Mutluluk yarında mı, yakında mı?

[-Elya-]

Ünlü aktris Shırley MACLAINE,"Dışarıda Hiçbir Şey Var" adlı kitabında şu cümlelere de yer vermektedir:
-Hayatta yaptığım bunca şeyden sonra şu sonuca vardım:Yaptığım en önemli yolculuk kendi içime yaptığım yolculuktur.Ya da şair YEATS’in dediği gibi,’Bu en önemli yolculuk değil,tek yolculuktur.’
Bu satırlarda durdum, araştırmalar da bulundum.
Düşünürlerin entelektüel dünyasına girmeye çalışırken,mutluluğa dair şunlar gözüme çarptı:
F.Chateaubriand, "Mutluluk top gibidir.Yuvarlandığında peşinden koşar,durduğunda tekmeleriz ."derken;Souza da," Mutluluk varış değil,yolculuktur." diyerek yol arkadaşlığına daha özel bir anlam yüklemektedir.
Peki mutluluk yarına bırakılabilir mi sorusuna ne diyeceğimizi de şu "anonim" sözde bulabiliriz: "Mutlu olmayı yarına bırakmak,karşıya geçmek için nehrin durmasını beklemeye benzer.Ama nehir asla durmaz."
C.Rollin de, "Mutsuz insan,mutluluğun anahtarını yanında taşır ama nasıl kullanılacağını bilmez." demektedir.
Vicdan ile mutluluk arasında kesin bir bağ olduğunu da S.Douglas ne güzel açıklamaktadır:
-Dünya’da mutlu olmak için tek bir yol var;o da temiz vicdan sahibi olmaktır.
Lucrece de ,"Mutluluk,hepimizin uzanabileceği yerdedir." diyerek "yakınımıza" dikkat çekmektedir.
Hayatını anlamlı bulmayan insana da Eınstein seslenmektedir:
-Yaşamını anlamsız gören kişi hem mutsuzdur;hem de hayata uygun değildir.
Mutluluğun "bulaşıcı" olabileceğine de, "Mutluluk öyle bir parfümdür ki,onu başkalarına sürdüğünüz zaman birkaç damlası sizin de üstünüze düşer." diyen Emerson değinmektedir.
Gündelik meşgaleler içinde,birbirine karıştırılan iki kavram olduğunu da hem biliyor,hem de düşünüyorum: Başarı ve mutluluk!
Oysa ikisi aynı "şey" değildir.
Aralarında şöyle bir ayrıma gitmekteyim ben:
Başarı,insanın istediğini elde etmesidir;mutluluk ise elde ettiğini sevmesidir.
Çok net değil mi ?
Gelelim başlıktaki soruya:
Mutluluk yarında mı,yakında mı?
Bence ikisi de değil.
Mutluluk içimizdedir.

Mevlana’nın şu dört satırındaki gibi:
"Bir can var canında,o canı ara,
Beden dağındaki gizli mücevheri ara.
Ey yürüyüp giden dost,bütün gücünle ara.
Aradığını dışarıda değil,kendi içinde ara."

(Konu sanırım buraya uyar, ben başka uygun bir bölüm bulamadım.)
ALINTIDIR.