Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

Makaleler tarih makaleler, bilimsel makaleler, sosyal makaleler, yazılar makaleler, türkçe makaleler, tarihi makaleler, eğitim makaleler, tüm makaleler, makale, makaleler nedir, bilgi makaleler, yeni makaleler, bilim makaleler, bilgisayar makaleler, ekonomi makaleler, matematik makaleler, ingilizce makaleler, iletişim makaleler, makaleler, atatürk makaleler, sanat makaleler, türkiye makaleler, google makaleler, makaleler pdf, son makaleler

Çağın Virüsü: Yalnızlık

Serbest Kürsü ve Makaleler Çağın Virüsü: Yalnızlık Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Yalnızlığın sanata konu olması eskilere kadar uzanmasına karşın bu konudaki bilimsel araştırmalar çoğunlukla 1970’li yıllardan sonra dikkatimizi çekmektedir. Batı toplumları endüstrileşmeyle birlikte “narsistik çağı”nı yaşamaktadır. Aynı zamanda bu dönem yalnızlığın neredeyse salgın olarak yayıldığı “yalnızlık çağı” olarakta adlandırılabilir. Maddi olarak ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Makaleler telkin cd indir izle İstanbul Makaleler nerededir kimdir Makaleler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Makaleler hipnoz Makaleler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Makaleler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Makaleler kuantum düşünce kitap haberi

Çağın Virüsü: Yalnızlık

 
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 17-11-2010, 12:23 PM   #1 (permalink)
Administrators
Zerynthia
 
Işıldayan Safir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Bulunduğu yer: Mutlulukya
Mesajlar: 5,993
Tesekkür: 49,758
6,229 Mesajinıza toplam 25,545 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Işıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond reputeIşıldayan Safir has a reputation beyond repute
Standart Çağın Virüsü: Yalnızlık


Yalnızlığın sanata konu olması eskilere kadar uzanmasına karşın bu konudaki bilimsel araştırmalar çoğunlukla 1970’li yıllardan sonra dikkatimizi çekmektedir. Batı toplumları endüstrileşmeyle birlikte “narsistik çağı”nı yaşamaktadır. Aynı zamanda bu dönem yalnızlığın neredeyse salgın olarak yayıldığı “yalnızlık çağı” olarakta adlandırılabilir. Maddi olarak zenginleşen kaynakları gün geçtikçe artan ülkelerde buna karşın insanların giderek yalnızlaştığı ve izole olduğu dikkati çekmektedir.

Yalnızlığın yaşı yoktur. Hepimiz yaşamımızın belli dönemlerinde kendimizi yalnız hissetmişizdir. Gerçekte yalnız olmakla yalnızlık hissetmeyi birbirinden ayırmak gerekir. Bazen kalabalıklar içinde de yalnız ve izole hissedebiliriz. Albert Einstein’in “tüm dünyada tanınmış bir insan olmak ve kendini bir o kadar yalnız hissetmek çok garip” sözü yalnızlık duygusunun koşullardan bağımsız ve evrensel olduğunun güzel bir örneğidir. Yalnızlık duygusuna genelde diğer insanlardan kopma, mutsuzluk ve çaresizlik hissi de eşlik eder.

Yalnızlık öznel bir deneyimdir. Her birey yalnızlığını kendine göre yaşar. Bu bağlamda yalnızlığın tanımı da kişiden kişiye değişir. Yalnızlık terimini ilk kullanan Freud 1939 yılında yazdığı makalesinde kişinin yalnızlık deneyimi yaşamasının içsel psişik yapısını tamamiyle değiştirebileceğini vurgulamıştır. Carl Gustav Jung’a göre yalnızlık, çevrede insan olmaması değil, önemsediği şeyleri başkalarına ulaştıramaması ya da başkalarının olanaksız bulduğu bazı görüşlere sahip olduğunda hissedilen duygudur. Diğer tanımlar: kişinin var olan ilişkileri ve olmasını istediği ilişkiler arasındaki uyumsuzluk ve buna bağlı hoşnutsuzluktur; kişide ait olamama duygusu ve azalmış sosyal destek; paylaşımın olamaması, yaşanan deneyimden farklı bir deneyime özlem; diğerlerine ihtiyaç duymaya rağmen yalnız olma; boşluk ya da için boş olması hissi olarak ifade edilir.

