Şükür Defteri
 

96kl "Bu kitapta,sizi varlığınızın teşekkür edilecek bir armağan olduğunu
yeniden hatırlamaya davet ediyorum." diyor yazar Meral Ceylan.
Ben de zaman zaman sizinle paylaşmak istedim.


Şükürler olsun ki bu sabah uyandım.

Bu sabah uyanan miyonlarca şanslı insandan biriyim. Yeni bir gün daha başlıyor! Bu harika...

Ne var ki dünyanın bir çok yerinde gözlerini sabaha açamıyan insanlar olduğunu biliyorum.
Ben de onlardan biri olabilirdim. Henüz değilim.

Onlar birşey yapamayacaklar artık yeryüzünde. Nice yaşanmamış,ertelenmiş, hayal edinmiş düşünceler
öylesine boşlukta asılı kalacak. Hiçbiri aldıkları nefesin, en sonuncusu olduğunu bilemedi.

Ve ben de bilmiyorum. Ne kadar zamanım kaldığını...

Hiç birimizin bilmediği gibi.

Emin olduğumuz tek gerçek, şu an nefes alıyor olduğumuz. Yapabileceğimiz her şeyi şimdi gerçekleştirebiliriz.
Çünkü bu gün yaşıyoruz.

Uyandığım için mutluyum. Bu harika! Gün boyu benim için durmaksızın çarparak nefes alıp verecek bir
kalbe sahibim.

Şükürler olsun ki yeni bir günü nefes alarak karşılıyabiliyorum.
İstediklerim için yola çıkmaya zamanım var. 96kl

Şükürler olsun ki,eşsiz ve benzersiz bir insanım.
 

Biz bütün insanlar hem aynıyız hem de değiliz.

Varoluştan bu yana parmak izim hiç kimsede olmadı... Sadece bana özel.
Tüm insanların parmak izi birbirinden değişik.Bir mucize olduğumuzu gösteren
bundan daha önemli ne olabilir ki?

İnsanların birbirinin kopyası olması istenseydi, zaten öyle olmaz mıydık? Ama değiliz.
Aynı yaratılmadık. Öyleyse farklılıklarımızla birbirimizi tamamlıyabilir ve belki de uyum
içinde istediğimiz yaşamı sürdürebiliriz.

Var oluşumu gerçekleştirmek üzere çıktığım yolculukta yeniden kendim olmayı öğrenerek
gelişiyorum.

Aynı bütünden geliyoruz ve farklılıklarımızla yine aynı bütünde birleşeceğiz.
Bunu düşünmek bana huzur veriyor. Şükürler olsun.

Şükürler olsun ki yaşamı çocuklarla paylaşıyorum.
 

Çocuklar... Dünya tatlısı, harika yaşamlar... Pırıl pırıl... Sevgiyi çoğaltan yeryüzündeki melekler.

Yaşam yolculuğumda onlara eşlik etme fırsatına sahip olduğum için minnet duyuyorum.

Çocuklar gerçekleşmemiş isteklerim için kullanacağım kuklalar ya da soyumu devam ettirme yükümlülüğü
taşıyan kuklalar değil. Yapamadıklarımı yapmaları gerekmiyor. Düşüncelerime uygun olarak biçimlenmelerini
istemiyorum. Hayalleri benimkiler gibi olmak zorunda değil. Kendi rüyalarını yaratabilirler.Yaşadıkları gerçek,
önce onları mutlu etsin yeter.

Çocuklarımın yanlış yapmalarından korkmuyorum. Sağlam bir şekilde ayaklarının üzerinde durmayı
öğrendiklerinde nasılsa gün gelip kendi doğrularını bulacaklardır. Gereksinim duyduklarında onlara destek
olmak üzere daima hazır olduğumu biliyorlar. Önemli olan bu.

Yeryüzündeki bütün çocuklar,evrenin sevgili yavruları... Her birinin içinde bir yıldız parlıyor. Onların ışıkları
aydınlatacak geleceği...

Şükürler olsun ki bu büyüleyici dünyayı çocuklarla paylaşma şansına sahibim.

Şükürler olsun ki, kardeşimle yaşam yolculuğumu sürdürmekteyim.
 

Kardeşler farklıdır. Onlar gizli bir yarış içindedir ama gerektiğinde birbirleri için kendilerinden bile
vazgeçebilirler.

Kelimelerle anlatmak zordur bunu. Kardeşim benim diğer yarım. Umutlarımı, sırlarımı, korkularımı bilen...
Beni olduğum gibi kabul eden... Birlikte kahkağalar attığımız, saçmaladığımız, serüven yaşadığımız...
Kardeşim, beni benimle yaşayan...

Birçoğumuz kedimize arkadaş bulamadığımızdan yakınıyoruz. Yalnız olduğumuz için sızlanıyoruz.
Yanıbaşımızda olup bizim için her türlü özveride bulunabilecek insanları göremiyoruz. Onlar nasılsa
elimizin altında, bizden biri diye düşünüyor ve çok da umursamıyoruz.

