Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Duygusal Yaşam Klubü > İlişkiler

Uyarılar

Yerimde olsanız naparsınız ?

Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler Yerimde olsanız naparsınız ? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Benim durumumda olan var mıdır bilmiyorum ama uzun süredir içimi kemiren ve benim kısıtlı daha doğru bir ifadeyle pasif olmama sebebiyet vermiş bir olayı sizle paylaşmak istiyorum ve tavsiyelerinizi ya da benim yerimde olsaydınız neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorum. 24 yaşında ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi

Yerimde olsanız naparsınız ?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 05-07-2008, 12:12 AM   #1 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 53
Tesekkür: 0
17 Mesajinıza toplam 59 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
McDaniel is an unknown quantity at this point
Standart Yerimde olsanız naparsınız ?

Benim durumumda olan var mıdır bilmiyorum ama uzun süredir içimi kemiren ve benim kısıtlı daha doğru bir ifadeyle pasif olmama sebebiyet vermiş bir olayı sizle paylaşmak istiyorum ve tavsiyelerinizi ya da benim yerimde olsaydınız neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorum.

24 yaşında bir erkeksiniz. Bu yaşınıza kadar aşırı bir aile baskısı altında ve sıkı bir kuralcılık anlayışı ile büyümüşsünüz. O kadar koruyucu bir aile yapısında büyütülmüşsünüz ki puanınız ya da kapasiteniz türkiye'nin en kariyerli üniversitelerine yetebilecek düzeydeyken açıköğretim okumuşsunuz ve şu an nefret ettiğiniz bir meslekte çalışıyor bulmuşsunuz kendinizi, çocukluğunuzda diğer arkadaşlarınız dışarda top oynarken hatta kapınıza gelip çağırmalarına rağmen siz dışarı salıverilmemişsiniz belli bir yaşa kadar. Öyle ki aile içersinde başka insanların yanında konuştuğunuz her sözden dolayı defalarca eleştirilmiş bu sebepten toplum içersinde ne söyleyeceğini ne yapacağını bilemez hale gelmişsiniz. Öyle ki bu zorluklardan ötürü felaket zor bir askerlik yaşamışsınız. öyle ki kız arkadaşlarınıza hep karışılmış sanki siz değil babanız ya da anneniz evleniyor ya da çıkıyor konumunda bulmuşsunuz kendinizi. öyle ki kız arkadaşınız varken en ufak bir pozitif destek görmek yerine hep olumsuz görüşlerle karşılanmış ve geleceğe dair olan ufkunuz hep karanlık olmuş katiyen bir destek görmemişsiniz. Öyle ki tam yeni bir kız arkadaşınız daha olacağı sırada hala ailenin koruyuculuk duygusuyla gözler üzerinizde olmuş yine ne yapacağınızı şaşırır duruma gelmişsiniz. Geleceğinizi artık doğan güneşin yaydığı o güzel renkler yerine kara bulutlarla örtülü bir gökyüzü olarak görür hale gelmişsiniz.. Siz benim yerimde olsaydınız napardınız ? Bu anlayış yüzünden artık bir kız arkadaşa, bir sevgiliye sahip olmanın daha doğrusu aşkın mutluluğunu bile yaşayamaz oldum artık.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
Hiç bir şey için ümidini yitirme unutma ki ilik en sert kemikten çıkar..
McDaniel isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 12:30 AM   #2 (permalink)
hayalayaz
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

sevgili mcdaniel..

senin yerinde olsaydım hiç vakit geçirmeden, ailemle açık ve net bir şekilde konuşurdum.( ben bu işi çok daha küçük yaşta yaptım, 18 yaşıma girer girmez evden atılamakla tehdit edildim..18 yaşıma girer girmez, sokakta kalmamk için garibanın birinin başını yaktım..evlendim..geçinmek için her şeyi yaptım, ama ne yapsam fayda etmeyince boşandım ve ondan sonrada hiç bir allahın kulu bana karışamadı..çünkü 27 yaşındaydım..)
nefret ettiğm işi bırakmadan önce sevdiğim işi öğrendim ve sevdiğim işe yumuşak geçiş yaptım( böylece parasız ve güvencesiz kalmadım)
kız arkadaşı meselesini askıya alırdım.önce özgüvenimi biraz güçlendirirdim..

