Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Yoga (http://www.hayatimdegisti.com/forum/yoga/)
-   -   Çakralar hakkında ayrıntılı bilgiler.. (http://www.hayatimdegisti.com/forum/yoga/622784-cakralar-hakkinda-ayrintili-bilgiler.html)

TR-ance 03-04-2013 04:12 PM

Çakralar hakkında ayrıntılı bilgiler..
 
Çakra Nedir?

Sanskritçe Çakra sözcüğü “tekerlek”, “çark” veya “halka” demektir. Enerjetik açıdan ise Çakra “girdap” anlamına gelmektedir. Enerji merkezi olan Çakra enerjetik bedende halka şeklindedir ve enerji Çakra halkasının üzerinde bir girdap gibi dönmektedir. Bunun dışında Çakra, iç yaşam enerjisinin döner merkezi, iç enerji kanallarının buluştuğu, enerjinin bedene girip çıktığı ve farklı enerji düzeylerine dönüştürüldüğü bir kesişme noktasıdır.

Çakra merkezleri bedenin muayyen bölgelerindeki enerji girdaplarıdır. Çakra girdaba benzer enerjetik bir yapıdır. Bu yapının dairesel kısmı bedenin dışında, merkezi ise bedenin içinde bulunmaktadır. Her Çakra girdabında enerji belirli titreşim oranında dairesel şekilde hareket etmektedir. Her Çakra merkezinin belli enerjetik titreşim oranı vardır. Bu enerji girdapları tüm insan yapısına nüfuz eden enerji dolaşımını kontrol etmektedir.

Çakra bir göbeğin etrafında dönen nilüfere benzemektedir. Göbek kısmı farklı alanlara ait enerjileri toplar ve dolaşımını sağlar. Enerjiler bu kısmın etrafında bir girdap biçiminde döner ve ritmik bir şekilde hareket eder. Böylelikle Çakra, sürekli uyumlu bir harekette bulunan bir nilüfer çiçeğine benzer. Nilüfere benzeyen enerji merkezleri omurgaya enerjetik olarak saplar aracılığıyla bağlanmaktadır. Merkezlerin çekirdekleri enerjinin bir katmandan diğerine aktığı etkileşim noktalarıdır.

Orijinal Yoga Sistemi’nde verilen bilgiler arasında Çakra bilimi de bulunmaktadır. Bedende bulunan “enerji merkezleri” Çakra olarak adlandırılmaktadır. Bu merkezleri geliştirmek ve kontrol etmek için Yoga Sistemi’nde verilen teknikler kullanılmalıdır. Maalesef günümüzde birçok kişi Yoga Sistemi’nde verilen Çakra bilgilerini alıp her tür spekülatif “çakra açma” yöntemini ortaya atmıştır. Bu tür yöntemlerin yarardan çok zararı vardır. Asılsız yöntemleri üreten kişiler mükemmel olmadıkları için doğal olarak mükemmel bir yöntem de yaratamazlar. Her zaman eksiklik ve uyumsuzluklar olacaktır. İyi niyetli olsalar dahi bu kişiler başkalarına zarar vermektedir. Yoga Sistemi’nde verilen Çakra bilgilerini kullanan ve bu bilgilere öze uymayan çalışmalar ekleyen en yaygın yöntem “Reiki” yöntemidir. Bu yöntem başlangıçta iyi gelse bile bir süre sonra Çakra sisteminin çökmesine yol açmaktadır. Bu konuya ilişkin ayrıntılı bilgiler “Yoga: Prana Vidya- Biyoenerji Teknikleri” kitabında yer almaktadır.

Çakra merkezleri duygusal ve zihinsel enerjileri senkronize etmekte, enerjileri katmandan katmana iletmekte ve değiştirmektedir. Onlar, enerjiyi aşağı veya yukarı yönlendirir, hızlandırır ya da yavaşlatır, bir katmandan diğerine aktarır, böylece alanların enerjileri birbirilerini etkiler.

Çakra merkezleri hızla dönmekte olan enerji girdaplarıdır. Merkezlerin çekirdekleri enerjiyi sıkı bir akım halinde çeker ve belirli organlara dağıtırlar. Genel enerji alanından içeri gelmekte olan enerji akımı sayesinde hızlı dönme hareketi oluşur.

Çakra merkezleri alanların içindeki enerjiyi konsantre eden enerji girdaplarıdır. Onlar, su girdabının suyun içinde ve sudan meydana gelen bir oluşum olması gibidir. Bu nedenle, enerji alanındaki herhangi bir önemli değişim enerji merkezlerine yansımaktadır.

Sağlıklı Çakra sisteminde enerji merkezlerinin şekilleri dengeli, simetrik ve organiktir. Tüm parçaları birbirleriyle ritmik bir uyum içinde olduğu gibi hareketleri de harmoniktir. Merkezler hiçbir zaman durağan değildir. Girdapların dönüş hızları, sağlık durumuna ve akımın kalitesine göre değişmektedir.

