![]() |
Cevap: Zero Limit Selam Yılmaz, Evet sorumluluğu %100 üzerimize almaktan bahsediliyor. Bu ie yarıyor. tamam da benim sorduğum o değil: Sorumluğu üstlenmekle suçu üstlenmek aynı şey midir? Neden öyle olsun ki? Alıntı:
|
Cevap: Zero Limit Alıntı:
|
Cevap: Zero Limit Suc derken, Dr. Ikealanin tedavi ettigi kisiler arasinda baska bir insani canindan etmis kisilerde var o acidan kullandim. Suc kelimesini tabiki basit davranis bozuklugu olan insanlar icin kullanmiyorum, ne demek isitedigimi anladin degilmi? Sadece konuyu anlatirken biraz genis bir bakis acisindan anlatmak istedim, belkide konuya uymamis olabilir. Elestirin icin tesekkürler. |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
|
Cevap: Zero Limit suç kelimesini kullanmak ne kadar doğru bilemiyorum... |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
Sanırım anlaşıyoruz. Şimdi bazılarına konuyu uzatmak gibi gelebilir, ama önemli bir noktadayız bence. Çünkü daha önce sorulan bazı üye sorularından anladığım kadarıyla kafa karışıklığı oluyor bu konuda.Özellikle de terör, vahşet ya da yasaların da suç saydığı olaylar veya eylemlerle ilgili sorumluluğu kabullenmekte zorlanabiliyoruz değil mi? Yani "Buna ben nasl yol açmış olabilirim? Ben cani miyim? Benim içimde bir suçlu mu var?" gibi karşı çıkışlarımız olabiliyor.Bu yüzden yeri gelmişken belki biraz netlik sağlayabiliriz. Burada iki yönü var konunun: 1) Dışarıdaki kişinin davranışı suç olarak nitelensin veya nitelenmesin farketmez. İstenmeyen durum, ya da sorun diyelim. Sorunun, suç niteliği taşıyıp taşımamasının bir önemi yok. İyi ya da kötü her ne oluyorsa bizim içimizde onun bir karşılığı var. 2) Biz her koşulda, sorun olarak görünen durumun sorumluluğunu üzerimize alıyoruz. Ancak bu da suç anlamına gelmiyor; o içimizde olup bitenlerden dolayı suçluluk hissetmemiz gerekmiyor. Dışarda sorun olarak gördüğümüz duruma yol açan bir takım hatıralar, hafıza kayıtları vs var bizim içimizde. Dr. Hew Len 'programlar' diyor bunlara. "Suçlu değilsiniz, sadece programlarınız var(virüs gibi) ve onları değiştirebilirsiniz. Tek yapmanız gereken sorumluluğu kabul etmek." diyor. Suçu değil suçun sorumluluğunu, düzeltme sorumluluğunu alıyoruz. Bu, üretim hatasından dolayı müşteriye karşı işyeri sahibinin sorumlu olup telafi etmesine benziyor. Hatayı yapan o değil, ama telafi etmek onun sorumluluğunda. Bunu yaparken de özür diler, ama suçlu hissetmez kendini. Kendi iç işleyişinde hataya yol açan şeyi de düzeltir (eğitim, makine, teçhizat vs) ki o hata tekrarlanmaz. Bilmem anlatabildim mi? Ben şimdi uzun uzun anlatmaya çalışıyorum. Ama sevgili MüminOKAN her zamanki pratik tarzıyla iki cümlede bağlar işiy789 |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
|
Cevap: Zero Limit ismiracım çok iyi bilgilendiriyosun bizi sen bu işi çözmüşsün teşekkürler. benimde kitabı okurken bu konuda kafam karışmıştı şimdi daha iyi anladım k8908ama bi sorum var mesela ben bu yöntemi bi sorunuma uyguladım ondan tamamen arındım diyelim bu sorun uzun zaman sonra tekrar karşıma çıkarmı yani demek istediğim bu yöntem sadece anda mı uygulanıyor tamamen arınmak mümkün olabilir mi çünkü her saniye bilinçaltımıza bir sürü veri kaydediliyor yani ömrüm boyunca herdakka bu kelimeleri tekrar etmek zorunda kalmak istemiyorumsevincliumarı anlatabilmişimdir derdimiactionsmile |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
lale85, tam olarak çözdüğümü söyleyemem, ama anladığım kadarını paylaşmaya çalışıyorum. Soruna gelince, eğer bir soruna yol açan hatıraları sıfırlarsak, bizim ve 'tüm insan, hayvan, nesne ve bitki krallıklarının' da kayıtlarından silineceğini söylüyor Dr.Hew Len. Buna göre tekrarlanmayacağı sonucunu çıkarıyorum. Ancak senin de dediğin gibi, yaşam devam ettikçe yeni hatıralar oluşmaya devam etmekte. Yine de önceki sorunun bileşenleri artık kalmadığı için aynı sorun olmayacaktır. Olsa olsa, yeni bileşenlerin oluşturduğu farklı bir sorun olur herhalde. Bu aşamada farkındalığımız ne kadar gelişirse, her an gelen yeni girdilerin negatiflerinden de korunabiliriz. Böylece yeni sorunları da bertaraf etme olasılığımız artar. Bak...Şimdi aklıma ne geldi? Tıbbi tedavileri düşünelim...Bir yönü, oluşmuş olan hastalığın tedavisine benzerken, ikinci yönü koruyucu hekimliğe benziyor...super Yani Lale'ciğim, bunu bir zorunluluk olarak görmekten ziyade, koruyucu olarak içselleştirmek en iyisi olur sanırım. Çok teşekkür ederim, bu soruyu bana sorduğun için. Sana cevabı ararken benim kafamda netlik oluştu.Seni seviyorum... |
Cevap: Zero Limit Alıntı:
Merhabalar. bu mesaj için hepinizden Özür Diliyorum ve Lütfen Beni Affedin. sevgili yılmaz, sizin daha evvel ne yaptığınız önemli değil ama bizlerde burada "sizin bu konuyu anlama sorumluluğunu" üzerimize alıyoruz. bilmiyorum, farkındamıyız? lütfen yanlış anlamayın "anlamıyorsunuz" vs kat-i suretle demek istemiyorum. diyemem de. naçizane tavsiyem, sonuca olumlu yönde odaklanalım. aksini iddia etmiyorum fakat birkaç gündür konuyu daha iyi anlamanız açısından olağan soruları soruyorsunuz Lütfen Beni Affedin fakat, eleştirmek yerine bir kaç uygulama yapsaydınız ne işe yaradığını anlayacaktınız. elbettteki uygulama yapmışsnızdır. uygulamalarınız için sizlere Teşekkür Ediyorum. buna gönülden de inanıyorum fakat bu kaygının sebebini kendinize sordunuz mu? daha evvelki çalışmalarımda da küçük olası şeylerden başlamak ve uygulamanın olumluluğunu görünce zaten yüksekbenliğiniz size bir sonraki büyük işleri yapmanız için sinyal gönderecektir diye bahsetmiştim. uygun olduğunuzda --> http://www.hayatimdegisti.com/forum/...rituality.html <--şu kitabı da okursanız sevinirim. okuduğunuz için hepinize ayrı ayrı Teşekkür Ediyorum ve Sizleri Seviyorum... çok sevdiğim bir söz; Hayat; Egonuz Planlar Yaparken, Size Ne Olduğudur... |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:43 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.