soguk
 

* sicak olmayan.



* fazla konuşmayan, ciddi kişiler için de kullanılabilen kelime.



* bir john smolens kitabı..



* kimseyle fazla haşır neşir olmayan kişi sıfatı,



* iletişim sorunu yaşayan insan tipi. bu arızasından dolayı kendini insanlardan soyutlar ve kendini farklı bir boyut"muş gibi" göstermeye çalışarak daha da itici olan kişi.



* klavyeyle ilişkimi kesmek için elinden geleni yapan,parmaklarımı uyuşturmaya çalışan olgu.*



* dondurucu soğunu düşünün: işine yetişmek için acele ile evinden çıkanları, pastaneden poğaça alıp, poğaçayı beslenme çantasına dolduran ilkokul çocuklarını, el arabası ile satış yapan esnafları, dükkan önü temizleyen berber çıraklarını, trenyolunun ortasında sızıp kalan sarhoşları, yeni açılan pide salonunun ucuz kağıda basılmış reklam broşürlerini, kapıya dayanıp neredeyse zorla beyaz eşya satmaya kalkışan üniversite öğrencilerini, zenginliğin getirdiği yalnızlığı ve can sıkıcılığı akupunktur seanslarıyla unutmaya çalışan zenginleri, palyoçaların sevdiği utangaç çocukları, pkk'ya katılmayı reddetip el arabası ile pilav ayran satmaya şehre gelmiş yeni evlenmiş kürtleri, asyalı türklerin pis apartmanlarını hepsini ama hepsini boşverin. dedim ya sadece soğuğu, ayazı düşünün.



* laboratuvarda iqf ile yapılan uygulama sırasında kendinden nefret ettiren şey.



* türkiye için soğuğun tanımını babam hep şöyle yapardı.



soğuk: erzurum'da doğar, sivas'ta büyür,afyon'da ölür.



* bir coğrafya hocam vardı "soğuk erzurum'da doğmuş, sivas'ta büyümüş, afyon'da oturuyor" derdi.



* şiddeti arttıkça insanda üşüme hissi meydana getiren olgu.



* kola*.



* en etkili çare sevgilinin sevgilinin koruyucu kollarıdır, soğuk dediğin şey saygılıdır, istenmediği yerde kalmaz, iki sevgilinin arasına hiç mi hiç girmez. *



* sıcak değil yalnızca,







ılık dahi olmayan..







ama ısının bir düzeyi işte sonunda,







ruh ile ilgili olduğundan değişken hep, herkese..







ilk,







kollardaki tüylere ürperti..



* kör iken,







bir yakınlaşma yada uzaklaşma oyununun,







isim yarısı.



* insana zindelik veren ve genç kalmasını sağlayan.