Enerji, Çakra merkezinin çekirdeğinden girmekte, omurgaya ulaşmakta ve enerji kanalları aracılığıyla belirli organlara yayılmaktadır. Kişisel davranış biçimleri ve sağlık durumlarına göre enerji merkezlerinin boyutu, renk tonu, hareket hızı, parlaklığı, ritmi ve dokusu değişmektedir. Hastalık süreci boyunca enerji merkezlerinin uyumlu hareketleri bozulur ve maddesindeki doku değişir.

Ayrıca bilinç kalitesi, kişisel gelişim ve yeteneklerin derecesi de enerji merkezlerindeki değişimler sayesinde belli olmaktadır. Gelişmemiş bir insanda Çakra merkezleri küçüktür, hareketleri yavaş, renkleri solgun ve dokusu kabadır. Gelişmiş bir bireyde, enerji merkezleri daha geniş, daha hızlı, daha parlak ve daha ince dokudadır. Uyanmış ve tüm yeteneklerini geliştirmiş bir kişide ise Çakra merkezleri tam şekilde çalışmaktadır.

Çakra merkezlerinin hem belirli organlarla hem de belirli bilinç halleriyle özel bağları vardır. Enerji merkezlerinin esas işlevleri bedene ve enerji katmanlarına enerjiyi çekmek ve dağıtmak, enerji katmanlarındaki Çakra çıkışlarıyla olan dinamik bağları sağlam tutmaktır. Merkezlerin işlevlerinden biri, değişik alanlar arasındaki etkileşimi koordine etmektir. Bedenin durumu sadece enerjinin akış hızıyla değil, aynı zamanda ritimdeki uyumun derecesi ile de etkilenmektedir. Normal enerji akışını bozan herhangi bir blokaj, canlılığın kaybına ve sağlığın kötüleşmesine sebep olmaktadır.

Maalesef piyasada bulunan “yoga”, reiki, biyoenerji ve şifacılık kitaplarında Çakra konusuna ilişkin çeşitli yanlış kavramlar bulunmaktadır. Şu an piyasada mevcut bir sözde yoga kitabında yazar Çakra merkezlerini anlatarak şunu öne sürüyor: “Bu enerji çarkları omurganızın etrafında dönerek onu sarar”. Belli ki yazarın pratik tecrübesi yok ve Çakra merkezlerini görme gücünü geliştirmemiş. Enerji merkezleri omurganın etrafında dönmemekte ve omurgayı sarmamaktadır. Onlar girdap şeklinde omurgadan çıkarak bedenin yüzeyine doğru uzanmaktadır.

Daha da kötüsü yazar “çakra meditasyon” bölümünde enerji merkezinin “omurgayı önden ve arkadan bir bant gibi sarmaladığını” vurguluyor ve bu şekilde düşünmeyi öneriyor. Bu tür düşünme ve odaklanma Çakra merkezindeki enerji akımını kesinlikle bozacaktır, çünkü genel Çakra akımına terstir.

Ayrıca yazar: “Bedenimizde yedi ana Çakra vardır. Bu ana enerji kanallarına bağlı yüzlerce başka enerji kanalı da vardır” açıklamasını yapıyor. Çakra olarak isimlendirilen şey “enerji kanalı” değil enerji merkezidir. Enerji kanalları ile enerji merkezlerini karıştıran insanın Çakra konusunda kitap yazmaya hakkı bile yoktur.

Çakra’lar bedene enerji aktaran merkezlerdir. Her bir Çakra farklı bir enerjinin giriş kapısıdır. Bu giriş kapıları tıkandığında bedeni besleyen enerji kısıtlanmaktadır. Bu enerji kısıtlanması belirli organları güçsüz düşürerek hastalıklara neden olmaktadır.

Enerji merkezleri evrensel enerjiyi alıp dönüştürürler ve organizmanın çeşitli düzeylerine dağıtırlar. Çakra’lar, yaşam enerjisini evrenden, çevreden ve tüm enerji yapılarından alarak maddi beden ve süptil bölgelerin yaşaması için gerekli frekanslara dönüştürürler. Bununla birlikte gerekirse çevrelerine de enerji verirler. Çakra sistemi aracılığıyla insan çevreyle ve evrenin farklı düzeyleriyle sürekli bir alışveriş içinde olur.

Prana olarak anılan evrensel enerji beyaz renktedir ve parlak küreciklerden ibarettir. Beyaz enerji Çakra merkezleri tarafından emilmekte, sindirilmekte ve bileşenlere ayrılmaktadır. Beyaz enerji altı tür renkli enerjiden oluşmaktadır. Bu altı enerjinin renkleri gökkuşağının renklerine denk gelmektedir. Beyaz enerji kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor renkli enerjileri içermektedir.

Her Çakra beynin muayyen bölgesini açan veya uyandıran bir anahtar veya düğmedir. Birçok insanda bu enerji merkezlerinin aktivitesi çok düşüktür. Belirli tekniklerin uygulanması ile Çakra’lara odaklanma Çakra’lardan geçen enerji akımını artırır ve Çakra’ların aktifleşmesi, canlanması ve çalıştırılmasına yardım eder. Bu da beyindeki uyuşuk olan bölgeleri ve bu bölgelere özgü sinirsel ve zihinsel düzeylerdeki yetenekleri uyandırarak bilincin genellikle ulaşılamaz yüksek düzeylerinin tecrübeden geçirilmesini sağlar.