ablam bütün bunları yapmadan önce telkinleri bir dinle ama kendine kısa vadeli bir yaşam proğramı çiz ( bunu madde, madde bir deftere yaz..bu defter senin hedeflerini yazdığın defterin olsun, her hedefi gerçekleştirmeden önce bunun gerçekleşmesi için neler yapman gerektiğini yaz. çünkü planlarımız kadar eylemlerimizde önemli )
umarım işine yarayan öneriler olur yazdıklarım..aileni kaybetmekten korkma..asla kaybetmediklerimiz ailelerimizdir..önce biraz burulurlar..sonrada bakarlarki sen haklısın ..tamam biz yanılmışız demeselerde..nedense asla söylemezler..amaseninle gurur duyarlar kişiliğinin olumlu yönde geliştiğini gördükleri zaman
ahhh ahhh, benim anacığım dahil olmak üzere, tüm ailelere saygılı sevgiler..
  Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 12:46 AM   #3 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 53
Tesekkür: 0
17 Mesajinıza toplam 59 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
McDaniel is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

Sevgili hayal abla..

Önerilerin, tavsiyelerin, hayat tecrübenden kesitlerle önüme ışık tutmaya çalıştığın için çok teşekkür ederim. ama bir şey nasıl başlarsa hep öyle gider derler ya aynen öyle böyle başladı böyle gidiyor. Hala aileme bağlı olarak kaldığım ya da yetiştirildiğim için zannedersem bazı şeyleri yapamayacağımın ya da yapmaya cesaret edemeyeceğimin onlarda bilincinde ve onun için bu şekilde davranıyorlar..
__________________
Hiç bir şey için ümidini yitirme unutma ki ilik en sert kemikten çıkar..
McDaniel isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 12:53 AM   #4 (permalink)
Yüzbaşı
 
nurhanza - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Nov 2006
Bulunduğu yer: tekirdağ,Çerkezköy
Mesajlar: 662
Tesekkür: 29
269 Mesajinıza toplam 773 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
nurhanza has a spectacular aura aboutnurhanza has a spectacular aura aboutnurhanza has a spectacular aura about
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

sen önce kendinin bir mucize olduğunun farkına var, 5 milyarlık dünyada 6 milyar insan içinde sana bilmem kaç yıllık bir süre verilmiş, senden bu dünyada başka yok, bir tanesin, eşin benzerin yok, çalış, çok çalış, ve kendinin ne kadar değerli olduğunun farkına var sır burada, ve çekim yasası olmasını istediğin şeyleri sana getirecek, kendine çekmeye başlayacaksın, sürekli bu tarz kendine ve hayata mesaj yollarsan, ailenle ilgili dahada kötüye gider, önce kendi içinde başlat değişimi, madalyonu 50 kere çevir bak, seni en mutlu eden şekli mutlaka göreceksin,
__________________
Neoglance Derneği -nurhanza
nurhanza isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 12:56 AM   #5 (permalink)
hayalayaz
Guest
 
Mesajlar: n/a
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

Alıntı:
McDaniel Nickli Üyeden Alıntı
Sevgili hayal abla..

Önerilerin, tavsiyelerin, hayat tecrübenden kesitlerle önüme ışık tutmaya çalıştığın için çok teşekkür ederim. ama bir şey nasıl başlarsa hep öyle gider derler ya aynen öyle böyle başladı böyle gidiyor. Hala aileme bağlı olarak kaldığım ya da yetiştirildiğim için zannedersem bazı şeyleri yapamayacağımın ya da yapmaya cesaret edemeyeceğimin onlarda bilincinde ve onun için bu şekilde davranıyorlar..
nasıl başlarsa öyle gitmek zorunda olsaydı, şikayetlerimiz olmaz, herşeyi olduğu gibi kabul ederdik.eğer şikayetçiysek yani memnun değilsek..gitmeyen ve gitmemesi gereken bir şeyler var demekki...yapamayacağın, beya değiştiremeyeceğin konusuna gelince bu sadece onların inançları ve bilinçleri, sen telkinleri dinle şimdilik..senin yaşadığın günleri hepimiz yaşadık..bil bakalım ne oldu..öyle bir özgüven geliştiki ne kızı verdik nede dünürcüyü darılttık..ailemiz yine yamacımızda..ama sınırlarımıza saygı duyan bir aile olarak..sen önce telkinleri dinle ablam ilk hedefin telkinleri dinleyerek özgüvenini geliştirmek , başkalarının söylediklerini/ yaptıklarını önemsememek olsun.gerisi çorap söküğü gibi gelir..saygılı sevgiler
  Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 01:23 AM   #6 (permalink)
Yüzbaşı
 
