- ağız birliği
- ağız bozukluğu
- ağız boşluğu
- ağız dalaşı yapmak
- ağız dalaşı
- ağız alışkanlığı
- ağız arama
- ağız aramak
- ağız armonikası
- ağız ağza dolu
- ağıt yazan
- ağıt yazmak
- ağız alanı
- ağırşaklı
- ağıt yakmak
- ağırşaklı süzgeç
- ağırına gitmek
- ağırşaklı kırıcı
- ağırlığını taşımak
- ağırlığını vererek basmak
- ağırlığını çekmek
- ağırlığını ölçmek
- ağırlığını hissettirmek
- ağırlığını kaldırmak
- ağırlığını koymak
- ağırlığınca altın etmek
- ağırlığında olmak
- ağırlığında
- ağırlığı olmak
- ağırlığı olmayan
- ağırlığı çekmek
- ağırlığı
- ağırlıklandırma katsayısı
- ağırlığı dağıtma
- ağırlık
- ağırlık olmak
- ağırlık oranı
- ağırlık sepeti
- ağırlık vermek
- ağırlık yapmak
- ağırlık çalışan
- ağırlık çubuğu
- ağırlık çökmesi
- ağırlık hızı
- ağırlık kaldırmak
- ağırlık kaybı
- ağırlık kolu
- ağırlık kontrolü
- ağırlık koymak
- ağırlık kutusu
- ağırlık kuvveti
- ağırlık merkezi
- ağırlık boşaltmak
- ağırlık esasına göre harmanlamak
- ağırlık fonksiyonu
- ağırlık barajı
- ağırlık basmak
- ağırlaştırma maddesi
- ağırlık azaltma
- ağırdan almak
- ağırdan alan kimse
- ağırdan alan
- ağırdan alarak
- ağırdan alma politikası
- ağırdan alma
- ağır çalışmak
- ağır çekimli film
- ağır çekimli
- ağır çekiç
- ağır çekmek
- ağır şekilde
- ağıra giden davranış
- ağır yemek
- ağır yük helikopteri
- ağır yük
- ağır vergi koymak
- ağır yakıt
- ağır tempolu bir dans
- ağır top
- ağır toprak
- ağır topçu ateşi
- ağır vasıta
- ağır silahlar
- ağır suç türünden
- ağır söylemek
- ağır söz
- ağır sözler
- ağır süvari
- ağır konuşma
- ağır konuşmak
- ağır makineli tüfek cephanesi elleçleme
- ağır metal
- ağır olarak
- ağır ortam
- ağır parçalar
- ağır hizmet
- ağır işte çalışan kimse
- ağır kaçmak
- ağır kimyasal maddeler
- ağır hareket
- ağır hava
- ağır deniz
- ağır eleştiri almak
- ağır eleştiri yapmak
- ağır fırtınada su altında kalan alçak kıyı parçası
- ağır gelmek
- ağır hareket eden
- ağır ceza mahkemesi
- ağır cezaya ait
- ağır darbe
- ağır davranmak
- ağır bilanço
- ağır bir sancı
- ağır canlı
- ağır ceza görmek
- ağır basan
- ağır baskı
- ağır basmak
- ağır başlı
- ağır ağır takip etmek
- ağır ağır yolcu arayan taksi
- ağır ağır yürümek
- ağır ağır
- ağır aşınma
- ağır bagaj
- ağır bakım
- ağır aksak
- ağır ateşte pişirilmiş
- ağır ateşte pişmiş rosto
- ağır atom
- ağır ayak sesi
- ağır ağır gezinmek
- ağır ağır gitmek
- ağır ağır konuşma
- ağır ağır oturmak
- ağır adımlarla yürümek
- ağır akan
- ağıllanmak
- ağıltı
- ağılı
- ağılamak
- ağılamamak
- ağılanmak
- ağılanım
- ağıldamak
- ağıllamak
- ağılama
- ağı gibi
- ağıl etkisi
- ağıl çağıl