Sanskrit dilinde yazılmış metinlerde 88.000 Çakra merkezinden söz edilmektedir. Buna göre, insan bedeninin hemen hemen her bölgesinde enerjinin alınışı, dönüştürülmesi ve iletimi işlevlerini gerçekleştiren enerji merkezleri vardır. Çakra merkezlerinin çoğu çok küçüktür ve enerji sisteminde önemsiz rol oynamaktadır. Yalnızca 40 kadar ikincil Çakra önemli işlevler icra etmektedir. Bunların çoğu gövdede, boyunda, avuç içleri ve ayak tabanlarında yerleşiktir.

Yedi esas Çakra mevcut olup, bunlar omurganın merkezinden geçen Suşumna Nadi kanalında yer almaktadır. Suşumna Nadi apış arası bölgesinden başlayarak kafanın tepesinde bitmektedir. Çakra’lar Nadi olarak tanımlanan enerji kanalları şebekesiyle bağlantıdadır. Nadi’ler sinir sistemiyle bağlantılı, ancak doğası daha ince olan enerji kanallarıdır.

Her Çakra’nın bir karakteristik rengi ve belirli sayıda taçyaprağı olan nilüfer çiçeği şeklinde simgesi vardır. Nilüfer bireyin spiritüel hayatta geçmesi gereken üç aşamayı simgelemektedir. Bu aşamalar bilgisizlik, isteklilik ve aydınlanma aşamalarıdır. Bunlar spiritüel gelişmenin, farkındalığın en alt halinden bilincin en yüksek haline yükselişini temsil etmektedir.

Nilüfer çiçeğinde Bica Mantra yani “ses titreşim tohumu” çizilmiştir. Bica Mantra enerji merkeziyle bağlantıda olan belirli bir enerjiyi ve Çakra’ya girip çıkan enerji kanalını temsil etmektedir. Çakra simgesinin ortasında Çakra’nın elementi ve Bica Mantra’sıyla bağlantısı olan geometrik sembolden oluşan Yantra resmi vardır. Sanskritçe Yan “alıkoymak” veya “bekletmek” demektir. Tra sözcüğü ise “özgürleşme” anlamına gelmektedir. Böylece Yantra sözcüğü “bekleterek özgürleştirmek” manasındadır. Yantra bir resim veya simgedir ve birey dikkatini bu simgenin içinde bekleterek zihnini maddi düşüncelerden özgürleştirmektedir.

Yedi esas Çakra şunlardır:

Muladhara Çakra
Svadhisthana Çakra
Manipura Çakra
Anahata Çakra
Vişuddha Çakra
Acna Çakra
Sahasrara Çakra
Çakra çalışmalarında birey Çakra merkezlerinin omurgada yerleşen temeline odaklanmalıdır. Yeni başlayanlar için bu kolay bir iş değildir. Enerji görme yeteneği gelişince birey enerji merkezlerini görebilmekte ve Çakra çalışmalarında zorlanmamaktadır. Yeni başlayanlarda çoğunlukla enerji görme gücü gelişmemiş olduğu için Kşetram ismi verilen Çakra tetikleme noktalarına odaklanmaları önerilir. Başlangıçta bedenin yüzeyinde yerleşen ve Çakra Kşetram olarak bilinen bölgelere konsantre olmak daha kolaydır. Kşetram kelimesi “alan” demektir. Omurgada yerleşen Çakra enerji girdaplarının bedenin önünde ve arkasında izdüşüm veya çıkış yerleri vardır. Omurganın belirli noktasında başlayan enerji girdabı bedeni kaplayan enerji alanına kadar uzanmaktadır. Çakra çalışmalarında Kşetram adı ile tanınan alanlar sık sık kullanılmaktadır. Kşetram alanları orijinal Çakra temellerinin yansımalarıdır. Birey Kşetram alanına konsantre olduğunda sinirler vasıtasıyla Çakra enerji girdabına ulaşmakta, enerji düzeyinde belirli bir duyarlılık ve farkındalık geliştirmektedir.
Muladhara Çakra merkezinin Kşetram alanı yoktur. Svadhisthana, Manipura, Anahata, Vişuddha ve Acna enerji merkezleri ise aynı yatay düzeyde doğrudan doğruya bedenin önünde ve arkasında yerleşen çıkış alanlarına sahiptirler. Svadhisthana Kşetram cinsel organların yukarısında, pelvis kemiği seviyesinde yerleşmektedir. Manipura Kşetram göbek deliğinin bulunduğu yerde konumlanmaktadır. Anahata Kşetram göğüs kemiğinin ortasında, Vişuddha Kşetram boyun kökünde yerleşmektedir. Acna Kşetram ise kaşların ortasında yer almaktadır.

Yedi enerji merkezinin ayrı ayrı görevi ve etkiledikleri organlar vardır. Çoğu insanda enerji merkezleri tıkalı halde olup, aktiviteleri düşüktür. Belirli tekniklerle bu tıkanıkları kaldırıp enerji merkezlerini canlandırmak ve enerjinin onların içinden düzgün biçimde akmasını sağlamak mümkündür.

