Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kendimizi Tanıyalım (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kendimizi-taniyalim/)
-   -   GÜÇ OYUNLARI DİNAMİKLERİ VE BÜTÜNLÜĞE GERİ DÖNÜŞ (http://www.hayatimdegisti.com/forum/kendimizi-taniyalim/621521-guc-oyunlari-dinamikleri-ve-butunluge-geri-donus.html)

sweeet 13-08-2012 01:51 AM

GÜÇ OYUNLARI DİNAMİKLERİ VE BÜTÜNLÜĞE GERİ DÖNÜŞ
 

GÜÇ OYUNLARI DİNAMİKLERİ VE BÜTÜNLÜĞE GERİ DÖNÜŞ


January 25, 2011

Bütünlüğe ulaşan insan, kaynaktan gelen sonsuz aşk ve ruhsal besini almaya başlar. Bütünlük, korkuyu şifalandırmakla başlar, kendini sevmekle, ve bizi incitenleri affetmeyi uygulamakla…

Şifalanmanın bu ideal seviyesine ulaşmadan önce insanlar kendilerini; karışıklık, çelişki, bozulan ilişkiler, hayal kırıklığı, negatif karma ve süregelen kurban hikayesine sebep olan güç oyunları ve kontrol dinamikleri içinde bulurlar. Bu dinamikler, yokluğun içsel algısını telafi etmek için insanların başkalarından enerji çekmeleri ve sadece bütünlüğe dönüş yoluyla çözülebilecek sevilmeye şiddetli özlem hissetmeleri hallerinde çeşitli roller oynarlar. Bu güç oyunları alanı; herkesin sonsuz şifa, netlik ve sevgi aradığı, acı çekmenin yoğun ve ağır karmik çorbasıdır, ve tavsiye edilen ise insanın düze çıkmasıdır.

Bu çorbadan düze çıkmak, iş ortamında bu güç oyunlarını tanımak ve içinde üstlendiğimiz rolü şifalandırmakla mümkündür. Süreç uzun olabilir, ve hangi kontrol oyunlarını oynadığımızı, ya da diğerlerinin üzerimize hangi oyunları yüklediğini görmek için süreçte çağrılar olabilir. Kontrol, korkunun dışsal bir tezahürüdür. Yeterince alamamaktan korkarız, - böylelikle diğerini, bilinç altında enerji çekmek adına, onların korkuları üzerinde oyunlar oynayarak kontrole yelteniriz. Bu durum karmik anlamda acı çekmeyle sonuçlanır ve kaynakla olan bağlantıyı zedeler. Istırabın yarattığı koşullar, yeni olumsuzluklara ve enerji tükenimine neden olur, bir başka eski hikayeyi oynamaya girişerek,çelişki ve acı döngülerini körükleriz.
Tüm insani çelişkiler içsel yokluk algısı ve düş kırıklığından türer. Çalışma yaşamında dört ana güç oyunu ve gelişimin de üç ayrı safhası mevcuttur. Güç oyunları dinamiklerinden sıyrılmak, eninde sonunda, insanlıkça bilinen tüm güç ya da kontrol oyunlarını alt eden sevgi enerjisine geri dönmekle mümkündür.
Gelişimin üç devresini şöyle açıklayabiliriz:

1) Kendi kontrol dramalarımızı şifalandırmak - Bu en yoğun devredir. Bu bölümde, biz sık sık ciddi anlamda yokluk hissi; ağır karmik ve duygusal yükler taşırız. Korku birikimi bizi, yaşamımızın erken devirlerindeki sevgi eksikliğinin neden olduğu ıstırabı doğrulamak adına diğerlerine yöneltilmiş intikam ve ince kontrol mekanizmaları oluşturmaya iter. Bu yaklaşımın sonuçsuz olduğunu ayrımsamak ve yaşamlarımıza sevgiyi sokmak bir dönüş noktası ve şifalanma sürecinin başlangıcıdır. Bu süreci tamamlamak, diğerini kontrol etme arzusundan sıyrılmak, bize barışın ve mutluluğun kapısını açar .

