Tekil Mesaj gösterimi
Alt 03-04-2013, 04:14 PM   #2 (permalink)
TR-ance
Yüzbaşı
 
Üyelik tarihi: Sep 2007
Mesajlar: 514
Tesekkür: 197
445 Mesajinıza toplam 3,041 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
TR-ance has a spectacular aura aboutTR-ance has a spectacular aura aboutTR-ance has a spectacular aura about
Standart Cevap: Çakralar hakkında ayrıntılı bilgiler..

Bilinç temel ebedi gerçektir. Zihin ve madde bilincin sayesinde ilerlemektedir. Zihin ve madde gibi tezahür etmiş gerçekler bütünün, yani sonsuz gerçeğin yalnızca küçük birer parçasıdır. Zihin bilinç birimidir. Bilinç somutlaşarak zihin şeklinde tezahür etmektedir. Sınırlı deneyimler için zihin bilinci kısıtlamaktadır. Daha geniş bakış açısı ile ele alındığında minerallerden insana kadar bilinç birçok düzeylerde mevcuttur. Maddi evrende tamamen bilinçli veya tamamen bilinçsiz hiçbir şey yoktur. Bilinçli ile bilinçsiz uyumlu bir şekilde birbiriyle sıkı bir bağlantıdadır. İnsanoğlunda bilinç, özbilinç (kendini bilme veya kendini algılama) şeklinde var olmaktadır. Bu da insanı tüm diğer bilinçli varlıklardan farklı kılmaktadır.

İnsan bedeninde bilinç serebrospinal (beyin/omurilik) sistem ve üst beyin aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Gebelik döneminde cenin organizmasının gelişen ilk bölümü serebrospinal (beyin/omurilik) sistemidir. Bu sistemden tüm beden gelişmektedir. Bu sistem elektriksel enerji üretmekte olup, sinir şebekesine sahiptir. Beyin devamlı olarak elektriksel enerji üretmektedir. Sinirler aracılığıyla bu enerji organizmaya yayılmaktadır. Kafatasının arka alt kısmında beyincik bulunmaktadır. Beyincik beynin mekanik bölümüdür ve bilinçaltı zihinle bağlantılıdır. Beyincik aynı zamanda alt beyin olarak da adlandırılmaktadır. Ceninde önce alt, sonra üst beyin gelişmektedir. Üst beyin değişmelere daha açıktır.

İnsan bedeninin tüm fonksiyonları serebrospinal (beyin/omurilik) sistem tarafından kontrol edilmektedir. Çakra olarak bilinen enerji merkezleri bu sistemde bulunmaktadır. Organizmanın dengeli çalışması için alt beyin ile üst beyin arasında uyum sağlanmalıdır. Modern bilimsel araştırmalar alt beyin ile üst beyin arasında içsel çatışma olduğunu göstermektedir. Bu çatışma davranış tarzıyla ilgilidir. İnsan davranışları bir yandan bu çatışmadan etkilenmekte diğer yandan da çatışmalara neden olmaktadır. Bilimsel araştırmalar insan doğasında temel bir ikiliğin olduğuna da işaret etmektedir. Beynin iki yarıküresinin varoluşu bu ikiliğin mevcut oluşunu kanıtlamaktadır. İnsan bu ikiliğin içinde yaşarken sonsuz sorun ve karmaşaların kurbanı olmaktadır. Bu ikilik ve içsel çatışmadan kurtulmak için alt beyin ile üst beyin uyum içinde faaliyet göstermeli, sol ile sağ beyin yarıküre fonksiyonları dengelenmelidir. Buna yalnız ve yalnız Yoga Sistemi sayesinde ulaşılabilir. Beynin bu dört bölümü üzerinde kontrol elde ederek dengeli ve uyumlu beyinsel ortam ortaya çıkmaktadır. Böylece insan doğası ve organizması devamlı araştırılmalı ve denetim altına alınmalıdır.

Çakra olarak tanımlanan enerji merkezleri fizyolojik bakış ile tam şekilde anlatılamaz. Bir resmin hat ve kavisler açısından anlatılmasının zor oluşu misali Çakra merkezlerinin fizyolojik terimlerle anlatılması da çok zordur. Enerji merkezleri Sukşma Prana diye isimlendirilen “ince enerjinin” faaliyet merkezleridir. Bu merkezler parasempatik, sempatik ve özerk sinir sistemleriyle bağlantılıdır. Fiziksel beden Çakra merkezleriyle bu sistemler aracılığıyla ilişkilidir.

Çakra merkezleri belirli duygularla bağlantılıdır. Hangi duygu güçlüyse, bilinç de ilgili Çakra düzeyinde bulunmaktadır. İstekler duyguları yönlendirmektedir. Böylece enerji merkezleri isteklerin oyun alanıdır. Çakra merkezleri istekleri enerjiyle beslemektedir. Belirli istekler belirli enerji merkezlerinden enerji almaktadır. Sıradan bir insanı istekler yönlendirmektedir. Hangi istek daha güçlüyse o Çakra daha aktiftir. Bilinç aktif olan Çakra düzeyinde bulunmaktadır. İnsanın düşünce, kavrama ve eylem işlemleri bilincin bulunduğu Çakra düzeyine göre gerçekleşmektedir. Bu yüzden Çakra merkezlerini denetim altına almak çok önemlidir.