Yoga teknikleri aracılığıyla Çakra merkezleri uyuşuk etkin olmayan halden aktif tamamen gelişmiş hale ulaştırılmaktadır. Çakra geliştiğinde daha fazla güce sahip olmakta ve ilave işlevler icra etmektedir.

Esas Çakra merkezleri birbirlerinden koruyucu enerji alanlarıyla ayrılmaktadır. Her üst alanın titreşimi daha incedir. Bu alanlar enerji merkezlerini yabancı enerjilerden korumakta ve bu anlamda enerjinin serbest akışını engellemektedir. Bunun dışında, koruyucu enerji alanları Çakra merkezlerini insanın bilgisi, temizliği ve fiziksel durumu izin verdiğinden daha fazla enerji üretmesini engellemektedir.
Yoga teknikleri sayesinde vücut arınıp, zihin ve duygular kontrol edilerek spiritüel irade gelişince Çakra merkezlerini birbirinden ayıran koruyucu enerji alanları yok olmaktadır. Çakra merkezleri gelişip güçlenince koruyucu enerji alanları dağılmaktadır.

En alt koruyucu enerji alanı Muladhara Çakra ile Svadhisthana Çakra merkezleri arasındadır. Svadhisthana Çakra yeterince geliştiğinde bu alan yok olmaktadır. Bilinç gelişip yükseldiğinde enerji de yükselmekte ve koruyucu enerji alanlarına baskı yaparak onları dağıtmaktadır.
Orijinal Yoga teknikleri sayesinde tecrübe ve bilgi artmakta, beden, duygular ve zihin arınmakta, spiritüel irade güçlenmekte, enerji akımları aktifleşmekte, Çakra merkezleri gelişmekte ve neticede koruyucu enerji alanları doğal olarak dağılmaktadır.

Maalesef bazı insanlar uydurma yöntemlerle engellenmiş enerjiyi serbest bırakmak için koruyucu enerji alanlarını yırtmaya çalışmaktadır. Bu tür uydurma yöntem ve çabaların yalnızca zararı vardır. Koruyucu enerji alanlarının vakitsiz dağıtılması beyin hücrelerini aşırı şekilde uyarmakta, hücre yapısına hasar vermekte, deliliğe neden olmakta, hücre yaşamını aşırı aktif hale getirmekte, hücreler arasında içsel sürtüşmeye ve beyin tümörüne neden olmaktadır. Bu tür asla aykırı yöntemlerden uzak durulmalıdır.

Orijinal Yoga teknikleri sayesinde Çakra merkezleri beş evrim aşamasından geçmektedir:

Pasif
Aktif
Aktif ve gelişmiş
Aktif, gelişmiş ve açık
Aktif, gelişmiş, açık ve Kundalini enerjisiyle dolu.
Temel düzeyde zihinsel, duygusal ve psikolojik işlevler birbirleri ile ilişkidedir ve Çakra merkezleri aracılığıyla fiziksel bedene bağlanırlar. Her enerji merkezinin belirli bir rengi, enerji tipi, özellikleri, fiziksel ve duygusal işlevleri vardır. Duygular fiziksel sağlığı etkilemektedir. Duygusal anlamda bir tıkanma, yani bir korku, kızgınlık, endişe, pişmanlık, suçluluk, eleştiri ya da kırgınlık enerji merkezlerinin tıkanmasına neden olmaktadır. Bu da fiziksel düzeyde rahatsızlıklar doğurmaktadır.

Diğer taraftan, fiziksel bedendeki değişiklikler enerji sistemini etkilemekte ve duygulara yansımaktadır. Yoga teknikleri sayesinde Çakra merkezleri arındığı, dengelendiği ve aktifleştiği durumda fiziksel dayanıklılık ve duygusal rahatlama kazanılmaktadır. Gün içinde meydana gelen olumsuz olaylar yüzünden bedende negatif enerji birikmektedir. Onun için Çakra çalıştırma ve dengeleme teknikleri gündelik olarak uygulanmalıdır. Ayrıca olumsuz düşünce ve kompleksler enerjiyi bloke etmekte ve gelişmeyi engellemektedir. Gündelik olarak uygulanan Çakra çalıştırma teknikleri bu tıkanmaları engellemektedir.

Çakra çalıştırma teknikleri Asana (duruş) tekniklerini de içermektedir. Duruşların uygulanması enerji tıkanmalarının giderilmesinde yardımcı rol alır. Çakra merkezleri fiziksel beden ile bağlantılıdır. Asana teknikleri aracılığıyla bedenin fiziksel olarak çalışması Çakra merkezlerini harekete geçirmekte, enerji tıkanmalarını gidermekte ve duygusal gevşeme sağlamaktadır. Bir duruş sırasında ilgili Çakra harekete geçer, enerji tıkanıklığı giderilir, duygusal bir blokaj ortadan kalkar ve olumsuz bir duygu içten yüzeye doğru çıkar. O olumsuz duygu tanımlanmalı ve gitmesine izin verilmelidir.