Novos - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Jun 2008
Bulunduğu yer: Ankara
Mesajlar: 899
Tesekkür: 8
244 Mesajinıza toplam 690 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
Novos will become famous soon enough
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

dostum biraz konuş ailenle, onlarda senin iyiliğini istiyorlar ama tabi ki bunun sana zarar verdiğini bilmiyorlar, şartlandırmışlar kendilerini, kendine güven, gerekirse tartış, hakkını ara, tamam aile de belirli çizgilere kadar karışma durumu olur ama hayatını onlar yaşayamazlar ki dediğin gibi, onlara artık bir şeylerin değiştiğini, büyüdüğünü göstermen lazım, kısacası şok geçirtmen lazım ki rüyadan uyansınlar. değilse nereye kadar devam edecek bu durum, biliyorum zor ama
yapman lazım.
__________________
Güzel bakan güzel görür, güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır.
Novos isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 02:47 AM   #7 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Jun 2008
Mesajlar: 53
Tesekkür: 0
17 Mesajinıza toplam 59 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
McDaniel is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

Arkadaşlar hepinize çok çok teşekkür ederim desteğinizi yardımlarınızı esirgemediğiniz için. Aslında bunu içimde hep ukte olarak saklıyacaktım ama ne kadar büyük bir hata yapacağımı yardımlarınızı esirgemediğinizi görünce çok daha iyi anladım.

Tıpkı geçmişte olduğu gibi bu günde kız arkadaşım, sevgilim olabilecek kişiyle konuşurken ailemin beni arayıp telefonun niye meşgul gibi sinsi sorular sorması canıma tak ettirdi. Geçmişte yaşadığım ilişkime girmeden önce ailemin bu kadar müdahaleci olacağını beklemiyordum ancak yanıldığımı daha ilişkimin başında anladım evet yürümemesinin sebebi ailem değildi belki ama acaba bana destek olsalardı, yıkmak yerine bütünleştirici olsalarda bu kadar basit olabilir miydi diye de düşünmeden edemem.

Şimdi de bir kız arkadaşım, sevgilim belki de gelecekte çok daha ciddi düşünebileceğim bir insan hayatıma girmek üzere. Ancak geçmişte yaşadığım sorunlar inanın bu ilişkiye başlama aşamasında beni geri adım attıracak kadar çok korkutuyor. Sonuçta ''biz aileniz tabiiki karışacağız'' diyen bir aile yapısının içindeyim ve öyle bir kararlılıkla bu söyleniyorki sanki şimdi olduğu gibi durum seneler sonra da böyle olacak gibi.. Ümit ediyorum süreç beni yanıltır.
__________________
Hiç bir şey için ümidini yitirme unutma ki ilik en sert kemikten çıkar..
McDaniel isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 04:00 AM   #8 (permalink)
Üsteğmen
 
peacemaker - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: May 2008
Bulunduğu yer: In a world
Mesajlar: 216
Tesekkür: 347
149 Mesajinıza toplam 1,006 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
peacemaker is a name known to allpeacemaker is a name known to allpeacemaker is a name known to allpeacemaker is a name known to allpeacemaker is a name known to allpeacemaker is a name known to all
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