Yoga teknikleri sayesinde birey enerji merkezlerini aktifleştirmekte, dengelemekte ve kontrol etmektedir. Böylece insan isteklerini, duygularını ve bilincini kontrol etmektedir. Ne var ki, Çakra çalıştırma teknikleri doğru şekilde uygulanmalıdır. Yanlış uygulama Çakra sistemini çökertmekte, duygusal, sinirsel ve zihinsel rahatsızlıklara yol açmaktadır. Maalesef günümüzde sayısızca amatör spekülatif yöntemlerle insanların “çakralarını açmaya” çalışıyor. Bu tür gerçekten uzak yöntemlerin yalnızca zararı vardır. Sağlığına zarar vermek istemeyenler asılsız “çakra açma” yöntemlerinden uzak durmalıdır. Kristal, bakır ve her tür benzer aletler aracılığıyla “çakra açma” yöntemleri hiçbir yarar sağlamayacağı gibi bilakis zararlı olabilir. Başlangıçta iyi gelse bile bu tür yöntemler Çakra sistemini çökertmektedir.

Çakra merkezleri aktifleştirilmeden önce Yoga teknikleri aracılığıyla onarılmalı ve içsel enerji sistemine tekrar bağlanmalıdır. Asılsız “çakra açma” yöntemleri kullanıldığında suçluluk duygusu, saplantı, kompleks ve basma kalıp fikirlerin ortaya çıkması kaçınılmazdır. Oysa Yoga teknikleri sayesinde bu tip kompleksler rahatsızlık vermeden kendiliğinden yavaş yavaş çözülmektedir. Bu tip komplekslerde enerji merkezlerinin doğal işlevleri için gerekli büyük miktarda enerji bloke edilmiş durumdadır.

Bunun dışında Reiki şifacılığında asla aykırı bir “çakra dengeleme” yöntemi de sunulmaktadır. Bu yönteme göre eller enerji merkezlerinin üzerine yerleştirilir ve her iki elde aynı enerji hissedilene kadar beklenilir. İki enerji merkezinin üzerinde bulunan her iki elde aynı enerji hissedildiğinde bu iki Çakra dengelenmiş demektir. Esasla örtüşmeyen bu yöntem Çakra konusundaki gerçek bilgilere dayanmamaktadır.

Her şeyden önce her Çakra merkezinin kendine has enerjisi vardır ve merkezlerin enerjileri farklıdır. İki enerji merkezine elle enerji vermekle merkezler dengelenmez tam tersi merkezlere özgün denge bozulur. Çakra, yüklenen enerjiyle savaşmaya başlar ve yıpranır. Enerji merkezinde ani bir dengesizlik ortaya çıkar ve Çakra yabancı enerjilerin saldırılarına cevap veremez. Orijinal Yoga Sistemi’nde enerji merkezlerine elle enerji verme tekniği Nyasa olarak adlandırılmaktadır. Ama bu teknik yalnızca tüm Çakra sistemi dengeli bir şekilde çalıştığında kullanılmaktadır. Yoga Sistemi’nden bir şeyleri alıp kendi kafalarına göre yöntemler yaratan kişiler başkalarına yalnızca zarar vermektedir.

Çakra konusunu irdeleyerek enerji merkezlerinin ince yönlerini de araştırmakta oluyoruz. Çakra merkezleri algılamayı, farkındalığı ve bilinci etkilemektedir. İnsan organizmasında kaba ve ince düzeyler enerji merkezleri aracılığıyla birbirleri ile bağlantılıdır. Çakra merkezleri eylem ile duyu organlarıyla bağlantılıdır. Yoga teknikleri sayesinde eylem ile duyu organları denetim altına alınmakta ve daha verimli çalışmaktadır. İnsan kendi bedeninin, eylem ve duyu organları ile zihninin en iyi dostu olmakta, kendinin düşmanı olmaktan vazgeçmektedir. Yoga teknikleri sayesinde bedenin sağ ile sol tarafı arasında işbirliği gerçekleşmektedir. Oysa genelde iki taraf birbirine karşı çıkmaktadır.

Çakra merkezlerinin simgeleri şifrelenmiş bilgiler içermektedir. Bu bir yetkinliktir. Yalnız şifreyi bilen enerji merkezlerinin nasıl çalıştığını kavrayabilir. Simgeler enerji merkezlerini hatırlamaya ve meditasyon yapmaya yardım etmektedir. Belli bir Çakra merkezinin siyah beyaz çizimini renklendirerek enerji merkezine konsantre olabilirsiniz. Çakra’ya özgü taçyaprağını renklendirerek bu taçyaprağıyla ilgili ses titreşimini tekrarlayın. Nilüferin merkezini renklendirerek merkezde bulunan ses titreşimini tekrarlayın. Böylece zihninizi Çakra meditasyonuna hazır kılacaksınız.