Bedende bulunan enerji merkezleri her zaman çalışmaktadır. İnsan onların bilincinde olabilir de olmayabilir de. Günümüzde bazı kişiler insanlara Çakra merkezlerinin kapalı olduğunu söyleyerek bu merkezlerin açılması için türlü gerçek dışı yöntemler sunmaktadır. Oysa Çakra merkezlerinin kapalı olması ölüm demektir. Enerji merkezleri hiçbir zaman tamamen kapalı olmaz, ancak tıkanabilir. Söz konusu tıkanıklık, insanın yaşam tarzına göre farklı oranda gerçekleşir. Yoga teknikleri sayesinde bu tıkanıklıklar giderilir ve enerji merkezleri tam şekilde çalıştırılır. Çakra aktifleştirme ve dengeleme konusunda doğru tekniklerin kullanılması çok önemlidir. Asılsız yöntemlerin yalnız ve yalnızca zararı vardır. Çünkü Çakra merkezlerinden geçen enerji farklı fiziksel, zihinsel, sinirsel ve psikolojik durumlara neden olmaktadır. Asla aykırı yöntemler fiziksel, zihinsel, sinirsel ve psikolojik düzeylerde dengesizlik ve karmaşa yaratmaktadır.

Modern biyoloji bez salgılarının ürettiği kimyasal etkileri araştırmaktadır. Yoga bilimi ise daha da ileriye giderek enerji merkezleri ve bunları etkileyen beş temel ince elementin etkilerini incelemektedir. Bedende bulunan beş element aktifleşerek bağlantılı olan enerji merkezlerini de aktif hale getirmektedir. Kşata Çakra Bhedana tekniğini kullanarak birey beş temel elementin üzerinde kontrol kazanmakta ve beş temel Çakra merkezini denetim altına almaktadır. Böylece birey bilincin dualitelerden özgür düzeyine ulaşmakta ve illüzyonlardan kurtulmaktadır.
Çakra bilgi ve teknikleri içsel duygu ve düşünceleri incelemek için çok yararlıdır. Enerji görme yeteneğini geliştirerek birey enerji alanları, kanalları ve merkezlerini görebilir. Çakra teknikleri sayesinde enerji merkezleri tıkanıklıklardan kurtulmakta, aktifleşmekte, dengelenmekte ve Kundalini enerjisinin uyanması için gereken ortam yaratılmaktadır.

Çakra çalıştırma tekniklerinin uygulanması aşamasında doğru konsantrasyon çok önemlidir. Enerji merkezlerine odaklanmayı güçlendirebilmek için Çakra merkezlerinin simgeleri kullanılmakta, konsantrasyon esnasında Çakra merkezlerinin simgeleri tasavvur edilmektedir. Tasavvur etme işleminin etkili olması için merkezlerin simgeleri doğru olmalıdır. Aynı zamanda simgelerin ne anlama geldiği de öğrenilmelidir. Teorik bilgi olmadan simgeler anlamsızdır. Buna benzer şekilde simgeler olmadan yalnız teorik bilgi bireyin gelişmesini sağlayamaz. Gelişme için hem doğru simgeler hem de etraflı teorik bilgi olmalıdır.

Kitapta verilen renkli resimler Çakra merkezlerinin simgelerini akılda tutmaya ve konsantre olmaya yardım etmektedir. Merkezlerin siyah beyaz çizimleri sistematik şekilde boyanırsa, tasavvur etme işlemine yardım eder. Çünkü birey zihninde boyama işlemini tekrarlarsa, tüm çizimi aklında canlandırır. Bu, beyin dalgalarının gidişatını ve psikolojik durumu değiştirmektedir. Çizimleri doğru boyamak için renkli resimlere bakın. Boyama sıralaması şöyle olmalıdır.

Simgenin taç yaprakları
Nilüferin iç kısmı
Elementin Yantra’sı
Simgedeki hayvan
Simgenin içindeki diğer detaylar
Çakra merkezlerini tasavvur esnasında aynı sıra takip edilmelidir. Çakra simgesinin zihinde kısım kısım canlandırılması soyut tasavvur etme yeteneğini geliştirmektedir. Soyut tasavvur etme işlemi bir süre sonra derin meditasyona eriştirecektir.

Siyah beyaz çizimlerin boyanması beynin sağ yarıküresini aktifleştirmektedir. Çakra konusunda teorik bilgilerin alınması beynin sol yarıküresini aktifleştirmektedir. Böylece beynin düşünen ve yaratan yarıküreleri arasında denge sağlanacaktır. Bu meditasyonun gelişmesine yardım edecektir. Çakra merkezlerinin ses titreşimlerine yönelik yapılan meditasyon beynin uyuşuk bölgelerinin aktifleşmesi ve bilincin yükselmesine yardım edecektir.

