![]() |
zamanda yolculuk mümkün mü? zamanda yolculuk mümkün mü sizce? hemen aklınıza einstein kılıklı aktör geldi değil mi?hani geleceğe dönüş diye filmi vardı. şahsen böyle bir olay yaşamadım,duymadım.ama geleceğe dönüş filmindeki gibi bir olayın olabileceğine de inanmıyorum.ama geleceğin seyredilebileceğine inanıyorum.belki bir sahnesini izleyebiliriz.bildiğiniz gibi "deja vu" denilen bir olay var.gerçekte hiç gitmediğiniz bir ortama bir gün gidiyorsunuz ve kendi kendinize diyorsunuz ki "ben daha önce burda bulunmuştum sanki." |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? ben geçmişin geleceğin ve şimdinin paralel zamanlar olduğuna inananlardanım... bu konudaki bilgilerim benim kafamdada çok oturmuş karşımdakilere her yönü ile izah edecek kadar tecrübeli yada bilgili değilim.. ama inanıyorum ki bu paralellik arasında ki geçiş mümkündür.. zaman bizim zihnimizin yanılgısıdır.. Ünlü fizikçi Julian Barbour, zamanın tarifini şöyle yapmaktadır: Zaman eşyaların pozisyonlarını değiştirme ölçüsünden başka birşey değil. Bir sarkaç sallanır, saatin kolları ilerler. Kısacası zaman, beyinde saklanan birtakım hayaller arasında kıyas yapılmasıyla var olmaktadır. Eğer bir insanın hafızası olmasa, beyni bu tür yorumlar yapmaz ve dolayısıyla zaman algısı da oluşmaz. Bir insanın "ben otuz yaşındayım" demesinin nedeni, beyninde söz konusu otuz yıla ait bazı bilgilerin biriktirilmiş olmasıdır. Eğer hafızası olmasa, ardında böyle bir zaman dilimi olduğunu düşünmeyecek, sadece yaşadığı tek bir "an" ile muhatap olacaktır Allah ol demiştir ve olmuştur... geçmiş gelecek yoktur sadece an vardır... kader zaten yazılıdır.. yarın neyi seçeceğimiz.. başımıza nelerin geleceği.. kader dalları olan bir ağaç gibidir.. hangi yolları seçeceğimiz konusunda özgür bırakılmışızdır.. seçtiğimiz yollar yaşamımızı oluşturur.. özgür bırakısakta bilir Rabbimiz hangi adımı atacağımızı.. ve bizim dün bugün yarın dediğimiz her şey aslında bir andır.. her şey aynı anda ise o zaman dünü izleyebilir geleceği görebiliriz... ayy bu yorucu bir konu... anlatımıda çok zor.. bunlar benim şahsi fikirlerim.. şimdilik bu kadar.. hele bi kahvemi içip ayılayım yazarım bir şeyler daha .. kahvesmiley aslında astral seyehat yada lusit rüya deneyimi olanlar bu konuda daha bilgilidirler zaman kapılarının anahtarlarına sahip olarak görürüm ben onları.. oyüzden bu konudaki fikirleri merak ettim.. sevgiler.. actionsmile |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? paralel evren zaman yolculuğu umutlarını destekliyor bilim kurgu bilimsel gerçek olmaya yakınlaşıyor; roger highfield bildiriyor oxford bilim adamlarının yaptığı matematiksel keşfe göre paralel evrenler gerçekte mevcuttur. çalışmanın daha geniş anlamları var, çünkü paralel evrenler fikri zaman yolculuğundaki anahtar problemlerinden birinden kaçınıyor. 