![]() |
Hiçbir Şey Dikkatinizden Kaçmasın! Hiçbir Şey Dikkatinizden Kaçmasın! http://indigodergisi.com/62/dikkat.jpg Hepimiz bazı dönemlerde dikkat eksiklikleri ve sık unutmalar yaşıyoruz. Bunun bedensel bir rahatsızlıktan mı, çok yoğun çalışmaktan mı olduğuna bir türlü karar veremiyorsanız, doktorumuz Özel Anadolu Sağlık Merkezi İç Hastalıkları Uzmanı Pınar Sarıyıldız sizin için yanıtlıyor. Size de sadece, önerilerine uymak kalıyor. Röportaj:Buket Ulusoy Taşlı Dönemsel olarak dikkat eksikliği ve sık unutmalar yaşıyorsak, öncelikle tıbbi olarak hangi kontrollerimizi eksik etmemeliyiz? Dâhili hastalıklardan B12 vitamin eksikliği, demir eksikliği, hipotiroidi yani tiroit bezinin az çalışması toplumda unutkanlık ve hafızanın zayıflamasının en sık rastlanan nedenleridir. Organik nedenlerin ekarte edilmesi çok önemli olduğu için hem nöroloji, hem de iç hastalıkları uzmanının kontrolünden geçilmelidir. Herhangi bir hastalığa bağlı olmayan dikkat eksikliği ve unutkanlık varlığında ise çekirdeksiz kuru üzüm, yeşil yapraklı sebzeler, ceviz-fındık-badem gibi kuruyemişler, kırmızı et, karaciğer, yumurta, süt, peynir ve balık B12 vitamini içeren yiyecekler faydalıdır. Bitkilerden ise buğday, yulaf ve mısır; özellikle taneli oldukları ve kuru bakliyatlar demirden zengindirler. Biliyorsunuz, sınavlara hazırlanırken öğrencilerin çoğu yoğun bir çalışma dönemine girerler ve en çok yaşadıkları problem de gerektiği kadar yoğunlaşamama ve çabuk unutmaktır. Bununla nasıl başa çıkabilirler? Herhangi bir durumda dikkatimiz içe veya dışa dönüktür. Eğer hayal kuruyorsak karşımızdaki manzarayı göremeyiz. Eğer kafamızın içinde kendi kendimizle konuşuyorsak okuduğumuzu anlayamayız. Beraber bir egzersiz yapalım: Şimdi başınızı kaldırın ve çevredeki bir nesneye bakın. O nesneye bakarken geçen doğum gününüzde yaşadığınız şeyleri hayalinizde canlandırın. Zihnininiz hayale daldıkça nesne de bulanıklaşacaktır. Çünkü beyin iç görüntüyü de dış görüntüyü de aynı kanal aracılığıyla algılamaktadır. Ders çalışırken, işinizi yaparken dışa dönük dikkate ihtiyaç olduğundan hayal kurduğunuzu veya farklı şeyler düşündüğünüzü fark ettiğiniz anda hemen hayalinizi kesmeli ve tekrar dersinize veya işinize yoğunlaşmalısınız. Dikkatin ve dolayısıyla bir şeye yoğunlaşmanın üzerinde etkili olan diğer faktörler arasında psikolojik ve çevresel faktörler vardır. Mesela depresyon, moral çöküntüsü, stres yaşayan bir kişinin dikkatini toplayıp yoğunlaşması gerçekten güçtür. Bu durumda hemen herkesin ortak sorunu aslında, dikkati gerektiği kadar yoğunlaştıramamak ve hemen her şeyi unutur olmak... Yoğun stresli bir ortamda çalışanlar bununla nasıl baş etmeli ve nasıl daha verimli olabilirler? Eğer kişide fiziksel yorgunluk varsa, önce bedenimizi dinlendirmeliyiz, yoğunlaşmayı ve dikkati bozan dâhili ve nörolojik hastalık varlığında ise, önce mevcut hastalık ile ilgili tedaviye başlamalıyız. Sonrasında dikkatimizi toplamak daha kolay olacaktır. Dikkatimizi toplamak için beynimize egzersiz uygulamak bir anlamda spor yaptırmak faydalıdır. Örneğin, beynimizi tek bir alana odaklayıp diğer tüm düşüncelerden uzaklaşmayı deneyebilirsiniz. Bütün çalışmalarda ders-iş-hobi ne olursa olsun, kendimize küçük aralar vermeliyiz. 