Yalnızlık hissinin tarih öncesi çağlarda tek başına avlanma zorunda kalan savaşçılara kadar uzandığı, genetik olarak kodlandığı, o dönemde büyük ve yırtıcı hayvanları avlamanın zorluğu nedeniyle avcıların yalnız kalmak istemediği ve topluluk halinde yaşam ve avlanmanın bu duygu ile başa çıkma ihtiyacı sonucu doğduğu söylenmektedir. Tek yumurta ikizlerinde bu benzerliğin çok belirgin olması, bazı ailelerde yalnızlık hissinin daha yoğun görülmesi genetik yatkınlığı dikkate almamızı gerektirir. Genetik olarak içe dönük ve yalnızlık hissinin yoğun olarak yaşayan kişilerde belki bunun bir hastalık olarak ele alınması ve tıbbi destek verilmesi gerekebilir.

Yalnızlığın ortaya çıkışında rol oynayan etkenler arasında genetik yatkınlık yanında çevresel etkenler ve kişinin psikolojik durumu da önemli olmaktadır. Erken çocukluk döneminde ev ya da okul değiştirme, arkadaş kaybı, ebeveynlerin ayrılması ya da ölmesi, okulda arkadaş edinememe, sosyal becerileri geliştirememe yaşamın ileri dönemlerinde yalnızlık duygusunun hissedilmesine zemin hazırlamaktadır. 12–18 yaş arası ergenlerde akranları tarafından dışlanan ve şiddete maruz kalanların yalnızlık hissinde artma, madde kullanımına yönelme, r eğiliminin 2–3 kat yükseldiği görülmektedir. Yetişkinlerde de taşınma, göç, iş değiştirme, cinsiyet, ırk, dini inançlar nedeniyle ayrımcılığa uğrama, dil bilmeme, hastalık nedeniyle izole olmak yalnızlık duygusunu besler büyütür. Bazen sorunlu insanlarla bir arada yaşamakda diğer insanlardan uzaklaşmaya yol açar. Amerika da yaşlılarda yalnızlık oranının yaklaşık %17 olduğu, evlenmemiş, sağlık sorunları olan, eğitimsiz, işlevsel bozukluğu ve ekonomik sorunları olan, evde yalnız yaşayan yaşlılarda bu hissin daha yoğun olduğu gözlenmiştir.

Yalnızlık hissi süregenlik kazandığında çeşitli bedensel ve ruhsal sorunlara yol açmaktadır. Araştırmacılar yalnızlık ve sosyal izolasyonun en temel bazı içsel süreçlerimizi etkilediği bunlardan birinin de genlerin çalışması olduğunu göstermiştir. Örneğin bağışıklık sisteminin enfeksiyon hastalıklarındaki koruyucu etkisinin azaldığı, enfeksiyonlara yatkınlığın arttığı araştırmalarla gösterilmiştir. Araştırmalar sosyal çevrenin sağlığı etkilediği yalnız ve sosyal olarak izole insanların daha erken öldüğünü göstermiştir. Yalnızlık hissini yoğun olarak yaşayan kişilerde kandaki beyaz kürelerin oluşumunda rol alan genlerin çalışması incelediğinde bazı genlerin aşırı çalıştığı, bazılarının ise normalden az çalıştığı tespit edilmiştir. Aşırı çalışan genler enflamasyondan sorumlu olurken, az çalışan genler ise viral mekanizmalar ve antikor üretimiyle ilgili bulunmuştur. Genlerin çalışması ne kadar insan tanıdığınızla değil, insanları kendinize ne kadar yakın hissettiğinizle alakalıdır. Ayrıca sosyal izolasyon moleküler düzeyde insan sağlığını olumsuz yönde etkilemektedir. Stres durumunda kortizolün enflamasyon yapan genleri baskılaması ortadan kalkar ve kalp hastalığı ve kanser gibi hastalıkların ortaya çıkma riski artar. Yalnızlık hissi strese yol açarak diğer sistemleri de olumsuz etkileyerek tansiyonda yükselme, kalp ve damar hastalıkları ve genetik yapıdan bağımsız olarak kişinin erken ölümüne yol açmaktadır.