Dünya gezegeninde bulunan tüm organizmaların en gelişmişi insan organizmasıdır. Davranışlarıyla kendini ortaya koyan canlı varlıklar arasında insan kendini en iyi bir biçimde ifade edenidir. İnsanoğlu mantık yürütme, soyutlama, idrak etme ve duyguların algı alanının ötesinde olan gerçeklerin ayrımına varma yeteneğine sahiptir. Hafıza, imgeleme, önsezi aracılığıyla insan evrenin doğasında olan kuralları kavrayabilir. İnsan doğanın gizemli güçlerini kendi yararı, gelişmesi ve yükselmesi için kullanabilir. İçsel ve dışsal ritimleri mükemmel şekilde senkronize ederek doğaya karşı koymaksızın maddi dünya okyanusunda batmadan rahatça yüzebilir. Kısacası, insan organizması bilinci ifade etmek için en mükemmel araçtır.


TR-ance 03-04-2013 04:14 PM

Cevap: Çakralar hakkında ayrıntılı bilgiler..
 
Bilinç temel ebedi gerçektir. Zihin ve madde bilincin sayesinde ilerlemektedir. Zihin ve madde gibi tezahür etmiş gerçekler bütünün, yani sonsuz gerçeğin yalnızca küçük birer parçasıdır. Zihin bilinç birimidir. Bilinç somutlaşarak zihin şeklinde tezahür etmektedir. Sınırlı deneyimler için zihin bilinci kısıtlamaktadır. Daha geniş bakış açısı ile ele alındığında minerallerden insana kadar bilinç birçok düzeylerde mevcuttur. Maddi evrende tamamen bilinçli veya tamamen bilinçsiz hiçbir şey yoktur. Bilinçli ile bilinçsiz uyumlu bir şekilde birbiriyle sıkı bir bağlantıdadır. İnsanoğlunda bilinç, özbilinç (kendini bilme veya kendini algılama) şeklinde var olmaktadır. Bu da insanı tüm diğer bilinçli varlıklardan farklı kılmaktadır.

İnsan bedeninde bilinç serebrospinal (beyin/omurilik) sistem ve üst beyin aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Gebelik döneminde cenin organizmasının gelişen ilk bölümü serebrospinal (beyin/omurilik) sistemidir. Bu sistemden tüm beden gelişmektedir. Bu sistem elektriksel enerji üretmekte olup, sinir şebekesine sahiptir. Beyin devamlı olarak elektriksel enerji üretmektedir. Sinirler aracılığıyla bu enerji organizmaya yayılmaktadır. Kafatasının arka alt kısmında beyincik bulunmaktadır. Beyincik beynin mekanik bölümüdür ve bilinçaltı zihinle bağlantılıdır. Beyincik aynı zamanda alt beyin olarak da adlandırılmaktadır. Ceninde önce alt, sonra üst beyin gelişmektedir. Üst beyin değişmelere daha açıktır.

İnsan bedeninin tüm fonksiyonları serebrospinal (beyin/omurilik) sistem tarafından kontrol edilmektedir. Çakra olarak bilinen enerji merkezleri bu sistemde bulunmaktadır. Organizmanın dengeli çalışması için alt beyin ile üst beyin arasında uyum sağlanmalıdır. Modern bilimsel araştırmalar alt beyin ile üst beyin arasında içsel çatışma olduğunu göstermektedir. Bu çatışma davranış tarzıyla ilgilidir. İnsan davranışları bir yandan bu çatışmadan etkilenmekte diğer yandan da çatışmalara neden olmaktadır. Bilimsel araştırmalar insan doğasında temel bir ikiliğin olduğuna da işaret etmektedir. Beynin iki yarıküresinin varoluşu bu ikiliğin mevcut oluşunu kanıtlamaktadır. İnsan bu ikiliğin içinde yaşarken sonsuz sorun ve karmaşaların kurbanı olmaktadır. Bu ikilik ve içsel çatışmadan kurtulmak için alt beyin ile üst beyin uyum içinde faaliyet göstermeli, sol ile sağ beyin yarıküre fonksiyonları dengelenmelidir. Buna yalnız ve yalnız Yoga Sistemi sayesinde ulaşılabilir. Beynin bu dört bölümü üzerinde kontrol elde ederek dengeli ve uyumlu beyinsel ortam ortaya çıkmaktadır. Böylece insan doğası ve organizması devamlı araştırılmalı ve denetim altına alınmalıdır.

Çakra olarak tanımlanan enerji merkezleri fizyolojik bakış ile tam şekilde anlatılamaz. Bir resmin hat ve kavisler açısından anlatılmasının zor oluşu misali Çakra merkezlerinin fizyolojik terimlerle anlatılması da çok zordur. Enerji merkezleri Sukşma Prana diye isimlendirilen “ince enerjinin” faaliyet merkezleridir. Bu merkezler parasempatik, sempatik ve özerk sinir sistemleriyle bağlantılıdır. Fiziksel beden Çakra merkezleriyle bu sistemler aracılığıyla ilişkilidir.