Ben henüz okumadım ama hakkında yazılanları ve arka kapağını okudum. Korku kültürü üstün dökmen in son kitabı.Hatta hakkında yazılmış bir yazıyı burada paylaşıyorum şimdi. İşin özeti,türk toplumunu saran bir korku kültürü var.Bu top yekün yanlış;ama ben bunu 18 yaşımda bilmiyordum.Ailem senden adam olmaz derken -ki bu demeler bu cümleler ile sınırlı kalmıyor :) - ben üniversiteyi kazandım ve şehir dışına okumaya gittim.Benim kurtuluşum bu oldu.Yani bu korku zamazingosunu farkettim ve ailemin bana yaptığını ben de onlara yaptım.Bilin bakalım ne oldu? bu sefer üste ben geçtim.Zamanla bunun yanlış olduğunu farkettim ama yanlışta olsa benim kurtuluşumun başlangıcı oldu.Benim gördüğüm kadarıyla aileler _bizimkiler benziyolar mc daniel- istediğimiz gibi bir aile ilişkimiz olmayacak ama kişiliğimiz geliştikçe ki ben meyvelerini topluyorum bunun, daha ölçülü ve daha saygılı bir hale geliyor.Arada bir sınır olacak ama bu belki de her bireyin kendisi ile dünyası arasında olacak sınırın (biraz abartılmış hali oluyor ) birazcık ama azcık :) işin özü, sen bu evrende aklını kullanabilen ve kendi doğrunu bulabilecek özel bir canlısın.Hayatın anlamının büyük bir kısmı ve gerisini de oluşturan kısmı ruhsal huzurun.ve bu da sevgiyle, kendine güvenle, mutlulukla oluyor.bunların hepsi de sevginin içindeyse (içler dışlar çarpımı :p matematiğim 4 işlemle sınırlıdır :) (şaka) hayatın anlamı eşittir SEV Gİ ! bu mesajı okuyan herkesi öpüyorum.içimden geldi ;)