İnsan beyninin bir yarıküresi görsel diğeri sözeldir. Görsel yarıküre görüntülerden etkilenmektedir. Çakra merkezlerinin simgeleri ve onların renklendirilmiş formları beynin görsel yarıküresini etkilemektedir. Diğer yandan, beynin sözel yarıküresi enerji merkezlerini tetikleyen ses titreşimlerine odaklanmaktadır. Böylece gözler, dil ve kulaklar konsantrasyon işleminde kullanılmaktadır. Bu konsantrasyon zamanla meditasyona doğru gelişme kaydetmektedir. Meditasyon pasif ile aktif halin birleşmesidir. Meditasyon sırasında birey hem pasif hem de aktiftir. Yani meditasyon halinde beden ile zihin pasif bilinç ise aktiftir. Meditasyon sırasında simgeler, renkler ve sesler ilham kaynağı olmaktadır.

Çakra biliminin kaynağı Yoga Sistemi’dir. Bu bilim evren kadar eski bir bilimdir. Çakra bilimi derin felsefe ve geniş pratik tecrübelere dayanmaktadır. Bedende bulunan enerji merkezlerini sağlıklı kılmak için orijinal Yoga teknikleri kullanılmalıdır. Herhangi bir şekilde aslından uzaklaştırılmış uygulamalar içeren yöntemlerin yalnız ve yalnız zararı vardır.

Fizyolojik bakış açısı ile Çakra olarak tanımlanan enerji merkezleri elle tutulacak, gözle görülecek organlar değildir. Bu merkezler ince enerjetik yapıya sahiptir. Enerji merkezleri hücrelerle, dokularla ve sinirlerle işbirliği içinde çalışmakta ve bunlar aracılığıyla duygu ve eylem organlarını etkilemektedirler.

Enerji merkezleri fiziki boyutta bedendeki esas sinir merkezleri ve endokrin bezleriyle bağlantıdadır. Birçok Asana'nın bu bez ve merkezlere özel güçlü ve olumlu etkisi vardır. Örneğin Sarvangasana duruşu Vişuddha merkeziyle bağlantıda olan boğaz bölümündeki tiroid bezine güçlü bir baskı yaratmaktadır (Bakınız : Yoga: Asanalar - Duruşlar kitabı). Bu da tiroid bezine daha verimli çalışmasını sağlayacak şekilde masaj yapar. Yanı sıra Sarvangasana uygulanırken Vişuddha enerji merkezine konsantre olunursa olumlu etkilerin gücü artar.

Bedende omurga alanında yerleşen enerji merkezlerinin çalışmasını radyonun çalışmasına benzetebiliriz. Antenin radyo dalgalarını alıp alıcı cihaz vasıtasıyla sese çevirmesi gibi enerji merkezleri kozmik titreşimleri alarak Nadi, Dhamani ve Sira olarak isimlendirilen enerji kanalları aracılığıyla bedene yaymaktadır. Beden evrenin minik bir kopyasıdır. Evren makrokozmostur, insan bedeni ise kaba, ince ve spiritüel seviyelerde bir mikrokozmostur.

İnsan organizmasında enerjinin üretilmesi ve yayılması elektrik enerjisinin üretilmesi ve yayılmasına benzetilebilir. Düşen suyun veya yükselen buharın enerjisi elektrik üretmek için türbinlerin manyetik alanda dönmesini sağlamaktadır. Sonra elektrik akümülatörlerde depolanmakta ve güç, voltajı ayarlayan transformatörler vasıtasıyla yukarı çıkarılmakta veya aşağı düşürülmektedir. Sonra da elektrik kabloları aracılığı ile ışık ampullerine ve makinelere gönderilmektedir. Prana adlanan everensel enerji, düşen suya veya yükselen buhara benzemektedir. Göğüs bölgesi manyetik alandır. Nefes alma, verme ve tutma işlemleri türbinler gibi hareket etmektedir. Çakra merkezleri ise akümülatörleri ve transformatörleri temsil etmektedir. Prana sayesinde üretilen güç elektriğe benzemektedir. Bu güç Çakra merkezleri vasıtasıyla yukarı çıkarılmakta ya da aşağı düşürülmekte ve taşıma hatları olan Nadi, Dhamani ve Sira kanalları aracılığıyla organizmaya yayılmaktadır. Üretilen güç doğru şekilde ayarlanmamışsa, makineler bozulacaktır. Buna benzer şekilde eğer Prana, veya “enerji” ve Ojas, veya “güç” akımları bedende doğru şekilde ayarlanmamışsa, organizma bozulacak ve mahvolacaktır. Bu nedenle enerji merkezlerinin doğru çalışması çok önemlidir.



Paramahamsa Yogaçarya Akif Manaf
TR-ance isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla