çekim yasası paylaşımı yazılan kitabı, çekilen filmi, gazetelerdeki eleştirileriyle kısa süre önce baya bir gündemde olan ve hala popülerliğini koruyan the secret, kimilerine göre hayal, kimilerine göre saçmalık, kimilerine göre sadece ticari amaç güden bir propaganda. bunların hiçbirine inanmıyorum. uygulamayanlar saçmalık olarak görmeye devam etsin, uygulayabilenlerin ne kadar faydalandığı ortada. en azından kendi adıma konuşayım, tüm dünya bunun zırva olduğunu ispatlasa, tek başıma yine uygulmaya devam ederim. çünkü işe yaradığını biliyorum. nedir bu olayın felsefesi? bu çekim yasası denen şey, bildiğimiz elmalı armutlu fiziksel çekim yasasının sadece objeler üzerinde değil, insanın ruhsal ve düşünsel boyutunda da geçerli olduğunu iddia ediyor. kendinizi nasıl bir hayat içerisinde canlandırırsanız, neyin olacağına inanırsanız, hangi şeyleri yaşamak isterseniz bu düşlerin bir frekans olarak sizden çıkıp evrenin büyük alıcılarına ulaştığını, ve bu alıcılara gönderdiğiniz düşlerin fiziksel olarak can bulup gerçek formatta size geri döndüğünü iddia ediyor. yani kısacası, ne istiyorsanız o oluyor, ne düşünüyorsanız o sizi buluyor. bir örnek versen? mesela özgüven probleminiz var. insan içine çıkamıyor, sürekli ayıplanmaktan ezilmekten korkuyorsunuz. hemen kendinizi böyle bir sorununuzun olmadığına inandırıyorsunuz. gerek sözlerle, gerek kurduğunuz hayallerle kendinizi böyle hissetmeye başlıyor, gayet özgüvenli olduğunuza inanıyorsunuz ve aksi hiç bir şey düşünmüyorsunuz. bir süre sonra bir de bakıyorsunuz ki o ezik adam gitmiş, yerine gelen siz, o ilk zamanlar kafanızda canlandırdığınız ve hayal gibi gelen siz. ne zaman o hayal hayal gibi değil de gerçek gibi gelmeye başladı size, işte o zamandan beri siz o oldunuz. siz evrenden bunu istediniz, evren de size bunu verdi. böyle olsa herkes istediğini elde etmezmi? inanmayı bildiğiniz sürece evet. aslında bu felsefe yeni bir olay değil. eskiden beri kişisel gelişim kitaplarından, başarı öykülerinden, össyi derecesi yapan elemanlardan aşina olduğunuz şeyler, hani inanırsan başarırsın falan. ama bu felsefe onlardan farklı olarak, size inanmayı öğretiyor. eğer o kadar kolay olsaydı inanmak evet saçma olurdu, herkes her istediğine kavuşur dünyada mutsuzluk diye bir şey olmazdı. ama var. demekki öyle ağızdan çıktığı kadar kolay değil gerçekten inanabilmek. peki nedir şu meşhur inanmak? inanmak hayal kurmak değildir. keşke şöyle olsa derseniz inanmış olmazsınız. bir süre hayal dünyasında gezinip sonra gerçek dünyaya dönerseniz inanmış olmazsınız. inanmak, kuracağınız hayali hayal değilmiş gibi yaşamanız, hissetmeniz, sanki istedikleriniz zaten olmuş gibi davranmanızdır. çok güzel olmak mı istiyorsunuz? güzel olduğunuza inanın ve kendinizi böyle hissedin. ha cindy crawford ayaklarına yatmayın, uyuzum zaten şu tipik türk kızı modeline. neyse. sonuçta zaten öyleymiş gibi davranmanız bir gün sizi gerçekten öyle yapacaktır. süresi ise ne kadar güçlü inanabildiğinize bağlı. ne kadar gerçek gibi hissederseniz o kadar çabuk. ama anlamıyorum. inanıyım tamam da nasıl oluyor kendi kendine? kim yapıyor? burası sizi ilgilendirmiyor. sadece inanacak ve öyle hissedeceksiniz. evren gerisini hallediyor. nasıl halledecek diye doğaüstü şeyler beklemeyin. herşey kuralına göre işliyor. mesela öss ye hazırlanan bir