suyu bozulduuuu



Korku içindeyiz. Sürekli birşeylerden korkuyoruz. Yarın gözümüzü ekonomik krize açıp bir anda borçlarımızın katlanmasından… Durakta beklerken bir bombayla paramparça olmaktan…Hiç beklemediğimiz bir anda işsiz kalmaktan…Tüm yaşamımızın bir anda değişmesinden… Çocuklarımıza karanlık bir dünya bırakmaktan…Korkuyoruz!
Korktukça içimize kapanıyoruz, yalnızlaşıyoruz, mutsuzlaşıyoruz!
Tam da mutsuzluğun dibine vurduğum birgünde bir kitapçı vitrininde karşılaştım Doğan Cüceloğlu'nu son kitabıyla.
Kitap adıyla tavladı beni : Korku Kültürü!
Kitabın alt başlığı adından bile güzel: Niçin Mış Gibi Yaşıyoruz?
Psikoloji Profesörü Cüceloğlu ile TV8'de Cumartesi sabahları yayınlanan programının çıkışında konuştuk.
Uzun ve epey öğretici konuşmanın sonunda anladım ki Türkiye'nin suyu hasta!
Niye mi?
İşte Doğan Cüceloğlu'nun ağzından nedenleri…
Bir arkadaşım anlatmıştı. Japon balığı almış. İşten sonra evine gidip balığını seyrediyormuş. Şahaneymiş seyretmesi, böyle dalga dalga gidiyormuş balık. Ama bir süre sonra balık yan yatmış, debelenmeye başlamış. Kavanoza koyup deniz biyoloğu olan bir arkadaşına götürmüş. Biyolog incelemiş, demiş ki;
- İyi haberim var, kötü haberim var, hangisinden başlayayım?
- Hangisinden istersen
- İyi haberim balık hasta değil. Kötü haberim suyun hasta.
- Su hasta olur mu ya?
- Evet olur, iyi oksijen almıyor bu su. Bundan dolayı bir bakteri girmiş .Ve bu bakteri balığın sinir sistemini böyle etkilemiş.
- Ne yapmam lazım?
- Balığın suyunu değiştireceksin , bir de pompanı değiştireceksin.
Su değişince, pompa sistemi değişince gerçekten de balık iyileşmiş bir süre sonra. Yine şahane biçimde dalga dalga gitmeye devam etmiş!
Bizim suyun hastalığı ne peki?
Korku kültürü.
Korku kültürü kavramını biraz açabilir misiniz?
Korku kültürü yaşamda gücü temel olarak kabul eder. Hayatta en önemli şey güçtür. Bu nedenle yaşam sürecinin kendisini sıfırlar. Mutluymuşsun, coşkuluymuşsun, zevk alıyormuşsun hiçbir önemi yok. Seni güçlü kılıyor mu kılmıyor mu ona bakacaksın. Bu da sonuçlarla belli olur. Mevki edindin mi, para kazanıyor musun, şöhretli misin, göster bana! Böylelikle yaşamın bir süreç olarak değeri yok, güç temel değerdir. Güçlü olan haklıdır, çünkü o güçlüdür. Güçlü olanın denetleme hakkı vardır, çünkü o güçlüdür. Yönlendirir. Böylelikle tüm ilişkiler ve yaşam onun üzerine oluşmaya başlar. O nedenle böyle bir toplumda insan insana ilişki yoktur, güçlü güçsüz ilişkisi vardır. Kadın erkek ilişkisi yoktur, güçlü güçsüz ilşkisi vardır. Patron işveren ilişkisi yoktur, güçlü güçsüz ilişkisi vardır. Bir toplumda "Sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diye soruluyorsa o toplumda güçlü güçsüz ilişkisi vardır!
Korku kültüründe insanların ilk karşılaştıklarında akıllarından geçen şudur: Şimdi burada kimin borusu ötecek. O yüzden kolay kolay gülümsemezler, başka tarafa bakarak el sıkarlar. Yani diyor ki: Yersen, burada baba benim. Böyle durumlarda ben kendimi nasıl tanıtacağım. Profesör Doktor Doğan Cüceloğlu. Mutlaka mevkimi söyleyeceğim. Yani işte 15 kitap yazdım, tv programı yapıyorum, filan, filan…Bir kıdem listesi yapacağım sana güçlü olduğumu göstermek için. Çingeneler kavga ettiğinde bende bu var diye sende ne var diye atışırlarmış ya… Bizdekinin aynı. Adam kitap yazıyor, üzerine Prof bilmemkim diye titrini yazdırıyor, ne gerek var?
Korku kültüründe eşit ilişki yoktur, kim daha güçlü, kim daha üstün ilişkisi var. Daha evlenirken bu karı koca ilişkisinde kendini belli eder, ilk gece gözünü korkutuyor, ilk gece. Anne baba çocuk ilişkisinde de öyle.
Anne baba ilişkisinde nasıl?
Çocuk bir kere 0 - 7 yaş arasında müthiş bir mücadele veriyor.
Ne mücadelesi veriyor?
Varolma mücadelesi veriyor. "Yemiyeceğim" diyor, "Doydum" diyor. "Yiyeceksin" diye ağzına tıkıyoruz kaşığı. "Aç değilim" diyor. "Hayır açsın" diyoruz. Düşünebiliyor musun ya? Şu işkenceyi düşünebiliyor musun?
