Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali, "Aşk hakkında her şey"

[Berilce]

Bir Uçan Süpürge film festivali daha geçti Ankara’dan, iş hayatı nedeniyle, gözüme kestirdiğim her filmi görememek benim için bir kayıp gibi… Zira festival için gelen filmler maalesef DVD, VCD haline getirilemiyor, ya da bu konuda uğraşılıp ta, çözüm bulunamıyor. Yani filmleri gördünüz ne ala, yoksa imkan yok!... Halbuki kadın sorunlarının giderek tırmandığı ülkemizde bu satışlardan elde edilecek gelirler ilgili yerlere aktarılabilirdi. Telefon ile aradığım bir festival sorumlusu bayan, sesinden de algıladığım bezginlikle “bu Sektörün sorunu, yapacak bir şey yok” dedi…
Her neyse, yıllar önce de zamanım olduğu ölçüde, genellikle Avrupa ülkelerinin filmlerini seyretmeyi çok seviyorum, vizyon filmleri de olmadıkları için, festivaller dışında onlarla karşılaşamıyorsunuz. Yıllardır devam eden bu festival geçidinde düşünüyorum da, bazen kopyalar o kadar bozuk geliyordu ki, mesela “Blue Velvet” adlı filmi yarım yamalak bir halde seyretmiş, daha sonra da popüler bir film olduğu için de satın almış ve evde seyretmiştim. Bu yüzden epey bir süre Ankara’da düzenlenen festival filmlerine gitmedim, ta ki bu yıl’a kadar, bu yıl ki filmler ve alt yazıları çok başarılıydı, herhangi bir aksayan durum yoktu, sadece 3 film seyredebilmeme rağmen, teknoloji ilerledikçe bu alandaki sorunlarda giderilmişe benziyor… Vizyon filmleri kadar seyircisi olmayan salonlarda izlediğim bu 3 filmden biri Japonya’dan “Aşk hakkında her şey” adlı filmdi, hakikaten hem eğlendirici, heöm de düşündürücü güzel bir filmdi, herkese hararetle tavsiye ediyorum. Aşağıda filmin kısa bir özetini internetten ( Beyazperde. com) aldım.
Otoriter bir avukat olan Macy ve bir bankada işi olan Anita eski sevgililerdir. Bir doğum öncesi rehberlik seansında uzun zaman sonra karşılaşan ikili, kaldıkları yerden ilişkilerini sürdürmeye çalışırlar… Ancak bir sorun vardır: her ikisi de tek gecelik ilişkilerden hamile kalmışlardır. Bu ikilinin ilişkileri ve hayatlarını sorgulamaları üzerine gelişen olaylarda Macy’nin bağlanma korkusu gibi durumlar ortaya çıkar. Bunların dışında da tek gecelik ilişkilerin diğer kahramanları, çocukların babaları ve Macy ile Anita’nın arkadaşları da bu olaylara dahil olurlar. Ann Hui’nin 2010 yılında çektiği “Aşk Hakkında Her Şey”, Hong Kong sinemasının son dönemdeki en başarılı romantik komedilerinden biri olarak adını duyurmaktadır.

Özellikle Avukat Macy’nin bağlanma korkusu, Anita’nın terk edilme korkuları falan ne kadar çok bir kadın erkek ilişkisinin hissettirdiklerine ve davranışlarına benziyor diye düşündüm Sinema çıkışında, aslında iki kadında olsa bir aşkın kahramanları, yine de bu kadın erkek ilişkisinin yeniden yaratımı galiba, aynı sorunlar bu durumlarda da yaşanıyor…Garip ama gerçek!...

[cansuyu]

uzun süredir kendim için hele de sanatsal bir etkinliğe zaman ayıtmadığımı bir kez daha birazcık da kıskançlıkla farkettim :))

sorum size değil elbet ama burada konuşabiliriz bunu diye düşünüyorum.. neden kadın filmleri deme gereksinimi? neden kapalı bir kitle.

ve ne demektir kadın filmi ? tüm etkileşimlerimizi yadsıyıp kendimizle başbaşa bırakmak gibi gelmiştir bu bana hep.. hani kendin çal kendin oyna durumu nerdeyse.. bu işte bir terslik var gibi gelir bana.. bireysellik ihlali gibi..

[Berilce]

Bu festival 15 yaşında, bu kadar yıl boyunca düzenlendi, eğer bazı sorunlara dikkat çekiyorsa, aile içi şiddet ve taciz konularında panel falan düzenlediler mesela, ben katılamadım ama programlarını okudum, yararlı olabilir, yalnız benim dikkatimi çeken şey, bu tür etkinliklere birazda elit bir kesim gidiyor, en azından sanat'a önem veren kişiler gidiyor... Seyirci kitlesi böyle olunca ve bence filmlerin bilet fiyatları da çok uygun olmayınca, varolan sorunlar tabiri caizse tuzu kuru kesim tarafından izleniyor, istisnalar kaideyi bozmaz, bence kadının büyük çoğunlukla sesinin çıkmadığı toplumlarda erkeklerinin de aksayan yanları olur, o yüzden aslında ikisi bir ve beraber, yani ihlal en başından var!... Bu tür festivallerde keşke bilet fiyatlarını iyice aşağıya düşürseler, hatta para almasalar bazı filmlerden , ütopik bir şey ama, seyredilme olasılığını artırır.
Ben de bazen emekli olanları kıskanıyorum, yeterince zamanları olduğu için:)))

[cansuyu]

evet bir de sizin söylediğiniz boyutu var..

aslında başka detayları da..

ama yoğunum işte :((

şunu söylemek istedim.. ben kıskanmanız gereken emeklilerden biriyim :) ve ben de emekli olmadan önce kıskanırdım onları :)
sanki kendimi bildim bileli robot misali yaşıyorum :)
beklediğim emeklilik daha da hızlı bir tempo getirdi bana :) ve emekli olunca çekip gitme düşlerim vardı ulaşamadım..


gerçekten sadece BUGÜN var.. dün geçti doğru.. yarın meçhulden öte ütopik..
size iyi seyirler iyi keyifler dilerim :)) bugünlerinizde...

[Berilce]

cansuyu Nickli Üyeden Alıntı

evet bir de sizin söylediğiniz boyutu var..

aslında başka detayları da..

ama yoğunum işte :((

şunu söylemek istedim.. ben kıskanmanız gereken emeklilerden biriyim :) ve ben de emekli olmadan önce kıskanırdım onları :)
sanki kendimi bildim bileli robot misali yaşıyorum :)
beklediğim emeklilik daha da hızlı bir tempo getirdi bana :) ve emekli olunca çekip gitme düşlerim vardı ulaşamadım..


gerçekten sadece BUGÜN var.. dün geçti doğru.. yarın meçhulden öte ütopik..
size iyi seyirler iyi keyifler dilerim :)) bugünlerinizde...

Ben de sizi tebrik ederim emekliliğiniz için, ama hayattan emekli olmayın, aslında her şeye vakit var, istemek önemli, bir de sevmek, yapılan herşeye sevgi katılınca her şey mümkün, ben zamanın sanki esnediğini hissediyorum yaşadıkça özellikle güzel, hoşlandığım şeyleri yapınca, mutlu günler dilerim, sevdiklerinizle geçirilecek güzel zamanlar...

[cansuyu]

:) ve çalışıyorum hala..

dinamizmim.. sağlığım.. gayretim.. ve sevdiklerimin gereksinimlerini karşılayabildiğim için şükrederek..