Ruhsal açıdan bakıldığında ise bu duygunun süregen olması durumunda kişide anksiyete ve özgüven azlığı oluşur, gerginlik ve öfke ile sosyal izolasyona yol açar. Kişide zamanla depresyon ve kalıcı özgüven azlığı ortaya çıkar. Daha da önemlisi r riskinin artmasıdır. İlaçla r girişiminde bulunan hastalarla yapılan çalışmada ra yol açan sebepler arasında partneriyle sorun yaşamadan ilk sırada yer alırken ikinci sıklıkta yalnızlık hissi gösterilmiştir. İntihar girişiminin katlanılamaz durumdan kaçmak, kontrolünü yitirmek, sevdiği kişiye onu ne kadar sevdiğini göstermek ya da yardım çığlığı atmak amacıyla olduğu görülmüştür. Bu girişim başarısız olduğunda tekrar r etmek isteyenlerin oranı % 50’dir. Bunun yanında kendine zarar verme, ilaç, alkol ya da sigara kullanımında artış, şiddet ve suç işleme eğiliminde artış söz konusudur. Aşırı internet kullanan kişilerde yalnızlık hissi, depresyon ve kendi kendine yetememe duygularının yoğun olduğu tespit edilmiştir. Bunlardan en fazla görüleni yalnızlık hissidir. Ancak internet kullanırken bu his azalırken internette yazışma sonrası yalnızlık hissinin arttığı buna karşın yüz yüze görüşme sonrası yalnızlık hissinin artmadığı araştırmalarda dikkati çekmiştir. Yalnızlık hissinin giderilmesinde internet bağlantılarıyla iletişimi artırmak yerine yüz yüze olunabilecek sosyal etkileşimi artırmak önemlidir.

Orson Welles in dediği gibi “yalnız doğarız, yalnız yaşarız ve yalnız ölürüz. Sadece aşk ve arkadaşlık hissettiğimiz dönemlerde yalnız olmadığımızı düşünürüz”. Yalnızlık hissinde boğulmadan önce bazı önlemler almakta fayda vardır. Araştırmacılar bu konularda değişik öneriler getirmektedir: İlk yapmanız gereken yalnızlığı tanımlamaktır. Yalnızlık hissinin sürmesine yol açanın ne olduğuna odaklanmanız gerekir. Örneğin dışarı çıkmadığınız, kendinizi aptal, çirkin, sıkıcı bulduğunuzu, paranızı alkol, yeni şeylerin sizi hep korkuttuğunu, diğer insanların sizi yönetmeye kalktığını, günah keçisi olduğunuzu vb düşünebilirsiniz.

Kendinize bazı hedefler belirleyip, bir şeyleri değiştirmeye karar verebilirsiniz. Diğer insanları değiştiremeseniz de kendi düşünce ve duygularınız değiştiğinde diğerlerinin de farklılaştığını görebilirsiniz. Kendinize bazı hedefler belirlemeniz, risk almanız, yeni şeyler denemeniz, değiştirebileceklerinizi belirleyip, değiştiremeyeceklerinizi kabul etmeni önemlidir. Yalnızlığı dahil olma, izolasyon duygusunu da toplumsallaşma ile değiştirmek biraz zaman alacaktır. Ufak adımlarla ilerlemek daha az başarısız olma duygusu yaşatacaktır. Hedefleri teker teker belirleyip en kolaydan zoruna doğru gitmek yararlı olacaktır.