1949’da büyük mantıkçı kurt godel tarafından araştırılmasından bu yana, bir çok seçkin fizikçi zaman yolculuğuna karşı geldi, çünkü paradokslar yaratan neden ve etki fikrini çürütüyor: bir zaman yolcusu, ilk yerinde asla doğmamak için büyükbabasını öldürmek için geri gidebilirdi. ama oxford üniversitesinden david deutsch’a göre, paralel dünyaların varlığı bu sıkıntılı paradokslara bir yol sunar. deutsch kuantum teorisinin, derin matematiksel, başarılı ve şaşırtıcı atom dünyasının saygın taraftarıdır. iddiasını paralel evrenlere dayandırarak, zaman yolculuğunun realitenin farklı dalları arasında geçiş yaptığını savunuyor; kuantum teorisinin “bir çok dünyalar” formülasyonu. yeni çalışma, onun kuantum teorisinin zaman yolculuğuna engel olmadığı iddiasını destekliyor. “başka bir evrene gidersiniz” diyor; zaman ve mekanı, zamanı sıçratacak şekilde manipüle etmek için tasarılar bulmanın bir yolu olduğunu kabul ediyor. dr deutsch “bir çok bilim kurgu yazarı zaman yolculuğu paradokslarını n paralel evrenler ile çözüleceğini öne sürdü, ama benim çalışmamda, bu sonuç kuantum teorisinin kendisinden ortaya çıkıyor” diyor. paralel evrenler matematiksel fikri ilk kez büyük kuantum öncüsü erwin schrodinger tarafından ortaya atıldı, ama 1957’de, atomun pozisyonunu veya hızını ölçme niyeti ile bir elektron veya atom gözlendiğinde gerçekte neyin olduğu problemi ile mücadele ederken, hugh everett ııı tarafından yayınlandı. kuantum mekaniklerinin geleneksel dalında, bir ölçüm deneyinin tüm olası sonuçlarını kapsayan dalga fonksiyonu olarak adlandırılan matematiksel bir nesne tek gerçek bir sonuç vermek için “çöker”. everett daha cüretkar bir yorum ile geldi: evren çökmenin gerçekleşmemesi için sürekli ve sonsuz olarak bölünüyor. deneysel ölçümün her olası sonucu gerçekleşir, bu sonuçların her biri paralel bir evrende gerçekleşir. eğer everett’in yorumu kabul edilirse, evrenimiz multiverse (çoklu evren) olarak adlandırılan sonsuz büyüklükte ve daha kompleks yapıya gömülmüştür.kuantum seviyesinde bir olay olduğu her seferinde – örneğin radyoaktif atom bozulması veya retinanıza çarpan ışık parçacığı – evrenin farklı evrenlere “bölündüğü” farzedilir. örneğin, ölümden kıl payı kurtulan bir sürücü şanslı kaçışından rahatlamış hissedebilir. ama paralel bir evrende, aynı sürücünün başka bir versiyonu ölmüş olacaktır. yine de başka bir evrende sürücünün hastanede tedavisinden sonra iyileştiğini görülecektir. alternatif senaryoların sayısı sonsuzdur. bu şekilde, kuantum mekaniklerinin “bir çok dünyalar” yorumu, bir zaman yolcusunun, dile düşmüş büyükbaba paradoksu gibi problemler üretmeden geçmişe gidebilmesine izin verir. ama “bir çok dünyalar” fikrine saldırıda bulunulmuştur, bir teorisyen şöyle bir şaka yaptı, “kabul etmesi ucuz, ama evrenlerde pahalı”; diğerleri bunun sağduyuya aykırı olduğunu söylüyor. şimdi yeni araştırma prof deutsch'un fikirlerini onaylıyor ve dr everett’in doğru yolda olduğunu öne sürüyor. new scientist dergisine yorum yapan kaliforniya üniversitesinde fizikçi olan prof andy albrecht olasılık ve bir çok dünyalar arasındaki bağlantıdan sözetti: “bu çalışma bilim tarihindeki en önemli gelişmelerden biri olarak karşılanacak” kuantum mekanikleri atomaltı dünyasında gerçekleşen garip şeyleri tanımlar – örneğin fotonların ve elektronların hem parçacık hem de dalga olarak davranması. atom altı ölçeğinde gözlenene kadar hiçbir şeyin gerçekte var olmadığı söylenebilir. o zamana dek, parçacıklar belirsiz “süperpozisyon” hallerini işgal ederler, bu pozisyonda eşzamanlı olarak “yukarı” ve “aşağı” dönerler veya aynı anda farklı yerlerde ortaya çıkarlar. kuantum mekaniklerine