Geri git   Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri > Mistik Gizem Bilinmeyenler Klubü > Gizemli Konular > Diğer Bilinmeyenler

Uyarılar

her şeyin bir teorisi var mı ?

Gizemli Konular ve Diğer Bilinmeyenler her şeyin bir teorisi var mı ? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız cocukken san francisco’daki tea garden’a giderdim. orada cok sıg olan minik bir golette su yuzeyindeki nilufer yapraklarının bir kac santim altında yaşamakta olan sazan balıgını buyulenmiş bir bicimde izlerken saatlerimi gecirirdim. bu sazan, uzerinde var olan evrenden bihaber yaşamına devam ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Bilinmeyenler telkin cd indir izle İstanbul Diğer Bilinmeyenler nerededir kimdir Diğer Bilinmeyenler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Bilinmeyenler hipnoz Diğer Bilinmeyenler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Bilinmeyenler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Bilinmeyenler kuantum düşünce kitap haberi

her şeyin bir teorisi var mı ?

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 22-11-2007, 01:36 PM   #1 (permalink)
Administrators
♥Ozlem Şahin ♥
 
shamanic - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2007
Bulunduğu yer: istanbul
Mesajlar: 5,030
Tesekkür: 13,842
2,276 Mesajinıza toplam 13,392 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
shamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond reputeshamanic has a reputation beyond repute
Standart her şeyin bir teorisi var mı ?

cocukken san francisco’daki tea garden’a giderdim. orada cok sıg olan minik bir golette su yuzeyindeki nilufer yapraklarının bir kac santim altında yaşamakta olan sazan balıgını buyulenmiş bir bicimde izlerken saatlerimi gecirirdim. bu sazan, uzerinde var olan evrenden bihaber yaşamına devam etmekteydi. kendime yalnızca bir cocugun sorabilecegi cinsten bir soru sorardım. bir sazan gibi yaşamak nasıl olurdu acaba?

ne garip bir yaşam olurdu bu. o kucucuk goleti tum evren olarak hayal ederdim; uzayı 2 boyutlu olan bir evren… sazan yalnızca ileri, geri, saga veya sola yuzebilecekti. ama sonra nilufer yapraklarının otesindeki ‘yukarı’ kavramını hayal ederdim – ki bu kavram sazanlar icin tamamen yabancı bir kavram olmalıydı. olur da bilim uzmanı bir sazan bu ‘uzayotesi’ (hyperspace) hakkında bir şeyler soyleyecek olsa – ornegin bu ‘yukarı’ kavramı hakkında – ona hemen catlak demeye başlayıverirlerdi.

merak ederdim; acaba bilim ile ugraşan sazanlardan birini elimle yakalayıp uzayının otesine cekip cıkarsam ne olurdu? bu bilim balıgı digerlerinin arasına dondugunde onlara ne muhteşem bir hikaye anlatıyor olurdu ? herhalde fizigin o inanılmaz yeni kuralları uzerine (digerlerinin gozunde) bir şeyler geveleyip duruyor olurdu: yuzgecleri olmadan hareket edebilen varlıklar; solungacları olmaksızın soluk alan varlıklar; hava kabarcıkları olmadan dışarı ses verebilen varlıklar…

ve ardından yine merakla duşunurdum. yine bilimle ugraşmakta olan bir sazan nasıl olur da bizim varlıgımızı bilebilirdi? . bir gun yagmur yagdı ve ben de goletin uzerine duşen damlaların su yuzeyinde kucuk dalgalanmalar oluşturdugunu gordum. ve o zaman anladım.

sazan bu dalgalanmaların golgelerini aşagıdan gorebilirdi. 3. boyut onlar icin gorunmez olabilirdi ancak, ucuncu boyuttaki titreşimler net bir bicimde gorulebilirdi. hatta aynı sazan, bu dalgalanmaları hissedebilirdi bile; hem de onlara işaret etmek icin ‘kuvvet’ adını verdigi aptalca bir terim bularak. hatta sazanlar toplanıp bu ‘kuvvet’lere ‘ışık’ ve ‘yercekimi’ gibi şık isimler verebilirdi. biz de onları izleyip onlara guluyor olurduk, cunku elbette bilirdik ki gercekte ‘kuvvet’ diye bir şey yoktu, var olan yalnızca sudaki titreşimlerdi.

bugun bir cok fizikci, bizlerin, kendi kucuk goletimizde uzerimizdeki gorunmez evrenlerden (boyutlardan) bihaber olarak oylece yuzen sazanlar oldugumuza inanmakta. var olan her şeyin teleskoplarımızdan gorunen kadarı olduguna inanmış bir bicimde kendi mekânsal uc boyutumuzda omrumuzu tuketip duruyoruz; bu arada 10 boyutlu bir hiperuzay olasılıgını da gormezden geliyoruz. evet, biz bu ust boyutları goremeyebiliriz, ama (aynı su uzerinde oldugu gibi) dalgalanmalarını (titreşimlerini) hissedebiliriz. bu dalgalanmalara biz ‘yercekimi’ ve ‘ışık’ adını veriyoruz.