2) Sınırlarımızı şifalandırmak – Sevgi’ye erişmek, gelişim’in birinci safhasındaki, enerji anlamında bizden beslenenlerin hedefi haline getirir bizi. Sınırlarımızı şifalandırmadan, karmik çorbadan çıkmak olası değildir. O döneme kadar, diğerlerinin enerjimizi tüketmeleri konusunda hassas bir noktada dururuz. Sınırlar; erken yaşlarımızda sınırların zarar görmesine neden olan yaşamın tüm vechelerini şifalandırmak/bağışlamak, o dönemlere karşı sağlıklı tavırlar geliştirmek suretiyle iyileşirler. Genellikle çocuklukta yaşanmış zor bir deneyim, sevmenin sağlıklı yolları konusunda aklımızı karıştırmış olabilir. Bu durumları açığa çıkarmak ve enerjetik sınırlarımızı iyileştirmek, bizi bütünlüğe ulaştırır.

3)Tamlık – Bu safhada, kontrole karşı bağışıklık geliştirir, diğerlerini kontrol etme duygusundan bağımsız davranırız. Kaynaktan direkt olarak beslenmeye başlarız artık. Herkesi olduğu gibi kabul eder, ve güç oyunları oynamayı bırakırız. (kendi ihtiyacımızı karşılamak için diğerini değiştirme girişimi) Burada, kendi yaşamımızı sahiplenmeye başlar, eksiksiz sorumluluk taşır, ve başkasından gelmesine olanak olmayan içsel yetkinliğimizi buluruz. Bu safhada her türlü güç dinamiğine karşı netlik oluştururuz – sınırları şifalandırmak ve içsel yetkinlik karışıklığa son vermiştir, gelişimin birinci evresinde takılan, aldatmacanın ve ızdırabın tüm göz boyayan maskeleri saydamlaşır.
Maskeler, örselenmiş kendimizi ve dışarıya sergilediğimiz sahte portremizi gizleme girişimleridir. Maske ancak aldatma ve manüplasyon ile korunabilir. Gerçeklik ve sevgi maskeyi saydamlaştırır, varlığımızda gerçekliğin ve sevginin şekillenmesi maskeyi çıkarmamıza ve kendimize karşı dürüst ve gerçek olmaya sevkeder bizi.

Aşağıda sözünü ettiklerimiz, insanların birbirlerinden güç çekme yollarıdır. Onları anlamak ve tanımak, onlara üstün gelmeyi sağlar.

1. Zavallı ben – Zavallı ben durumu, sürekli bir sevgi eksikliği ve kurban hikayesine saplanma halidir. Her zaman kriz içinde, diğerlerinden bir şeyler isteme gereksinimidir. Kendi yaşamlarının sorumluluğunu almak yerine duygusal olgunluktan kaçınır, yardım isteyerek diğerlerinden enerji çalarlar. Zavallı ben’lerle ilişki kurmak, genellikle kendilerini beslemek yerine, ilişkiyi boşalttıklarından, neredeyse imkansızdır.

Zavallı ben’ler, genellikle, erken yaşlarda kendilerini bırakmışlardır, altta yatan sebepleri şifalandırıncaya kadar daha fazla vazgeçme senaryoları yaratan davranışlar sergiler, kurban hikayelerini sürdürürler. Bir çözüm önerisinde dahi kendileriyle yüzleşme korkusundan, kurban olmayı sürdürmeyi seçerler. Zavallı ben’lerin şefkate, uygun yardıma ve net sınır ifadesine gereksinimleri vardır.

2. Soğuk-Seyirci – Seyirci olmayı seçen insanlar, basitce gizlenir ve enerji çekerler. Bu, vaatlerde bulunan, son dakikada kendilerini çekerek kaybolan ve günlerce bulunamayan insanlar, kendilerini önce sunup sonra geri çekerek, enerji çalmak konusunda ustadır. Yakın ilişkilerde geri çekilme kalıbı, (önce sevgi dolu sonra soğuk), seyirci olmayı seçen insanın oyunudur, daha fazla enerji çalabilmek ve daha az müsait olmak, diğerlerinin sevgi alabilmek için daha fazla yatırım yapmalarının gerektiği bir oyun… Genellikle korkmadan samimi olmalarına engel teşkil edecek onaylanma ve kendini sevme sorunları vardır. Hem zavallı ben’ler hem de soğuk – seyirci kimselerin enerjetik tükenim döngüsel dinamiklerinden kurtulmak için kendine değer verme konusunda şifalanmaları lazım gelir.

