Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Eft (http://www.hayatimdegisti.com/forum/eft/)
-   -   E-Eft Kursu (http://www.hayatimdegisti.com/forum/eft/616123-e-eft-kursu.html)

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:26 PM

E-Eft Kursu
 
Merhaba arkadaşlar,

İnternette bir takım aramalar yaparken Eft ile ilgili bir e-posta kursuna rastladım. Faydalı olduğunu düşündüğüm için bulduğum paylaşımları burada sizler için paylaşacağım. Yazıların tamamı Cavit Çağ'a aittir.

Sevgilerimle. actionsmile



Işıldayan Safir 05-11-2010 04:29 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Duygusal Özgürlük Yöntemlerini Öğrenmek İçin 7 Önemli Neden

1. Duygusal Özgürlük Yöntemleri, (DÖY, ing. Emotional Freedom Techniques, EFT) başka hiçbir yöntemin işe yaramadığı pek çok durumda işe yarayan bir tekniktir. Çok ciddi sağlık ve zihinsel-duygusal sorunu olan, ve ne yapsa kurtulamayan pek çok insan, çareyi DÖY'de bulmuştur.

2. Duygusal Özgürlük Yöntemlerinin zararlı yan etkisi yoktur. İlaç veya ameliyat gibi vücuda çeşitli zararları olan müdahalelerde bulunmaz. Dolayısı ile her tür sorun için güvenle kullanılabilir.

3. Duygusal Özgürlük Yöntemleri, çok geniş bir yelpazedeki her tür soruna, aynı şekilde uygulanan, İsviçre çakısı gibi pratik bir yöntemdir. Başarı ile uygulandığı sorunlar arasında. Duygusal yeme bozuklukları (aşırı yeme, yiyememe, yedikten sonra çıkartma)… Bağımlılıklardan kurtulma (alkol, sigara, uyuşturucu, kumar vs)… Dikkat eksikliği ve hiperaktivite... Alerjiler, astım… Aşırı korkular (topluluk önünde konuşma… Kedi-köpek gibi hayvanlar, yükseklik… Açık alan, kapalı alan… Uçak, performans, sınav vs), takıntılı davranışlar… Ağrılar (migren, baş, boyun, bel, romatizma ağrıları gibi)… Ciddi kronik hastalıklar (kanser, aids, multiple sclerosis, fibromiyalji vs)… Stres ve kaygı temelli sorunlar (depresyon, panik atak, sarsıcı deneyim sonrası stres bozukluğu gibi), sporda, satışta ve her alanda performans geliştirme, öz imaj sorunları (özgüven eksikliği, kendini açıkça ifade edememe, kendini olduğu gibi kabul edemeyip suçlama yargılama, kendini sabote etme) sayılabilir.

4. Duygusal özgürlük yöntemleri kolay öğrenilir. 2 saatlik bir çalışma ile kısaltılmış yöntemi öğrenmiş, 1–2 basit sorununuza uygulamış, faydasını görmüş hale gelirsiniz. 6 saatlik 1. Düzey eğitim ile Temel Yöntemi her yönü ile öğrenmiş, kendi hayatınızda rahatlıkla uygulayabilir hale gelirsiniz.

5. Duygusal Özgürlük yöntemlerini günlük hayatta uygulamak kolaydır. Her gün karşınıza çıkan irili ufaklı sorunlar için, sabah kalkınca, yemek aralarında, tuvalete gidince, trafikte, önemli toplantı ya da görüşmelerden önce, gece yatmadan önce birkaç dakika DÖY uygulamak, stres, korku, kaygı gibi negatif duygularınızdan arınmanızda ve her alanda başarı düzeyinizin artmasında etkili olur.

6. Duygusal Özgürlük Yöntemleri, hem zaman hem para olarak, düşük maliyet ile yüksek etkinlik gösterir. Diğer pek çok yönteme göre, çok daha hızlı sonuç alınır. Örneğin, yıllardır tedaviye cevap vermeyen Vietnam Gazi'leri, 2 saatlik bir uygulama sonunda, sorunlarından kalıcı olarak kurtulmuştur. Çok ciddi, yıllardır geçmeyen depresyon veya bağımlılık veya kronik sağlık sorunlarında (kanser, aids, multiple sclerosis gibi), 3–6 ay içerisinde belirgin iyileşme görülmüştür. Aynı zamanda Duygusal Özgürlük Yöntemleri, grup halinde uygulamaya, telefon veya internet üzerinden sesli/görüntülü iletişimle uygun olduğu, öğrenmesi ve uygulaması diğer pek çok yönteme göre çok kolay olduğu için, maddi olarak da daha düşük maliyetle sorunların çözülmesini sağlamaktadır.

7. Duygusal Özgürlük Yöntemleri sizi güçlendirir. Diğer pek çok yöntem, sizi dışarıdaki bir uzmana veya ilaca, ameliyata veya bir uzmanın uyguladığı bir işleme bağımlı kılar. Bu tür yöntemler, sizi zayıflatırken, başkalarını güçlendirir. Duygusal Özgürlükte ise, danışmanın rolü, danışanın kendi içindeki sorunları çözme yeteneğini ortaya çıkarmasının önündeki engelleri ortadan kaldırmasına yardımcı olmak ve en kısa sürede kendine yeterli hale getirmektir. Duygusal Özgürlük Yöntemlerini öğrenip uyguladıkça, kendi içinizdeki sınırsız potansiyeli açığa çıkarmanız kolaylaşır.

Uygulama Önerisi:

Duygusal Özgürlük Yöntemlerini öğrenmek için sizin nedenleriniz neler? Günlüğünüze yazın.