Geçen gün üniversite öğrencilerinden oluşan 70 kişilik bir gruba konuştum. Bir kız öğrencinin önüne gittim. "Merhaba" dedim ama görüyorum nasıl korkuyor. İnşallah doğru cevap veririm kaygısı var yüzünde. "Sabahleyin karşılaşsak ben sana sorsam 'Uykunu alabildin mi?' diye. Uykunu alıp almadığını bilebilir misin?" dedim. "Bilmem, belki" dedi. Bu çok acı birşey. "Peki" dedim "Senin uykunu alıp almadığını senden daha iyi bilecek kim var?" Ona da cevap veremedi. Üniversite öğrencisi bu! Yandaki arkadaşa döndüm. "Aç mısın tok musun bilir misin?" dedim. Cevap veremedi, ııığğğ filan yapıyor. "Senin aç ya da tok olduğunu senden daha iyi bilebilecek biri var mı?" dedim. "Lokantacı "dedi. Bunlar üniversite öğrencisi! Bunlar bu kadar sınavdan sonra üniversiteye girebilmiş seçilmiş insanlar! Ama düşünün öyle bir yaşamı boşaltma durumu var ki çocuk aç mı uykusuz mu bilmiyor.
Ve ben psikolog olarak şunu söylüyorum. Bir insanın yaşmının temeli 0 - 7 yaş arasında atılıyor. Bir vatandaşın vatandaşlığının temeli de 0 ile 7 yaş arasında atılıyor. Neye benziyor bu biliyor musun, eğer siz bir çocuğa 0 - 7 yaş arasında Türkçe öğretemezseniz, ondan sonra da düzgün Türkçe konuşamaz, ona benziyor. Eğer çocuklarınıza 0 ile 7 yaş arasında vatandaş olma bilinci veremezseniz ondan sonra ikinci dil öğrenirmiş gibi zorlukla aksak öğreneceklerdir.
O zaman o üniversitelinin aç olup olmadığını bilmemesinin nedeni de annesinin çocukken aç olmadığı halde zorla yedirmesi mi? Onun adına kararlar vermesi mi?
Bu ufak bir örnek. Genel olarak çocuğa verilen mesaj önemli. "Sen küçüksün bilmezsin büyükler bilir. Sen kimsin ki…" Bu genel mesaj yerleşince " Ben kimim ki, otorite daha iyi bilir" inancına dönüşüyor. Korku kültürünün özü bu!
Öyle olunca yaşam tamamıyla gerçeğin araştırılması değil, özgürce bir yolculuk değil, bireylerin, grupların, cemaatlerin birinden daha güçlü olma mücadelesine dönüyor.
Türkiye'de siyasal anlamda yaşanan da bu değil mi?
Evet! İşte bu korku kültürünün aksi olan saygı kültüründe çok temel bir değer vardır. O da gerçeğe saygıdır. Üniversite neden vardır? Gerçeği keşfedip,öğrenip, yaymak için vardır. Oysa bu korku kültürünün umurunda değil. Korku kültüründe üniversite makam için vardır, mevki için vardır, daha güçlü olmak için vardır. Araştırma yapmaktan daha çok nasıl kulis faaliyetleriyle, ayak oyunlarıyla makam elde edileceği öğrenilir. Ayakta kalanlar, mevki, makam sahibi olanlar bunlardır. Ve bunlar bir öğrenci çok akıllı ve yetenikliyse korkarlar, onu asistan almazlar.
Sadece üniversitelerde değil, hiçbiryerde çok akıllı adam istemezler Türkiye'de.
Evet, çünkü tehlikesin. Ama ben 25 yıl yurtdışında bulundum. Orada adamın seni sevmesi veya sevmemesi üçüncü dördüncü derecede ilgilendiği birşey. "Sevmem ama harika bir kafası var, ondan dolayı buraya getirmek zorundayım" diyor. "Arkadaşım olarak görmem ama hakkını veririm" diyor.
Şöyle düşünmek lazım. Hepimiz bir ekibin parçasıyız. Ben şu çocuğun ( parkta oynayan çocuğu işaret ederek) daha mutlu olmasının bir parçasıyım. Herkes böyle düşünmeli. O çocuk mutsuzsa emin ol şu veya bu şekilde o mutsuzluk benim hayatımı etkiler. Trafiği düşün, herbir kişinin araba kullanışının kalitesi diğerinin hayatını etkiler. Sarhoş ise, yorgun ise, hızlı ise trafikteki herkes etkilenir. Toplumda da öyle. Ben buna biz bilinci diyorum. Korku kültüründe biz bilincinin gelişmesi mümkün değil. Ya ben bilinci denilen arsız saldırgan kültür gelişir, ya da sen bilinci denilen ezik kişiliksiz kültür gelişir.
Arsızlar ezikleri daha da eziyor yani o zaman?
Zaten sen diyenler "Meee" diyor, "Çoban yok mu? Uykum var mı yok mu bana söylesin, biri benim hakkımı korusun."
Mesela sınıfa girin öğretmen olarak. Korku kültürüyle yetişmiş çocuğa güleryüzlü davranın, "Günaydın çocuklar nasılsınız?" filan deyin. Üç dört ders sonra size parmak atmaya kalkarlar. Siz üzülürsünüz ben bunlara insan muamelesi yapıyorum, yaptıklarına bak diye. Size süratle öğretirler nasıl öğretmen olunması gerektiğini. Demek ki korku kültüründe korkutulma ihtiyacının giderilmesi için korkutan birisinin olması lazım. El ve eldiven gibi. Ve bu bir yaşam felsefesi. Mesela korku kültüründe yetişmiş kadınlar da korkutan erkek ister. Onları korkutmayana "Ne biçim erkek" derler.
Türkiye'de yüzde kaç korku kültürü hakim?
