Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Sözlük (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/)
-   -   kalbim (http://www.hayatimdegisti.com/forum/sozluk/195789-kalbim.html)

bluemoon24 13-01-2009 08:30 PM

kalbim
 
bir şebnem ferah şarkısı. sözleri gerçekten çok hoş olmakla birlikte insana dinlerken dinlenme hissi verir

kalbim ellerim kadar küçük değil der durur nakaratında ama girişteki

siyah beyaz bir film gibiydin

tatil yerlerinde izlediğim sevgilimdin, çok özledim der

bkz. kalbim egede kaldı)

bir şebo şarkısıdır



siyah beyaz bir film gibiydin herkes uyurken izlediğim

sevgilim benim çok özledim

her zaman gitmek istediğim tatil yerleri gibiydin

dergi sayfalarında hiç gidemediğim

bu bir masal başı iyi mutsuz sonlu

senle ben batı doğu ama dünya yuvarlak

kalbim ellerim kadar küçük değil

kalbim ellerim kadar küçük değil

en çok sevdiğim şarkıydın herkesten çok sevildin

sevgilim benim çok özledim

ben küçük bir kız heyecanlı oyuncaklarım tahtadandı

hepsi kırıldı yapıştırdım

bu bir masal başı iyi mutsuz sonlu

senle ben batı doğu ama dünya yuvarlak

kalbim ellerim kadar küçük değil

kalbim ellerim kadar küçük değil

ben küçük bir kız heyecanlı oyuncaklarım tahtadandı

hepsi kırıldı yapıştırdım...

bir fikret kızılok şarkısı, yadigar albümünden



kalbim, neden hep olmazlarda

neden hep cikmaz sokaklarda

kalbim...kalbim...kalbim...

dayanmak artık kolay değil

bırakacak gibisin yarı yolda kalbim

sevdin olmadı

bir dünya istedin kardeşce, olamadı

dayanmak artık kolay değil

bırakacak gibisin yarıyolda kalbim

kalp krizi geçirmekte olan şahısın ağzından gökülen ünlem.*

kalp krizzinden ölen fikret kızılok'un şu sözleriyle beni bitiren şarkısı: dayanmak artık kolay değil / bırakacak gibisin yarıyolda kalbim.

zaten bildiğim kadarıyla fikrte kızılok'un son eseri, sertab erenerin seslendirdiği ve sözlerinin oysa yaşanacak yıllarım vardı, söylenecek bir şarkım vardı olan bir şarkıydı. garip, daha çok üzücü.

içimde biyerlerde acıyan şey..

aslolan işi vücuda kan pompalamak olsa da bazılarının duygulara alet ettiği organ halbuki duyguların kaynağı öd kesesidir. aşk mesela öd suyu gibi ağızda acı bir tat bırakır. bu da kanıtlıyor tezimi.

benim yumruğum büyüklüğünde olduğunu söylüyolar hep. inanmıyorum ama ben onlara. sen daha büyüksün. ne korkular, ne üzüntüler, ne acılar , ne sevinçler barındırdın sen içinde. neleri sakladın, neler sızım sızım sızlattı senide benide. ama hiç yılmadın, beni yarı yolda bırakmadın hiç, belki de aklından bile geçirmedin beni yarı yolda bırakmayı. senin için pis kanı temizler diyorlar. bak bu doğrudur işte. o kadar temizsinki, her zaman başkalarının mutlu olması için o kadar çok çabalıyorsunki...bazen diyorum yapma, zaten sen acı çekiyorsun onun için, neden ona yardım etmek için uğraşıyorsun hem de sevgilisi ile arası düzelsin diye...ama sen beni dinlemiyorsun kalbim...sen o kadar safsınki...sen o kadar mutluluk dolusun ki....bazen seni çekip çıkarasım geliyor olduğun yerden diyorum bitsin artık....ama sen engel oluyorsun bana yine....dur diyorsun yapma deymez....sen benim en iyi dostumsun kalbim...

bakışlarım öyle boş ki, artık hissetmiyorum hiçbir şeyi...



sanki tüm duygularım, gözlerimdeki tüm ışık yok olmuş ve bir daha hiç

çıkarılamayacak kadar derinlere gömülmüş gibi. nerede hata yaptım bilmiyorum.

zaten kurumuş olan hangi dala nasıl da bastım?



daha önce beni mutlu ettiğini düşündüğüm her şey yok oldu sanki. neydiler ya da

kimdiler bilmiyorum ama artık yoklar...