göre, gözlenmemiş parçacıklar çoklu “olası” hallerin setini temsil eden “dalga fonksiyonları” ile tanımlanır. bir gözlemci bir ölçüm yaptığı zaman, parçacık bu çoklu seçeneklerden birine yerleşir. ama bir çok dünyalar fikri alternatif bir görüş sunar. dr deutsch, kendisinin paralel versiyonlarına bölünen evren tarafından yaratılan çalı – benzeri dallanmanın kuantum sonuçların olasılıksal doğasını açıklayabileceğ ini matematiksel olarak gösterdi. bu çalışmaya karşı çıkıldı, ama david wallace ve simon saunders tarafından şiddetle onaylandı. waterloo, kanada’da teorik fizik perimeter enstitüsündeki birçok dünyalar konferansında wallace ile çalışmayı sunan dr saunders yeni bilimcilere şunları söyledi: “belirsizlikleri temizledik ve everett’in çalıştığı oldukça açık fikirlere ulaştık. bu dramatik bir geri dönüş ve şimdi insanların everett’i ciddi şekilde tartışması gerektiği anlamına geliyor” dr deutsch çalışmanın olasılığın kendisinin fikri ile üç – yüz yıllık probleme hitap ettiğini ekledi.” olasılığın ne anlama geldiğini gerçekte bilmiyorduk” dedi dr deutsch. “son zamanlara kadar everett’in zarif teorisine belli başlı itirazlar olarak düşünülen olasılık problemleri şimdi kendi temel satış noktasına döndü” diyor dr deutsch. http://www.telegrap h.co.uk/earth/ main.jhtml? xml=/earth/ 2007/09/21/ sciuni121. xml |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? sadece basligi gordum tek kelime bile okumadim ama basligi gorgormez aklima ilk gelen ne cilginca bu soruyu sormak bilecilginca degil dusunmek zamanda yolculuk yapmak mi? arkadaslar valla sinirlarimzi asmaya mi basladik ne yok bisey degilde atakan bi site acayimda soyle guzle bisey olsun derken farkinda olmadan cok cok fazlasini yapmamizeda on ayak mi olmus olucak ne neyse iste okumadan ve dusunmeden yazdim iste icimden geldigi gibi |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? sümbül ne kadar hoşsun yaa. actionsmile ya biz ilerleyelim de varsın aşalım.aştık biz aştık.ben bu siteyle tanışmasaydım şu an nerde olurdum biliyor musun? inanmazsın ama işim olmadığı zaman yollarda yürüyüş yapıp kendi kendime düşünürdüm ne düşündüğüm bana kalsın.bazen de ağaçlarla dertleşir,çiçeklerin güzelliğiyle uğraşırdım.gerçi bu güzel bişey.ama yalnız hissedince insan kendini pek hayra alamet değil gibi.bu siteyle ister inan ister inanma benim hayatım bile kurtuldu diyebilirim.rı bile düşünüyordum.sonra burda özel birkaç kişi bana yol gösterdiler ve anında değişimi gördüm.tabiri caizse anında görüntü.hele o içimdeki çocuk yok mu? o insanın içinde bir dev yatıyor.onu tamamıyla bir ayağa kaldırabilsek var ya tam olacak işler.o devin hafif bi kıpırtısı bile dünyayı yerinden oynatacak kadar güçlü tamamen gerçek anlamda kullandım bunu.o dev kıpırdayınca çekim yasası bile hızlı işliyor. şükür ki bu siteyle tanışmışım.