Her şeyde olduğu gibi, bu kursa başlarken de, amaçlarınızı belirlemeniz önemlidir. Bu e-posta kursundan ne bekliyorsunuz? Çözmek istediğiniz bir sorun mu var? Ulaşmakta zorlandığınız bir hedefiniz mi var? Bugünden itibaren, önümüzdeki 30 gün içerisinde, bu kurs sayesinde hayatınızda ne gibi somut değişiklikler görmek istersiniz? Eskiden yapamadığınız neleri yapabilmek istersiniz? Bunları kısaca yazmanızda büyük fayda var.

Baştan amacınızı net bir şekilde belirler, bundan sonra alacağınız bilgileri, bu amacınız doğrultusunda kullanır, uygulama önerilerini yaparsanız, bu sizin için çok faydalı bir kurs olur.

Eğer sadece okur, uygulama yapmazsanız, o kadar faydalı olmaz.
Yine en baştan, bu çalışmaya ayıracağınız zamanı da belirlemenizde de fayda var. Önümüzdeki 30 gün boyunca, her gün bir e-posta mesajı size otomatik gelecek.

Her mesaj 10–15 dakikanızı alır, hem okumak, hem uygulamak dâhil. Ama bunu belirli zamanlarda yapmazsanız, aksatabilir, giderek, hiç yapmayabilirsiniz. Sabah kalkar kalkmaz, öğlen arasında, akşam işten gelince veya gece yatmadan önce gibi belirli bir zamanda, 10–15 dakikayı bu çalışmaya ayırmanızı öneririm.

İlk gün için bu kadar yeter.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:34 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Bugün size Duygusal Özgürlük Yöntemleri hakkında genel bilgiler vereceğim.

Duygusal Özgürlük Yöntemleri (ing: Emotional Freedom Techniques-EFT), vücudun enerji sistemleri ile ilgili çarpıcı keşiflerden sonra, son 15 yılda geliştirilmiş, çok farklı alanlara uygulanabilen, doğal, kolay, olumsuz yan etkisi olmayan, öğrenildikten sonra kendi kendine uygulanabilen pratik bir yöntemdir.
Temelde iki varsayıma dayanır:

“Bütün olumsuz duyguların kökeni, vücudumuzdaki enerji akış sistemindeki bozukluklardan kaynaklanır.”

Ve

“Olumsuz duygular, vücudumuzdaki pek çok hastalığın ve ağrının temel nedenleri arasındadır.”

Duygusal Özgürlük Yöntemleri, zihnen belirli bir soruna veya negatif duyguya odaklanırken, vücuttaki belirli noktalara parmak ucuyla hafifçe vurulması (tıklamak) ile enerji akışını düzeltir ve böylece negatif duyguları kısa sürede kalıcı olarak ortadan kaldırır.

Uygulama alanları çok geniştir. Ağrı-sızıları azaltmaktan, bağımlılıklardan kurtulmaya, kilo vermeye, allerjilere ve astıma, depresyon, panik ve endişeye, travma (sarsıcı olay) ve travma sonrası stres bozukluğuna, yeme bozukluklarına (anoraxia-yiyememe, bulumia-yedikten sonra çıkarma vs.) her çeşit fobiye (kedi-köpek, uçma, açık alan, kapalı alan, yükseklik, topluluk önünde konuşma vs), spor, iş, satış performansına, tansiyon, şeker, kalp hastalıkları, kanser, aids gibi kronik hastalıklara kadar her alanda uygulanabildiğini ve olumlu sonuçlar alınmıştır.

Etkinlik düzeyine bir örnek vermek gerekirse, ustalıkla uygulandığında, kedi-köpek korkusu gibi bir sorun genellikle 5–15 dk içerisinde, Vietnam gazileri arasındaki travma sonrası stres bozukluğu (kabuslar, balon patlasa, televizyondan silah sesi gelse kendini yere atmalar vs) 1.5–2 saatte giderilebilmekte. Kronik sorunlar için ise (depresyon, bağımlılık, aids, kanser gibi ciddi kronik hastalıklar) 3–6 ay içerisinde belirgin gelişme kaydedilmekte.

Kolay öğrenilen ve herkesin kendi kendine uygulayabileceği Duygusal Özgürlük Yöntemleri, acemice uygulamada %50–75, ustalıkla uygulandığında %75–95 gibi yüksek bir başarı oranına sahip.

Eğer akupunkutur, chi-kung, shiatsu, reiki gibi doğu kökenli enerji tıbbı yöntemlerine aşina iseniz, bu yöntemi oldukça pratik bulacaksınız. Eğer bu tür şeyler size uzaksa, vücudun içinde bir televizyonda olduğu gibi, bir enerji akış sistemi olduğunu düşünün. Ve nasıl bazen televizyon çalışmayınca orasına burasına hafifçe vururuz, çalışır, onun gibi düşünün.

Gerçek şu ki, Duygusal Özgürlük Yöntemlerinin tam çalışma mekanizması bilinmiyor. Bilinen tek şey işe yaradığı.

Yöntemi uygulamak için inanmanız da gerekmiyor. Sadece deneyecek kadar açık fikirli olmanız yeterli.

Kısacası, öğrenin, uygulayın, sonuçlarını görün, sonra isterseniz nasıl işe yaradığına kendiniz karar verin.


Uygulama Önerisi:

Dün uygulama önerisi olarak, sizden bu çalışmayı neden yaptığınızı, bu çalışmalardan neler beklediğinizi ve bu çalışma için ayıracağınız zamanı netleştirmenizi ve kayıt tutmaya başlamanızı tavsiye etmiştim.

Bugün sizden istediğim, ilk çalışma için belirli bir konu seçmeniz... Bu konu olabildiğince, iyi tanımlanmış ve dar kapsamlı olsun.