Şimdi belirli bir azınlık grup var. İnsan hakları, çocuk hakları diyen, insanca bir yaşam isteyen, birbirlerine "Günaydın" demek isteyen, trafik kurallarına uyan…Benim gördüğüm kadarıyla çok az…Ve bu insanlar çok yalnız. Eğer Türkiye'de uygar insan gibi yaşamaya çalışırsanız süratle kendinizi keriz olarak görürsünüz. O sınıfa girip de "Günaydın" diyen öğretmenin durumuna düşersiniz.
Başınıza gelmedik kalmaz yani?
Kendinizi korursunuz ama o zaman da kendinize yabancılaşırsınız. Bir mutsuzluk yaşamaya başlarsınız. Ve altını çizmek lazım. Kimsenin kabahati yok. Kimse kötü niyetle yapmıyor bunu. Bildiği başka bir şey yok. 0 - 7 yaş aralığında bunu öğreniyor. Bildiğini de gelecek nesle bağırta çağırta aktarıyor. Bu böyle gidiyor.
Nasıl ki alfabeyi değiştirmek için seferberlik yaptık, köy köy gezip anlattık. Bence bizim ana babalığı öğrenmemiz için de aynı şey lazım. Çok ciddi olarak ve bilimsel olarak. Ve bunu herhangi bir ideolojinin herhangi bir güç kapma yarışının parçası haline getirmeden yapmak çok önemli.
Türk politika tarihinde korku kültürü ne kadar hakim? Hep korkutularak mı yönetilmiş Türkiye?
Korku kültürünün dışında başka bir akım olmamış. Avrupa'nın yaşadığı aydınlanma, birey olma hakkı mücadelesi olmamış. İşte Atatürk devrimleriyle bunu yapmaya çalışmış. Fakat korku kültüründe yetişmiş insanlar onu da hemen bir canavar haline getirip iki kampa ayrılmış, hangisi güçlü olacak mücadelesi yapıyor. İki tarafında anlaştığı temel değerler nedir konusunda bir araştırma içerisine girmiş değiliz. Ben şimdi olanların hepsini korku kültürü içinde bir mücadele savaşı olarak görüyorum, Bu da bana acı veriyor.
Bir de bu savaşın, bu en tepedeki güç savaşının bizlerde, sıradan insanlarda yarattığı korkular var. Herkes endişeli, kaygı içinde ve mutsuz.
Gerçeğe saygı bir değer olarak kurumlarda yaşamıyorsa o zaman benim çok dikkat etmem gereken şeyler var. Ailem var, işim var, düzenim var. Yaşamımı devam ettirmek için benim ya çok güçlü olmam lazım ya da çok güçlü bir ekibin parçası olmam lazım. Bütün mücadele böyle dönüyor şimdi Türkiye'de. Karşı tarafın hakları umurunda değil, zerre ilgilendirmiyor. Bir onların gözüyle bakayım diye kimse demiyor. Çünkü bakarsa gücünü kaybediverir. O yüzden herkes yüzde 100 haklı olduğunu iddia ediyor. O yüzden de diyalog imkanı ortadan kalkıyor. Diyalog imkanının olabilmesi için herkesin "Arkadaş sen de ben de farklı bakıyoruz ama müşterek bir gayemiz var" diyebilmesi lazım. Müşterek kabul ettiğimiz kriterler olması lazım. Bu kriterler yok. O yüzden ben sana baktığımda acaba hangi taraftan diyorum. Sana da sormuyorum, güvenim yok, alttan alttan anlamaya çalışıyorum.
Benim gördüğüm kadarıyla hem parti içi hem partiler arası politika güç mücadelesinden başka birşey değil. Kim mevkiye makama gelirse nemalanma durumu olarak görüyorum bunu. İçten içe hepimiz de bu böyle olur diye kabul etmişiz. O nedenle korku kültürünü bizim en önemli baş belamız olarak görüyorum. Henüz daha farkında değiliz nasıl ki balık suyun farkında değil, biz de korku kültürünün farkında değiliz.
Bizim de suyumuz mu hasta?
Aynen öyle, akvaryumun suyu aynı olduğu sürece yeni balıklar koysan bile bir süre sonra onlar da hastalanır. Şimdi biz ne yapıyoruz, milletvekillerini suçluyoruz. Sanki onlar gökten zembille indi. Onlar da bizim balığımız!
Peki suyu iyi etmek için ne yapmak lazım? Suyun ilacı ne?
Değerler! İlk değer gerçeğe saygı. Anne baba olarak çocuğunun gerçeğine saygı duyacaksın.
İkinci değer, gerçeğe sevgi.Anne baba olarak çocuğunu seveceksin.
En önemlisi de yaşama saygı. Çocuğun kendi yaşamında kendisi olarak var olabilmesine saygı duyacaksın.
Alıntıdır.
peacemaker isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 05-07-2008, 05:00 AM   #9 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: Mar 2008
Mesajlar: 115
Tesekkür: 2
59 Mesajinıza toplam 379 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
güllerinperisi has a spectacular aura aboutgüllerinperisi has a spectacular aura aboutgüllerinperisi has a spectacular aura about
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