şükür ki bu güzel insanlarla tanışmışım.atakan abi sana minnettarız bu siteyi açmandan dolayı. |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? uc_gomlek dinle beni kimsin nerde yasarsin ne dusursun neler yaptin bu zamanina kadar bilmeme ama bisey soyleyeyim mi ......!canimsin benim herkes ve herkes iyiki burda sen de ............... hos geldin canim hos geldin |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? actionsmile |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? Zamanda yolculuk fikrine ben de inanıyorum. Bu tabiki benim şu kendi halinde aklımla açıklayıp kanıtlayabileceğim bir şey değil ama bu mümkünmüş gibi geliyor. Ne de olsa geleceğe dönüş filimleriyle büyümüş çocuklarız. Mesela şu an başka bir boyutta 10 yaşında "ben", diğer bir boyutta da 60 yaşında bir "ben" var. Ama biz sadece yaşadığımız boyutun farkındayız ve sadece buna müdehale edebiliyoruz. Gerçekten!!! cilgin897 |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? bu bir gercek degilki yildizlar bu yalnizca bir fikir bazilari icn bir varsayim hatta gunumuz gercegine biraz uzak bir varsayim.ama hersey olabilir elbette evren oyel birsey ki hele insan oyle birsey ki neden olmasin ki? bu insanoglunun ne isine yarar bilmiyorum tabiiki |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? aslında bu fikri günümüz gerçekelri daha fazla desteklemektedir... insanları bu denli kamçılayan yeni buluşlar yapmaya iten gerçekte bu tarz olgulardır.. aklımızı kabul edeceğimiz gerçeklerle sınırlandırdığımız sürece keşifler olmaz diye düşünüyorum.. ama sınırları kaldırıp tahtalarıda eksiltin demiyorum tabi... taş devrinde kartallar gibi uçabilirmiyiz diye tartışsalardı aralarında kim bilir nasıl konuşmlara geçerdi ama bu gün kartalları bile sollayarak uçabiliyoruz.. elinize bir taş alın cama atın yeterince hızlı atarsanız camı kırmazsınız desem bana inanır msınız ... buyrun kanıtı... Klasik fizikte dalgalar; elektromanyetik dalgalar ve mekanik dalgalar olarak iki tiptedir. Dalga deyince öncelikle hepimizin aklına sudaki dalga hareketi gelir. Bu bir mekanik dalgadır. Bir taşın suya düşmesi ile oluşan bir dalga, üzerinde bulunan bir topu yer değiştirmeden hareket ettirir. Topu sürüklemez, bulunduğu yerde düşey olarak salınır. Bu nedenle, yüzeyde suyun ilerlemesi söz konusu değildir. Yer değiştiren su değil yüzeyindeki düzensizliktir. Sudaki dalga enerji taşır ama suyu taşımaz. Yine ses dalgaları da enerji taşırlar, havayı taşımazlar. Aradaki fark, su dalgalarının "enine", ses dalgalarının ise "boyuna" dalga olmasıdır. De Broglie dalgaları iki dalga türünden farklı üçüncü bir grubu oluştururlar. Bu dalgalar olasılık dalgalarıdır. Yani, bir parçacığın belirli bir t anında, x konumunda bulunma olasılığını verir. James Maxwell'in çalışmalarıyla (1865) elektromanyetik dalgaların birbirine dik bir E elektrik alanı ve bir B manyetik alanının aynı anda salınımından kaynaklandığı anlaşıldı. Bu dalgaların yayılma hızı ışık hızı ile aynıdır. Elektromanyetik dalgalar, kozmik, gamma, X-ışını, mor-kızılötesi ve mikrodalga, TV ve radyo olarak ayrılabilir. Bunlar boşlukta yayılabilirler. Işık ta bir elektromanyetik dalgadır. Işığı oluşturan fotonlarda hem dalga hem de parçacık özelliği çok belirgindir. Fotonun kendisi bir enerji paketi, bir momentum taşıyıcısı olduğu halde fotonun içyapısında elektrik (E) ve manyetik (B) alanlarının, sönümlü şekilde dalgalandığı görülür. E ya da B'nin salınım frekansı fotonun frekansıdır. Böyle hem tanecik hem de dalga karakteri taşıyan parçacıklara dalga (w ave) ve parçacık (particle) kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş wavicle (dalgalı-tanecik) adını verenler de olmuştur (ancak yaygın kabul görmemiştir). Daha sonraki denklem hesaplarından da anlaşılacağı üzere, yavaş hızlarda parçacık karakteri ağır basarken, ışık hızına yakın hızlarda ise dalga karakteri ağır basar. Işık hızına yakın hızla atılan bir taş camı kırmadan geçebilir.