öğrenci eğer 200lerde ve kendini 240 larde görmeye başlarsa, gerçekten inandığı ve zaten öyleymiş gibi hissettiği takdirde 240ı hatta kasarsa daha yükseğini dahi bulabilir. nasıl olacak bu kendi kendine? sihirli değnek falan yok. çok basit. yüksek puan yaptığına inanan adam farkında olmadan zaten bir de bakıyor ki ders çalışmaya başlamış, daha iyi anlıyor, daha çok zevk alıyor çalıştığından. neden eskiden çalıştığından daha iyi anlıyor? çünkü olacağını biliyor. olmuş gibi hissediyor. sanırım anlatabildim olayın işleyişini biraz. ben inanmıyorum. safsata bunlar ben inanıyorum. yaşıyorum. başarıyorum. mutluyum.) peki ya allah kitap falan? burası inananları ilgilendiriyor; bu felsefe din ile tamamen örtüşüyor. hatta bir ayette allah bizzat "beni nasıl biliyorsanız ben öyleyim" diyor. o bu değil allah söylüyor bunu. o bile onu nasıl hissediyorsak öyle ise, yok öss ymiş yok kaşmış gözmüş nedir ki.) çok etkilendim. ben de yapıcam. tavsiyelerin? piyasadan the secret kitabını temin edip okuyabilirsiniz direk. olayın özü orda. ama daha sağlıklı sonuçlar almak ve bu felsefeyi daha iyi anlamak, özümsemek, uygulayacak cesareti ve hayal gücünüzü oluşturmak için benim tavsiye ettiğim iki şey daha var. gelin önce bir "fight club" ı izleyin. şoku atlattıktan sonra "erdal demirkıran"ın kitap serisini bitirin. bunlarla iyice gaza geldikten sonra "the secret"ı okuyun. fight club filmdir sonuçta, bir yerden sonra neticede film dersiniz. erdal demirkıran iyidir hoştur ama gazı kısa sürer. ama bu üçü birleşince ortaya leziz bir hayat görüşü çıkar. e deli demezler mi bana böyle olmamış şeyi olmuş gibi.. desinler. sen de onlara de.) şaka bir yana, istediğinizin olmaması mümkün değil, ama diyelim ki olmadı. yine zararlı çıkmazsınız ki, olmuş gibi davranmaya devam edin. bir süre sonra farkedeceksiniz ki bu çok zevkli bir şey. sahip olmadığınız her şeye sahipmişsinizi gibi sokakta yürümek süper bir duygu.) ve bir süre sonra bu oyun artık yaşam biçiminiz haline gelecek. hayalleriniz gerçeklerle karışıcak, gerçek gerçek gibi gelmeyecek. şu an bana yaşadığım hayat oyun gibi geliyor. ve çok zevkli oynaması. istediğim her şeyi kazanıyor ve kaybetsem bile gülüyorum. hatta bu gerçeği gerçek gibi görmeme olayını bazen abartıp uçurumdan atlayasım geliyor, sanki hiç düşmicekmişim gibi. tabi bu ileri dozajları fazla tavsiye etmiyoruz can güvenliğiniz açısından.d tabi yine herşey size bağlı. bunu istemedikten sonra tyler durden babanız olsa yine bir şey başaramazsınız. kolay gelsin. alıntı değil alın teridir:) sorusu olan, anlamayan falan burdan sorabilir detayları. alıntı http://images.google.com.tr/imgres?i...%3Dtr%26sa%3DN sevgiyle kalın ark5 |
Ynt: çekim yasası paylaşımı emeğinize sağlık bir çok konuda aynı düşünceleri paylaşıyorum... yazının çıktısını aldım... sakin zamanımda okuyacam ve yorumlarımı yazacağım...teşekkürler... |
Ynt: çekim yasası paylaşımı smiliyface harfi yanlış yazdım yaa... ama yazını çok beğendim... super esprinide... 25889 |
Ynt: çekim yasası paylaşımı Çok hoş ve güzel yazmışsın. Bende senin gibi düşünüyorum. Bu aralar herkes Secret ve Çekim Yasası olaylarına tepki göstermeye başladı. Her şeyi kendinize siz çektiniz, her şeyi... Bu anlaması zor ama bir kere anlaşıldığında ise hayatınız değiştirecek bir şey... Joe Vitale Gerçekten bunu anlayınca kimseyi suçlamıyor ve tüm sorumluluğu üstüne alıyorsun. |