uygar olma bilinci ve çabasındaki insanın ülkemiz şartlarında içinde bulundugu yalnızlık,kendini koruyabilmek adına kendine yabancılaşması...teşekkürler degerli paylaşımınız için.
güllerinperisi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Alt 08-09-2008, 11:42 PM   #10 (permalink)
Teğmen
 
Üyelik tarihi: May 2008
Mesajlar: 123
Tesekkür: 1
30 Mesajinıza toplam 80 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
sınırsızmavi is an unknown quantity at this point
Standart Ynt: Yerimde olsanız naparsınız ?

Alıntı:
McDaniel Nickli Üyeden Alıntı
Benim durumumda olan var mıdır bilmiyorum ama uzun süredir içimi kemiren ve benim kısıtlı daha doğru bir ifadeyle pasif olmama sebebiyet vermiş bir olayı sizle paylaşmak istiyorum ve tavsiyelerinizi ya da benim yerimde olsaydınız neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorum.

24 yaşında bir erkeksiniz. Bu yaşınıza kadar aşırı bir aile baskısı altında ve sıkı bir kuralcılık anlayışı ile büyümüşsünüz. O kadar koruyucu bir aile yapısında büyütülmüşsünüz ki puanınız ya da kapasiteniz türkiye'nin en kariyerli üniversitelerine yetebilecek düzeydeyken açıköğretim okumuşsunuz ve şu an nefret ettiğiniz bir meslekte çalışıyor bulmuşsunuz kendinizi, çocukluğunuzda diğer arkadaşlarınız dışarda top oynarken hatta kapınıza gelip çağırmalarına rağmen siz dışarı salıverilmemişsiniz belli bir yaşa kadar. Öyle ki aile içersinde başka insanların yanında konuştuğunuz her sözden dolayı defalarca eleştirilmiş bu sebepten toplum içersinde ne söyleyeceğini ne yapacağını bilemez hale gelmişsiniz. Öyle ki bu zorluklardan ötürü felaket zor bir askerlik yaşamışsınız. öyle ki kız arkadaşlarınıza hep karışılmış sanki siz değil babanız ya da anneniz evleniyor ya da çıkıyor konumunda bulmuşsunuz kendinizi. öyle ki kız arkadaşınız varken en ufak bir pozitif destek görmek yerine hep olumsuz görüşlerle karşılanmış ve geleceğe dair olan ufkunuz hep karanlık olmuş katiyen bir destek görmemişsiniz. Öyle ki tam yeni bir kız arkadaşınız daha olacağı sırada hala ailenin koruyuculuk duygusuyla gözler üzerinizde olmuş yine ne yapacağınızı şaşırır duruma gelmişsiniz. Geleceğinizi artık doğan güneşin yaydığı o güzel renkler yerine kara bulutlarla örtülü bir gökyüzü olarak görür hale gelmişsiniz.. Siz benim yerimde olsaydınız napardınız ? Bu anlayış yüzünden artık bir kız arkadaşa, bir sevgiliye sahip olmanın daha doğrusu aşkın mutluluğunu bile yaşayamaz oldum artık.
Sevgili mcdaniel, ben siteyi yeni keşfeder olduğum için yazıyı geç okudum ve şu anki durumunu merak ettim, bu mesajı yazmandan bugüne kadar hayatında ailen ve kendinle ilgili bir değişiklik oldumu? Paylaşımlarını merakla bekliyor olacağım
sınırsızmavi isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Yerimde olsanız naparsınız ?

Duygusal Yaşam Klubü ve İlişkiler Yerimde olsanız naparsınız ? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız Benim durumumda olan var mıdır bilmiyorum ama uzun süredir içimi kemiren ve benim kısıtlı daha doğru bir ifadeyle pasif olmama sebebiyet vermiş bir olayı sizle paylaşmak istiyorum ve tavsiyelerinizi ya da benim yerimde olsaydınız neler yapabileceğinizi öğrenmek istiyorum. 24 yaşında ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var İlişkiler telkin cd indir izle İstanbul İlişkiler nerededir kimdir İlişkiler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa İlişkiler hipnoz İlişkiler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi İlişkiler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 İlişkiler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:43 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.