istanbul
 

* binlerce farklı rengi olan şehirdir...



her semtinde hatta aynı semtin farklı caddelerinde hatta aynı caddenin farklı bir sokağında gezerken sorulsa farklı bir renkle tanımlanabilecek bir şehirdir istanbul... aynı yerde bile mevsimlerle, aylarla, günlerle hatta saatler ile şehrin rengi değişir. bazen "bu şehirde yaşanmaz" dedikten sadece 1 dakika sonra çok güzel bir yüzü karşınıza çıkar ve bir kere daha aşık olunur istanbul'a...



erguvan mevsiminde boğazdaki tepeler erguvan rengine boyanırken, bulutlar ya da güneş bir anda boğazın farklı bir renk almasını sağlar. güneş doğarken bir güzel, güneş batarken ayrı güzel görünebilen boğaziçi olmasaydı acaba istanbul'da yaşanabilir miydi? bu sorunun belki de tek cevabı var o da hayır... tarihi semtlerde dolaşırken aşı boyalı eski bir eve sarılmış mor salkımların rengiyle insan derdini unuturken, mecidiyeköydeki viyadük ne kadar boyanmış da olsa grinin bütün kasvetiyle insanın ruhuna çöker. bazen bir pencere kenarındaki menekşelerin morunda bazen yeni açmış manolyaların beyazlığında gidip gelir. kimi zaman boyacı çocukların elinin karasında insanın ruhuna işleyen bir şehirdir istanbul... tezatlarıyla kendine özgü bir rengi olur istanbul'n istanbul rengi değer bakmasını bilen insanın gönlüne ve "insan sana bir tepeden baktım aziz istanbul" der.

Kaynak: EkşiSözlük