[13] işte böyle... zaman kavramı bizim bildiğimiz gibi değildir belkide... belki sürekli döngüler yaşıyoruzdur.. ben geçmişte ki ben e ulaşıp ona yol gösterirsem belki başka bir boyutta başka bir ben geçmişinin daha mutlu olduğunu bilerek yaşar.. neden olmasın ki... sonuçta her biriniz başka yerdesiniz ama birbirimize aynı anda ulaşabiliyoruz.. kameralarımızı açsak görebiliyoruz.. birbirimize sevgimizi ilettiğimize inanıyoruz... sizi hiç tanımadan bunca şeyi ulaştırabiliyorsam kendimi bu kadar tanırken geçmişime geleceğime (korkmayın yaw küfür etmiyorum girlhaha) istediklerimi niye ulaştıramayım.. ay ben bu makaleleri okuya okuya tahtalarımı eksiltcem sonunda zaten az tahtam kaldı açmayın kardeşim böle konuları... kış geldi lazım tahtalarım bana üştcem sonra... idea3 |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? zaman, uzay ve ötesi denıse lınn (geçmiş yaşamlar, bugünün hayalleri kitabından) "küçük bir çocukken sisli bir sabah tek başıma paslanmaya başlamış bir salıncağa oturdum. parmaklarımı yerde ileri geri götürürken ayaklarım zorlukla yere değiyordu. bir anda arkama döndüm. birinin baktığını düşündüm ama kimse yoktu. derin bir dinginlik ve ait olma duygusu hissettiğimi hatırlıyorum. artık yalnız hissetmiyordum. bu anı zihnimin derinliklerinde yer etmişti ve otuz yıl sonra zamanda çocukluğuma yolculuk edinceye kadar tamamıyla unutulmuştu. hayali zaman tünelimden çıktığımda kendimi paslı bir salıncakta oturan beni rahatlatırken buldum. onu koşulsuz sevdiğimi söyledim. ilerde zor anların beklediğini ama başaracağını ve geleceğinin mükemmel olacağını bilmesini sağladım. onunla konuştuğumda doğruldu ve ruhundan sanki bir yük kalktı. şimdiye geldiğimde şaşırmıştım. geriye dönüp genç halimi ziyaret etmekle kalmamış, çocuk olarak bu ziyareti de hatırlamıştım! o sisli sabah birinin benimle konuştuğunu hatırlamıyorum ama beni seven birinin yanımda olduğunu hatırlıyorum. kim olduğunu göremesem de artık kendimi yalnız hissetmeme gerek olmadığını biliyordum" geçmiş, şimdiki ve gelecek yaşamların belli bir sırayı izlemediğini ama hepsinin aynı anda yaşandığını düşünüyorum. ancak bizler lineer (doğrusal) varlıklar olduğumuzdan ve hayatımızı ''geçmiş'', ''şimdi'' ve ''gelecek'' olarak deneyimlediğimizden bu kitap tüm hayatlarımızı sanki sıralı bir şekilde yaşanıyorlarmış gibi anlattı. şimdi geçmiş yaşamları gözönüne alarak zaman konusunu tartışmak istiyorum. bu özellikle önemlidir, çünkü çok yakında zamanla ilgili düşünce ve algılamalarımızın değişeceğine inanıyorum. bu fikri daha iyi anlamak için bir dans pistinin tavanında asılı duran ve ışınlar yansıtan aynalı bir top hayal edin. top döndükçe bireysel yansımalar da odada döner. bir yansımayı alın. dikkatinizi bu bir tek yansımaya verin. dikkatinizi verdiğiniz bu bir tek yansımanın siz ve geçmiş yaşamınız olduğunu düşünün. ''ileriye'' gidiyormuşsunuz gibi görünüyor. ''zamanda ilerledikçe'' çevrenizdeki sahneler de değişiyor gibi