![]() |
hadi biraz da fıkra zamanı Çocuklar öğle yemeği için okulunun kafeteryasında sıraya girmişlerdi. Masanın başında büyük bir elma yığını vardı, Rahibe bir not yazıp elma tepsisinin üzerine asmıştı: "Sadece BİR tane alın. Tanrı izliyor" Sırada biraz daha ilerleyince, masanın diğer ucunda büyük bir çikolatalı çörek yığını vardı. Bir çocuk not yazmıştı, "İstediğiniz kadar alın. Tanrı elmaları gözlüyor" sevincli Çocuklar hep birlikte fotoğraf çektirmişlerdi, öğretmen her birini bir fotoğraf almaya ikna etmeye çalışıyordu. " Düşünün, büyüdüğünüz zaman bu fotoğrafa bakıp 'Bu Jennifer, o avukat,' veya 'bu Michael, o doktor' demek ne kadar güzel olur" Sınıfın arkasından zayıf bir ses çınlar "Ve bu öğretmen, o öldü." derty |
hadi biraz da fıkra zamanı ya süper hakkaten 25emel teşekkürler. Arkadaşlar bu arada iki gündür İstanbuldaydım. İstanbulda girdim sınava bölümüm gereği sizlerden ayrı kaldım ve aklıma geldiniz açık konuşmak gerekirse. Bi buluşma olsaydı kaçırmazdım inanın çok merak ediom sizi. Her zaman nasip olmuyo gitmek. Aslında Mayıs gibi bi buluşma süper olurdu ne dersiniz? Hava çok kötüydü hiç gezemedim ama atmosferi yetti. Süper hissediyorum.Bu arada özlemişim sizi blissy |
hadi biraz da fıkra zamanı Bul vallaha lerzan güzel güzel fıkralar.Hep beraber okuyup gülüp eglenelim... thumbsanim ya arkadaşlar karikatür köşeside hazırlasakmı acaba oda baya eğlenceli olur sanki... ne dersiniz? |
hadi biraz da fıkra zamanı temel askere gider.karısı fadime mektup yazar: -temel sen askere gittun bizum tarla kazılacak pen ne yapacagum! temel: -fadime sakın o tarlaya bi kazma vurayım deme bütün yaptıgım silahları oraya gömmüşüm.harap edersun! terli345der. e komutan askerin mektubunu alır.temel seni mahveddim der bi manga asker alır gider tarlaya gider alt üst ederler tarlada silah falan yok. temel arkadan bi mektup daha yazar: -fadime nasi tarla güsel kazıldimi? khkh56 |
hadi biraz da fıkra zamanı 44 Fizikçi,kimyacı ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. dusun Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar. Kimyacı, "adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış"; fizikçi, "adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş"; antropolog, "adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş". Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar., Adam cevap verir: - "Boru yetmedi." sevincli sevincli |
hadi biraz da fıkra zamanı Benden de bi tane uy897 Kirc :) Tabura yeni bir komutan gelmis ve askerleri toplayarak bir konusma yapacagini belirtmis. Butun askerler toplanmislar ve komutan baslamis konusmaya: "Bugun tanismak icin sizleri buraya topladim. Benim adim Ahmet, soyadim Kirc. Tekrar ediyorum, Kirc. Arada R var. Sakin ola diliniz surcmesin cok fena yaparim. Herkes iyice ezberlesin hata istemem !" Askerler dagilmislar ve herkes "Arada R var, arada R var" diye icinden ezbere koyulmus. Komutan ise bu konuda ne kadar hassas oldugunu gostermek icin sagda solda gordugu askere soruyormus: "Sen!" "Emredin komutanim!" "Soyadim ne benim?!" "Kirc komutanim." "Aferin! Isinin basina!" Komutan boyle boyle hergun bir kac kere soyadini soruyor ancak kimse sasirmiyormus. Temel ise bu konuda cok sanciliymis. Ya bir gun piyango kendisine cikarsa ve sasirirsa diye daralip dururmus. Nihayet bir gun toren esnasinda komutan aniden arkasina donmus ve Temel'i isaret ederek: "Sen! Soyadim ne benim ?!" Temel heyecandan konusamiyor, nutku tutulmus. Yaprak gibi sallanmaya baslamis. Komutan gayet sinirli: "Sana soyluyorum, cevap ver, asabimi bozma! Hemen arkasindaki arkadasi bakmis Temel'in basi belaya girecek hemen fisildamis: "Arada 'R' var, arada 'R' var..." Bunun uzerine Temel rahatlamis ve cevap vermis: "Gort!!!" |
hadi biraz da fıkra zamanı khkh56 khkh56 |