5 yıldır depresyonda iseniz, “depresyon”, veya 10 yıldır sigara içiyorsanız “sigara bağımlılığı” yeterince iyi tanımlanmış bir sorun değildir. Çok muğlâktır. Üzerinde net bir çalışma yapmak, somut sonuç elde etmek zordur. Pek çok alt konudan, daldan budaktan oluşan kompleks bir sorun seçmek, özellikle başlangıçta, iyi bir fikir değildir.

Bu nedenle ilk seçtiğiniz konu, biraz kolay, iyi tanımlanmış, belirli bir sorun olsun. Bedensel bir ağrı-sızı olabilir. Mesela yorgunluktan omuzlarınızda, boynunuzda, belinizde bir ağrı gibi. Veya küçük bir duygusal-zihinsel sorun da seçebilirsiniz. Son 2–3 günde kafanızı meşgul eden bir tartışma, bir sorun, bir gerginlik olabilir. Veya ille de sigara bağımlığı ya da depresyon gibi çetrefilli bir sorun üzerinde çalışmak istiyorsanız, bunun belirli bir alt başlığı üzerinde çalışabilirsiniz. Mesela şu andaki sigara içme isteğiniz veya en son canınızı sıkan olay gibi.

Spesifik konulara odaklanmak, Duygusal Özgürlük Yöntemleri için önemlidir. Bu nedenle bu günkü egzersiziniz, yarın uygulamaya başlamak için belirli bir konu seçmek ve bunu kısaca yazmak.

Yarın kısaltılmış yöntemi öğrenecek ve ilk uygulamanızı yapacaksınız. İsterseniz her zamankinden biraz fazla (20–30 dakika gibi) zaman ayırın.

Yarın görüşmek üzere.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:40 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Burada sizlere Duygusal Özgürlük Kısaltılmış Yöntemi anlatacağım.

Kısaltılmış Yöntem de, Temel Yöntem ile kıyaslandığında, %80–90 oranında aynı şekilde başarılıdır ve daha kolay öğrenilir ve daha kısa sürede uygulanır.

Burada anlatacağım kısaltılmış yöntem, benim uyguladığım şeklidir. Duygusal Özgürlük, çok esnek bir yöntem olduğu için, başka yerlerde küçük farklılıklarla başka kısa yöntemlerle karşılaşabilirsiniz. Genellikle hepsi işe yarar.

Kısa yöntemin uygulanması 4 basit adımdan oluşur.

1) Sorunu Tanımlama ve Ölçme

Bu adımda, çözmek istediğimiz soruna ilişkin, kısa bir tanımlama yaparız. Örneğin "başımdaki ağrı" veya "dün eşimle tartışmanın gerginliği" gibi. Bu kısa İfadeye "hatırlatıcı ifade" diyoruz. Daha sonra da bu sorunu ne kadar şiddetli hissettiğimize ilişkin, 0–10 arası bir seviye tespiti yaparız, 10 maksimum şiddette olmak üzere. Bu öznel bir seviye tespitidir, aklınıza ilk gelen rakam doğrudur. Bunun amacı, çalışma yaptıkça rahatlamayı bir şekilde ölçebilmektir.

2) Hazırlık Aşaması

Bu adımda Karate Vuruşu (Karetecilerin kiremit kırmak gibi gösteriler yaparken kullandığı, elin kenarında, küçük parmakla bileğin arasındaki nokta) noktasına parmak uçlarımızla tıplarken, şu ifadeyi 3 kere yüksek sesle tekrarlarız:
"Bu soruna rağmen, kendimi bütünüyle ve derinden bağışlamayı, kabul etmeyi ve sevmeyi seçiyorum. Buna Hazırlık İfadesi denir.

Örneğin, "Bu baş ağrısına rağmen, kendimi bütünüyle ve derinden bağışlamayı, kabul etmeyi ve sevmeyi seçiyorum." veya "Dünkü tartışmamızın gerginliğine rağmen, kendimi ve eşimi bütünüyle ve derinden bağışlamayı, kabul etmeyi ve sevmeyi seçiyorum" diye 3 kere tekrarlarız.

Bu aşama "Psikolojik Ters Akım" (kısaca PTA, ing. Psychological Reversal, PR) denilen durumu düzeltmek içindir. PTA varken, pilleri ters takılan bir radyonun, hangi düğmesine basarsanız basın çalışmaması gibi, ne yaparsanız yapın olumlu bir değişim elde edemezsiniz. PTA, depresyon, bağımlılıklar, özgüven özdeğer eksikliği, ciddi kronik hastalıklar (kanser, AIDS, Multiple Sclerosis...) gibi durumlarda %90–95 oranında vardır. Diğer sorunlarda bazen vardır bazen yoktur. Başlangıçta ben ne olur ne olmaz diye her zaman hazırlık aşamasını yapmanızı öneriyorum.

Zaman içinde ustalaştıkça, bu konuda yaratıcı olabilir, mesela önerdiğim "hazırlık ifadesini", kendi istediğiniz gibi değiştirebilir, ya da PTA'nın olmadığını düşündüğünüz sorunlarınız için uygulamayı tamamen kaldırabilirsiniz.

3)Hatırlatıcı İfadeyi Tekrarlarken Aşağıdaki Noktalara Tıklama:

Tıklamak derken, aşağıda şematik olarak gösterilen ve listelenen noktalara parmak uçları ile, hafifçe vurmaktan bahsediyorum. Vurmak derken canınızı yakacak veya vurduğunuz yeri çürütecek kadar değil, ama yine de sağlam, hissedilecek bir şiddette vurmak, tıklamak dediğim.

Tabi bu noktalara göre de değişiyor. Mesela yüzünüzdeki noktalara 1–2 parmağınızın ucu ile hafifçe tıklayabilirsiniz, çünkü bu noktalar daha kolay incinir. Yaka Kemiği noktasına tıplarken isterseniz Tarzan gibi ellerinizi yumruk yapıp oldukça şiddetli de vurabilirsiniz. Ben genellikle 4 parmağımın ucuyla tokatlar gibi vuruyorum göğüs kafesindeki noktalara.