görünüyor. önünüzde ve arkanızda toptan gelen başka yansımalar da var. siz hareket ettikçe ''arkanızda'' kalıyor gibi görünen yansımalar geçmiş yaşamlarınızdır. ''önünüzde'' gibi görünen yansımalar da gelecek yaşamlarınız. ''zamanda ilerliyor'' gibi görünüyorlar. önünüzdeki ve arkanızdaki yansımaların aralarındaki uzaklık sabit gibi görünüyor; belki arkanızdaki en yakın yansımayla aranızdaki uzaklık iki, önünüzdeki en yakın yansımayla aranızdaki uzaklık ta üç fit. dairesel bir odada olduğunuz gözönüne alınırsa bu uzaklıklar top hareket etse de sabit kalacak. bu, zamanın tamamıyla sabit olduğunun bir yanılsama olduğu fikrini destekler, çünkü yansımanız odada nereye ilerlerse ilerlesin ''arkanızdaki'' en yakın yansımayla aranızda iki fit ve ''önünüzdeki'' en yakın yansımayla aranızda üç fit olacaktır. bu ölçülebilir ve sabittir. bunu geçmiş ve gelecek yaşamlar açısından düşündüğümüzde, eğer bir fit yüz yıla eşitse, o zaman şimdiki yaşamınızla geçmiş yaşamınız arasında iki, gelecek yaşamınız arasında da üç yüz yıl var gibidir. ancak ışınları takip edip yukardaki (yansımanın kaynağı olan) aynalı topa doğru yükseldiğinizde önünüzdeki ve arkanızdaki en yakın ışınların arasındaki uzaklık değişir ve uzaklıklar gittikçe kısalır. bu mecazi anlatım geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki ayrılığın nasıl kalkmakta olduğunu gösteriyor. ne kadar çok kaynak ''a doğru kollektif olarak ilerlersek zaman ve uzayı algılayışımız da o kadar değişmeye başlayacak. kaynağa ne kadar çok yakınlaşırsanız geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki sınırlar da o kadar kalkacak. zamanın sınırlarının kalkışını anlamanın işte bir başka mecazi yolu. aynalı toptan gelen bireysel yansımanızı bırakıp zamanda ''ileriye'' gidiyorsunuz, sonuçta bir daire yapıp ''geçmiş'' yaşamlarınıza gelirsiniz. bunun gibi eğer zamanda ''geriye'' gitseydiniz sonunda bir daire yapıp ''gelecek'' yaşamlarınıza gelirdiniz. oda duvarlarındaki yansımaların tümü ayrı ve bireysel gibi görünüyor. bazı yansımalar gelecek yaşamlar, bazıları geçmiş yaşamlar ve bazıları da başka insanların yaşamları gibi görünüyor. ancak bireysel yansımanızdan kaynak '' a, aynalı topa doğru ilerleseydiniz tüm yaşamların -geçmiş, şimdiki ve gelecek - tüm insanların ve tüm maddenin aynı kaynak ''tan yayıldığını görürdünüz. kimseden ayrı değiliz. ''geçmiş'' ve ''gelecek'' dediklerimizden de ayrı değiliz. tüm yaşamlar şu anda birlikte, içiçe geçmiş ve birbirine bağlı durumda. şu anda fiziksel dünyamızı yöneten yasalar gözönüne alınırsa zamanı değiştirmek olanaksızdır. ama ya zaman akışkan bir şeyse? ya zaman, ritmik olarak yüreği çarpan bir evrende genişleyip büzülüyorsa? ya zaman algımızın bir ürünüyse? algımızı dramatik bir şekilde değiştirip, tüm varoluşun çıktığı zamansız bir kaynağa girebildiğimizi düşünün. zaman ve uzayı ortaya çıkaran boyutsuz planlara girebildiğinizi düşünebiliyor musunuz? bu önermeler gözönüne alınırsa zamanı gerçekten değiştirebiliriz. herbirimizin ''zamanı'' hem algılayan hem de tanımlayan olduğuna inanıyorum. kuantum fizik yasaları hızla egemen oluyor. bu değişimlerin nedeninin şu anda gezegenimize yansıyan enerji dalgaları olduğuna inanıyorum. geçmiş, şimdi ve gelecek içiçe geçiyor. ''öteki