FIKRALAR http://img.blogcu.com/uploads/berra06_vak.gif Coca Cola' nin pazarlama temsilcilerinden biri Ortadogu'daki gorevinden buyuk bir hayal kirikligiyla geri donmus. Bir arkadasi "sence Araplar uzerinde niye basarili olamadiniz?" diye sorunca :"Beni Ortadogu'ya ilk gonderdiklerinde kendime cok guveniyordum, tek sorun Arapca bilmememdi. Onlara vermek istedigim mesaji yanyana 3 poster halinde duzenledim. Birinci posterde kizgin colde kumlarin ustunde surunen, susuzluktan kavrulmus bir adam cardi. Ikinci posterde adam, yerde buldugu Coca Cola'yi iciyordu. Ucuncu posterde ise adam, diriliyor, ayaga kalkiyor ve capcanli oluyordu." Bunu duyan arkadasi "Eeee .. bu harika bir reklam, niye ise yaramadi ki?" deyince pazarlamaci su cevabi verir : "Tamam da, Araplarin sagdan sola dogru okuduklarini bilmiyordum ki !!" BAS GAZA Tırcı Dursun'la muavin Temel, kamyonlarına altı metre yüksekliğinde mal yüklemiş giderlerken, birden bir tünel ve önünde bir uyarı işareti görürler: "Azami yükseklik 4,5 metre". Muavin Temel, etrafa dikkatlice baktıktan sonra Dursun'a döner: -Bas gaza usta! Etrafta polis molis yok... cocugun biri parkta elinde seker seker yiyormus yaşlı bir adam cocugu görmüş yanına yaklaşmış - yavrum cok seker yeme bak dişlerine zarar sonra mazallah seker hastası olursun demiş. cocuk kafasını kaldırmış adama sinirli sinirli bakıp - benim dedem 101 yaşında ve halen yaşıyor demiş yaşlı adam meraklı bakışlarla sekermi yerrdi demiş cocuk sinsi bi gulumsemeyle - hayır sadece herseye burnunu sokmazdı demiş Adamin biri sinemaya gider. Tam sinemada film baslarken önüne saçini kazitmis biri oturur ve sinemanin isiklari bu saçini kazitmis adamin kafasina vurur... Arkasindaki adam bir türlü filmi izleyemez. Adam içinden "sunun ensesine bi tane yapistirayim" der sonra "Oglum adam iri yari... Ellese bile beni parçalar" diyip vazgeçerken yanina Temel oturur.. Adam Temel'e donup "Su kafasini kazitmis adamin ensesine bi tane vur sana 5 milyon verecem" der. Temel de dayanamaz adamin ensesine bi tane yapistirir ve devam eder "Ulan Hasan sen burada miydin" der. Adam dönüp "Ne Hasani kardesim" der Temel de "Pardon kardesim karistirdim" der ve adam önüne dönünce 5 milyonunu alir. Adam dayanamaz ve Temel'e donup "Kardes bi tane daha yapistir sana 10 milyon verecem" der. Temel bi tane daha adamin ensesine vurur ve ilave eder "Hasan sensin be yeme beni" Adam dönüp "Hasan degilim kardesim be " diyip ön koltuklardan birine oturur. Temel'in yanindaki adam artik filmi birakip bu kafasini kazitan adami aramaya baslar ve bulur hemen Temel'e dönüp "Bak kardesim iste oraya oturmus. Git ensesine bi tane daha vur sana cebimdeki tüm parayi verecem" der. Temel hemen kafasini kazitmis adamin arkasina geçip ensesine bi tane yapistirip "Ulan Hasan burda miydin, ben de yarim saattir arkadaki adami sen sanip ensesine vuruyorum" der... http://www.sempanze.net/icerik/resim.../COCUK1586.JPG |
Ynt: FIKRALAR Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir: -"Getir bakayım şu karneyi!" -"Al baba..." Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf. -"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!" -"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..." |
Ynt: FIKRALAR Kız erkek arkadaşını arayıp akşam yemeğe davet etmiş. Hem ailesiyle tanıştıracak, hem de ailesi dışarı çıktıktan sonra erkek arkadaşıyla birlikte olacakmış. Çocuk kız arkadaşının evine gitmeden önce bir eczaneye uğrar. Eczacıya: - "Bana prezervatif verir misiniz?", der; eczacı da ne yapacağını sorar. Çocuk da kız arkadaşının evine gideceğini, kızın ailesi gittikten sonra birlikte olacaklarını söyler. Akşam yemek yemek için masaya otururlar. Yemekten önce dua edilir herkes yemeğe başlar ama çocuk hala dua ediyordur. Kız çocuğa, "ben senin bu kadar dindar olduğunu bilmiyordum", der. Çocuk da kıza: - "Ben de senin babanın eczacı olduğunu bilmiyordum!!!" khkh56 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:16 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.