Çakra merkezleri belirli duygularla bağlantılıdır. Hangi duygu güçlüyse, bilinç de ilgili Çakra düzeyinde bulunmaktadır. İstekler duyguları yönlendirmektedir. Böylece enerji merkezleri isteklerin oyun alanıdır. Çakra merkezleri istekleri enerjiyle beslemektedir. Belirli istekler belirli enerji merkezlerinden enerji almaktadır. Sıradan bir insanı istekler yönlendirmektedir. Hangi istek daha güçlüyse o Çakra daha aktiftir. Bilinç aktif olan Çakra düzeyinde bulunmaktadır. İnsanın düşünce, kavrama ve eylem işlemleri bilincin bulunduğu Çakra düzeyine göre gerçekleşmektedir. Bu yüzden Çakra merkezlerini denetim altına almak çok önemlidir.

Yoga teknikleri sayesinde birey enerji merkezlerini aktifleştirmekte, dengelemekte ve kontrol etmektedir. Böylece insan isteklerini, duygularını ve bilincini kontrol etmektedir. Ne var ki, Çakra çalıştırma teknikleri doğru şekilde uygulanmalıdır. Yanlış uygulama Çakra sistemini çökertmekte, duygusal, sinirsel ve zihinsel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Maalesef günümüzde sayısızca amatör spekülatif yöntemlerle insanların “çakralarını açmaya” çalışıyor. Bu tür gerçekten uzak yöntemlerin yalnızca zararı vardır. Sağlığına zarar vermek istemeyenler asılsız “çakra açma” yöntemlerinden uzak durmalıdır. Kristal, bakır ve her tür benzer aletler aracılığıyla “çakra açma” yöntemleri hiçbir yarar sağlamayacağı gibi bilakis zararlı olabilir. Başlangıçta iyi gelse bile bu tür yöntemler Çakra sistemini çökertmektedir.

Çakra merkezleri aktifleştirilmeden önce Yoga teknikleri aracılığıyla onarılmalı ve içsel enerji sistemine tekrar bağlanmalıdır. Asılsız “çakra açma” yöntemleri kullanıldığında suçluluk duygusu, saplantı, kompleks ve basma kalıp fikirlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Oysa Yoga teknikleri sayesinde bu tip kompleksler rahatsızlık vermeden kendiliğinden yavaş yavaş çözülmektedir. Bu tip komplekslerde enerji merkezlerinin doğal işlevleri için gerekli büyük miktarda enerji bloke edilmiş durumdadır.

Bunun dışında Reiki şifacılığında asla aykırı bir “çakra dengeleme” yöntemi de sunulmaktadır. Bu yönteme göre eller enerji merkezlerinin üzerine yerleştirilir ve her iki elde aynı enerji hissedilene kadar beklenilir. İki enerji merkezinin üzerinde bulunan her iki elde aynı enerji hissedildiğinde bu iki Çakra dengelenmiş demektir. Esasla örtüşmeyen bu yöntem Çakra konusundaki gerçek bilgilere dayanmamaktadır.

Her şeyden önce her Çakra merkezinin kendine has enerjisi vardır ve merkezlerin enerjileri farklıdır. İki enerji merkezine elle enerji vermekle merkezler dengelenmez tam tersi merkezlere özgün denge bozulur. Çakra, yüklenen enerjiyle savaşmaya başlar ve yıpranır. Enerji merkezinde ani bir dengesizlik ortaya çıkar ve Çakra yabancı enerjilerin saldırılarına cevap veremez. Orijinal Yoga Sistemi’nde enerji merkezlerine elle enerji verme tekniği Nyasa olarak adlandırılmaktadır. Ama bu teknik yalnızca tüm Çakra sistemi dengeli bir şekilde çalıştığında kullanılmaktadır. Yoga Sistemi’nden bir şeyleri alıp kendi kafalarına göre yöntemler yaratan kişiler başkalarına yalnızca zarar vermektedir.

Çakra konusunu irdeleyerek enerji merkezlerinin ince yönlerini de araştırmakta oluyoruz. Çakra merkezleri algılamayı, farkındalığı ve bilinci etkilemektedir. İnsan organizmasında kaba ve ince düzeyler enerji merkezleri aracılığıyla birbirleri ile bağlantılıdır. Çakra merkezleri eylem ile duyu organlarıyla bağlantılıdır. Yoga teknikleri sayesinde eylem ile duyu organları denetim altına alınmakta ve daha verimli çalışmaktadır. İnsan kendi bedeninin, eylem ve duyu organları ile zihninin en iyi dostu olmakta, kendinin düşmanı olmaktan vazgeçmektedir. Yoga teknikleri sayesinde bedenin sağ ile sol tarafı arasında işbirliği gerçekleşmektedir. Oysa genelde iki taraf birbirine karşı çıkmaktadır.

Çakra merkezlerinin simgeleri şifrelenmiş bilgiler içermektedir. Bu bir yetkinliktir. Yalnız şifreyi bilen enerji merkezlerinin nasıl çalıştığını kavrayabilir. Simgeler enerji merkezlerini hatırlamaya ve meditasyon yapmaya yardım etmektedir. Belli bir Çakra merkezinin siyah beyaz çizimini renklendirerek enerji merkezine konsantre olabilirsiniz. Çakra’ya özgü taçyaprağını renklendirerek bu taçyaprağıyla ilgili ses titreşimini tekrarlayın. Nilüferin merkezini renklendirerek merkezde bulunan ses titreşimini tekrarlayın. Böylece zihninizi Çakra meditasyonuna hazır kılacaksınız.