7 gün-24 saat aynı dikkat ve yoğunluğa sahip olmayı bekleyemeyiz. Bizler insanız, robot değiliz. Yorgun zihin dikkatini toparlayamaz, hata yapma şansınız artar, öğrenmek zorlaşır. Zihnin ilgisini çeken müzik-televizyon gibi dış uyaranlar dikkatin kolaylıkla dağılmasına neden olur, gürültülü ortamlardan uzak durmalıyız. Dikkatimizi korumada diğer bir önemli nokta yaptığımız işi, okuduğumuz konuyu, öğrenmeye çalıştığımız yeni yöntemi sevmek ve onunla gerçekten ilgilenmektir, yoksa yoğunlaşma kolayca dağılır. Dolu bir kaba daha çok sıvı koyamayız, kap taşar. Dolayısıyla günde en az bir defa gevşeme ve zihin boşaltma egzersizi yapmakta fayda vardır. Zihnimizde sessizlik oluşturabilmeyi bilmeliyiz. Bunun için her gün 10 dakika meditasyon yapmaya başlamanızı öneririm. Yürümek, koşmak gibi bu durum da öğrenilen bir aktivitedir. Başarmak için önce denememiz gerekmektedir. Yoğun stres altındayken bile enerjimizi dengeleyecek doğru eksersizler nelerdir? Öncelikle Gevşeme ve Beyin Boşaltma Egzersizi yapmanızı tavsiye ederim. Bu egzersizleri yapmaya başladıktan bir süre sonra artık daha hızlı gevşediğinizi fark edeceksiniz. Normal bir gevşeme egzersizi 10 dakika içinde tam gevşemeye ulaşmanızı sağlayacaktır. Eğer yalnız kalabileceğiniz bir 10 dakikanız varsa, gözlerinizi kapatıp, tabii gürültüsüz ve aydınlık bir ortam tercih edilir, hemen gevşemeye odaklanın ve sıra ile tüm kaslarınızı sistematik olarak gevşetin. Daha önce de bahsettiğim gibi beyninizi tek alana odakladığınızda (bu durumda gevşemeye odaklanıyorsunuz) diğer düşünceler önemini yitirecektir, böylece içsel huzur alanınıza girebilir, zihnimizde sessizlik oluşturabiliriz. Zihniniz bu durumdan memnun olmaz, sizin gevşemeye yoğunlaşmanızı bölmek amacıyla dersinizi-yapmanız gereken işinizi-hazırlamanız gereken acil raporunuzu… vs. hatırlatacaktır. Bu durumda kızmak yararsızdır, zihninize “şu an gevşeme yaptığınızı, ders-iş-rapor vs. ile 10 dk sonra ilgileneceğinizi” söyleyin. Ebeveyn olanlar bilirler, ağlayan bir çocuğunuz varsa; ona bakıp, ilgilenip, kafasını okşayıp sarıldığınız zaman, sorun ne olursa olsun minik teselli olur. Zihnimize de da aynı şekilde davranmalıyız, sevgi ve sabırla… Bir de stresi azaltmada Transformal Nefes Tekniği’nin faydalı olduğuna inanıyorum. Nefesimiz yaşam ile olan bağımızdır. Doğru nefes almanın faydaları hakkındaki bilgilerin çoğu eski Doğu felsefelerinden geliyor. Son yıllarda Batılı araştırmacılar doğru nefes almanın zihinsel ve duygusal durumumuzu da değiştirdiğini keşfettiler. Doğru nefes alarak beyin kimyamızı, duygularımızı, bakış açımızı değiştirmek mümkün. Gün içinde enerjimizi dengelemek ve stresimizi azaltmak için 10 dakika bile zaman ayıramıyorsak, mesela bir toplantıdasınız ve çok kızdınız-üzüldünüz-kırıldınız-dağıldınız vs. oradan çıkıp gitmeniz de imkansız, o zaman derin nefes alıp-verirken içinizden “ Bu nefesle huzuru içime çekiyorum, stres-kızgınlık-kırgınlığımı vs. atıyorum” diyebilirsiniz. Açıkçası bahsettiğim bu iki yöntemi de ben sık sık kullanıyorum. Verdiğiniz harika bilgiler için çok teşekkürler. *** Yoğun duygusal çatışmaların ve kariyer savaşlarının arasında, belki de en az özen gösterdiğimiz yer zihnimizken ve o ise, koşulları ağır bu hayatın her tür yükünü, her an taşımaya çalışıyorken, belki de sadece kendimiz olmayı seçmek, her halimizle mutlu olmayı bilmek ve özümüzü sevmek, zihnimize yapabileceğimiz en büyük iyilik olacaktır. Dolayısıyla e.e. cummings’in bir sözü ile noktayı koymak belki de en doğrusu… Sevgiler.“Hiçkimse değil, ancak kendiniz olmak, sizi bir başkası yapabilmek için gece gündüz elinden geleni ortaya koyan bir dünyada insanın verebileceği en büyük savaştır ve asla bu savaşı elden bırakmayın.” (e.e.cummings) |
| WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:31 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.