Noktalara tam milimetrik olarak tıklamanız gerekmiyor, akupunkturdaki gibi iğne batırmadığımız için. Yaklaşık olarak oralarda bir yerleri tıklamanız, gerekli uyarıyı sağlıyor.

Tıplarken de, hatırlatıcı ifadeyi yüksek sesle tekrarlıyorsunuz. Sayı olarak da ortalama 7 kere tıklamanız gerekiyor, ama zihniniz kaç kere tıkladığınızı saymakla değil, hatırlatıcı ifadeyi tekrar etmekle meşgul olsun. 5 kere de tıklamış olsanız bir noktaya, 10 kere de tıplamış olsanız o kadar önemli değil.
Noktaların çoğu simetrik… İster sağdaki ister soldaki noktaya, isterseniz her iki noktaya birden tıklayabilirsiniz. Nasıl kolayınıza geliyorsa, hepsi işe yarar.
Bu şekilde, zihniniz soruna odaklanmışken, enerji meridyenlerinin başlangıç noktalarına tıklamak, bir şekilde enerji akışını düzene sokuyor ve olumsuz duygunuz azalıyor veya ortadan kalkıyor. Bu da, Duygusal Özgürlük Yöntemlerinin özünü oluşturuyor.

Şimdi noktaları belirteyim:

Tepe Noktası (TN): Başınızın en tepesindeki nokta. 4 parmakla, tokatlar gibi tıklayabilirsiniz.

Kaş Başı (KB): Burnunuzun alnınızla birleştiği yerden, her iki tarafta 1 santim kadar uzakta, kaşlarınızın başladığı noktalar. 1–2 parmak ucu ile hafifçe tıklayabilirsiniz.

Göz Yanı (GY): Kafatasınızda, göz yuvarınız biraz kabarık, yuvarlak bir kemiktir. Onun en dışında, hafif çukur bir nokta. 1-2 parmak ucu ile hafifçe tıklayabilirsiniz.

Göz Altı (GA): Yine göz yuvarının, bu defa en altındaki nokta, bir-iki parmak ucu ile hafifçe tıklayabilirsiniz.

Burun Altı (BA): Burunla üst dudak arasındaki hafif çukurlukta, ortadaki nokta, bir veya iki parmak ucu ile tıklayabilirsiniz.

Çene Üstü (ÇÜ): Çene ile alt dudak arasındaki çukurlukta, ortadaki nokta, bir iki parmak ucu ile tıklayabilirsiniz.

Yaka Kemiği Noktası (YK): Göğüs kemiği yukarda gırtlağınızın altında U şeklindedir ve U'nun uçları köprücük kemiğinizle birleşip birer köşe oluşturur. 4 parmak ucuyla tokatlayarak veya yumruklayarak oldukça şiddetli tıklayabilirsiniz.

Koltuk Altı (KA): Koltuk altınızda, yumuşak dokunun bitip, kaburga kemiklerinizin hissedilmeye başlandığı nokta. Erkeklerde yaklaşık göğüs ucu ile aynı hizadadır. Kadınlarda da genellikle sutyen askısının en altına denk gelir. 4 parmakla tokatlayarak ya da yumruklayarak oldukça şiddetli tıklanabilir.
Yani, örneğimize devam edecek olursak, bir tur tıklama şöyle bir şey olur:

(TN): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(KB): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(GY): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(GA): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(BA): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(ÇÜ): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(YK): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği
(KA): eşimle dünkü tartışmanın gerginliği

4) Böylece bir tur tıkladıktan sonra, aynı duruma tekrar odaklanırız.

Ve rahatsızlığımızın düzeyinde bir azalma olup olmadığına bakarız. Diyelim ki ilk tanımlarken, sorunun şiddetine 7 demiştiniz 5'e düştü, "eşimle dünkü tartışmanın kalan gerginliği" diye hatırlatıcı ifadeyi değiştirir ve bir tur daha tıplarız. Böylece 3–4 tur tıkladıktan sonra genellikle sorun ortadan kalkar.
Yarın size uygulamanızı verecek ve işe yaramadığında neden yaramaz, ne yapmak gerekir gibi konulara değineceğim.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:43 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Dün kısaltılmış Duygusal Özgürlük Yöntemini tarif etmiştim size. Burada, hatırlarsak eğer 4 temel adım vardı:

1)Sorunu tanımlamak ve ölçmek
2)Hazırlık aşaması
3)Bir tur tıklama
4)Değerlendirme ve kalan uygulamaya devam etme.

Bugün biraz daha bu 4. aşamaya değineceğim.

Değerlendirme dediğimiz adımda, 1. adımda 10 üzerinden ilk verdiğimiz rahatsızlık düzeyi notuna göre, şu anda durum ne, bunu değerlendiriyoruz. Yani, diyelim ki ilk verdiğimiz not 7 idi, şimdi 5'e mi düştü, 0'a mı düştü, değişmedi mi arttı mı ona bakıyoruz. Ve sonra ne yapacağımıza karar veriyoruz.
Rahatsızlık düzeyi 0'a düştüyse, sorun çözüldü, başardık. Rahatsızlık düzeyi biraz düştü, ama tamamen 0 değilse henüz, hatırlatıcı ifadeyi "kalan sorun" diye değiştirerek, tamamen 0'a düşene kadar birkaç tur daha devam ediyoruz. Bunda da sorun yok.

Peki, rahatsızlık düzeyi değişmeden kaldı ise veya hatta arttı ise ne yapacağız?
Bu durumda acemi bir DÖY uygulayıcısı "işe yaramadı" diyip bırakabilir. Ancak usta bir DÖY, biraz daha dedektiflik yapıp, başkasının zorlanıp havlu attığı çeşitli durumlarda da, biraz daha fazla dikkat ve çaba ile başarılı sonuçlar alabilir.

