğru bir biçimde seçimini sağlayan doğru tuşlara ufak ufak basan parmaklarına doğru iniyor. Önündeki sahneyi izliyorsun, zihninde, oynanan senaryoya uygun sözcükler görünürken sen, seyrediyorsun.


Yazarken en ufak bir kararsızlık yaşamıyorsun. Aklındaki senaryoyu kolayca betimliyor ve karakterler’in sözcüklerine ve eylemlerine yön veriyorsun. Bunu daha önce yapmıştın ve karakterlerin rollerini oynayışlarını ve hareketlerini izlerken, bu duygudan zevk almıştın ve bunu yine yapıyorsun. Öykünün içindeki sahnelerin her biri canlandırılırken sen, onları yazıyorsun, onları zihninde olanlar kadar hızlı bir biçimde ve öyküdeki her sözcüğü açıkça, doğru bir biçimde yazıyorsun. Onlar sana rağmen, önündeki sahneye akıyor. (it flows though you and onto the screen…)Gözlerin sahneyi izliyor, yazmak için her bir sözcüğün görünüşünü izliyor.

Parmakların ve ellerin zihninde canlanan sözcükleri nasıl yazacaklarını biliyor. Biliyorsun ki geçmişte, yazdığın sırada parmaklarını ve ellerini izlemedin. Sözcükler önündeki sahnede hemen beliriverdi çünkü nasıl yazacağını biliyorsun. Yıllardan beri yazıyorsun. Harfleri yazan parmaklarını izlemeye artık ihtiyacın yok. Onlar kendi başına yazabilir. Sahnede beliren sözcüklerle gelişen öyküyü neredeyse büyülü bir biçimde izlerken, senin parmakların bilinçsizce zihnindeki sözcükleri oluşturan harfleri yazarken, sen sadece rahatlıyor ve eğitimli parmaklarının yazmasına izin veriyorsun.

Sözcükleri nasıl sıralayacağını ve yazacağını biliyorsun ve parmakların da yapıyor. Onları izlemeye artık ihtiyaç duymuyorsun. Parmaklarının sözcükleri klavyeye doğru bir biçimde yazması için onlara güven. Bu tuşları yıllardır kullanıyorsun ve onlarla pek çok öykü yazdın. Sadece rahatla, ve sahneyi izle, öykülerini anlatan zihnine güven, ve başkaları okuyabilsin diye sözcükleri yazan parmaklarına güven.

Her zaman insanların senin öykülerini okumaktan hoşlandıklarını hatırla. Arkadaşların, ailen, ve yabancılar bile senin öykülerini okudular ve onları sevdiler. Senden defalarca daha fazla öykü istediler. Daha fazla yazmak istiyorsun ve daha fazla yazıyorsun. Hiç olmadığı kadar kolay ve hızlı yazıyorsun.

Zihnin iyi bir öykünün ne olduğunu ve kötü bir öykünün ne olduğunu biliyor. Sen farkı biliyorsun, ve sen iyi öyküler yazdığını biliyorsun. Öyle olduklarını düşündüğünden değil, başkaları öyle olduklarını söylediğinden. Onların senin öykülerini sevdiklerini biliyorsun çünkü onlar öyküdeki karakterlerle özdeşleşmeye başladılar Onlar karakterlerden eminler ve karakterlerin içinde olduğu öyküleri seviyorlar.

Her öykü mükemmel değildir, ama onların üstüne gittiğinde (onları incelediğinde: go over), problemleri görebilir ve problemleri düzelterek bölümleri yeniden yazabilirsin. İyi ya da kötü yazacağın konusunda endişe etmiyorsun. İyiyi koruyacaksın ve kötüyü düzelteceksin. Yazmaya devam etmen, öyküyü bitirmen için önemli, öyleyse sen öyküyü daha iyi yapabilmek için üzerinde çalışabilirsin.

Bildiğin bazı şeyleri yeniden yazmak zorunda kalacaksın, ama bildiğin gibi öykü güzel ve düzeltmek istediğin şeyler öykünün konuşulan biçimi. Öyküyü yazman önemli. Bazı bölümler zor olacak, ama bütün yapman gereken rahatlamak, ve mükemmel aklının, karşılaştığın herhangi bir problemi çözmesine izin vermek, ve böylece yazmaya yeniden başlıyorsun.

Öyleyse yazmak için her oturduğunda hatırla. Kendine, sana büyük ve çeşitli karakterlerle dolu ilginç öykülerini anlatan zihnine güven. Yazmanı kolaylaştıran bilgisayara, öykülerini yazan parmaklarına güven. Öykülerinden eminsin, biliyorsun ki insanlar onları okumak istiyor. Sen onlardan senin öykülerini okumalarını istiyorsun, ve onları yazmak istiyorsun. Yazarken eğleniyorsun, biliyorsun ki, yazıyorsun çünkü yazmayı seviyorsun, ve bu ihtiyacın olan tek doğru neden.






mügeee 09-02-2007 06:04 PM

Güzel Yazma Telkini
 
Ne kadar ilginç! Aklıma gelmezdi doğrusu bu konuyla ilgili bir telkin olabileceği tuh788

subliminal 09-02-2007 06:05 PM

Güzel Yazma Telkini
 
atakan abi bu telkinin mp3 ü var mı ????? çok güzelmiş..... hismiley

hayatimdegisti 09-02-2007 06:17 PM

Güzel Yazma Telkini
 
Şu an yok Rıdvan.Bu script kişiye özel olanlar arasında.Puanların ile ileride böyle bir script yaptırabilirsin.

hayatimdegisti 10-02-2007 11:50 AM

Güzel Yazma Telkini
 
Yazma ile ilgili güzel bir açılış yazısı olmuş.Şöyle içinden geldiği gibi yazmalı insan.Haydi arkadaşlar.Yazmak gibisi var mı?
Böyle ne hikayeler ne öyküler çıkar.
Ben yazarken ilk kelimeye başladığımdane yazacağımı bilmem.Sonra ilk paragraf biter ve aklıma bir şey gelir öyle devam ettiririm.
Düşünmeden öylesine kelimeler nereye götürürse...

cigdem 12-02-2007 06:07 PM

Güzel Yazma Telkini
 
biraz geç cevap yazıyorum.yazma telkini çok güzel,yazıyı benimsemek isteyenlerin daha da hoşuna gideceğini düşünüyorum


WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:34 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.