hiperuzay teorisi, ne var ki, fiziksel kanıt veya uygulama yoksunlugundan onlarca yıldır geri planda kaldı. zamanında ‘tuhaf’ ve ‘mistik’ konu başlıklarının alanına girdigi duşunulen bu teori şimdilerde basit bir sebep yuzunden yeniden canlanıyor: belki de bu teori, tum zamanların teorisi olarak nitelendirilen ‘her şeyin teorisi’ne acılan kapının anahtarını elinde bulunduruyor.

einstein, son 30 yılını, fizigin kutsal kase’si olan ancak sonuc alamadıgı bu teori uzerinde harcamıştı. kainata hukmeden dort ana kuvveti bir arada acıklayabilen bir teori istiyordu. bu dort ana kuvvet yercekimi, elektromanyetizma ve diger iki nukleer kuvvet (zayıf ve guclu nukleer kuvvetler). eger bunu gercekleştirebilseydi, greklerin dunyanın neden yapıldıgını sormaya başladıkları o zamanlardan bu yana gecen 2000 yıllık bilim tarihinde elde edilmiş taclandırıcı bir başarı olurdu. bir t-shirt’un uzerine bile yazılabilecek ve yazılışı muhtemelen 2.5 santimden bile uzun olmayacak bir eşitlik (matematik terimi) arıyordu o; ama oyle guclu bir eşitlikti ki bu, buyuk patlama’dan bu yana olmuş her şeyi; patlayarak atomlara ve molekullere ayrılan ve belki de bir kırda zambaklara donuşen yıldızları acıklayabilecekti.

sonuc itibariyle einstein gorevini tamamlayamadı. aslında kendisinden sonra gelen genc vatandaşları onun goruşlerinden uzak durdular cunku onlar ‘tanrı’nın ikiye boldugunu, hicbir insan bir araya getiremez’ diye duşunuyorlardı.

belki de şimdilerde einstein ocunu alıyordur. gectigimiz on yıl icerisinde bu dort ana kuvveti tek bir teoride birleştirebilmek icin cok yogun araştırmalar yapıldı. bir tanesi vardı ki (yercekimini acıklayan) genel gorelilik teorisi ile kuantum teorisini (elektromanyetizma ve diger iki nukleer kuvveti acıklayabilen teori) bir araya getirebilmişti. sorun şuydu ki gorelilik teorisi ile kuantum teorisi taban tabana birbirine zıt iki teoriydi. genel gorelilik galaksileri, quasar* ları, kara delikleri, ve hatta buyuk patlama gibi cok buyuk yapı ve oluşumları acıklayan bir teoriydi. bu teori guzelim 4 boyutlu uzay-zaman (varsayılan) ortusunun egildigi (yer yer egilip bukulebildigi) gercegi uzerine kuruluydu. kuantum teorisi ise, tam tersine, cok kucuk yapıları acıklıyordu. ornegin atomaltı parcacıklar. bu teori de ‘kuant’ (quanta (tekil) = kuantum (cogul)) adı verilen birbirinden bagımsız kucucuk enerji paketlerini temel almaktadı.

gecen 50 yıl icerisinde bu iki kutupsal zıtlıgı birleştirmek icin cok fazla deneme yapıldı ancak başarılı olunamadı. birleşik alan teorisi veya ‘herşeyin teorisi’ne cıkan yol başarısızlıga ugrayan denemelerin kalıntılarıyla kirlendi.

bulmacanın anahtarı belki de hiperuzaydır. 1915’te einstein uzay-zamanın 4 boyutlu oldugunu ve egilip kıvrılabildigini soylediginde bu egilmenin yercekimi adını verdigimiz bir ‘kuvvet’ oldugunu ortaya koyuyordu. theodr kaluza, 1921’de, 5. boyutun titreşimlerinin ışık olarak gorulebilecegini yazıyordu. tıpkı, hiperuzaylarında, kendi dunyalarına hareket eden dalgalanmaları goren balıklar gibi bir cok fizikci de ışıgın 5 boyutlu uzay-zamana ait titreşimler tarafından yaratıldıgına inanıyor. peki ya 5’ten yukarıda olan boyutlar?

prensip olarak, daha fazla boyut ekledigimiz takdirde onları dalgalandırıp farklı şekillerde egebiliriz; boylece yeni kuvvetler oluşturmuş oluruz. aslında 10 boyutlu bir uzayda 4 ana kuvvetin hepsine yer vardır.

gelgelelim bu o kadar da basit degil. saf bir bicimde 10 boyuta cıkmakla, bundan onceki teorilerin tamamını gecersiz kılan bir kısım ezoterik matematiksel tutarsızlıkları (sonsuzluklar veya kural dışılıklar) da ortaya atmış oluyoruz. icinde cok kucuk stringlerin yer aldıgı bu 10 boyutlu evreni acıklayan ve kendisine yoneltilen tum itirazlara karşı hayatta kalabilmiş olan tek teori string teorisidir.

aslında bu 10 boyutlu string teorisi bize 4 ana kuvvetin basit ve bir anlamda kacınılmaz birleşimini verir. bir keman teli gibi, bu stringler titreşerek rezonans veya notaları oluştururlar. bu, neden bu kadar fazla sayıda atom altı parcacıgın oldugunu acıklamaktadır: onlar yalnızca stringlerin titreşerek oluşturdugu notalardan ibarettir. (bu oldukca basit gorunur, ancak 1950’lerde fizikciler atom altı parcacık cıgının altında bogulmaktaydılar. atom bombasının yapılmasına yardımcı olan j.r. oppenheimer buyuk bir hayal kırıklıgı sonucu o yılki nobel odulu’nun o yıl icerisinde yeni bir parcacık keşfetmeyen fizikciye verilmesi gerektigini dahi soylemiştir.)

benzer şekilde sicimler de uzay ve zamanda hareket ettiklerinde, cevrelerindeki uzayı egerler; tıpkı einstein’ın onceden gordugu gibi. boylece, gercekten de basit bir resim icinde, yercekimi (hareket eden sicimlerin uzayı egmeleri) diger kuantum kuvvetleriyle (artık sicimlerin titreşimleri olarak gorulmektedirler) birleşmektedir.

elbette bu denli iddialı ve ihtişamlı bir teorinin bir sorunu olacaktır. bu teori, her şeyin teorisi olmasından oturu yaratım (tasarım)ın teorisidir. yani teorinin gecerliligini test etmek icin tum yaratılmışları yeniden yaratmak gerekir.

ilk bakışta bu bizi umitsizlige duşururcesine imkansız gorunur. cunku bırakın laboratuarda evrenler yaratmayı biz daha dunya uzerindeki şu celimsiz yercekiminden dahi kurtulamamaktayız. ancak bu cetin problemi cozmenin bir yolu var. her şeyin teorisi aynı zamanda her gunun teorisidir. yani, bu teori butunuyle tamamlandıgında, protonların, atomların, molekullerin ve hatta dna’nın varlıgını acıklayabilecektir. anahtar teoriyi butunuyle cozmek ve evrenin bilinen parcaları uzerinde test etmektir.

gunumuzde, dunya uzerinde bu teoriyi tamamlayacak kadar akıllı kimse ortaya cıkmış degil. teori mukemmel bicimde tanımlanmış durumda; ne var ki sizin de gordugunuz gibi bu teori sanki 21. yy’a aitmiş de yanlışlıkla 20 yy.a gelivermiş gibi… zaten tamamen şans eseri, iki genc fizikci tarafından bir matematik kitabının sayfaları arasında gidip gelirken keşfedilmiştir. teori o kadar mukemmel ve guclu ki 20.yy icerisinde cozulemeyecektir. sorun şu ki 21. yy matematigi de henuz keşfedilmemiştir.

ancak fizikciler genetik olarak iyimser olmaya yatkın oldukları icin teoriyi yakın bir zamanda cozecegimize eminim. belki de bu satırları okuyan genc biri bu hikayeden oyle ilham almıştır ki bu teoriyi o tamamlayacaktır. sabırsızlanıyorum !

dr. michio kaku,
professor of theoretical physics at the city university of new york, vısıons: how scıence wıll revolutıonıze the 21st century ve best-seller hyperspace’in yazarı.

dr. michio kaku
ceviri: jambuzz

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

__________________
ben mevlana değilim, insan ol öyle gel..
shamanic isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks


Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


her şeyin bir teorisi var mı ?

Gizemli Konular ve Diğer Bilinmeyenler her şeyin bir teorisi var mı ? Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız cocukken san francisco’daki tea garden’a giderdim. orada cok sıg olan minik bir golette su yuzeyindeki nilufer yapraklarının bir kac santim altında yaşamakta olan sazan balıgını buyulenmiş bir bicimde izlerken saatlerimi gecirirdim. bu sazan, uzerinde var olan evrenden bihaber yaşamına devam ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Diğer Bilinmeyenler telkin cd indir izle İstanbul Diğer Bilinmeyenler nerededir kimdir Diğer Bilinmeyenler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Diğer Bilinmeyenler hipnoz Diğer Bilinmeyenler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Diğer Bilinmeyenler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Diğer Bilinmeyenler kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:57 AM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.