Şimdi bu durumları daha detaylı inceleyelim:

Eğer rahatsızlık düzeyi aynı kaldı ise: Bağımlılıklar, depresyon, özgüven eksikliği gibi pek çok durumda, Psikolojik Ters Akım geçmemiş olabilir. Bu da iyileşmeyi engeller. Bu durumda, Hazırlık Aşamasını daha çok, daha fazla vurgulayarak (mesela hazırlık ifadesini bağırarak tekrarlamak) ya da ifadeyi değiştirip daha meseleyi 12'den vuran bir hale getirmek gibi yöntemler denenebilir.

Yeterince net tanımlanmış spesifik bir konuya odaklanmamışsınızdır. Bu durumda, daha detaylı bir alt başlık seçin, mümkünse, olayı zihninizde kısa bir film gibi canlandırın ve belirli net bir olaya veya duruma özel olarak tıklayın. Eğer bu ikisi de işe yaramıyor gibi görünüyorsa ve sorununuz kronik (sürekli) bir sorunsa, her gün düzenli olarak DÖY uygulamaya devam edin. Kısa sürede sonuçlar gözlenemez olsa da, 3 ay veya daha uzun süre uygulamada, bir şekilde faydasını görmeye başlayabilirsiniz.

Eğer rahatsızlık düzeyi arttı ise, bu genellikle, başta yüzeydeki bir sorunu ele aldığınızı, onu çözdüğünüzü veya en azından kısmen rahatlattığınızı, fakat bu sorunun bağlantılı olduğu daha derin bir sorunun ortaya çıktığının işaretidir. Uzun süre bastırılan duygular, bir soğan gibi, tabaka, tabaka başka görünümler alabilir ve asıl merkezdeki soruna yaklaştıkça, duygusal rahatsızlık geçici olarak artabilir.

Bu durumda da yöntemi uygulamaya devam edin. Bu tür durumlar genellikle daha derin ve çok yönlü sorunlarınızı çözmek için harika fırsatlardır. Sonuna kadar gittiğinizde, hayatınız önemli bir alanda köklü bir değişim geçirebilir.

Eğer dün verdiğim talimatlarla, bugün verdiğim bilgileri birlikte kullanırsanız, biraz pratikle, %80'in üzerinde başarılara ulaşmanız hiç de zor değil! Elbette daha ince noktalar da var, sizlere daha sonra da aktaracağım, ama bu kadar bilgi de sizin için iyi bir başlangıç yapmaya yeterli.

Şimdi, uygulama olarak, kendi seçtiğiniz sorununuzla ilgili olarak, Duygusal Özgürlük Yöntemleri'ni, uygulayın ve küçük de olsa bir sorununuzu hemen şimdi çözün!

Yarın tekrar görüşmek üzere.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:50 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Tebrikler, dün ilk uygulamanızı yaptınız... Umarım başarılı geçmiştir...

Büyük bir ihtimalle, eğer yönergeleri doğru uyguladı iseniz, en azından kısmi bir başarı kazandığınızı tahmin ediyorum.

Öte yandan, bu aşamada, kafanızda pek çok soru olacaktır. Biraz şaşırmış, yöntemi yadırgamış olabilirsiniz. Bu çok doğal… Duygusal Özgürlük Yöntemleri, "tedavi/terapi" için kafamızda oluşmuş kalıplara genellikle sığmaz.

Örneğin:

DÖY, istisnasız her soruna, temelde aynı şekilde uygulanır. Bu bizim, "farklı rahatsızlıklara farklı çareler" arama eğilimimizle çelişir. Bu da, yaygın Tıp anlayışından kaynaklanır. İnsanı makine gibi gören Batı Tıbbı, hangi parçada sorun varsa ona yönelik çalışır. Doğu Tıbbı, vücuttaki enerji sistemi başta olmak üzere, bütün bedeni etkileyen sistemler üzerinde çalışır. Bu bağlamda, DÖY, doğu tıbbına daha yakındır.

Başka yöntemlerle, çözümü çok zor olan bazı sorunlar, bazen DÖY ile çok kısa sürede çözülür. Bazen bu o kadar kolay olur ki, insanlar buna inanamaz. Yıllar süren korkular, kaygılar o kadar kolay ortadan kalktığında, bunun DÖY dışında bir nedenle olduğunu düşünenler veya negatif duyguları tamamen ortadan kalkmasına rağmen bunu kabullenemeyenlere sık rastlanır. Buna Duygusal Özgürlük literatüründe "Doruk Etkisi" (Apex Effect) denir.

DÖY, kolaylıkla öğrenilebilen, kendi kendinize uygulayabileceğiniz basit yöntemlerdir. Batı kültürü karmaşıklığa, işe yaramadığında bile değer veren bir kültürdür. Bir yöntem için Üniversite eğitimi, hatta Master, Doktora gerekmiyorsa, o kadar da faydalı veya değerli olamayacağını düşünürüz... Oysa hayattaki en önemli ve en faydalı ve değerli şeyler, genellikle en basit şeylerdir.

Benim size tavsiyem, tüm bunları bir kenara bırakın. Duygusal Özgürlük Yöntemlerini hayatınızın bir parçası haline getirin. Her gün uygulayın. Her konuda uygulayın. Sadece "büyük sorunlarınıza" değil küçük sorunlarınıza da, mesela trafikte sinirinizi bozan şoföre karşı duyduğunuz öfkeye de tıklayın. Sadece sorunlarınızı çözmek için değil, daha iyiye ulaşmak, yüksek performans göstermek, hedeflerinizi gerçekleştirmek, yeni ve olumlu alışkanlıklar edinmek, olumlu kişi ve olayları kendinize çekmek için de DÖY kullanın.

