Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Ayna Egzersizi Yapalım! (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ayna-egzersizi-yapalim/)
-   -   İlişkilerimiz Bizim Aynamız (http://www.hayatimdegisti.com/forum/ayna-egzersizi-yapalim/620603-iliskilerimiz-bizim-aynamiz.html)

Işıldayan Safir 26-01-2012 05:49 PM

İlişkilerimiz Bizim Aynamız
 

Zaman zaman sevdiklerimizle ilgili hayal kırıklığı yaşıyor olmamıza şaşmamak gerek. Daha kendimizi bile yeterince tanımazken bir başkasını tanıdığımızı nasıl iddia ederiz ki? Beklentinin olduğu yerde hayal kırıklığı kaçınılmaz…

Hepimizin hayatında “Bunu ondan hiç beklemezdim” ya da “Bunu ona hiç yakıştıramadım” dediği anlar olmuştur. Kendimizle ilgili yaşadığımız hayal kırıklıklarından bahsetmiyorum bile…

Anlayış, alçak gönüllülük, etkin dinleme, etkin konuşma, empati gibi kavramları giderek daha sık duyuyoruz, bu konularda kitaplar okuyor bilgileniyoruz. Gelin görün ki bilgilenmek bizi otomatik olarak değiştirmiyor. İş uygulamaya geldiğinde bu özellikleri edinmenin çok da kolay olmadığını anlıyoruz.

Atladığımız en önemli nokta, tüm bu becerileri önce kendimizle olan ilişkimizde yaşamanın önemi...

Kendi iç sesimizi dinlemenin ve kendimizle konuşmanın hazzını yaşamadan, kendimize karşı anlayışlı olamadan ne empatiden söz edebiliriz ne de özsaygıdan. Kendi iç dünyamız ve kendimizle olan ilişkimiz bizim dış dünya ve başkalarıyla kurduğumuz ilişkinin görünmez rehberi aslında. Kendimizle olan ilişkimiz başkalarıyla olan ilişkimizi doğrudan belirliyor. Ancak kendimize hata yapma izni verirsek başkalarına karşı daha anlayışlı olabiliyoruz, kendimize karşı katıysak bir başka insana nasıl anlayışla yaklaşabiliriz ki?

Baktığımız pencere manzaramızı belirliyor, kendi penceremiz neyse başkalarını da öyle görüyoruz, yaptığımız her yorum, her değerlendirme ya da yargılama bizim dünyamızdan çıkıyor, buna içimizin dışa yansıması da diyebiliriz.

Karşımızdaki insanı yargılıyorsak, bilelim ki henüz kendimizi yargılamaktan özgürleşmemişiz. Bazen de kendimize şöyle derken yakalıyoruz kendimizi: “Benim niyetim onu yargılamak ya da kötü hissettirmek değildi.”

Eğer bu gerçekten doğruysa o zaman bir dahaki sefere laf ağzımızdan çıkmadan önce kendimize bazı sorular soralım:

“Yapacağım eleştirinin ya da değerlendirmenin amacı ne? Ona kötü hissettirmek mi yoksa onun bunu sorgulamasına yardımcı olmak mı?”

“Niyetimi doğru aktarabilmek için neyi nasıl söylemem gerekiyor?’’

İç dünyamızı daha iyi tanımak için dış dünyamıza bakmak yeterli aslında, fazla uzağa gitmeye gerek yok. Gün boyu zihnimizden ne tür düşünceler geçiyor, şu an nasıl bir çevrede yaşamayı seçiyoruz, ne tür ilişkileri kendimize layık görüyoruz, hata yaptığımızda kendimize nasıl davranıyoruz?

Kendimizi en iyi ve en hızlı tanımanın yolu ilişkilerden geçiyor. Hayatımıza giren her insan bizim birer aynamız. Hani bütün duvarları ayna döşeli mekânlar vardır, nereye baksan kendini görürsün… Hayat da aynen böyle aslında, bir şekilde ilgimizi çeken her insanda, her filmde, her şarkıda kendimizden bir yansıma buluyoruz, kimini beğeniyor kimini dışlıyoruz. Beğensek de beğenmesek de, kendimizi tanımak için hepsine ihtiyacımız var.

İnsanlarla ve hayatla olan ilişkilerimiz çok değerli, onlar bize her an kendimize dair ipuçları sunuyor.

Dilek Kökter'in kaleminden alıntıdır.



WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:11 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.