3.Tehditkarlar – Bu insanlar, genellikle derin anlamda korkaktır ve isteklerine ulaşmak adına tehdit unsurunu kullanırlar. Zorba insanlar bu sınıfa girer ve mutlaka yaşamlarının bir yerinde derin bir suistimal yaşamış ve faili affetmemişlerdir. Bunun yerine, başka yerlerde aynı şekilde davranmayı sürdürür, diğerlerinin şiddet korkusundan enerji çalarlar. Tehditkar insanlarla ilişkilerde sıkışmış olanlar, kendi değerlerini bilme, kendini sevme ve onaylanma konularında kendilerini ifade etmeli ve yalnız olmaktan korkmamalıdırlar. Daha sonra dinamikten serbestçe ayrılabilirler.

4.Sorgucular – Bu insanlar, alt kazıcı teknikler kullanarak, bu tarz kontrol davranışına karşı hassas olanların sık sık kişisel değerlerini kemirirler. Kasıtlı beyin yıkama, yargılayıcı davranış ve diğerlerine negatif tohumlar ekmeye teşebbüs; karşı tarafı yıldırma amacıyla kullanılır. Sorgucu tipler genellikle, sorunlarına oluşacak ilgiyi saptırmak için sorgulayan; derin bir acıya sahip, oldukça korkak insanlardır. Bu tipler, diğerlerini suçlar ve projeksiyona başvururlar. Sorgucu insanlarla ilişkilerde sıkışmış olanlar, içsel onaylama yapmalı, sınırlarını ve öz-değer sorunlarını şifalandırmalı ki, ilerideki duygusal yıpranmalara bağışıklık kazanabilsinler. Daha sonra dinamikten ayrılmakta serbest olurlar.

Şikayet halinde olmalarına rağmen bu koşulları sürdürmeyi seçenler,(zavallı ben’i oynayanlar) kurban hikayesine saplanmış olanlardır. Bunu sürdürmek, otomatik olarak bizi dinamik içinde tutan tarafı güçlü kılar. Kurban kimliğini şifalandırmak, kendimize yaşamımızda neyi çektiğimizin tüm sorumluluğunu üzerimize almak, suçtan vaz geçmek ve hikayede kendimizi görmekle ilgilidir. Bağışlama, kendimizi ve diğerlerini sevmek kadar, kaynakla olan bağlantımızı geliştirmek de önemlidir. Kaynakla bağlantı, sonsuz sevgi ve bol besin getirir bize, insan çelişkileri yumağından sıyrılmamızı ve yaşamımızı mükemmel uyuma taşımamızı sağlar.
Sevgi ve şükranla,


Free Spirit

Çeviri: Güneş Kurtulan



cansuyu 13-08-2012 01:54 AM

Cevap: GÜÇ OYUNLARI DİNAMİKLERİ VE BÜTÜNLÜĞE GERİ DÖNÜŞ
 
bu çok güzel bir paylaşım Sweet.. çok teşekkürler.. nerede durduğumuzu bilirsek.. nereye gideceğimizi daha kolay buluruz..

sweeet 13-08-2012 02:10 AM

Cevap: GÜÇ OYUNLARI DİNAMİKLERİ VE BÜTÜNLÜĞE GERİ DÖNÜŞ
 
Sana hitap edeceğini hissettim cansuyu'm. Özellikle bugün arketiplerle ilgili konuştuğumuzda. Ucundan kulağından dokunuyor o konuya. Belki de ta kendisi. Dili biraz farklı. Ufkumuzu açsın. Sevgiyle paylaştım.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:37 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.