Kısacası, sizi hayatınızda kısıtlayan, hayallerinizi gerçekleştirmenizi, kendi potansiyelinizi bütünüyle ortaya koymanızı engelleyen her ne varsa, onlara Duygusal Özgürlük Yöntemlerini uygulayın.

Günün Uygulama Önerisi:

Elinizde sınırsız imkân olsa, elinizi attığınız her şeyi başaracağınızdan %100 emin olsanız, tam olarak nasıl bir hayat yaratırdınız kendinize, hayal edin. Sadece hayal etmekle kalmayın, kâğıda dökün. Tamamen tatmin olana kadar durmayın. Sihirli bir kâğıda yazı yazdığınızı, buraya yazdığınız her şeyin aynen gerçekleşeceğini, yazmadığınız hiçbir şeyin de gerçekleşmeyeceğini düşünün.
Eğer bu uygulamayı içtenlikle yaparsanız, belirli noktalarda dirençlerle karşılaşacaksınız. "Ben o kadar akıllı/güzel/özel/değerli bir insan değilim, bunu yapamam" gibi. Bunları, ayrı bir kâğıda not edin. Tüm bu sınırlayıcı duygu ve düşünceler, sizi hayallerinizden alıkoyan engeller. Bunların üzerine Duygusal Özgürlük Yöntemleri ile gidin.

Engelleri ortadan kaldırdığınızda, hedeflerinize ve hayallerinize çok daha kolay ulaşabiliyor olacaksınız!

Not: Bu uygulama önerisi, bir günde bitecek gibi değil. Bir günde, hayallerinizi yazmaya başlamanız ve en az bir "Ben yapamam, çünkü..." diyen engeli DÖY ile aşmanız, yeterli.

Ciddi bir kişisel gelişim çalışması yapmak için önerim, bir kişisel gelişim kitabını alıp, onu DÖY ile birlikte uygulamanız. Yani, kitapta önerilenleri uygulamakta karşılaştığınız dirençlere karşı DÖY kullanıp, bir kişisel gelişim kitabını %100 olarak uygulayabilmeniz.

Şu anda bunun için önereceğim kitap, Brian Tracy'den Maksimum Başarı. Eğer hayatınızdaki sorun daha çok para ise, Napoleon Hill'in Düşün ve Zengin Ol adlı kitabını, insan ilişkileri için de Marshall Rosenberg'den Şiddetsiz İletişim adlı kitabı önerebilirim. Tamamı kitapevlerinde bulunuyor bu kitapların.

Elbette, sizler de istediğiniz bir kitabı, %100 uygulayıp hayatınızın bir parçası haline getirmek için, DÖY ile birlikte uygulayabilirsiniz.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:52 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Eğer yakın zamanda oldukça popüler olan "The Secret" (Sır) gibi Evrensel Çekim Yasası'na vurgu yapan filmleri izlediyseniz, ya da kitapları okuduysanız, kendi duygusal enerji düzeyinizi yükseltmenin, sürekli kendinizi iyi hissetmenin, sizin hayatınıza iyi şeyleri çekeceğini duymuşsunuzdur.

Bu önemli ölçüde doğrudur. Herkes, mutlu, huzurlu, etrafına pozitif enerji yayan insanlarla bir arada olmak ister. Sadece sosyal arkadaşlık anlamında değil, aynı zamanda iş hayatında da, pozitif bir insan olmak, size pek çok kapıyı açabilir, pek çok fırsatı size çekebilir.

Ancak Sır ve benzeri yayınlarda genellikle eksik kalan şeylerden birisi şudur: Eğer siz sürekli negatif bir duygu içinde olmaya alıştı iseniz, enerji düzeyinizi nasıl yükselteceksiniz?

Bugün insanların büyük bir çoğunluğu, sessiz bir ümitsizlik, çaresizlik içinde yaşarlar. Dışarıya karşı mutlu, memnun, rahat rolü yapan pek çok insan, yüzeydeki maske çıkarıldığında, hayatın pek çok alanında, kendi hayatına hâkim olamadığını, çeşitli dış koşulların kurbanı olduğunu hisseder. Sevmediği işte "mecburen" çalışan, sevmediği bir insanla "mecburen" ilişkisini sürdüren insanlar, yazık ki, günümüzde yaygındır, hatta "normal"dir.

Bununla birlikte gelen çaresizlik, zayıflık, dış koşulların kurbanı olma ve yine bununla birlikte gelen depresyon (klinik anlamda kullanmıyorum, genel olarak hayatından memnun olmama, mutlu olmama duygusu olarak kullanıyorum) da günümüzde "normal" dir. Dahası, bu negatif duygulara alıştığınızda, bunlardan kurtulması da zordur.

İşte bu tür olumsuz duyguları sürekli tekrar etmekten kurtulmanın en kolay yollarından birisi, şükretmektir.

Eğer özellikle "Benim hayatımda şükredecek ne var ki? Her şey kötüye gidiyor, hiçbir şey benim istediğim gibi olmuyor" diye düşünüyorsanız, en çok sizin şükretmeye ihtiyacınız var.

Eğer "o kadar da kötü değil, idare ediyorum işte" diyorsanız, siz de biraz daha ileri şükretme egzersizlerini kullanabilirsiniz.

Eskiden Sufizmle ilgili bir kitap okumuştum. O kitapta, Sufi dervişlerin, her gün şükrettiklerini ve şükretmeye şu iki ifadeyle başladıklarını söylüyordu:

"Tanrım, bir gün daha yaşadığım için şükürler olsun.
"Tanrım, bana şükretme bilgeliğini verdiğin için şükürler olsun."

Ben bu ifadelere kısa birer açıklama da ekliyorum:

"Tanrım, bir gün daha yaşadığım için şükürler olsun. Yaşamın kendisi en büyük armağan…"
"Tanrım, bana şükretme bilgeliğini verdiğin için şükürler olsun. Böylece hayatımdaki olumlu şeylere odaklanıyorum ve daha olumlu şeyleri kendime çekiyorum."