• Yalnızlığın size has olmadığını herkesin hayatının belli bir döneminde yalnızlık hissedebileceğini unutmayın.

• Kendinizi yalnız hissetmediğiniz dönemlerde sosyal aktivitelere katılın.

• Dürüst ve samimi bulduğunuz kişilerle bağlantınızı sürdürmeye çalışın. Bu konuda içgüdülerinizin size ne söylediği önemlidir. Bir kişinin sadece yanınızda olması o kişinin sizin için iyi olduğu anlamına gelmez. Kötü bir arkadaşlıktansa bazen yalnız kalmak daha iyidir.

• Değişim dönemlerinde yeni kararlar alırken özellikle yalnız hissettiğimiz dönemlerdir. Yeni düşüncelerimizi ilgilerimizi paylaşacağımız yeni insanlara ihtiyaç duyarız. Eski bağlantılarınızı korumanız bu aşamada önemlidir, çünkü şu dönemde elinizde olanlar sadece bunlardır.

• Kendinizden daha yalnız olduğunu düşündüğünüz kişilere ulaşmanız size iyi gelecektir. Sosyal ilişkilerde önceliği ele almak ve kendinizi sınamak önemlidir.

• Yalnızlık hissiyle internete ve internet üzerinde iletişime fazla zaman ayırmaya başladıysanız zamanla internet bağımlısı olabilirsiniz, dikkatli olmalısınız. İnternette tanımadığınız kişilerle iletişimde temkinli davranıp kurban olmamaya dikkat etmeniz, kişisel bilgileri paylaşma konusunda temkinli olmanız, bunun yerine daha genel konularda iletişime girmenizde fayda vardır.

• Sanatsal aktivitelere katılmak sanatın iç dünyanıza ulaşmasıyla yalnızlık hissini azaltır.

• Dini uğraşlar, meditasyon, evcil hayvan beslemek, hobilerle uğraşmak yalnızlık hissinin azalmasına yardımcı olur,

• Sürekli rutin işlerle uğraşmak sizi otomatik pilota bağlar yalnızlık hissini artırır, hayallerinize göz atın ve rutinden çıkmak için neler yapabileceğinizi düşünün.

• Yalnızlık hissettiğiniz dönemler pozitif bir duygu içine girmeye ve olumlu hava yaratmaya çalışın, yeni bir şeyler denemek için uygun bir zaman olduğunu düşünün.

• Yalnızlığınızın içinde yuvarlanıp durmayın. Normalde arkadaşlarınızla ya da partnerinizle yaptığınız şeyleri yalnızken de yapmaya devam edin.

• Sürekli yalnızlık hissediyorsanız bu depresyonun habercisi olabilir tıbbi yardım istemeniz uygun olur. İntihar düşüncesi olduğunda yine en kısa sürede yardım istemeniz önemlidir.


Alıntıdır.


 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Işıldayan Safir isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
 

Bookmarks

« Aşkın çıkış noktası ve sebebi :))) | BİR DOĞRU KAÇ YANLIŞI GÖTÜRÜR? »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Çağın Virüsü: Yalnızlık

Serbest Kürsü ve Makaleler Çağın Virüsü: Yalnızlık Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Yalnızlığın sanata konu olması eskilere kadar uzanmasına karşın bu konudaki bilimsel araştırmalar çoğunlukla 1970’li yıllardan sonra dikkatimizi çekmektedir. Batı toplumları endüstrileşmeyle birlikte “narsistik çağı”nı yaşamaktadır. Aynı zamanda bu dönem yalnızlığın neredeyse salgın olarak yayıldığı “yalnızlık çağı” olarakta adlandırılabilir. Maddi olarak ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Makaleler telkin cd indir izle İstanbul Makaleler nerededir kimdir Makaleler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Makaleler hipnoz Makaleler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Makaleler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Makaleler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:41 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.