ümitlenme her telefon çalışında

koşma kapılara her adım sesinde

senin sandığın yıldız artık yok yerinde

kabul et kalbim, kabul et kalbim

ah kalbim biz ayrıldık



aşk... tarifini bile yapamazken öyle olabildiğimizi ya da olabileceğimizi

iddia ediyoruz, ne garip değil mi? kocaman bir soru işaretinden ibaret olan

hayatımızı bu ne idüğü belirsiz şeyin ardından koşmakla geçiriyoruz hep.

yakalayınca ne oluyor peki? bir anlık bir huzura kavuşuyoruz ve yine bir anda o

huzuru kaybediyoruz...



kovalamaca o basit ve bizi hayatın ne kadar kötü yanı olursa olsun yinede

yaşamaya değer olduğunu düşündüren yakalamaca oyunu en baştan ve yine yeniden

başlıyor...



içimde bir şeyler kopuyor, paramparça oluyorum. aynı parçalar yeniden kopup bir

daha parçalanıyor, sonu yokmuş gibi, garip bir yap-boz oyunu bu...



gitti giden dönmeyecek,

kabul et kalbim

asla seni sevmeyecek,

hayat ne zalim...



bağırmak istiyorum, haykırmak istiyorum ama kelimeler boğazıma düğümleniyor ve

susuyorum... susup sabrediyorum ve üstelik korkum daha da büyüyor... aslında

ummadığım bir yerde, ummadığım bir anda patlamaktan korkuyorum... düşünüyorum

da sayılarını hatırlamadığım kadar çok olan keşkelerime bir yenisini daha

eklemekten ve geri dönüşü olmayan bir yola girmekten korkuyorum aslında...



o yanmadı senin kadar

feryat etsen neye yarar

ya sen dur sonsuza kadar ya kabul et...

kabul et kalbim, kabul et kalbim...

ah kalbim biz ayrıldık...



diğer yandan da hayat kısa, bağır çağır, boşalt içini diyorum kendi kendime.

sonra da bu kısacık hayatı daha da çekilmez hale getirebileceğimi düşünüyorum.

çelişkiye düşüp yine susuyorum. kendi içime haykırmaya devam ediyorum kimsenin

duymadığından emin bir halde.



gözyaşlarımı içime akıtıyorum ve biliyorum ki kimse görmüyor, göremiyor... ve

sessiz çığlığıma ses vereceğin o günü bekliyorum...*

dünya'nın şerrine en dayanıksız organımız. en kırılgan.

dayanılmaz kalp ağrılarımın yaşamama engel olacak kadar arttığı anlardan birinde keşfettiğim, bu durumda olmamın nedenlerini en güzel şekilde özetleyen, benimle aynı şeyleri yaşamış,hissetmiş insanlar olduğunu göstererek yalnızlığımı bi nebze götüren, fikret kızılok harikasıdır.

göğsümde 15 yara var

saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak

kalbim yine çarpıyor

kalbim yine çarpacak



göğsümde 15 yara var

sarıldı 15 yarama

kara kaygan yılanlar gibi karanlık sular

karadeniz boğmak istiyor beni

boğmak istiyor beni

kanlı karanlık sular



saplandı göğsüme 15 kara saplı bıçak

kalbim yine çarpıyor

kalbim yine çarpacak



göğsümde 15 yara var

deldiler göğsümü 15 yerinden

sandılar ki vurmaz artık kalbim kederinden

kalbim yine çarpıyor

kalbim yine çarpacak



yandı 15 yaramdam 15 alev

kırıldı göğsümde 15 kara saplı bıçak

kalbim

kanlı bir bayrak gibi çarpıyor,

çarpacak
kalbim bakır bir mangır gibi boynuma asılmış

ondan kurtulmak için sürgünlere gitmeye razıyım



kaptan

attila ilhan



Kaynak: İtüSözlük


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:15 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.