Ynt: çekim yasası paylaşımı benim duyduğum iki durumu sizle paylaşacağım burda gerçekten olmuş gibi hissetmenin neler yapabilceğini umarım inandırıcı hale getirir.soğutma işinde çalışan iki kişi gece vardiyasında kalıyor kişilerden biri soğutma dolaplarından içine girip işini yapıyor.diğer arkadsı ise işini bitiridiği ve diğer arkadasının gittiğini düşünerek kapıları kitliyor ve ayrılıyor iş yerınden.sabah gelindiğinde dolapta kitli olan işçi donmuş olarak bulunuyor işin ilginç tarafı soğutucu çalışmıyormuş.işçi büyük ihtimalle çalıştığını sanıyordu.kendisinin sürkli dolabın soğuduğuna ve donarak ölecağine inandırmıştı ki öylede oldu.yine bunun gibi bir olayın videoya çekliebildiğini okumuştum.bir kişi kendi kendini bir odada öldürebilceğini idda ediyor.adamı odaya koyuyorlar ve videoya çekiyorlar.adam 3.günün sonunda kalbini durdurabiliyor düşünce gücüyle..belki inanmayacaksınız ama bunlar benım okuduklarım..üstelik hani şu ufacık kutulara kendilerini sokabilen insanlar var.onlara sorduklarında:bunu nasıl yapıyorsunuz? adamın cvbı şu: o kutuya girebildiğimi hayal ediyorum ve biliyorum sonrada metobolizmamı yavaşlatıoyrum dedi.yine beyin gücü ille.bunu birebir kendi kulaklarımla duydum.yanii demk istediğim şu ki:ben de çok başaramasamda beynimizi kandırabiliyoruz işte o kandırma işini becerebilirsek beynimizde hayal ederk gerçekmiş gibi yaşayabilirsek ,gerçektende yaşama şansını elde edebiliyoruz.zmn mucizeler gerçekleştirebiliyor:) |
Ynt: çekim yasası paylaşımı Alıntı:
ya direkt hipnozla derin transta telkin verilmesi gerkir.. ya da bilinçaltına kendinize inandırmanız referans sağlamanız gerekir beyin bişeye inanıp inanmamak için geçmiş deneyimlerine bakar ben zekiyim diye inandığınızı varsayalım bu inancı oluşturan geçmiş deneyimler şunlar olabilir çünkü en zor matematik problemlerini bile çözebiliyorum çünkü arkadaşlarım zeki olduğumu söylüyor çünkü geçmişte şu şu olaylarda zekice davrandım v.b eğer geçmişte olumlu referans yoksa istediğiniz kadar olduğunu hissetmeye çalışın işe yaramaz... geçmişte olumlu referansınız yoksa o referansları kendiniz hayal gücünüzle yaratabilirsiniz ama geleceğe odaklanarak değil geçmişe odaklanarak o yüzden bilinçaltı temizliği deyip diyoruz geçmişteki negatif başarısız ve travmatik anıları bulup o anılarda oynamalar yapmak gerekir çünkü şimdi negatif inancımızın yapı taşları orada haydi kendinize yeni isteiğiniz gibi bir geçmiş yazın önce sonra geleceğe odaklanın bakalım o zaman gerçek gibi hissetme sorununu yaşayacak mısınız? |
Ynt: çekim yasası paylaşımı :) demek sadece hayal ederek ve inanarak olmuyormuş..geçmişteki anılarıda yeniden düzenlemek gerekiyor...aydınlattığınız için teşşekürler .. |
Ynt: çekim yasası paylaşımı aaa cent haftasonu çok çalışmışsın oku oku bitmedi yaa girlhaha |
Ynt: çekim yasası paylaşımı eklediğin değerli bilgiler için çoook teşekkürler tatlım.. thumbsanim şaşkın terli345 utananadam ah birde ilgili bölümlere açsan.. senden süperi olamayacak walla .. sevincli kiss3 |
Ynt: çekim yasası paylaşımı ben buna teslimiyet olgunluk sabır pozitif düşünce diyorum bunlar olunca isteklerin er veya geç gerçekleşmemesi imkansız |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:24 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.