tarafta'' yaşadığım ölüme yakın deneyim beni bir kendini - anlama ve ''eve'' giden yolu tekrar bulma arayışına sürükledi. ışığa ölmeden de gidilebileceğ ini sezgisel olarak biliyordum. hem ''evde olup'' hem de fiziksel bir bedende var olmanın bir yolu olduğunu biliyordum. fiziksel boyutla birarada bulunan sınırsız boyutların olduğunu ve bunların farkında olmak için tek yapmamız gereken şeyin kanal ayarı yapmak olduğunu sezgisel olarak biliyordum. oraya gitmek için ölmeye gerek yok. şu anda sayısız radyo yayını evinize geliyor. radyonuz açık olmayıp kanal ayarı yapılmadığı sürece yayınları dinleyemezsiniz. bizim de yapmamız gereken tek şey iç yayını bulup kanal ayarı yapmak. birçok insan ölününce gidilen yerin ''cennet'' olduğunu düşünür. güdüsel olarak bilinçaltı düzeyden cennetin bulutların üzerinde bir yer olduğunu düşünürüz. ancak cennet/yuva gökyüzünde değildir. o şimdi buradadır. o fiziksel gerçekliğimizle birarada bulunan bir boyuttur. bu boyuta yakın olduğunuzu bilmenin bir yolu eşzamanlılıktır; örneğin bir şeyi düşünürsünüz ve olur; bir şeye ihtiyaç duyarsınız belirir; birini düşünürsünüz arar. ışıktayken düşünce ve yaratılış arasında zaman yoktu. düşüncelerimiz aynı anda beliriyordu. bu boyuta yaklaştıkça düşünceleriniz de fiziksel dünyada daha hızlı belirir. dışarıda siz olmayan hiçbir şey yok. gerçeği doğrusal olarak algılamamız nedeniyle bunun entellektüel olarak anlaşılabileceğ ini veya ayrıntılı bir şekilde yazılabileceğini sanmıyorum. ancak hepimizin derinlerde bir yerde bunu gerçekten bildiğimize inanıyorum. derinlerde bir yerde bu hissin nasıl bir şey olduğunu hepimiz biliyoruz. en doyumlu insan bile bu mükemmel birlik, bir olma bölgesini arar, özlemini çeker ve anımsar. evren ''in her bölgesi aslında sizin bir parçanızdır. hayret verici parçalardan oluşan bir bileşimsiniz. genellikle kendimizi bedenlerle özdeşleştirir, diğer tüm yönlerimizden ayrı hissederiz. bazen çocuklarımızla ve hatta mallarımızla özdeşleşiriz. ama aslında mucizevi bir enerji okyanusunda yaşıyorsunuz ve bu enerji akışının her parçası sizsiniz. bu parçaları devasa bir orkestra olarak hayal edebilirsiniz. tüm parçalar arasında uyum olursa tüm evrende dalgalanan bir titreşim yaratılır. kızılderili atalarım her şeyle ''doğru ilişki'' içinde olmak derken bunu kastediyorlardı . her şeyle doğru ilişki içinde olmak demek her şeyde var olan yaşamı yüceltmek ve takdir etmek demektir. size hayat veren hayvan veya bitkiye saygı duymaktır. tüm hayata saygı duymaktır. komşularımızın gerçeklerini dinlemek, gerçekten dinlemek ve saygı duymaktır. çünkü onlar sizden ayrı değiller. siz onlarsınız! her şeyle ''doğru ilişki'' içinde olmak demek kollektif ruhun diğer tüm parçalarıyla uyum içinde yaşamaktır. bunu yapabilmenin bir yolu da başkalarının gerçeklerini koşulsuz ve yargılamadan anlamak ve kabul etmektir. yaşam gücünün diğer tüm parçalarına şefkatli ve bilinçli yaklaşmaktır. bu, nerede olursanız olun ve çevrenizde ne olursa olsun orada var olan yaşam gücünü kabul etmek ve yüceltmek demektir. şunu bilin ki klavyenizde de, pencerenizin dışındaki elma ağacındaki kadar hayat var. çevrenizdeki tüm yaşamı yüceltin, kabul edin ve sevin, çünkü hepsi sizin farklı hallerinizdir. yargıladığınız