Şöyle bir baksak yakınlarımıza. Anne, baba, hala, dayı, kuzen, kardeş... Çevremizde duruyorlar.
Bizim için belki canını bile verebilecek insanlar. Onların değerini bilmeliyiz geç olmadan...

Sevgimizin sonsuza dek süreceğini biliyorum. Gün gelip bulutların üzerinde buluştuğumuzda kardeşim
ve ben kar çiçekleri toplayacağız birlikte... O yüreğimin yoldaşı, daima.

Yanımdaki varlığı için şükürler olsun.

Şükürler olsun, bu satırları yazarken sevdiklerimle yaşamı paylaşıyorum.
 

Çevremdeki insanların sağlık içinde olduklarını bilmek çok güzel bir duygu. Bunun farkında olarak bana
sunulan değerlere sarılıyorum. Zaman zaman bu durum değişse bile yüreğimdeki umut hep iyilikleri çağırıyor.
Şu anda var olana teşekkür ediyorum. Çünkü yaşam hep böyle gitmiyor. Yarın ne ile karşılaşacağımızı bilemiyoruz.

Gazetelerde gördüğümüz acıklı olayların bizm başımıza hiç gelmeyeceğini sanıyoruz. Ya da hastanelerin istatistiksel
verilerinde açıklanan yıllık yüzdeler içinde asla olmayacağımızı... Sanki bizim yaşamımız hep sağlık, iyilik ve mutluluk
içinde sürecek gibi düşünüyoruz.

Oysa her şey bir saniyede değişebiliyor!

Bir telefon çalışında...

Bir tahlil sonucunda...

Televizyonda haberleri izlerken...

Kısacık bir zaman diliminde, beklenmedik bir haberle içimiz acıyor, gözlerimizden yaşlar boşalıyor, yüreğimiz daralıyor...

Umarım hiç birimiz böyle kayıplar yaşamayız... Daima sağlıklı, huzur ve barış dolu bir dünyayı yanımızdakilerle paylaşırız.
Umarım sabah uyandığımızda her birimiz yeryüzüne gülümseyerek bakmaya devam ederiz. Sahip olduğumuz tek zamanda
bunun için minnet duyarız.

Bu sabah,sadece kendim için değil, sevdiğim tüm insanlar ve yeryüzünde bu günü yaşama şansı verilen tanıdığım veya
tanımadığım herkes için şükrediyorum.

şükürler olsun ki sevgim sonsuz ve herkese yeter.
 

Evrende yaratılmış her şeyi sevgiyle kucaklıyorum...İnsanlık için sevginin gücünden daha birleştirici bir şey olamaz!

Ağaçları, sokskları, çocukları, yıldızları, kendimi, çiçekleri, Atatürk'ü, kar tanelerini, balıkları, kestane şekerini, ailemi,
ney sesini, sevgilimi, Norah Jones'u, sokak kedisini, denizi doğayı, yakamozları, kahve kokusunu, yüzmeyi, Mevlana'yı...

Nedenler bulmam gerekmiyor. Her şeyi seviyorum!

Adanarak... İnanarak... Güvenle...

Ve yaradan sevgisinde olduğu gibi... Karşılıksız.

Yüreğimin gözüyle bakmatı öğrendiğimden bu yana, Yaratılan her şeyde sevgiyi görebiliyorum artık. Var oldukları gibi
kabul ediyor ve yüreğimi açıyorum insanlara. Hayatta en kolay yapacak şeydir çünkü sevmek.

Koşullar koymuyorum, sınırlamıyorum, engellemiyorum. Kendimi sever gibi seviyorum. O kadar büyüyor ki yüreğim,
içimden taşan bu sevgi ile dokunuyorum evrene.

Sevdiklerimi önemsiyorum. Özen gösteriyor, emek veriyor, onlar için zaman ayırıyorum. Biliyorum ki sevgi özgürlük içinde yaşandığında daha besleyici oluyor. Paylaştıkca eksilmediğini tam tersine çoğaldığını biliyorum. Sevginin önce vermek
olduğunu, almaya odaklanmadığınıda biliyorum.

Yaşamda her şey geliyor, geçiyor, bitiyor. Güzel anılarımızda ise sadece sevgiyle yapılanlar yer alıyor.

İnanıyorum, "sevgi" kelimesini anlamını aşan yüklemeler yapmadan kullanmayı öğreneceğiz bir gün. İşte o gün tüm insanlığın
kutuluşu koşulsuz sevgi ile gerçekleşecek.

Şükürler olsun ki yüreğimdeki sevgi paylaşarak tükenmeyecek kadar fazla.

Şükürler olsun ki güzel yurdum Türkiye'deyim.
 

Aslında bir dünya insanı olduğumu düşünüyorum. Bu ülkede doğmuşum. Başka bir yer de olabilirdi ve ben
ülkemi yine severdim. Nerede yaşarsam yaşıyayım. Toplumların sevgiyle buluşacağı günlere olan inancımla
bugün Türkiye'de yol almaktayım. Ve ne iyi ki böyle! Olağanüstü güzelliklerin bütünleştiği Anadolu... Vatanımız!