Bu şekilde başladığım şükretme çalışmasına, sağlığım için, enerjim için, bilgi ve becerilerim için, beni seven ailem ve arkadaşlarım için, sahip olduğum imkânlar için şükrederek devam ediyorum. Şöyle bir 25–30 farklı şey için şükrettiğimde, kendimi kesinlikle daha iyi hissediyorum.

Sonra, "ileri şükretme" dediğim uygulamalara başlıyorum.

Şu anda henüz gerçekleşmemiş hedef ve planlarım için, şimdiden teşekkür ediyorum, hem kendime başarabileceğime güvendiğim, hem de Tanrı'nın beni desteklediğine inandığım için.

Şu anda yaşadığım sorunlar için şükrediyorum, onlar içlerinde öğrenmem gereken dersleri taşıdığı için.

Tanrı'ya bana verdiği -ve vereceği- ilhamlar için şükrediyorum, eninde sonunda en önemli şeyleri bu şekilde öğrendiğim için.

O olmadan hiçbir başarıyı "tamamen tek başına" elde edemeyeceğim için.
Eğer bu sırada bana yeni bir ilham geldi ise, onu unutmadan yazıyorum ve o konuda o gün küçücük de olsa bir adım atıyor, harekete geçiyorum.

Sizin inançlarınızı bilmiyorum, ama temel bir Tanrı inancınız olduğunu varsayıyorum.

Eğer Tanrı'ya inanmıyorsanız, Tanrı yerine Evren, Doğa, Koruyucu Meleğiniz, Yüksek Benliğiniz, ya da her ne istiyorsanız onu koyabilirsiniz.

Peki, bunlarla Duygusal Özgürlük Yöntemlerinin, tıklamanın ne ilgisi var?
Şöyle bir ilgisi var, böyle bir uygulamayı yaparken aynı zamanda tıplarsanız, duygusal/zihinsel dirençleriniz azalır ve uygulamadan daha çok fayda görürsünüz.

Bu şekilde tıplarken Hazırlık İfadesi ve Hatırlatıcı ifade ile falan uğraşmayın. Sadece bir yandan tıplarken, bir yandan şükredin. Tıkladığınız noktalara Karate Vuruşu noktasını da ilave edin.

Uygulama önerisi: Bir yandan tıplarken, bir yandan şükredin. En az 25–30 farklı şeye şükretmeden durmayın. Şükretmeden önce ve sonrasında kendinizi nasıl hissettiğinizi günlüğünüze not edin.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:54 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Daha önce, Duygusal Özgürlük Yöntemlerini uygularken, iyi tanımlanmış, net, küçük alt başlıklar ile çalışmanın öneminden bahsetmiştim. Çoğu zaman bu, hızlı ve belirgin ölçülebilir sonuçlar elde etmek için en iyi yöntemdir.

Bugün size, spesifik olmanın yöntemlerinden birinden bahsedeceğim. Bu yöntemin adı, hikâyeyi anlatmak…

Yöntem çok basit. Sizin için sarsıcı, üzücü, rahatsız edici olan olaylardan birini seçip, başından sonuna anlatıyorsunuz. Eğer kafanızda 100 olay varsa, hangisini seçeceğinizi düşünmeyin. İlk aklınıza gelen iyi bir başlangıç noktasıdır.

Daha sonra, bu olayı yüksek sesle anlatıyorsunuz. Ve anlatırken, duygusal rahatsızlığının yükseldiğini hissettiğiniz yerlerde, bu alt başlıklara özel olarak birkaç tur tıklıyorsunuz ve bu şekilde olayı duygusal bir gerginlik olmadan baştan sona anlatana kadar devam ediyorsunuz.

Örneğin, Ayşe adında bir kadının, ciddi bir trafik kazası geçirdiğini ve bu deneyimin sarsıcı etkisinden ötürü daha sonra araba kullanmaktan hatta arabaya binmekten korktuğunu ve bana danıştığını varsayalım.

Burada bir tek sarsıcı olay olsa da, bu birçok alt başlığı içeren bir olaydır. O nedenle, basitçe, "Bu araba kazasının yarattığı korku..." şeklinde bir ifade ile tıklamak (DÖY uygulamak) etkili olmayabilir.

Bu durumda daha başarılı bir yöntem, kazayı anlatırken, korkuyu tetikleyen her alt başlığa ayrı, ayrı tıklamak olabilir.

Bu tür bir durumda, bana danışan kişi ile aramdaki diyalog şu şekilde gelişebilir:

Ö> Bana olayı tüm detayları ile anlat. Kaza nasıl oldu?

A> Şehirlerarası yolda arabamızla, geceleyin tatilden dönüyorduk. Arabayı eşim kullanıyordu. Ben sağ koltuktaydım. Karşıdan gelen araç, önündeki kamyonu, aradaki mesafe azken sollamaya kalktı. Tam karşımda duran arabanın farları gözüme giriyordu...

Ö> Dur bir dakika... Bu farlar, seni korkutan şeylerden biri mi?

A> Evet, şimdi ne zaman gece karşıdan gelen bir arabanın farını görsem, yine gelip bana çarpacakmış gibi geliyor...

Ö> O halde önce bu farların yarattığı korku için tıklayalım. "gözüme giren farlar" senin için bu korkuyu tetikleyen uygun bir hatırlatıcı ifade mi?

A> Evet.

Ö> Şu anda "gözüne giren farların sende yarattığı korku düzeyi 10 üzerinden kaç?

A> 8

Ö> O zaman önce bunun için tıklayalım. "gözüme giren farlar"...

