![]() |
Para ile ilgili kalıpları kırmak BİR KALIP KIRMA ÇALIŞMASI Zihnimiz, yüzleşmek istemediği gerçekleri öylesine büyük bir ustalıkla bilinçaltına atıp gizler ki, ne yaparsak yapalım, eğer hazır değilsek bunların bizim hayatımızdaki negatif etkilerini asla fark edemeyiz.Üstelik, bilinçaltına kaydettiğimiz bilgilerin bizim aleyhimize çalışmasına engel olmak istesek bile bunu zihnimizle, kendi kendimize aldığımız kararlarla çoğu zaman başaramayız. Bazı derinleşmiş kalıpların kırılması, kapsamlı bir çalışmayı gerektirir. Eğer sizin de parayla ilgili kısır döngüleriniz var ise, elinize bir kalem ve boş bir kağıt alın. Sessiz, kendinizle başbaşa kalabileceğiniz bir köşeye çekilin. Parayla ilgili sizi kalpten ve derinden üzen bazı olayları yazmaya başlayın. Bunları yazarken, yüreğinizi en çok cız ettiren yerlerde, üzüntünüz tam anlamıyla hafifleyene kadar, hislerinizi kağıda aktarmaya devam edin. İleri yaşlarda basınıza gelen olayları yazıya dökerken, yüreğinizin sızlaması, sizi bambaşka günlere, çok gerilere, muhtemelen çocukluk yıllarınıza götürecektir. Ailenizde parayla ilgili konuşmalar, borçlar, alacaklılar, iflaslar, sıkıntılar, ya da “zenginler kötü yüreklidir, cimridir, vs..” gibi önyargılar, çocuk yüreğinizde oluşan korku ve endise ile birleşerek blinçaltınıza hiç düşünemeyeceğiniz kalıplar yerleştirmeye başlar. Bütün bunları kağıda dokun. Ta ki yüreğiniz ferahlayana, yazılacak başka bir şey kalmayana kadar… Çünkü yazı yazmak, duygular işin içine girmeye başladığı andan itibaren, bir müddet sonra beynimizin analitik kısmını bypass ederek bilinçaltına attığımız bilgileri yüzeye çıkartır. Bilinçaltı öylesine tuhaf bir mekanizmadır ki, bazen mantığımızın asla kabul etmeyeceği şeyleri bize yaptırır. Üstelik bunları yaparken içimiz rahat olur. Bizi asıl konfor alanımızdan çıkartacak olan, mantıklı ve doğru olan davranışı yapmaktır artık… Oysa biz, kalıplarımızı fark ettiğimiz andan itibaren, kendimizi onlardan ayırabilme yeteneğine sahibiz. Kısır döngülerden kurtulabilmenin ilk aşaması, kalıplarımızı fark etmek ise, ikincisi kendimizi bunlardan ayırmak, artık çocuklukta inandığımız bir takım şeylerin, gerçekten bize ait olmadığını idrak etmektir. Para bir SEVGİ enerjisidir. Dikkat ederseniz parayla ilişkiniz, insanlarla olan sevgi ilişkinize benzer. Eğer siz de baştan çok emek verip oturttuğunuz bir ilişkide sevdiklerinizi zaman içinde ihmal edenlerdenseniz... İlişkilerinizde sadece görüştüğünüzde sevgi veriyor ve kendi dünyanıza daldığınızda onları unutuyorsanız... İnsanlara sevginizi akıtırken cimri davranıyor ya da çekingen oluyorsanız... Muhakkak para ile olan ilişkinize de yansıyordur. İnsanların kıymetini bilemeyen ya da kolay harcayan birisi, parayı da kolayca kaybedebilir. Görüntüde davranış modelleri bunun tam tersi gibidir. Bazıları sadece paraya önem veriyormuş gibi görünürler. Ama sonuç değişmez. Parasının miktarı ile yaşam kalitesi arasindaki orantı, yani bir başka deyişle, paradan aldığı haz, insanlardan alabildiği haz ile eşittir. Biri küçükse diğeri de küçüktür. Paranın tadı, insanın seçimlerini özgürleştirebilmesi ve onu SEVGİ adına kullanabilmesi ile doğru orantılıdır çünkü... Çok paraya sahip olmak benim en doğal hakkım, çünkü ben buna değerim. Paranın getireceği her türlü konforu hak ediyorum. Yukarıdaki cümleleri zihnen kabul etmek malesef yeterli olmuyor. Bu düşünceleri iyice özümsemeli ve kalben de aynı şekilde hissedebilmeliyiz. Beynimiz bir şey söylerken, derinlerde bir yerde duygularımız, ruhumuz bunun tam tersini haykırıyorsa, asla başarılı ruhumuz, aynı yönde hareket etmelidir. Ancak bu şekilde gerçek başarıya ulaşabiliriz. Hepinize bolluk ve bereket dolu bir ömür diliyorum. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:23 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.