Kaynaklarının sonsuz olduğu yeryüzünde göz kamaştırıcı güzellikleri, saygın gelenek ve görenekleriyle bizim ülkemiz.
Milli ve manevi değerlerimizle birlikte tüm Anadolu'ya yayılmış dünya medeniyet ve uygarlıklarının beşiği olmuş
topraklarımızın değerini bilmemiz gerek.

Yüreği güzel insanların elele vermesiyle ülkemizin daha iyi günler göreceğine inanıyorum. Kardeşliğin, dostluğun,
sevginin herşeye çözüm olacağını düşünüyorum. Yüzü gülen, karnı tok, yarınlara umutla bakan çocukların
büyüyeceği yemyeşil bir Türkiye'ye kavuşmak için hala zamanımız var.

Bu coğrafyada dünden bu güne çok renkli ve çok sesli ortamlarda, etnik kökeni ya da dini inancı ne olursa olsun
yüzyıllardır daima bir arada ve özgür yaşamış insanlar olarak bayrağımızı dalgalandırdık. Çocuklarımıza onurlu bir
gelecek sunmak için ülkemizin milli ve manevi değerlerine saygılı, sahip çıkan ve koruyan örnek vatandaşlar olmalıyız.
Türkiye Cumhurriyeti'nin demokratik bütünlüğü sürecek ve çağdaş dünyada daima hak ettiği yerde var olmaya
devam edecektir.

Yaradan'a şükürler olsun ki Türkiye'deyim.

Şükürler olsun ki kendime gereken özeni gösteriyorum.
 

Olağanüstü biyolojik zincirin devam eden halkalarından biriyim. Güçlü olanların yaşamını sürdürdüğü dönemlerde
atalarımın bunu başarmış olması nedeniyle buradayım şimdi. Kusursuz işleyen bir organizmayım. Dünyanın en gelişmiş
bilgisayarından daha kompleks ve uyum içinde çalışan bir sistemler bütünüyüm.

Bunun farkındayım, bundan büyük gurur duyuyorum ve kendimi gerçekten önemsiyorum.

Kendime özen göstermemin sebebi başkaları değil. Bunu sadece sorumlu olduğumbu bedene saygım nedeniyle
yapıyorum.Kendi bedenimle ilişkim diğerleriyle olan ilişkimi etkiliyor. Bunun için dışlamadan, her şeyiyle bir bütün olarak
onu nasılsa öyle benimsiyor ve kabul ediyorum. Bedenimi iyi, güzel, sağlıklı düşüncelerimle onurlandırıyorum.

Var oldukca üretmek, öğrenmek ve paylaşmak istiyorum. En önemlisi, enerjimi olabildiğince kullanarak çevreme faydalı
olmaktan mutluluk duyuyorum. Bedenim ve aklım faliyetlerine devam ettiği sürece bunu hissedeceğim.

Fiziksel koşullarım değiştiğinde, eskiyen ve azalan hücrelerimle de kendimi her zaman olduğu durumuyla kabul edeceğimi
biliyor, evrendeki değişime saygı duyuyorum.

Şu anda canlı, enerji dolu ve sağlıklıyım.Bedenimle ne olursa olsun bu yaşamda izin verildiği sürece barış içinde birlikte
olacağım. Yaradan'a şükürler olsun.

Şükürler olsun ki kendi yolumu açmak üzere yoldan çekildim.
 

Durmanın gerilemek olduğunu öğrendim. Yaşamımın yönünü olabildiği kadar ben belirliyerek ilerlemek istiyorum.
Diğerlerinin planlarıyla değil, kendi isteğimle yola çıkmalıyım. O halde önce varmam gereken yere gitmek için
ayağa kalkmalıyım.

Bunun farkına vardığım gün yolumu açmak üzere yoldan çekilme zamanının geldiğini de anladım. Böylece
ilerlememe en büyük engel olan şeyi ortadan kaldırmıştım. Kendi düşüncelerimi... Beni sınırlayan, kısıtlayan ve
durduran düşüncelerden daha büyük olduğumu biliyorum.

Şimdi seyirci değil, oyuncuyum artık. Hayallerimi seyretmekle onlara kavuşamam. Harakete geçtim ve büyük
ideallerim, yazılı hedeflerim, planlarım oluşmaya başladı. Tutkuyla, heyecanla, azimle yola çıktım. Elimden gelenin
en iyisini yapmak üzere gemimin kaptanı oldum yeniden. Nereye gideceğimi biliyorum. Neler yapmam gerektiğini de.
Zaman zaman dalgalar değiştirse de yönümü, onu yeniden düzeltip rotasına koyabileceğimi biliyorum. Kendini
adamak bu olsa gerek.

Harika! Yolumun üstünde önemli bir engelim yok, yani ben.

Yaradan'a şükürler olsun.