itü gümüşsuyu yerleşkesi
 

itü gümüşsuyu kampüsü makine fakültesi, tekstil teknolojileri ve tasarım fakültesi ve gümüşsuyu spor merkezi bulunmaktadır..makine fakültesi olarak yine eski ve tarihi bir binaya sahiptir..eskiden elektrik-elektronik fakültesinin de orada ders aldığına dair kanıtlar halen bulunmaktadır..terkedilmiş eski lab'lar bulunmaktadır..

tadilatın bitmediği adına kampüs denilen ama kampüs denilebilecek hiçbirşeyi içinde barındırmayan bir de orta bahçlesinde uçak bulunan itünün makina fakültesi denilen binası

eğer makina fakültesinde öğrenim görmekteyseniz ilk yıl bu bina counter strike haritası gibi gelebilir size. özellikle dekanlığın altından kantine çıkan yol öyle kolaylıkla keşfedilesi değildir. birçok kullanılmayan odaya sahiptir bina. şimdilerde yeni açılan fakülteler nedeniyle bu boş ve köhne odalar tadilata girmiştir. tabiiki bunda modacı arkadaşların dolarcıkları kullanılmaktadır. hepsine teşekkürü borç biliriz.



ilk zamanlar makina fakültesi karanlık, kasvetli ve soğuk bir yer olarak gelebilir, normaldir. fakat burada geçireceğiniz dördüncü yılda artık epey alışmış olduğunuzu anlarsınız. özellikle konumu nedeniyle vazgeçilmezdir. herhalde ulaşım açısından en iyi yerleşkedir. canınız sıkıldığında beş dakikada beşiktaşa inebilir, dolmabahçe sarnıcında denize sıfır çay içebilirsiniz. bedava futbol sahasından yararlanmamak olmaz. kütüphanesinin ahşap kısmı kimi reklamlara mekan olmuştur. bir nevi buluşma noktasıdır kütüphaneden ziyade, öğrenciler rahatlıkla konuşup tartışabilirler. abartmadığınız sürece kimse gelip susun demez. kütüphanenin diğer kısmına ise sessizlik hakimdir.



kantin konusu biraz zayıf kalıyor madenin, inşaatın yanında, özellikle son iki yıldır yeni açılan bölümlerin yarattığı kalabalıklık nedeniyle zaman geçirilesi yer olma özelliğini kaybetti.



güzeldir makina fakültesi sonuçta, alışkanlık yapar.

5-6 yaşında bir çocukken -o zaman dil inkılap tarihi bölümü şimdiki yurt binasındaydı ve ben annemin yanında gelirdim pıtıdık pıtıdık- girişten sola ilerleyen o basık uzun koridor bana sonsuz gibi gelirdi. sonra sola döner otoparkın üstündeki köprüden geçerdim ve bakardım ki sonu varmış. bir de ilk kez makina lablarından birinin arka kapısından avluya çıkınca karşılaştığım uçak vardır ki, daha o yaşta bana bi an hassktr kim koydu bunu buraya beaaa?!!! dedirtmiştir zamanında. şimdi görüyorum ki aslında bayaa ufakmış. işte böyle... sonra ne mi yaptım. o zamandan kalma uzun, basık ve loş koridor fobimi yenmek için halen terapi amaçlı olarak okuduğum taşkışla'ya girdim. yaşasın dikdörtgen avlulu plan!!!

maslak yerleşkesine göre içeri girilmesi çok daha rahat olan yer.



kısa boylu, hafif uzun beyaz saçlara sahip erkek kütüphane görevlisine ise sinir olduğumu hatırladım.



Kaynak: İtüSözlük