İnsan beyninin bir yarıküresi görsel diğeri sözeldir. Görsel yarıküre görüntülerden etkilenmektedir. Çakra merkezlerinin simgeleri ve onların renklendirilmiş formları beynin görsel yarıküresini etkilemektedir. Diğer yandan, beynin sözel yarıküresi enerji merkezlerini tetikleyen ses titreşimlerine odaklanmaktadır. Böylece gözler, dil ve kulaklar konsantrasyon işleminde kullanılmaktadır. Bu konsantrasyon zamanla meditasyona doğru gelişme kaydetmektedir. Meditasyon pasif ile aktif halin birleşmesidir. Meditasyon sırasında birey hem pasif hem de aktiftir. Yani meditasyon halinde beden ile zihin pasif bilinç ise aktiftir. Meditasyon sırasında simgeler, renkler ve sesler ilham kaynağı olmaktadır.

Çakra biliminin kaynağı Yoga Sistemi’dir. Bu bilim evren kadar eski bir bilimdir. Çakra bilimi derin felsefe ve geniş pratik tecrübelere dayanmaktadır. Bedende bulunan enerji merkezlerini sağlıklı kılmak için orijinal Yoga teknikleri kullanılmalıdır. Herhangi bir şekilde aslından uzaklaştırılmış uygulamalar içeren yöntemlerin yalnız ve yalnız zararı vardır.

Fizyolojik bakış açısı ile Çakra olarak tanımlanan enerji merkezleri elle tutulacak, gözle görülecek organlar değildir. Bu merkezler ince enerjetik yapıya sahiptir. Enerji merkezleri hücrelerle, dokularla ve sinirlerle işbirliği içinde çalışmakta ve bunlar aracılığıyla duygu ve eylem organlarını etkilemektedirler.

Enerji merkezleri fiziki boyutta bedendeki esas sinir merkezleri ve endokrin bezleriyle bağlantıdadır. Birçok Asana'nın bu bez ve merkezlere özel güçlü ve olumlu etkisi vardır. Örneğin Sarvangasana duruşu Vişuddha merkeziyle bağlantıda olan boğaz bölümündeki tiroid bezine güçlü bir baskı yaratmaktadır (Bakınız : Yoga: Asanalar - Duruşlar kitabı). Bu da tiroid bezine daha verimli çalışmasını sağlayacak şekilde masaj yapar. Yanı sıra Sarvangasana uygulanırken Vişuddha enerji merkezine konsantre olunursa olumlu etkilerin gücü artar.

Bedende omurga alanında yerleşen enerji merkezlerinin çalışmasını radyonun çalışmasına benzetebiliriz. Antenin radyo dalgalarını alıp alıcı cihaz vasıtasıyla sese çevirmesi gibi enerji merkezleri kozmik titreşimleri alarak Nadi, Dhamani ve Sira olarak isimlendirilen enerji kanalları aracılığıyla bedene yaymaktadır. Beden evrenin minik bir kopyasıdır. Evren makrokozmostur, insan bedeni ise kaba, ince ve spiritüel seviyelerde bir mikrokozmostur.

İnsan organizmasında enerjinin üretilmesi ve yayılması elektrik enerjisinin üretilmesi ve yayılmasına benzetilebilir. Düşen suyun veya yükselen buharın enerjisi elektrik üretmek için türbinlerin manyetik alanda dönmesini sağlamaktadır. Sonra elektrik akümülatörlerde depolanmakta ve güç, voltajı ayarlayan transformatörler vasıtasıyla yukarı çıkarılmakta veya aşağı düşürülmektedir. Sonra da elektrik kabloları aracılığı ile ışık ampullerine ve makinelere gönderilmektedir. Prana adlanan everensel enerji, düşen suya veya yükselen buhara benzemektedir. Göğüs bölgesi manyetik alandır. Nefes alma, verme ve tutma işlemleri türbinler gibi hareket etmektedir. Çakra merkezleri ise akümülatörleri ve transformatörleri temsil etmektedir. Prana sayesinde üretilen güç elektriğe benzemektedir. Bu güç Çakra merkezleri vasıtasıyla yukarı çıkarılmakta ya da aşağı düşürülmekte ve taşıma hatları olan Nadi, Dhamani ve Sira kanalları aracılığıyla organizmaya yayılmaktadır. Üretilen güç doğru şekilde ayarlanmamışsa, makineler bozulacaktır. Buna benzer şekilde eğer Prana, veya “enerji” ve Ojas, veya “güç” akımları bedende doğru şekilde ayarlanmamışsa, organizma bozulacak ve mahvolacaktır. Bu nedenle enerji merkezlerinin doğru çalışması çok önemlidir.



Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf

Işıklı yol 03-04-2013 04:45 PM

Cevap: Çakralar hakkında ayrıntılı bilgiler..
 
çok uzun yazılmış şahsen okumaya üşendim bence ufak parçalara ayırsan daha kolay izlenebilir olur bana göre. Teşkkürler paylaşımın için


WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:08 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.