A> Gözüme giren farlar... (bir tur tıplarız birlikte)

Ö> Şimdi kaç gözüne giren farların yarattığı korku düzeyi?

A> 4.

Ö> O halde şimdi bir tur daha tıklayalım "gözüme giren farlar" diye...

A> Gözüme giren farlar... (bir tur daha tıplarız)

Farların yarattığı korku 0'a düştükten sonra, hikâyede korkuyu-kaygıyı tetikleyen bir sonraki alt başlığa geçeriz. Korna sesi, şiddetli fren, çarpışma anı, vs gibi...

Sonunda tüm alt başlıklarda korku/kaygı düzeyi 0'a indiğinde, korku geçmiş olur.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:56 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
İnsanların bazı sarsıcı deneyimleri o denli acı verici olabilir ki, o olaya odaklanmaktan kaçınabilirler. Olayı zihinde canlandırmak, onlar için aşırı bir duygusal gerginlik yaratabilir. Öyle ki, olayı hatırladığında insanlar ağlayabilir veya korkudan veya öfkeden veya aşırı yoğun diğer negatif duygulardan, konuşamaz duruma gelebilir.

Öte yandan, Duygusal Özgürlük Yöntemleri için, önemli enerji noktalarına tıplarken, soruna odaklanmak da gerekli ve önemli bir şeydir.

O halde, bu süreci olabildiğince acısız, sancısız kılmak için ne yapabiliriz?

Bunun için Duygusal Özgürlük Yöntemleri'nde "sancısız sarsıntı" (tearless trauma) denilen bir yöntem var.

Bu yöntemde, sorunu zihinde net bir şekilde canlandırmadan önce, bir adım daha ekliyoruz. Danışandan "şimdi olayı zihninde net bir şekilde canlandırmasını istemiyorum, sadece eğer zihninde canlandırsaydın senin için ne kadar rahatsız edici olacağını tahmin etmeni ve buna 10 üzerinden bir not vermeni istiyorum" diyerek, önce bu gerginlik için tıklıyoruz.

Bu adım, konuya ilişkin gerginliği bir miktar hafifletiyor. Bu gerginlik düzeyi 0–3 gibi düşük bir düzeye ulaştığında, gerçekten olayı net bir şekilde zihninde canlandırmasını isteyebiliriz danışandan. Ve ondan sonra normal tıklamaya devam edebiliriz.

Bugünün uygulama önerisi:

Eğer sizin de geçmişinizde, bu tür hatırlamaya bile tahammülünüzün olmadığı, sarsıcı bir anınız varsa ve bu nedenle Duygusal Özgürlük Yöntemlerini uygulamaktan çekiniyorsanız, bu yöntemi kendi kendinize uygulayın ve sonuçlarını görün.

Alternatif olarak, eğer çevrenizde bu şekilde yardım edebileceğiniz tanıdıklarınız varsa, sancısız sarsıntı yöntemini onlarla birlikte de uygulayabilirsiniz.
Sizi seviyorum ve tamamen mutlu, sağlıklı ve başarılı olmanıza katkıda bulunabilmeyi diliyorum.

Işıldayan Safir 05-11-2010 04:58 PM

Cevap: E-Eft Kursu
 
Duygusal Özgürlük Yöntemleri işe yaramıyor gibi göründüğünde, çoğu zaman bu asıl soruna odaklanmamaktan, henüz asıl merkezdeki çekirdek sorunu bulamamaktan kaynaklanır.

Örneğin DÖY ile genellikle asılsız korkular çok kısa sürede (5–20 dakikada) ortadan kaldırılabilen sorunlardır. Çünkü çok fazla dallı budaklı (çok miktarda alt başlığı olan) veya Psikolojik Ters Akım sorununun yoğun olduğu sorunlar değillerdir.

Öte yandan, nadiren de olsa, korkunun temelinde yatan sorunu bulmak, zor olabilir.

Örneğin, Gary Craig'in videolarında görülebileceği gibi, Nate, yükseklik korkusunu yenmekte, uzun süre DÖY ile fazla ilerleme kaydedemiştir. Gerçek ilerlemeyi, asıl çekirdek sorunu bulduktan sonra yaşamıştır. Çekirdek sorunu da, askerlikte bir helikopterden paraşütle atladığında arkadaşlarının acemiliği ile dalga geçtikleri ve kendisinin utanç hissettiği bir sarsıcı deneyim ortaya çıktıktan sonra bulabilmiştir.

Korkular veya diğer her tür sorunda, asıl meseleyi, merkezdeki çekirdek sorunu bulmak, zaman, zaman sizi zorlayabilir ve ilerleme kaydetmenizi engelleyebilir.
Bu tür çekirdek sorunlara ulaşabilmek, DÖY uygularken biraz "dedektiflik" gerektirir. Ve biraz da ustalık...

Aşağıdaki sorular, size asıl "çekirdek sorun" u bulmakta yardımcı olabilir.

"Bu size neyi hatırlatıyor?"
"Bu duyguyu ilk defa ne zaman hissettiğinizi hatırlıyorsunuz?"
"Eğer bu sorunun kökünde daha derin bir neden yatıyorsa, bu ne olabilir?"
"Eğer hayatınızı tekrar yaşamanız mümkün olsa ve bir olayı hiç yaşamama seçeneğiniz olsa, bu ne olurdu?"

Bu tür sorularla, yüzeysel olarak çözemediğiniz pek çok sorunun asıl çekirdeğinde ne olduğuna inip, onu çözme şansınız olacaktır.

Uygulama Önerisi:

Eğer hemen ilk uygulamada çözemediğiniz ve asıl nedene inemediğiniz bir sorun varsa, bunu az önce verdiğim soruları kullanarak, en temel nedenine inerek çözmeye çalışın.

Yarın da sizlerle, Psikolojik Ters Akım ve İkincil Fayda konusunu tartışacağım.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:29 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.