her şey sizi daha da ayırır. sevdiğiniz her şey tüm parçalarınızın orkestrasının (bütününde tanrı ''nın) tüm evrende titreşip şarkı söylemesini sağlar. içinizdeki ve dışınızdaki yüce ruh yaptığınız her şeyde sizi kutsasın ki tüm yaşamlarınızdaki bütün hayalleriniz, muhteşem ve sürekli genişleyen evrende sonsuza dek hepimiz için neşe yaysın! |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? Zamanda Yolculuk Yaptığını İddia Eden Adam Borsayı Karıştırdı Federal güvenlik görevlileri, içeriden bilgi sızdırma suçlaması yüzünden bir Wall Street borsacısını tutuklayıp sorgulamaya başladılar. Tutuklanan borsa dahisi, 2256 yılından günümüze zaman yolculuğu yaptığını iddia ediyor! "Security and Exchange Commission" kaynaklarına göre 4 4 yaşındaki Andrew Carlssin, 28 Ocak tarihindeki tutuklanmasına yol açan şüphe uyandırıcı olağanüstü borsa başarısını yukarıdaki gibi garip bir şekilde açıklamakla yetiniyor. Bir SEC görevlisi şöyle diyor: "Bu adamın palavralarına inanmıyoruz, ya delinin teki ya da patolojik bir yalan söyleme vakası." "Ancak bir de şöyle bir gerçek var elimizde: Adam 800$'lık bir yatırım ile başlamış ve 2 hafta içinde sahip olduğu portföy 350 milyon doların üzerinde! Borsa üzerinden gerçekleştirdiği tüm alışlar ve satışlar beklenmedik gelişmelerin bilgisine dayanıyor, bunu şans faktörü ile açıklamak mümkün değil." "Bu bilgilere sahip olmasının tek bir yolu ver, işlem yaptığı şirketlerle ilgili içeriden bilgi sızdırmış olması ki bu da yasadışı. Bize bilgi kaynaklarını söyleyene kadar onu Rikers Adası'ndaki bir hücrede tutmayı düşünüyoruz." Geçen yılki borsa dalgalanmaları pek çok yatırımcıyı beş parasız bırakmıştı. Aynı esnada Carlssin 126 çok riskli işlem gerçekleştirip hepsinden de yüksek kazançlar elde edince gözler bir anda bu borsacıya dönmüştü. Carlssin, 200 yıl ileriki bir tarihten, yani gelecekten günümüze geldiğini iddia ediyor ve tabii o zamanki tarih ve istatistik kayıtlarında da günümüzdeki borsa dalgalanmaları detaylı olarak yazıyormuş. Carlssin'e göre: "Bu fırsata karşı koymak çok zordu. Aslında her şeyin sıradan ve doğal görünmesini planlamıştım. Bilirsiniz işte, sağda solda birkaç doları bile bile kaybedecek ve böylece normal bir borsacı görüntüsü çizecektim ancak son anda yakalandım." Üzerine gidilen Carlssin, Usame Bin Ladin'in akıbeti ve AIDS'in çaresi gibi tarihi gerçekleri de açıklayabileceğini söyledi, tek ihtiyacı olan zaman makinasına binmesinin izin verilmesi. Ancak Carlssin, makinanın nerede olduğunu bir türlü söylemediği gibi nasıl çalıştığını açıklamayı da reddediyor, sebep: "bu teknoloji kötü güçlerin eline geçebilir." Yetkililer bu adamın iddialarının palavra olduğu konusunda hemfikir ancak bir SEC yetkilisi şunu itiraf ediyor: "Elimizdeki tüm federal kayıtları taradık, Andrew Carlssin isimli biriyle ilgili olarak, böyle bir adamın yaşadığını, bir şeyler yaptığını gösteren Aralık 2002 tarihinden önce hiçbir kayıt yok." Yahoo! |
Ynt: zamanda yolculuk mümkün mü? Zamanda yolculuk mümkün tabi eğer ışık hızı elektromanyetik bir alanda aşılırsa zamanda yolculuk yapılabilir. ışık hızı : 300.000 km/sn thumsanim f678h |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:06 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.